matrix reloaded dan architect in tam konuşması, bir kısmı aşağıdaki gibidir.
The first matrix I designed was quite naturally perfect, it was a work of art, flawless, sublime. A triumph equaled only by its monumental failure. The inevitability of its doom is as apparent to me now as a consequence of the imperfection inherent in every human being, thus I redesigned it based on your history to more accurately reflect the varying grotesqueries of your nature. However, I was again frustrated by failure. I have since come to understand that the answer eluded me because it required a lesser mind, or perhaps a mind less bound by the parameters of perfection. Thus, the answer was stumbled upon by another, an intuitive program, initially created to investigate certain aspects of the human psyche. If I am the father of the matrix, she would undoubtedly be its mother.
bir kaç tane de vajinası olması hariç bayanlıkla dişilikle kadınlıkla alakası olmayan tip var ve tek güvendikleri de hayata dair o hor kullanılmaktan pornocu kukusuna dönmüş jilet yarası gibi görünen vajinaları.
ifadeye çağrıldıklarında vay efendim atamız çok hastaydı,ızdırabı fazlaydı,yaşamak ona zul olmuştu, vefatı ile bu zulüm sona erdi, biz valalhi öyle kastettik demişler eteklerini çekiştirirlerken.
sözlükçe bilinmeyi,tonla ergen ve erkek ile hoşbeş edip birisinin kadını olduğu halde bundan rahatsız olmamayı, kaşarlanmış olmayı, argo küfürlü ve yakışıksız konuşmalar yapmayı ve ucuz basit bir görüntü vermeyi, dışardan baksan ahlakı yerinde sanacağın ama içini katran bağlamış ve bunlardan beis görmemeyi tıynet edinmiş kişiler başlığıma davetli değiller.
tatlı resmiyle olayın tatlıya bağlanmasını kabul etmeyen yazar.
evet bilen biliyor seni hatta bazı uzuvlarını falan da ,
senin düşeceğin yer yer değil, seni bilenler bunu da iyi biliyorlardır elbet.
bilmiyor isen öğreteyim, amerikalılar taharet musluğu kullanmazlar, i wont like my toilet if it pee's me back derler, 100 doları geçmeyen bir meblağ ile tabi bu musluğa sahip olabilirsin.
yokluk gören ama o yokluktan mücadelesi ile çıkan herkes her türlü konuşur kimse kusura bakmasın diyen yazar.
taluyka isimli yazar, arabuluculuğunu taktir etmek ile birlikte ve o baklavalara erimek ile de birlikte, entry girme tarzın o şüphesiz vs diyerek kuran ile Allah ile dalga geçen şeklinden dolayı seni sevmiyorum bil istedim.
babasını hayal meyal hatırlayan küçükken kaybetmiş olan yazar.
bilmeden sallama taşa vurursun baltanı,
Kültür ile kenarın paçozlarına dert olmuş durumda, gerçi bunlara ne desen ne yapsan yaranılmaz, bunlar yokluk da bilmezler, mücadele de bilmezler, bunlar herşeyi hazır yiyen kendini geliştirmekten aciz kişiler.
aah ah bloody, seni ihtiyar kezban, git çükü olanlara yaz sen, aradığın yok bende...
biraz kuantum fiziği, sicim teorisi, kaos teorisi, termodinamik yasaları, kütle kanunu, biraz metafizik, zamanın tek yönlü akışı, uzaydaki boşluklar, zamansal ve uzamsal boyutlar, biraz sevgi, biraz aşk, iki yumurta, kabartma tozu ve vanilya, şeker de eklenirse iş tamam.
işte böyle bir film.
tek yazdığım sözlük inci sözlük değildi, ekşi sözlük de dahil heryerde yazdım ben,
uzun yıllar yurtdışında yaşadım, amerika da üniversite bitirdim, (master degree if you know what i mean) farklı kültürler gördüm, farklı insanlar tanıdım,
oturduğu ilçeden (bak il de demiyorum ilçe diyorum) 40 yılda bir çıkan, ikinci ana dili kuş dili olan, konservatif bir yaşam yaşamış ve ne gördüyse %90 ını internette görmüş, reelde olamadığını sanalda olmaya çalışan (bkz: wannabe) insanlar benimle genel kültürden falan bahsetmesin,
üzerim.
bırakın bu format ayaklarını, sözlüğü galeriye çevirip, apık sapık yazılar yazııp sonra akıl vermeyin millete, sizin tuttuğunuz fare kadar benim gıdısını sevdiğim kedi var.