belki daha fazlaya...
sözlük içindeki siyasi tartışmalardan da görüldüğü üzere nefret söylemleri artık normalleşti. peki bu sorun sadece sözlüklerdemi? Elbetteki değil. köşe yazarları, öğrenciler, aileler, kısacası halk artık karşı görüşü aşağılamadan hakaret etmeden kendi görüşlerini aktaramıyor.
sonra insanın aklına bir soru geliyor. "tüm bunların sebebi ne?"
hakaret etmeden veya karşı görüşü aşşağılamadan, hedef göstermeden neden düşüncemizi aktaramıyoruz. eğitimsizlik mi, gereksiz fanatiklik mi?
orasını bilmem fakat gelişmiş ülkelerde bu durum nasıl merak etmiyor değilim. avrupa, amerika bu tartışmaları nasıl yapıyor merak ediyorum. Millete hizmet için kurulmuş olan partileri gerçekten koşulsuz şartsız sevip ölümüne savunuyorlar mı yoksa bu bize verilen bir lütuf mu?!
aşırı taraftarlığımızın sonucunda birbirinden şiddetli bir şekilde nefret eden ve birbirini dışlayıp aşağılayan iki grup oluştu. kimin tarafından bakarsan o haklı ama bu nefretin bizi bir gün öldüresiye bir iç savaşa sürüklemeyeceğinin garantisini kim verebilir?
tehlikeyi dışarıda ararken yoksa asıl tehlike kendimizmiyiz?
tüm bunları düşünürken sonra aklıma bir komplo teorisi geliyor.
ülkeleri bölmenin tek yolu o ülkeyi fiilen asker çıkartmak mı? aynı ülkeyi kendi vatandaşları bölemezmi...
yok canım sende iyice abarttın bırakayım bu düşünceleride "bir sözlük kızına aşık olmak" diye bir başlık açayım. bende bazen iyice saçmalıyorum.
sabah gazetesinin yaptığı bir habere göre robert pattinson müslüman olmuş.
habere göre önceleri müslüman olduğunu basından ve ailesinden saklamış. fakat şuan kararı için ailesinden ve sevenlerinden destek bekliyormuş. artık müslüman vampir din kardeşimiz var. vur davulcu davula le le le .
bugün evimin kapısını açmamla bizzat şahit olduğum olaydır. Kendi yazmış olduğu "allah için yaşamak" adlı kitabı apartmanda ki tüm dairelerin kapısına bırakmış. Büyük ihtimalle bunu bütün mahalle için yapmıştır. Neden böyle bir davranışa girdiği bilinmez fakat akla rtük tarafından kapatılacağı söylentileri gelmiyor değil. Kitap ise bedava dağıtılan bir kitaba göre şaşırtıcı derecede kaliteli basılmış. Bunu bir çok mahalle için de gerçekleştirdiğini düşünürsek hatırı sayılır bir para harcamış olsa gerek. bir sonraki propagandası için bizim eve kedicikler den bir tanesini gönderirse daha makbule geçer. hadi inşallah.
kılıçdaroğlu nun tekrardan seçilmesi ile an itibari ile almış olduğum karardır. chp nin mezhepçilikle,
siyasi etkisizlikle, terör savunuculuğuyla bir yere gelemeyeceğini anlaması için gerekli bir karar olduğu fikrindeyim. eğer seçmen cevap vermezse yüzsüz bir şekilde bu düzenin devam edeceği kemal kılıçdaroğlu nun söylemlerinden de oldukça bellidir. Bu sebep ile chp seçmenini gerekli cevabı vermeye davet ediyorum.
not: akp li değil, savunduğu partinin gidiş yönünden üzüntü duyan bir seçmen..
Birçok haber bülteninde rastlanılan ne derece doğru olduğu sorgulanması gereken durum.
Peki tek sorun bumu? yüzü buzlanmadan gösterilen askerler ve aileleri. Baskın yapılacak noktaların baskın yapılmadan hedef olarak gösterilmesi , sanki bu işte bir sakat var...
fikrimce tamamen olayın büyüsünü bozan zamazingolardır. youtube tan veya bu işin ticaretini yapan sitelerden gördüğüm kadarıyla uluslararası bir satış kitlesine kavuşmuş uzun zamandan beri. fakat gerekli mi?
adı üstünde hayatta kalmaktan bahsediyoruz en azından biraz bile olsa simulasyonundan.. fakat çatalından bıçağından tut köfte çevirmek için spatulasına, ne biliyim çok işlevli hayatı kolaylaştıran bir sürü tabak çanak çul çaput. yani kaldığın dağ çayır otel odasına dönecekse işin eğlencesi nerde?
yalnız, terkedilmiş ve biçaredir. sözlüğü whatsapp grubu sanan, kişisel muhabbet arayan, gittiğinde sözlükte kalan diğer kişilerin yokluğunu hissedeceğini sanıp şimdi muhabbet varya nasıl durağanlaşmıştır, ben gittim diye nasıl sesissizlik olmuştur şimdi diye içten içe artislenen, başlık açacak konu bulamayan boş insandır. evet.
Büfe açıcaksın. Ben bunu bilir bunu söylerim. bir düşünsene dostum meydanlardan geçen insan sayısını , bir düşünsene.. parayı keser götünü silersin icabında. Tabii tabii her iş zor gecenin korunde kapatıp gunes doğmadan dükkanı açmak nedemek azizim fakat sor bakalım para kazanmak hangi diyarda kolaymış. Tabi bana hep derler senin kafan çalışıyor ticarete diye fakat elimizden tutan olmadıki azizim. Mesela Giyim ile gıda sektörüde ölmez haa... düşünsene kardeşim insanoğlunun giyim ihtiyacıyla yemek ihtiyacı bitermi hiç ?
bitmez.
Eşref bir çay ver bakıyım ordan çöplü olsun !
Az kalsın unutuyordum. Bizim oğlan zeki ama çalışmıyor.
şeklinde biten iç karartıcı muhabbetlerdir. muhabbeti yapan kişi genellikle 50 yaş ve üzeri olup uzun adamları ve yanan ampülleri çok sever.