Heavensent
-170 (iyi gün dostu)
altıncı nesil yazar 0 takipçi 20.20 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    ilk buluşmaya derin göğüs dekoltesiyle gelen erkek

    1.
  1. "ilk buluşmaya derin göğüs dekoltesiyle gelen kız ile yeterince saçmalanamamış, yardımcı olayım dedim" diyen yazarın konuya kattığı erkektir.
    3 ...
  2. arkadaşın gay olduğundan şüphelenmek

    1.
  3. yok olma korkusu

    1.
  4. sadece insanlarda olan korkudur.

    dünya gezegeninde zeki yaşam formu na erişen tek canlı biziz. bu her ne kadar mükemmel bir şans olsa da, dezavantajı çok büyüktür.

    hayvanlar öleceklerini bilmeden yaşarlar, fakat biz zeki yaşam formu olmamız nedeniyle bir 'son' un olduğunu, zaman kavramı ve ölüm bilinci ile öğrenmiş ve korkuya kapılmışızdır.

    avuntu, sığınma ve güven isteklerimiz nedeniyle ise en eski çağlardan beri anlayamadığımız doğa olaylarına 'tanrı' diyerek, kendimizi 'gözeten(koruyan)' bir varlığın olduğuna inandırarak rahatlatmışızdır. fakat bu yetmemiştir, çünkü insanlar her ne kadar korkak ve özgüvensiz olsa da; bir o kadar da aç gözlüdür. bu yüzden insanlar cesetleri eşyalarıyla birlikte gömerek, yakarak, denize göndererek vb ritüeller ile yok etmiştir. çünkü bu ritüeller ile tanrının insanları ölümden sonra yaşama kabul edeceğini düşünmüşlerdir.

    yüzyıllar boyunca doğa kontrol altına alınmış, öğrenilmiş ve anlaşılmıştır ve bu kavramların tanrıları artık geride bırakılmıştır; mitoloji.

    tanrılar sürekli değişsede değişmeyen tek şey vardır: ölümden sonra yaşam. yaşamaya doyamayan, hep daha fazlasını isteyen egosu şişmiş insanların tek arzusudur ve dünyaya en çok acı çektiren 'beklentidir'.
    1 ...
  5. dini bütün olarak yaşamak

    1.
  6. beyni noksan olarak yaşamaktır.
    0 ...
  7. babasıyla camiiye gitmek isteyen çocuk

    1.
  8. bir kaç yıl sonra ayırımcı olacak çocuktur.

    ayrıca kadınların kapanmasını gerektiğini söyleceyek fakat mini etekli ve dekolteli kadın görünce dik dik bakacak çocuktur.
    0 ...
  9. islam ın göktanrı inancı olması

    2.
  10. inananlarının ve savunanlarının; bir türlü verdiğim en basit 4 örnek hakkına yorum yapamayıp, dinler tarihi ile başlayan ve yıldızlı bkz olarak allah ı ayrıca verdiğim cümleyi sadece islam üzerine alarak gevelerken anlayamadığı gerçeklik.
    1 ...
  11. şirinlerin stvde yayınlanması

    1.
  12. gargamelden kaçarken ya da gargamele saldırırken 'cihad' diye bağırmaları olasıdır.
    0 ...
  13. adem ve havva nın çilesi

    1.
  14. Çağlar önce dünyayı ele geçirmiş ve insanların inadı yüzünden diğerleri gibi mitoloji olamamış olan büyük inanışların sahip olduğu, 'insanlar nasıl yaratıldı?' sorusunun cevabı olarak sunulan adem ve havva isimli başrollerin tanrı tarafından kandırılarak çektikleri acılar bütünüdür.

    Allah herşeyi yaratır yani kötülük kavramınıda yaratır,
    melekleri yaratır,
    hepsinin içine kötülük potansiyeli koyar,
    sonra özgür irade diye birşey verir,
    sonra bir melek bu iradeyi özgürce kullanınca cezalandırır,
    cennetten kovar,
    meleklerden memnun kalmadığı için ademi yaratır, -tapılma ihtiyacı duyan özgüvensiz tanrı-

    -tam burada bir yerde muhammetin yaratılmış olması gereklidir çünkü allah 'ben dünyayı onun için yarattım' demişmiştir. Fakat ben anlamadım muhammet nasıl ademden önce yaratılıyor-

    ademin bir parçasından havva yı yaratır,
    adem ile havvaya şeytanın kullandığı özgür irade tuzağını verir,
    adem ve havvayı cennete koyar,
    akıl oyunları oynamayı sevdiğinden elma ağacı yaratır ve yasaklar,
    ve çok büyük bir çelişki olarak cennetten kovduğu şeytanı cennete geri sokar, -bipolar tanrı-
    sonra şeytan havvaya elmayı verir,
    havva ve adem elmayı yer,
    cennetten kovulurlar,

    -zaten bu yüzden kadınlar yaratılıştan itibaren suçludur-

    sonra adem ve havva dünyaya koyulmuştur,
    adem ve havva ensest üreme yöntemi ile insanlığı oluşturmuştur.

    Görüldüğü gibi adem ve havva yaratılmış, özgür irade verilmiş sonra açıkça tanrının verdiği kavram olan özgür iradeyi kullandığı için kovulan şeytan tarafından kandırılmış ve dünya adı verilen fani ve acılar dolu bir taş-küre üstüne atılmışlardır.

    Eğer biraz objektif bakarsanız adem ve havva ya gerçekten acırsınız, gözleriniz dolar. Niye?

    Çünkü düşünsenize, yeni yaratılmışlar; bilinç taze daha, uçsuz bucaksız bir mekan, herşey güzel, katıksız mutluluk. Yani bizim şuan çektiğimiz tüm acıların sebebi adem ve havva adlı masum iki insanın etraflarında neler olup bittiğini anlamaya çalışırken bir elmayı yemeleri yüzündendir.
    3 ...
  15. türbanlı kızların başı açık kızları çekememesi

    1.
  16. Başı açık kızların saç tellerini savura savura gezip erkekleri ereksiyona uğratıp, abdestlerini bozmalarını kıskanan türbanlı kızın hisleri bütünüdür.
    2 ...
  17. eşcinsel şarkılar

    1.
  18. evrim izafiyet ve yerçekimi teorisi cehaleti

    1.
  19. Dogmalarla yetişerek at gözlüğü kullanan ve bilimsel terimler hakkında bilgi sahibi olmayan, evrim sürecini; dindar insanların, evrensel olarak kabul görmemiş ve bilim tarafından hiçbir şekilde onaylanmayacak, yazdığı saçma ötesi kitap ve makalelerden öğrenen kişilerin içinde bulundukları zihinsel durumdur.

    Komik olan bu kişiler internet sitelerinde okudukları birkaç yazı ve birkaç video ile evrim sürecini anladıklarını sanırlar.

    "Evrim teorisi çöktü", "gerçek değil", "fantazi" diyen kişiler en kısa zamanda ya ingilizce öğrenip bilimsel bulguların orijinalini kendi kaynaklarından okumalı ya da o değerli vakitlerinden fedakarlık edip bir üniversitede uzmanlığını biyoloji,zooloji ya da genetik üzerine yapmış bir profesöre danışmaları gerekmektedir.

    Daha; bilimsel kanun, hipotez, teori gibi terimlerin ne anlama geldiğini ve ne şekilde adlandırıldığını bilmeyen kişilerin evrim üzerine yorum yapmadan önce bu terimleri araştırmaları gerekiyor.

    Biz yerçekimininde var olduğunu kesin bir şekilde biliyoruz fakat yerçekimi hala teoridir.
    Aynı şey görecelilik kavramı için de geçerlidir. Bizim dünya üzerinde yüzlerce algılayarak kesin olduğunu bildiğimiz fakat teori olarak kabul edilen kavramlar var. Neden mi? Çünkü teori kelimesi bilimde gerçeğe yaklaşabilecek en yakın kavramdır. biliminsanları birçok gerçeklik için 'kanun' yerine teori kelimesini kullanırlar - kanıtlayamadıkları için değil, hipotezler zaten kanıtlandığı için teori adını alırlar- , çünkü her zaman yeni bir kanıt ya da kavramın varlığına açık bir kapı bırakmaları gerekir.

    Evrim teorisi yerçekimi teorisi gibi gerçektir. Biz yerçekiminin olduğunu biliyoruz fakat hala teoridir. Aynı şey görecelilik kavramı için geçerlidir. izafiyet teorisi denir. Aslında kanıtlanmıştır fakat bilim asla 'kanun' diyemez.

    Yerçekimi bir teoridir. Yerçekiminin maddelere olan etkisi ise 'kanun'dur. Bir topu yere bıraktığınızda topun düşmesi kanundur, fakat yerçekiminin evrende bu etkiyi nasıl yarattığı teoridir.
    Uzay her saniye genişlemektedir, fakat yerçekimi teorisine göre uzay genişlememeli aksine her varlık birbirine yaklaşmalıdır. işte bu yüzden yerçekimi hala teoridir. Uzayda trilyonlarca yıldız bulunmaktadır, hepsinin ışığı normalde dünyaya ulaşmalı ve sonunda gece diye bir kavramın olmaması gerekmektedir fakat bu hiç olmamıştır, çünkü uzay genişlemektedir ve yıldızlar uzaklaşmaktadır.

    izafiyet/görecelilik ayrıca bir teoridir. Özel ve genel göreceliliğin varlığı binlerce kez test edilmiş ve kanıtlanmıştır. Fakat hala teoridir, çünkü uzayda zaman kavramı farklı işler. Bir insan ışık hızına yakın bir şekilde yakın bir yıldıza gidip geldiğinde, kendisi için 1 saat geçmesine rağmen; dünyadaki insanlar için 10 yıl geçmiş olacaktır. Ya da bir insan
    jüpiterin kütlesine sahip ve çapı sadece 5 metre olan bir obje içinde bulunduğu sırada kendisi için geçen 1 saniye, dünyadaki insanlar onu izlerken geçen 4 saniyeye eşit olacaktır. Bu yüzden görecelilik gerçek olmasına rağmen teoridir.

    Biliminsanları bir şeye kanun dediklerinde: bir teorinin önerdiği olasılığın son derece yüksek olması ve artık kanıtlanacak bir kavram kalmadığını belirtirler. Bu yüzünden evrimin varlığı bir kanundur fakat evrimin hangi yollarla oluştuğu ve organizmaların ne şekilde evrimleştikleri teoridir. Evrim, yerçekimi ve izafiyet kadar gerçektir ve kanıtlanmıştır.

    Newton ve einstein yerçekimi teorilerini bulmuşlardır fakat evrensel olarak kabul edilsede kanun denmemiştir çünkü kara delik ve karanlık madde olguları incelendikçe yerçekimi teorisi sorgulanmış, yeniden araştırılmış, ve geliştirilmiştir... ve bugün bile yerçekiminin uzay-zamanı, kara delikler ve ışık olgusu üzerindeki etkisi tam olarak kanıtlanamamıştır fakat bu güneş ışığının hala dünyamıza ulaşmakta olduğu gerçekliğini yok edemez.
    17 ...
  20. tanrı kavramının bilimi ve tüp bebeği sömürmesi

    1.
  21. Bilimin büyük adımlar attığı her alanı, insan ve dünyanın geleceğini geliştirecek her olayı ve buluşu mutlaka tanrıya bağlama eylemidir.

    En basit örnek tüp bebek örneğidir.

    Biliminsanları uzun yıllar üreme sorunları nedeniyle anne-baba olamayan kişilere bir çözüm sunabilmek için biyoloji üzerine çalışmışlardır. Ve sonunda ilk tüp bebek 1978 yılında dünyaya gelmiştir. Bu bilim adına çok önemli bir adımdır. Çünkü böylece genetik,biyoloji ve kimya gibi dalların bir sonraki seviyeye atlamasına olanak sağlamıştır. Aynı yöntemlerle japonlar kırmızı, mavi ve diğer renklerde tüyleri olan hayvanların doğmasını sağlamışlardır. Bu ilerleme sonucunda artık insan hücreleri kendilerini yenileyebilecek ve dış etkenlere karşı savunma gelşitirebileceklerdir. Kopmuş bir parmağın uzaması veya ölü göz hücrelerinin canlandırılması ve hatta felçli olan insanların omirilik soğanı ve beyinciklerindeki sinir hücreleri yeniden fonksiyon kazanması ileride gerçekleştirilecek olan olgulardan sadece birkaçıdır.

    Fakat buna bir de diğer taraftan bakarsak, yani tanrı ve din tarafından :

    1978 e kadar ingilterede çocuğu olmayan insanlar kiliseler tarafından 'kader' kavramı ile avutulmuştur.
    Çocuk sahibi olamayan hristiyanlar bunun tanrının isteği olduğuna inanmış ve kabullenmişlerdir.

    Tüp bebek yöntemi 1978 e kadar sadece deneyselken, bu olaydan sonra çeşitli çiftler tarafından denenmiş ve onlardada olumlu sonuçlar gözlemlendiğinde evrensel olarak açıklanmış ve dünyaya sunulmuştur.

    Bu büyük adımın haberleri türkiyeye gelmeden önce çiftlerin düşünceleri de hristiyanlardan pek farklı değildir. "Kaderde yokmuş" , "allah dilediğine evlat verir dilediğini kısır bırakır, istediği herşeye kadirdir" , "allah böyle uygun görmüş" denilmiştir.

    Evet bilim insanlığa tüp bebek armağanını vermeden önce böyle düşünüldü fakat artık bu sorunun çözümü üretildiği söylendiğinde; işte insanlar, evrende oluşan her olayın nasıl bir tanrıya adres gösterildiğine dair komik örnekler gösterdiler.

    tüp bebek haberleri gelince ve türkiyede uygulandıktan sonra çocuk sahibi olan kişiler ne söyledi dersiniz? Evet... "allahın lütfu" , "allah herşeye kadir" vb.

    E siz hani çocuk sahibi olamamak allahın isteği diyordunuz hani kaderde yazılmamış olması. tüp bebek buluşuna kadar insanların kısırlıklarını tanrıya bağlayıp kabullenmeleri fakat tüp bebek haberinden sonra bu teslimiyeti bir anda yok etmeleri gerçekten acınası bir çelişki.

    Sonuç olarak, inananlara göre çözümü olmayan tüm hastalıklar ve önlenemeyen tüm ölümler tanrı ve kader ile belirlenmiştir. Fakat bilim bir buluş yaptığında söylenen şey "allah izin verdi" , "allahın ilmi".

    Yani bilim, canlıların ve evrenin oluşumuna dair gelecekte kesin bir kanıta ulaştığında inananların savunacağı şey şudur : "tanrı bulunmasına izin verdi, sizin inancınızı sınıyor"

    bu dünyadaki üzücü gerçeklik : Bilim üretir, tanrı sahiplenir.
    3 ...
  22. insanların homoseksüellik cehaleti

    1.
  23. Homoseksüelliğin psikolojik bir hastalık olduğunu saçmalayan insanların Homoseksüel kişileri ve kavramını kötülemeden önce homoseksüelliğin nasıl oluştuğunu öğrenmesi gerekir. Dikkat edilsin öğrenmek!; gazeteler, hiç bir şekilde tutarlılığı olmayan siteler, ailedeki ve okuldaki geri kafalı bireylerden 'duymak' değil.

    Biliminsanları genetik ve biyoloji sayesinde homoseksüelliğin; genetik bağlanma veya biyolojik değişkenlik sonucunda oluştuğunu kanıtlamışlardır. Tamamen bir kişinin hormonal seviyelerinin, o kişinin fiziğinden farklı şekilde salgılanmasından kaynaklanır. Tabi bunu anlamak için önce insanların cinsiyetlerinin anne karnında nasıl oluştuğunu bilmek gerekir.

    Cinsiyet Oluşumu : Bilindiği gibi erkeğin spermi, hem xx * hem de xy * özellikleri taşır. Bu spermler annenin yumurtalığına ulaşır ve oluşumları aktive edilir. işte insanlar ancak bu kadarını bilirler, çünkü gerisi tamamen ileri seviye biyoloji gerektirir.

    Duyuru - Her embriyo/bebek oluşumna dişi cinsiyetli başlar. Evet o muhteşem zekalı ata-erkil kişilere sesleniyorum. Hepiniz anne karnında 4. aya kadar dişiydiniz.

    xx özellikli sperm yumurtalıkta iken gelişimine başlar. Asıl olay burda gerçekleşir. Anne vücudu/beyni spermin baskın cinsiyetini oluşturma çabası ile belli dönemlerde belli miktarda 'hormon' salgılar ve bebeğe aktarır. Fakat hormonun az salgılanması yada fazla salgılanması nedeniyle bebek xx cinsiyetinin oluşumunu aktive etmiş olmasına rağmen, beyin az/çok salgılanan hormonu alır. Bu nedenle bir dişiye ilgi duan dişiler ortaya çıkar.

    xy özellikli sperm aynı şekilde gelişimine başlar. xy spermindeki x zaten başlangıç cinsiyetidir. Bundan sonra annenin xy spermindeki y cinsiyetini açığa çıkarmak için hormon salgılar ve aynı şekilde bebek bu hormonlar üzerine dnasını düzenleyerek erkek cinsiyetini tamamlamaya çalışır. Fakat hormon az salgılanırsa veya bebek hormon alımında sorun yaşarsa bu eşcinselliğe yol açar.

    Not : xx ya da xy özellikteki spermlerin dna larının yetersiz veya bağlanma farklılıkları olması bölümüne girmiyorum çünkü gerçekten fazla uzun ve resimler olmadan anlatmak imkansız.

    Eminim herkes iki cinsel organı olan kızlar/erkekler olduğunu haberlerden duymuştur. Bu olay tamamen sperm ve hormon ile ilgilidir. Rahmi olup içinde dişi yumurtalığı yerine erkek yumurtalığı olan kişilerde işte yukarda anlatılan 'üreme' aşamaları sonucunda oluşmuştur.

    Şimdi herkes erkek ve dişi cinsiyetinin nasıl oluştuğunu anladığına * göre artık eşcinselleri ve çift cisiyetli kişileri aşağılamayı bırakabilir. Yok onlar doğanın ucubeleri diyorsanız o zaman solakları, gözleri şaşı olanları ve dişleri ayrık olanları da dışlayın, çünkü onlarda genetikleri yüzünden öyle doğdu.

    Farklı olmak, kötü olmak değildir. Normal demek çoğunlukta bulunan kavramlar demek değildir. Heteroseksüellik üremek için olabilir. Fakat homoseksüellerin de üreme organları ve kapasiteleri vardır. iki cinsel yönelim arasındaki Fark ise; erkeğin/dişinin başka bir erkeğe/dişiye yakınlık ve sevgi duymakta olmasıdır.

    Psikolojik bozukluk yada psikolojik travma sonucunda eşcinselliğe 'yönelen' insanlar vardır. Bakın yönelen dedim, doğuştan değil çevre şartları yüzünden. Fakat homoseksüel aile tarafından yetiştirilen çocuk; dişilere ilgi duyuyorsa, asla ve asla hormonları ve biyolojik ihtiyacı ailesi homoseksüel diye değişemez. (bkz: homoseksüellerin evlat edinmesi)

    Erkekler, neden göğsünüz ve göğüs uçlarınız var sanıyorsunuz? Çünkü 4. aya kadar hepiniz dişiydiniz. Eğer baskın y kromozomunuz hormonal alış-verişini tamamlamasaydı dişi, y kromozomu yerine x kromozomuna göre hormon alsaydınız eşcinsel, kromozomlarınız hormonlara tepki gösterseydi aseksüel olacaktınız. Bu yüzden bilim hakkında en ufak bir fikriniz yokken cinsiyetinizi mutlak sanıp, bu kadar gurur duymayın.

    ileride sizinde çocuğunuz genetik ve biyolojik şartlar yüzünden aynı şekilde oluşumunu tamamlayabilir, bu yüzden bu entryi anlayabilirseniz, gelecekteki aile huzurunuz için yararınıza olacaktır. Aynı zamanda başkalarına karşı insan gibi davranabilmek için de.

    Ek : Aşk nedir diye sorun etrafınıza, sizi temin ederim alacağınız cevap şu olacaktır :

    "iki insanın birbirini sevmesi, birbirlerine değer vermesi, hayatının her anını birlikte geçirmek istemesi vb..."

    Asla şöyle başlamaz cümle "Bir erkek ve bir dişinin..." . Umarım aradaki fark anlaşılmıştır.
    3 ...
  24. inananların tanrı nın varlığını kanıtlama mantığı

    1.
  25. Bir tanrıya inanan kişilerin varlığını kanıtlamak amacıyla kullandıkları mantıktır.

    - tanrının yokluğunu kanıtla.
    + sen tanrının varlığını kanıtla.
    - sen yokluğunu kanıtlayamadığın sürece vardır.

    ''Hiç kimse tanrının yokluğunu kanıtlayamaz o zaman vardır.'' Tebrikler denilesi düşünce sistemidir.

    insanlar bir şeyin yokluğunu kanıtlayamıyor diye o şeyin var olduğuna inanmak gerçekten saçmalıktır. Niye mi? basit Bir örnek :

    Ben diyorum ki güneşin etrafında dönen bir çaydanlık var, fakat insanların görmesi imkansız.
    O zaman benim şunu söylemem saçmalık olur : 'güneşin etrafında dönen bir çaydanlık kesinlikle vardır çünkü siz kanıtlayamazsınız'.
    20 ...
  26. dua etme eyleminin mantığı

    1.
  27. Her ne kadar açıklanabilmek istensede açıklanamayandır çünkü Olmayan mantıktır.

    Tamamen, insanların çaresizliklerini biraz olsun azaltmak için yaratmış olduğu dinsel aktivitedir. Kader ile olan çelişkisi bir tarafa bırakılırsa, insanların dua etme eyleminden beklediklerini alamamaları zaten dua nın işe yaramadığının kanıtıdır.

    Sen nerden biliyorsun duasının karşılığını alanla alamayanı? sorusuna cevap :

    Bir tanrıya dua edip istediklerine sahip olanların yüzdesi, bir objeye dileklerini anlatıp sahip olanların yüzdesi ile eşit olmasıdır.

    Eğer dua etmek gerçekten işe yarasaydı, bu evrensel olarak doğrulanmış bir olgu olurdur. Dünyadaki herkes; midesinde asit olduğu için ilaç içmek ya da karşıdan karşıya geçmeden önce iki yöne bakmak mantığında olduğu gibi sürekli dua ederdi.

    En ilginç örneği dünya barışı için dua etmektir, inananların hepsi bunun için içten dua ederken * bu barışın sağlanamamasıdır. Özgür irade savunması ortaya atılırsa, o zaman tanrıya neden dua ediyorsun? sorusu sorulur. Madem dünya barışı insanların elinde, tanrıyı rahat bırak.

    ''Eğer dua etmek işe yarasaydı, dünyadaki herkes çoktan ölmüş olurdu.''
    4 ...
  28. kader ve dua çelişkisi

    1.
  29. tanrının yarattığı tüm varlıkların kaderlerini yazmış olması ve insanların isteklerini tanrıya dua eylemi gerçekleştirerek bildirmeleri olayından ortaya çıkan çelişkilerdir.

    Kader : Tanrının yarattığı her canlının yaşaması gereken yol. Her canlının evrende ne yapacağının önceden belirlenmiş olması. Tanrının evrendeki olacak 'her şeyi' bilmesidir. bir insanın yapacağı her eylemi zaten insan yapmadan bilmesidir.

    Dua etmek : Bir insanın tanrıya isteklerini ve dileklerini belirtmesi, yardım istemesidir.

    -Kader-

    1-Bir insanın çocuğu merdivenlerden düşüp boynunu kırsa, inançlı kişiler hemen 'kaderinde yazılıymış', 'kader, tanrının isteği sorgulanmaz', 'kaderinde varmış' gibi ifadeler kullanırlar. Yani bu çocuğun ne zaman öleceği zaten belirlenmiş önceden.

    Fakat bu çocuk x adlı bir kişi tarafından vurularak öldürülürse ne denir? Terorist, katil, vb bir sürü suçlayıcı kelime. Burda komik olan şudur : Herkesin kaderini -gelecekte ne yapacaklarını- allah bilir ve yazmıştır. E o zaman neden çocuğu vuran kişiye saldırıyorsun? Onun kaderinde çocuğunu öldürmek yazılıysa bunun sorumlusu tanrıdır.

    2-Tanrı bir kişinin ateist olup onu inkar edeceğinide belirlemiş *, bir insanı öldüreceğinide, hırsızlık yapacağınıda... O zaman o cehennem neden? Özgür irade diyorlar, madem insanlar özgürce yaşayıp hayatlarına yön veriyor, neden bu kadar ayette kader geçiyor ve her olay kader e bağlanıyor?

    insanlar doğal yada kişisel sebeplerden dolayı ölürse: kader
    insan tarafından öldürülürse : cinayet

    -Dua etmek-

    1-Herkes ilahi bir plana/kadere inanır. Tanrı neyin nasıl yaşanacağını bilir ve belirlemiştir.
    Eğer dinlerdeki gibi kader yani ilahi bir plan varsa, neden dua ediliyor? Mantığı nedir?
    Eğer tanrının ilahi planında senin bir şeye sahip olman varsa, zaten ona sahip olacaksın; eğer yoksa sahip olamayacaksın.

    insanlar sahip olmadıkları ve olmak istedikleri her şey için dua ederler, dualar kabul olunca 'tanrı büyük', olmayınca 'kaderde yokmuş' denir. Dahada ilginci bir alime sorduğunuzda cevap 'içten dua etmemişsindir'. Ne kadar da iyi biliyorlar insanların duygu ve düşüncelerini...

    2-Bir insanın kaderinde ölümcül bir hastalık var. Bunu tanrı yazmış önceden. Bu insan belirli yaşa ve zamana geldiği zaman bunu yaşaması gerekiyor ve yaşıyor. Sonra bu insan bu duruma üzülüp tanrıya dua ediyor. 'Tanrım beni bu ölümcül hastalıktan kurtar'.

    Çelişkiye bakalım. Sen her şeyi tanrının yarattığını savunuyorsun *, kaderini tanrının yazdığını söylüyorsun fakat tanrının seni bu hastalıktan kurtarmasını bekliyorsun. Zaten ilk başta sana bu hastalığı 'veren' tanrı. Onu yaratıp dünyaya koyanda.

    Madem dinlerin savunduğu gibi tanrı 'her şeyi' bilir, neden sen dua edip dileklerini belirtiyorsun? Zaten tanrı her şeyi önceden biliyor.
    6 ...
  30. dünya bir aylığına türkiye ye emanet

    1.
  31. tanrısız bir dünya için 30 saniye

    1.
  32. Felsefe- Din felsefesinde 'tanrısız dünya' alternatifi üzerine sunulan ve dünya tarihi ile güçlendirilen ilginç ve düşündürücü bir sorgulama yöntemidir. * *

    -

    Sizin 30 saniyenizi istiyorum sadece..lütfen tanrı kavramının hiç var olmadığı bir dünya hayal edin, bunu tanrısız dünya olarak adlandırabilirsiniz.

    inananlar diyecek ki: ''bu tanrısız dünyada; bir sürü dolandırıcılık, sahtekarlık, hırsızlık, korku, acı, işkence, kin, hastalık, tecavüzcüler, sübyancılar, katiller, savaşlar ve soykırımlar olacak.'' Şimdi lütfen aynı dünyayı hayal etmeye devam edin fakat bu sefer bu dünyaya tanrı kavramını koyun... ve bana farkı söyleyin.

    Bir şeyler gerçekten tuhaf...
    16 ...
  33. 10 mısır belası

    1.
  34. Özetle Mısır firavununun yahudileri serbest bırakmaması sonucunda Tanrı nın mısıra yaşattığı felaketlerdir. Musa nın yahudileri alıp kızıldenizi ikiye bölüp kaçmasıyla sonlanır hikaye. Burda maddelenmiştir :

    1-Tüm sular kana döner ve tüm balıkları öldürür.
    2-Mısır ı kurbağalar istila eder.
    3-Tüm insan ve hayvanları bit/pireler kaplar.
    4-Büyük böcek yığınları insanlara saldırır.
    5-Çiftlik hayvanlarda salgın hastalıklar başlar ve vahşi hayvanlar saldırır.
    6-insanlarda Tedavi edilemeyen/durdurulamayan çıbanlar çıkar.
    7-Yıldırımlar iner, dolu ve alev yağar.
    8-çekirge sürüleri saldırır.
    9-Üç gün boyunca zifiri karanlık oluşur.
    10-Tüm mısırlı ailelerin 'ilk' çocukları ölür.

    Not : Bu felaketlerin hiçbiri yahudileri etkilemez.

    Bu felaket Tevrat - incil ve Kuran da kabul edilmiştir. Tanrı nın belirttiği gibi... aslında her varlığı seviyor, sadece bizim aklımız bunun gibi vahşetleri tam olarak algılayamıyor. Sorun bizde. *
    5 ...
  35. din açıklığı ve ateism açıklığı

    1.
  36. Mantıklı ve objektif düşünebilen bir kişinin kolayca iki kavram arasındaki farkı görebileceği kanıt.

    Not:Açıklık kavramı netlik, anlaşılırlık anlamındadır.

    Dinsel inancın Açıklığı : Eğer çocuğunuz bir canlı bomba tarafından öldürülürse,
    tanrı sizin inancınızı sınıyordur.
    Ya da inancınız yetersiz diye cezalandırıyordur.
    Ya da bombacının özgür iradesi* ne karışamıyordur.
    Ya da belki tanrı çocuğunuzu cennette yanında istemiştir.
    Ya da çocuk günahkardır.
    Ya da çocuğun ataları günahkardır.
    Ya da tanrı insanın aklının ermeyeceği yollarla çalışıyordur.
    Ya da bu şeytanın işidir.
    Ya da siz yanlış tanrıya tapıyorsunuzdur.
    Ya da tanrı bombacı ile hemfikirdir.
    Ya da bu çok büyük bir ilahi planın küçük bir parçasıdır.
    Ya da çocuğunuzun kaderinde yazıyordur.
    Ya da çocuk inançsızdır.
    Vesaire..., vesaire..., vesaire...

    Ateizmin Açıklığı : Eğer çocuğunuz bir canlı bombanın kendini patlatması üzerine ölüyorsa, bu din yüzündendir.

    Ateistlerin binalara uçakla çarpmamasının bir nedeni var...
    18 ...
  37. dünyadaki ataerkillik saçmalığı

    1.
  38. Dünya ülkelerinin neredeyse hepsini sarmış, erkek üstünlüğü/egemenliğini öngören, ayırımcı yapıdır . Erkeklerin dişilerden üstün olduğunu savunan bu düşünce; dil, kültür ve gelenek alanlarını ele geçirmiştir. Örnekleri aşağıda sıralanmıştır :

    Bilimadamı - Bu kelime derhal sözlüklerden kaldırılmalı böylece geri kafalı insanlar tarafından daha fazla yayılmamalıdır. Bu kelime bilimle uğraşan insanların erkek olduğunu öngörür.En basit örneği ülkemizdeki gazetelerde bir buluş yapıldığında yazılarda 'bilimadamları...' cümlesi yer alır sanki bilimle ilgilenen hiç kadın yokmuş gibi. En etkileyici örneği ; küçük bir kızın 'gelecekte ne olacaksın?' sorusuna verdiği 'bilimadamı' cevabıdır. ilk ve ortaokul öğrencilerinin çoğunun benimsediği kelimedir. Biliminsanı yaygınlaştırılmalı ya da en azından bilimkadını kelimesi ayrıca belirtilmelidir.

    Allah Baba - işte televizyondan ve çevreden duyulabilecek en önemli kanıt. Şahsen hayatımda sürekli duymuş olduğum kelimedir. nasıl Bir aile çocuğuna tanrının cinsiyetinin ne olduğunu belirten bir kavram öğretebilir şaşkınlık yaratır. Üzücü olan ise bu kavramı çocuklarına annelerin bile öğretmesidir. Bir çocuk kendini yaratan varlığın bile erkek olduğunu düşünerek büyürse, bugün bu erkek üstünlüğünü benimsemiş kişilere dönüşme olasılığı göz ardı edilemez. 'Allah Anne' diye bir kavramı duyan lütfen belirtsin.

    Ay Dede - Yine bir başka aile faciası kelime. insanlar o kadar ata-erkil düşüncedeler ki çocuklara bir gök cisminin cinsiyeti olduğunu öğretebiliyorlar. Hatta bunun üzerine şarkı yazıp söyletiyorlar. Yine bunları yapanlar arasında anneler ve bayan öğretmenlerin olması düşündürüyor. 'Ay Nine' diye bir kavramı duyan lütfen belirtsin.

    Adem Elması - Ve işte dünyada bulunan tüm dilleri ele geçirmiş olan terim. Adem elması diye saçmaladıkları olgu aslında gırtlak yani tiroidin boğazdaki çıkıntısıdır. Erkeklerde ve kadınlarda görülür. Buna rağmen ismi adem e adres olarak verilmiştir. Bunun nedeni dinlerde anlatılan adem ve havva hikayesindeki ayırımcılıktır. Zaten havva adem'in kemiğinden yaratıldığı için önemsiz ve geri planda sayılır, şaşılacak bir konu yoktur. 'Havva Elması' diye bir kavramı duyan lütfen belirtsin.

    Akbaba - Etçil bir kuş türünün yine gerikafalı insanlar tarafından kavramsal tacize uğramasıdır. Akbaba kelimesini kim türkçeye armağan etmiş tebrik etmek gerekir. Sanki bu kuşların hepsi erkek cinsiyetindedir ve öylece kendi kendilerine üremektedirler. Artık bu ata-erkil akımı hayvanlara bile sıçramışsa olay gerçekten ciddidir. 'Akanne' diye bir kavramı duyan lütfen belirtsin.

    Adam - Hemen hemen tüm dillerde varolan sorun. Bu kelimenin çeşitli versiyonları ve anlamları vardır ve bu şok etkisi yaratabilir fakat yine ayırımcılık saçmaktadır.Örnekleri asaşığa sıralanmıştır :

    1) insanoğlu - Bu kelime sadece türkçeye özgü değil tüm dillerde bulunur. ingilizcede 'mankind' olarak bulunan kelime yine adem ve havva ayırımcılığna dayanır. insanlar erkek üstünlüğünü o kadar kabullenmişlerdir ki 'insan türü/ırkı' nı belirten bir terimi bile ata-erkil düşünce sayesinde ele geçirmişlerdir. 'insankızı' diye bir kavramı duyan lütfen belirtsin.

    2- Adam ol - Bu uyarı/önerme/tavsiye içerikli cümle bitirir insanı. Özellikle bir erkek bunu bir kadına söylediğinde cinnet etkisi yaratır. En yakın katı ve ağır cisimle kafasına vurulmalıdır. Her ne kadar 'adam' kelimesi iyi özellik sıfatlarını belirtmek istesede, gizlice erkek üstünlüğünü savunmaktadır. Özelikle kızlar birbirlerine söyledikleri zaman videosu çekilesi olaydır.

    3- Kardan Adam - Kış aylarında çoğu ülkede sıklıkla görülebilen ata-erkil kar yığınlarıdır. Bunlar mutlaka erkek olmalıdır başka yolu yoktur. 'Kardan kadın' diye bir kavramı duyan lütfen belirtsin.

    4- Mağara Adamı - ilkel insanları belirtirken kullanılan bu terim de diğerleri gibi sömürülmüştür. Herkes ilkel insanlardan bahsederken 'mağara adamları' kelimesini kullanır, mağara kadını ise ya kullanılmaz ya da bunun bilincinde olan kişiler tarafından kullanılır.

    Örnekler uzar gider.. bunlar dünyadaki, özellikle de türkiyedeki ata-erkil yapının kanıtlarıdır.
    Not : Günlük hayatta bulunan örnekleri gerekli birikim elde edildikten sonra sunulacaktır.
    9 ...
  39. şeytan icadı çelişkisi

    1.
  40. Eve gelen yada daha gelmemiş buluşun kötülük planlarını ve kaynağını * saniye içinde , günahlayıp *, inkar edip ve son olarak reddedip ondan 2 ay sonra da karşısına geçip tüm programları izleyen mantık insanlarının yarattığı çelişkidir.
    0 ...
  41. soğumadan oturamam günah olur diyen kişi

    1.
  42. Duyuş alanındaki kişilere psikolojik saldırıda bulunan, aynı zamanda mantığı savunan yaşamış, yaşayan ve yaşayacak tüm insanlara ne kadar önemsiz olduklarını hatırlatan, cümlenin sahibidir.

    Olaydaki kişiler :

    -yazar(psikolojik saldırı mağduru)
    -türbanlı kadın(6-8 yaşlarındaki kızının elini tutuyor)
    -yardım etmeye çalışan yaşlı adam(büyük bir hayat dersi almıştır)
    -yazarın yanına oturan adam(olaydan haberi olmayan şanslı varlık)

    Yaşanan Olay :

    Yazar, minibüs caddesinden geçen ve Kadıköy'e giden herhangi bir otobüse biner. Ortadaki boşluktan sonraki ilk koltuk sırasına oturur(sol sıra, cam tarafı).
    3 dakika kadar sonra bir adam otobüse biner ve yazarın yanına oturur. Bir kaç dakika sonra otobüs bir duraktan yolcu alır, türbanlı bir kadın kızının elinden tutmuş ortaya doğru ilerlerken yazarın yanında oturan adam kalkar ve iner. Kadın adamın kalktığını görür ve koltuğun önündeki demire hızlı bir şekilde sıkıca sarılarak koltuğa oturulma olasılıklarını kapatır ve ayakta bekler. Yazar, kadının neden oturmayıpta ayakta dikilip başka insanların oturmasına izin vermediğini düşünür. Aynı düşünceyi aklından geçiren ve arka çapraz koltukta oturan yaşlı adam gayet masum şu önermeyi yapar : 'Kızım otur istersen yer boş'. Ve işte o türbanlı kadından, evrendeki tüm paradoxların karmaşalarını basite indirgeyen cevap gelir : 'Adamın kalktığı yer hala sıcak, soğumadan oturamam çünkü günah'. Yazar suratında hayatı çözmüş olmanın verdiği mutluluğu gösteren bir surat ifadesi ile düğmeye basar, iner ve Kadıköy'e yürüyerek gider.

    Lütfen ama lütfen, sokakta yüzünde değişik gülümsemelerle dolaşan insanlara deli gözüyle bakmayın. Onlarda böyle bir olaya maruz kalmış olabilirler. Yardımcı olun, bir içecek verin ve oturmalarına yardımcı olun -çünkü- travmalar hafife alınacak şeyler değildir.
    60 ...
  43. © 2025 uludağ sözlük