rakip savunmanın kendisine sert müdehalesinden sonra, taraftarların "recep uyuma, madidaya sahip çık" tezahuratlarıyla sahip çıkılan eski beşiktaşlı siyahi futbolcu.
her kıyafet değiştikten ya da evden çıktıktan 5 dakika içinde, " ulan galiba pantalonumu giymedim" tedirginliğim var. istisnasız haftada üç dört defa oluyor. bi gün gerçekten giymeyi unutmaktan korkuyorum.
ilkokulda öğretmenin zoruyla katılmak zorunda olduğumuz bir şiir yarışmasında, anneme yazdırdığım bir şiirle 3. olmuştum. bütün okulun önünde hem de hiç haber vermeden anons ettiklerinde, tek kelimesini dahi hatırlamadığım şiiri okutmasınlar diye çok dua etmiştim. o gün bugündür hiç bir duamın o kadar hızla kabul edildiğini görmedim.
bir dönemin en iyi ancak kaybolmuş müzik adamlarından biri. sanırım bu kayboluşu biraz da kendi istemiştir. hem muhabbetiyle, hem showlarıyla hem de müziğindeki kaliteyle ziyan edilebilecek bir müzisyen değildi zira.
Azam Alinin seslendirdiği 12. yya ait latince bir eserdir. çok etkileyici bir tınısı vardır. insanı alıp götürür ve götürdüğü yerden geri getirmez. Şarkı biter ve sen hala ordasındır. Sözleride söyledir.
O felix anima,
cuius corpus de terra ortum est,
quod tu cum peregrinatione huius
mundi conculcasti:
Unde de divina rationalitate,
quae te speculum suum fecit,
coronata es.
Spiritus sanctus etiam
te ut habitaculum suum intuebatur.
Unde de divina rationalitate,
quae te speculum suum fecit,
coronata es.
Gloria Patri et Filio et Spiritui Sancto.
bir cocuk trafik kazası geçirir ve yaralanır. Kana ihtiyaç duyulur. Ailesi küçük kardeşinin kanının uyuştuğunu bilmetedir ve ufaklığa sorarlar. "Abine kanın gerekli iyileşmesi için, kan vermek ister misin?" diye. Ufaklık bir iki dakika tereddüt eder düşünür ve tamam der. Hemen abisinin yanına yatırırlar. Ufaklık abisine bakar, ailesi de ordadır. Hemşire koluna iğneyi takmaya geldiğinde, ufaklık titrek sesle sorar.
-Ben hemen mi öleceğim, yoksa biraz zaman alacak mı?
aslında başkası için değil, bilakis kendisi için ayrılmaktır. kendi mutluluğunu düşünen kişi, bu yolla hem kendini mutlu edecek, hem karşısındakini sahte gülüşlerle kandırmaycak, bu durumun ileride daha büyük bir sorun olacak karşılarına çıkmasına müsade etmemiş olacaktır.
kuzenimin yıllar evel yaptığı bir espiri bugun hatırladım. artık ne kadar derinlere attıysam, 4 5 yıl sonra gün yüzüne çıkma fırsatı buldu.
-ya kimindi o şarkı?
-rem(ariyem) in
-kimin?
-rem rem! ariyem ariyem bulamiyem.
-?!*02134123235443563421321---......
"oo oo oo" gibi nameleri olan bir şarkının reklamını bbg de yapıp sonra piyasaya çıkan, sözüm ona sanatçı kişiliğiyle bir şeyler yapacak sanılan, ancak şaşılmayası sonu olan silinmeyi tatmış popçulardan biridir.
myspacedeki kendi sayfasında kendi hakkında
--spoiler--
2002 de i̇stanbul'da başladığı müzik kariyerine son 7 senedir i̇zmir'de devam eden can i̇lhan,ilk bir kaç yıl tek başına akustik performans sergilediği rock barlarda daha zengin bi soundla yer almak için grup performansına yönelip cockpit grubunu kurdu.sözü ve müziği kendisine ait 200'den fazla bestesi bulunan can i̇lhan,sakın unutma,yaban ve kahpe dünya'dan oluşan 3 şarkılık ilk demosunu yayınlayıp dinleyicilerden müzik portallarında olumlu eleştiriler aldı.9 ay çalıştığı bu grupla bazı organizasyonlarda sahne aldıktan sonra grubun dağılmasıyla tarz değişikliğine gidip gunumuz ve geleceğin müziğini yakalamak adına elektronik rock,indie,alternatif rock soundunda çalışmalarını ilerletti.2009 yılı içinde kendi adıyla ''yafta!!!'' , ''sakın unutma'' ve "oyun bitti" parcalarına single yaparak calışmalarına ara vermeden dewam etti.can i̇lhan bu yıl 6. sı düzenlenen "mi̇ller musi̇c factory 2010 türki̇ye" yarışmasında "sakın unutma" ile 350 aday arasından ilk 10 finalist arasına girerek dikkat çekti.ayrıca aynı gün " yafta !!! " , " oyun bitti " ve " sakın unutma " parçaları ile bu kez "rock'n dark 2010" yarışmasında edirne'den bölge finalinde yarışma hakkını kazanarak,başarılarını pekiştirip,tesadüf olmadığını gösterdi.aynı yıl,2010 mayıs ayı itibariyle " uykusuz " ve " meşk " parçalarıyla " 15. roxy müzi̇k günleri̇ 2010 " yarışmasında adını 12 finalist arasına yazdırarak aynı yıl içerisinde 3. finalist derecesını alarak çok önemli bir başarıya imza attı.son olarak ise aynı gun,can i̇lhan bu yılki 4. final heyecanını " fantastage 2010 " yarışmasında " oyun bitti " isimli parçasıyla yarı finalist olarak yasadı.dolayısıyla bu yılki butun yarışmalarda müziği çok değerli jürilerce kabul görmüş ve bu vesileyle kendi tınılarını dinleyicilere ulaştıran tek isim olarak hedeflerine biraz daha yaklaşmış oldu.yukarıda şimdilik 6 bestesini dinleyebildiğiniz can i̇lhan,4 bestesini daha bu ara demolastırıp album oncesı son hazırlıklarını tamamlamakla meşgul.sizin için hazırladığı sıradakı kayıt sarkıları ise " beni boşver " ve " kahpe dünya ". o durmuyor,biz ise beklemeye devam ediyoruz.az kaldı biraz daha sabır,biraz daha.
--spoiler--
gibi bir yazı olan (ki bende tamamını okumadım ne yalan söyleyeyim). ancak güzel müzik yapan bir kardeşimizdir. çok sivrilen bir tarz olmamasına rağmen kulağı tırmalamayan bir havadadır. yafta şarkısı ve klibi oldukça başarılıdır. dinlenesi bir müzisyendir.
ilişki bitiren sınav. nasıl olur demeyin. siz hiç sevgilinizden 6 ay boyunca telefon beklediniz mi? ya da bir hafta boyunca hiç görüşmemenize rağmen, sevgiliniz yanınıza geldiğinde sizi öpmek yerine sınav kitapçığını açıp cevapları kontrol etti mi? ya da gün boyu konuşmadığınız bir günün sonunda (ki her gün böyle oluyor)hevesli hevesli bir şeyler anlatırken, arkadan sayfa çevirme sesleri duydunuz mu? sevgilinden seni seviyorum demesini beklerken "şu dönem hayatımda en önemli şey bu sınav" lafını duydunuz mu? görüşmek için dakikaları saydınız mı? saymadınız mı? o zaman siz kpss'nin gazabına dolaylı yoldan uğramamışsınız ve ne kadar önemli bir sınav olduğundan haberiniz yoktur demektir.
asıl zorlayan duygular o şehre yıllar sonra tekrar gittiğinizde yaşanır. her sokaktan bir anı ve o anıya dahil olan kişiler çıkacak gibi gelir. ama her şey değişmiştir. o artık eski şehir, senin olan şehir değildir. yıllar senin yüzünü değiştirdiği gibi şehri de değiştirmiştir. hani derler ya aynı nehirde iki defa yıkanılmaz, sanırım aynı şehirde de iki defa yaşanılmıyor.
--spoiler--
"güzellik şekille ilgili soyut bir kavramdır. aranızda en güzel benim, benim de bilinen bir şeklim yok. o yüzden bu meseleyi kafana takma." dedi tanrı.
--spoiler--
der bana bir şeyhler oluyorda yılmaz erdoğan. haksız da sayılmaz sanırım.
otobüs fren yaptıkça ve aniden hızlandıkça öne arkaya doğru sallanır. bu da magellan ruhlu kahramanımıza geminin ucunda durmuş dalgalarla boğuşuyormuş hissiyatını kazandırır.
bazılarının işsiz güçsüz yaftası yapıştırmasının aksine, gece 12:00 sabah 08:00 bilfiil mesai başında, sabah 09:00 öğleden sonra 15:00 arası yatakta (eğer gün çok sıcak değil ve uyunabilecek bir ortam var ise) 17:00dan sonra hocaların insafına göre (kimi zaman 23:00 a kadar) okulda olan, bu grubuna benimde dahil olduğum zavallılarıda vardır.
artık arkalarından konuşmaya gerek olmayan kişilerdir. bırakın uyusunlar kendi istedikleri gibi. ha bunu dile getiripte vicdan yapmaya çalışanlara söylenecekleri söyleyebilirsiniz tabi.