annemin, bir ekmeğe bile muhtaç insanlardan bahsederken önerdiği tez.sebebini de ekmeğin yemeğe göre daha ucuz ve kolay ulaşılabilir olması ve insanın günlük karbonhidrat ihtiyacını karsılayabilmesidir diye düşünmüştür muhtemelen.anlamadım ama saygı duydum.
türkiye'nin iki güzide kulübünün teknik direktörleri aykut kocaman ve ertuğrul sağlam'ın basın toplantısı ve ya röportajlar esnasında istisnasız en az her cümle başında ve ya sonunda dudaklarının kurumasından ötürümüdür bilinmez dudaklarını dilleriyle ıslatma girişimidir.meşrubat firmalarının eline sponsorluk için daha iyi bir fırsat geçeceğini sanmıyorum.
birisi milenyumdur diğeri milenyumdan 10 yıl sonrasıdır.milenyumdan 10 yıl önce milenyum ile 10 yıl sonrası arasında bariz bir fark olmayacak deselerdi inanmazdık.kafanız karıştı değil mi?*
(bkz: ukte doldurmak)
yazar olmak için aşındım
çaylakken kaşındım
müzmin çaylak kalacağım galiba
aramaya inanıp başlıktan başlığa taşındım.
insana korkudan böyle şiirler yazdıran bir durum işte.*