Kudüs'te camimize saldırdılar! Orada savunmasız bir şekilde sadece ibadetini yapmak isteyen müslüman kardeşlerimizi şerefsizce! Adice! Zalimce! Katlettiler.
Japon satrancı diyebileceğimiz basit görünen ama son derece zor olan risk-satranç karışımı bir masa oyunu.
Satrançtan farklı olarak Bu oyunda önemli olanın yoğunlukla "şans" olması oyunu biraz kısır bıraksa da son derece bağımlılık yapabilir.
Başladığınız konum, yaptığınız her hamle hayati risk taşır minimum 2 kişiyle oynanır maksimum bir sınırı yoktur ama yinede 4 veya 6 oyuncudan fazlası abartılmasa iyi olur.
Oyunun mantığı sahip olduğunuz küp sayısıyla rakiplerinizin alanlarını fethetmek ve oyunu kazanmaktır boşa geçtiğiniz her tur topraklarınıza yeni küpler birikir. Dile kolay uygulaması zordur çünkü dediğim gibi şans faktörü bu oyunda çok önemlidir. 2 saniye önce aldığınız toprağı aynen 2 saniye içinde de kaybedebilirsiniz.
Benim durumum biraz daha farklı ben bir insana teşekkür ederken veya bir insandan özür dilerken başlıktaki kalıpları kullanmam. Yani anlatmak istediğim "teşekkür ederim" demek yerine "sağ ol" demeyi tercih ederim "özür dilerim" demek yerine "pardon" demeyi daha çok tercih ederim.
Lafı uzatmam kısa keserim. Ayriyeten özür dilerim ve teşekkür ederim demek bana acizlik ve aşağılanmak gibi geliyor o yüzden bu kalıpları sık kullanmam.
Umarım tek ben yaşamıyorumdur bu durumu. Hani böyle bazen bir konuşma esnasında karşınızdaki kişi hakkında bir şey düşünürsünüz ya aklınızdan sonra karşınızdaki kişide size tip tip bakmaya başlar sizin de içinizi bir kuşku kaplar "ulan acaba aklımdan geçirdiğim şeyleri diğer insanlar görebiliyor mu? Yok canım öyle saçmalık mı olur? Ama ya bütün aklımdaki düşünceler şu ana kadar göründüyse? Acaba bunu da görüyor mu" Gibi bir sürü düşünce geçer o anda.
Mesela aklımdan karşımdaki insanın salak falan olduğunu düşünüyorum diyelim. Yüzüme öyle bir tip tip bakıyorlar ki sanki onun salak olduğunu düşündüğümü görmüş, anlamış gibi.
bu klipteki kıvırcık saçlı çocuk ileride silik ve özgüvensiz bir tip olacak bakışlarından belli. kız ise her gün başka bir berkecanla takılan ortamcı olacak hareketlerinden belli.
Hepimizin hemen hemen en az bir kez yaşamış olduğu değişik psikoloji.
Bazen bütün insanlığı avucunun içinde toplayıp bir böcek ezip yok etmek istersin. Bazen de yalnızlığın verdiği ağır bunalımdan kurtulmak için etrafında insan ararsın.
Onca yıl boyunca bu ülkenin ceremesini çekmişsiniz ölünce rahatlarım düşünceleri içinde günlerinizi geçirmişsiniz. Sizi mezara koymuşlar ama o da ne ruhunuz tekrardan evrenin kozmik enerjisini bünyesinde toplayarak sizi bambaşka bir canlıya dönüştürmüş. Nerede doğdunuzu hevesle anlamaya çalışırken hastanenin duvarında yazan "x devlet hastanesi" ibaresi dikkatinizi çekiyor ve onun verdiği keder ile ananızın karnından çıkar çıkmaz ciyak ciyak ağlamaya başlıyorsunuz.
Ameliyat odasındaki herkes ciğerinize dolan nefesin verdiği acıdan dolayı ağladığınızı düşünse de gerçeği bir tek siz biliyorsunuz...
içinde bol bol gündelik hayatta "niye oruç tutmuyon, niye alkol içiyon, niye sigara içiyon, niye namaz kılmıyon, sen nasıl müslümansın, niye açık giyiniyon" sorularını soran süslüman tiplerden göreceğiniz video. Kendileri bir sure, dua okumaktan aciz insanlar milletin hayatına karışmayı hak görüp bu ülkede oy kullanıyorlar.
Bugün başıma gelen son derece garip bir durumdur. Rüyamda o kadar mükemmel, fevkalade bir şarkı dinledim ki rüyam hiç bitmesin istedim. aşırı gerçek gibiydi her şey ancak bilincimin tamamen açılıp gerçek dünyaya döndüğümü farkettiğimde içimde buruk bir sevinç oluştu.
Tekrar o şarkıyı duymak için her şeyimi veririm...