espri anlayışlarına çomak sokmak istediğim yazarlardır bunlar. ulan hala sıkılmadınız mı ali sami'nin ebesinin amını şu satırlara girmekten? hala mı ne diyeceğinizi bilemeyip mahmut'a sığınıyorsunuz? bu kadar basit bi kelime dağarcığına mı sahipsiniz? ironideki tüm kıstaslarınız bu üç beş cümleden mi ibraret?
sözlüğün güzide yazarları tüm beyin fırtınalarıyla bir giri girer, (ki doğru düzgün yazıyı herkes yazamaz. onları tespit edin ve taşaklarını yalayın. sanki yapmadığınız şey) sonra da altına ayar verme baabında bi siktir git çay koy muhabbetleri. çok zekisiniz lan. yemin ediyorum. 5895823983502 senedir aynı esprinin her başlık altında görülmesinin mantığını kim açıklayabilir? açıklayamaz kimse, çünkü bunu mantığa sığdırabilecek bi ölçü yok.
aferin lan size. devam edin ali sami'nin ebesine bi siktirip gidip çay koymaya.
sıradanlaşmayı ne kadar seviyorsunuz. okyanusta bir damla olmak ve okunmadığını, siklenmediğini bilmek ne derece hoşunuza gidiyor. profesyonel yardım alın. tanıdıklarım var. kolaylık da sağlarım.
farklı bir fantazisi vardır bunun, büyük ihtimalle sözlükteki kız nüfusunu da göz önünde bulundurarak bana karşı çıkacaksınız ayar vermeye falan kalkışacaksınız, ama hepinizin ali kırca yerine defne samyeli ni tercih eden tayfadan olduğunuzu adım gibi biliyorum. gerçi defne samyeli de bozdu son yıllarda, ama neyse...
göğüs dekoltesi olmayan bayan spikerlerin, izlenme oranlarının yerin dibini boylayacağı aşikardır. siz hiç, bir erkekten daha iyi haber okuyan bir xx kromozomu gördünüz mü? erkekler yaradılışı gereği, inandırıcılık bakımından üstündür çünkü. karı gibi iftira atmak, söz öbeği bu nedenle ün kazanmıştır.
her gün görüyoruz, onlarca cinayet, onlarca iç karartıcı tecavüz haberi... bütün bu karartılarda birazcık dekolteyle neşelenmek hakkımız değil mi?
rezil olma kaygısı güdülmeden yapıldığında marjinal faydası pek bir yüksek olacak aksiyondur. abazan görünmeden, kızın doğum günü kutlanılır, iki sempatik mesajla kızın gönlü alınarak, zaten meyilli olan yavrucak ağa düşürülür. sonrasından zaten fayda kelimesini kullanarak da bahsettim.
güzel bir şey herş....owwwwww, çek elini ayşe, seni anlatıyorum sözlüğe...
yahu anlamıyorum böyle kızları. gidiyorsunuz, dünyalar kadar form doldurup binbir zahmete katlanarak profil oluşturuyorsunuz, facebookluk fotoğraflar çekiniyorsunuz aynadan yansıtarak, amacınız belli anladık. insanlar baksın, beğensin mutlu olalım. yüzlercesini dayıyorsunuz facebook kullanıcılarına.
severim böyle kızların profillerini gezmeyi, tıklarım üşenmeden yüzlerce fotoğrafı, elim çükümde incelerim... işte sorun da bu.o kadar derinliklere dalmışken binlerce fotoğrafın içinde, saatlerimi vermişken facebook profillerine, benim bu azmimim ödüllendirilmesi gerek.
yüzlerce fotoğrafın arasında, bir tek kıçı açık poz yok. göğüs dekoltesi desen mumla aranıyor. tuvalete girip de tüm terliklerin ıslak çıkması gibi bir şey bu anlattığım. fazla söze gerek yok. bu çarpıcı örnekle de ne demek istediğimi gayet iyi açıkladım...
son günlerde sözlükte kendilerini iyice ön plana çıkartan, toplumsal düzen düşmanları bunlar dostlarım. sike sürülecek yeteneği, şiir bilgisi, saygınlığı olmadığı halde gidip de bir milletin edebiyatının önemli bir bölümüne damgasını vurmuş, kaliteli bir yazarla taşşak geçebilecek kadar cüretkarlar üstelik! ideolojisini beğenmediği bir yazarı karalayacak kadar acımasız, yahut da nazım soyundan gelen bir insanla tuhaf ilişkiler yaşamış... bütün bunları irdelemek şart tabi.
vay anasını!!! ne kadar da kolaymış lan nazım hikmet gibi şiir yazmak dedirtiyor insana. altına uydurdukları zırvalar insanda o harflerden uzun ucu sivri aletler yapma isteği uyandırıyor. uygun zamanlarda çift kat etki yapabilmek için...
açıyoruz şiir antolojilerini bir hışımla nazım hikmet eserlerini arıyoruz. nazımın yazdığı şiirlerin tarzı bu mu ona bakıyoruz öncelikle.
evet bu! yansımaları, devrimci duyguları pek çok kullanıyor şiirlerinde. ama sanatının doruklarına ulaşarak kullanıyor. okuyucusunu nirvanaya ulaştırarak. oysa onunla dalga geçmeye cüret edenlerin yazdıkları yazılar, sonu getirilemeyecek kadar sıkıcı...
elbette nazım yansıma kullanacak, devrimi kullanacak... onun tarzı bu çünkü.. her şairin bir tarzı vardır ve hep o yönde yazarlar. nazım hikmet de o taşşağını geçtiğiniz yönde sizin gibilerin ideolojilerini sikerte sikerte yazıyor ve bu durum da ideolojik olarak homoluğa itilen çaresiz gençleri, ulu sözlükte karizmalarını kurtarma çabaları gütmeye itiyor...
nazımla dalga geçmek için kullandığınız uyduruk şiir yazma yöntemiyle bitiriyorum yazımı...
cak cak cak,
dev uyanacak
ihtilal sertliğinde
devrimci mertliğinde
köhne beyinlerinize
ha sıçıldı,
ha sıçılacak...
