erkeklerin ve kadinlarin farkli sebeplerden ötürü yaptigi eylem.
ve yine erkeklerin her biri ve kadinlarin her birinin ayri ayri nedeni vardir.
ben en iyi bildigimi yazayim, genel olarak kadinlar öpüsürken gözleri kapatir. reflekstir bu. yani kapasam mi kapamasam mi diye düsünmezsiniz. hatta karsinizdaki odun "gözlerini kapatiyorsun" dediginde "nasil yani sen kapatmiyor musun" diye sasiracak kadar dogal gelen eylemdir. bu iste ilk öpüsmelere kadar olan durumdur. yani farkinda olmadan yasadiginiz durum.
sonra öpüsmeler o ilk toylugunu kaybederken cok farkli anlamlar kazanir. ayrica heycan ve sapsallik azaldikca baska düsüncelere de dalabiliyorsunuz. mesela gözleri acip kapamak konusunu düsünmeye basliyorsunuz.
ilk öpüsme zaten bir vaka. ama öpüsürken ilk defa gözleri acmak ayri bir vaka. o an iste cok degisik ya. sayin odun zaten acik tutmustur gözleri. ve carpilmis gibi olursunuz gözler karsilasinca. sonra söyle bir duraksama ve sonrasinda karsilikli tatli bir gülümseme. hala öpüsürken üstelik. tadi baskadir öpüsürken gözleri acik tutmanin.
ama sevmediginiz insanla yapmamaniniz tavsiye edilesi. mideniz bulanabilir. kapa gözleri hic acma en iyisi öyle bir durumda..
siz ve sevgilini ve iliskinizi ciddiye almiyor gibi gözükse bile megersem aslinda her detayi aklinda tutyormus. tanistiginiz günün yaklasmasiyla birlikte arada bir dalip gitmelerinizden dogru anlamlari cikaran anneymis. ve de ondan hic beklemiceginiz sekilde cok anlamli bir bicimde sunlari diyebilir.
- 29 ekim'de noldu biliyor musun? ben sana hamile oldugumu ögrendim o gün. dayinin dogum günü 29 ekim. ona da sürpriz olmustu. bunu hatirla 29 ekim'de. büyük anneanne'ni kaybettik 29 ekim'de bir de. bunu da hatirla. baska seyleri hatirlama. bunlari hatirla...
bunlari söylerken biraz da hüzünlüydü. depresyon kirici olarak anne aci ceken annedir. kolay degil ne de olsa canindan bir parcanin depresyonunu kirmak. aylar sonrasinda; aglayarak parkelerin üstünde sürünen beni gece yarisi cekip kaldirdigi gelir aklima. yanina yatirip üstümü örttügü. aylar sonra anliyorsun depresyon kirici anne senin birlikte kanayan anneymis. kafama sicayim ki ona o günleri yasatmisim. bugün annemin dogum günü. bugün onun günü. ve yine de camasirlari sererken elindeki t-shirt'ü göstererek
-onun yeni sevgilisinde de var ayni t-shirt. bir ara ortalikta yoktu. sen camasirlarin arasinda kaybettirdin sandim. sonra ütüleneceklerin arasindan cikti. dedigimde
- yine kaybettirebilirim nolucak. demistir.
gözüne feci kesti t-shirt'i sanirim onu son görüsüm oldu bu * ve akabinde ise yine muhabbet depresyon kiriciligin en usta kismina gelmistir.
(baskasiyla basgöz etme cabalari)
- bak dügünlere gelmiyorsun ama ne yakisikli cocuklar vardi yine dün sertan'nin dügünde.
sahsimin tepkisi tam bir mental random gülüs oldu.
(ben anlayamadim bu kadini. isin garibi ayni sekilde babam da isliyor. (bkz: cani cok sikildiysa buluruz birini)
bir de baba versiyonuna ait bir diger epic cümle de su
(bkz: elin pezenvengi perisan etsin diye bu yasa getirmedik)
gerceklestirmeye basladiktan sonra cok baska bir insan olmanizi saglayan eylem. kendiniz olamiyorsunuz. ya kafayi yiyecegim ya da düsünmeyecegim secenekleri varsa önünüzde ruh sagliginizi kaybetmemek uguruna kisiliginizi feda ederek aliskanlik haline getirdiginiz eylemdir. düsünmemek hakkinda da düsününce iste böyle...bak cok kötü seyler geliyor aklima. bütün insanligi kiracak kadar kötü duygulara kendimi teslim edesim geliyor. sonra tamam yeter ucundan kiyisindan nasil bir sey oldugunu tarif ettin, daha fazla düsünme diyorum.
tekrar düsünmeye basladigimiz gün özgür oluruz belki. mutlu da oluruz o zaman.
bogazici universitesi'deki en klas hocalar kategorisine aittir kendileri. öyle kolay kolay eline su dökecek biri de yok bence.
engl111 dersinden isararla kalma sebebim. okula basladigim ilk sene kendisinden almistim dersi. ama haylazlik iste gitmedim derslere. ve her ne kadar gerekli yazilari sonradan verirsem bile dersi gecebilcegimi bilsem de dersin tadi damagimda kaldi bilerek vermedim yazilarimi. sonrasinda ise engl111in kendisine ait section'larini dil edebiyat'a kapattilar. yemin ederim bu kadinin dersine gitmemis olmak okul hayatimin en büyük pismanliklarindan. sonrasinda dersi simten hocadan ve müfide hocadan da aldim ama inanin aylin hoca bir baska. buldugunuz zaman kacirmayin. kizil günesim o benim ya. bir benzeri de su sahis oluyor (hatta ikisi bir ofis paylasiyor) (bkz: markus pochtrager)
free hugs kampanyalarinin basari sirridir. inci'nin free hugs kampanyalari icin gün saydigimi bilirim. sonra da benim sehirde olmadigim zamanlara denk geldiklerini de bilirim. lanet olsun!
"sunu yapan , söyle diyen, sunu seven" diye baslayip "kiz" diye biten basliklarin amacidir.
ama kategorize etmenin amaci ne onu anlamadim? biz anlamadan bizi kategorize ettikten sonra üstümüzde deneyler falan mi yapacaksiniz ?! neyin kafasini yasiyorsunuz siz? (feci bir ön yargiyla basliklarin erkekler tarafindan acildigini savunuyorum evet)
israilli danscidir kendileri. uzmanlik alani oryantal olan bu kadini roman oynarken tanidim. kendisi bizim oranin cingenelerinin eline su dökebilecek bildigim tek profesyonel dansci. izlemek isteyenler icin geliyor:
bir ara ortaya cikmis olup artik her vize ve final zamanlarindan tekrar tekrar populer olan eylem.
eylemin devaminda fotoyu face'e koyup altina "okuyom ben yaaa" diye aciklamayi yaparsaniz caliskanim ama ayrica da kuulum imajini vermis olursunuz. daha kuul olmak icin kendinizi kare disinda birakarak sadece defterleri istege bagli olarak kalem tutan elinizi falan cekebilirsiniz sadece
gizli bir zafer kazanmis insandir.
eger ki güvenlik görevlisinin o "ben burda senden üstünüm" modundaki bakisi ve durusuna kil olup hic "bip"lemeden kontrolden gectikten sonra o görevliye söyle bir "aldin miiiiii" bakisi firlatan kisidir. bunun bir üst versiyonu var bir de.
olay yeri : berlin havaalani inmisin artik tam cikican cikis kapisinin yaninda bagajini kontrol etmek icin bekleyen görevliler vardir. böyle secmece/kesmece kalabaliktan kurbanlarini secer , bir odaya alirlar. orda bavullari falan actirip kontrol ederler.( kadinlara ic camasirlarini en üste koymamalari tasviye edilesi bir durum.) buradaki görevliler de zaten daha bir kil. "niye gözünün üstünde kasin var" modunda her boka takabilitesi yüksek adamlari itinayla secip koymuslar sanki. soru sorarlar falan böyle "silah,uyusturucu vs bulunduruyor musunuz" ( olsa söylerim sanki) sonra baslar bunlar böyle didiklemeye falan. el cantana kadar. birkac g.zekali caylak olani da ped kutusuna kadar uzatir bu olayi. bir sey bulduklarinda noluyor bilmem ama bulamadiklarinda da söyle bir "kusura bakma abla ya" modu da olmaz. söyle bir sanki aslinda onlar hakliymis da normalde sen böyle pisliklere bulasirmissin da bu sefer tesadüfen ellerinden kurtulmussun gibi bir bakisla seni ugurlarlar. simdi bu adamlara burdan sesleniyorum. bakmayi unuttugunuz kücük el cantasinda 3 sise yaprak vardi. (yiyecek sokmak da yasak) ve ben o 3 sise yapragi anneme sardirtip size düsünerek afiyetle yidim.ohhhh misssss.
cok asagilik bir seydir. otizm zihinsel bir hastaliktir. bu sözcügü hakaret olarak kullanmak sanirsam duyarsizligin getirdigi bir davranistir. ve kabul edelim ki cogu zaman otistik diye hakaret ettigimiz kisileri gercek otistiklerle karsilastirdigimizda , aslinda otistikleri hakarete ugratmis oldugumuzun farkina variriz. **
türkiye'de büyümüs ve almanca bilmeyen arkadaslara almanya'da sivri dilligiyle ve ucuk kacikliyla ortaligin tabiri caizse m*na koyan , lafini kimseden hicbir seyden esirgemeyen , manyak elestirili sarki sözlerine süpersonik punk-rock müzigi vererek kulaklarimizin pasini silen mötüs * ötesi bu grubu anlatamayip "ergen triplerinde müzik yapiyorlar iste" ta**ak gecme modunda bir tepki almaktir.
tommy hilfiger'in bir kadin parfümü. kokusu cok dikkat cekici, cünkü "fresh" ve sportif bir koku gibi durmasina ragmen aslinda cok da feminen. feminenligin ve sportifligin güzel bir denge tutturmus hali gibidir. agir kokulardan hoslanmiyorsaniz; serin , taze ve güzel kokmak istiyip ama xxxx sport deodorant gibi degil cok iyi bir tercihtir. tommy hilfiger'in giyimdeki zevkini kokuya aktarmislar gibi.
tavsiye edilir. testerini yalayip yutmamak icin zor tutuyorum kendimi.
berbat ötesi bir etnry girip ya da tepki alacak bir görüsü belirterek - oylari toplamaktir. tepki alacak görüs diyorum ama zaten her görüsün tepki olarak bir karsi görüsü vardir. yani tepki alacak nitelikte olmasa da olur , görüs belirtmeniz yeter. artik gerisi destekcilerinizin mi yoksa köstekcilerinizin mi daha fazla olduguna baglidir.
herhangi bir seyin herhangi bir dalinda diger bütün ülker rakiplerini maglup edip dünya üzerinde en iyisi olmak.
genellikle her sampiyonlugun süresi 1-2 senedir. bir sonraki yarismaya kadar iste. en son örneklerinden biri ispanyadir. *
freud'a göre her erkek cogunda olan anneye asik olma durumunun asilamamasinin sonucu olabilir. ya da sapik bir anne'nin igrenc ötesi fantezilerini gerceklestirirken kocasi tarafindan basilmasi da olabilir. anne üvey de olabilir. ihtimaller ihtimaller. sonuc olarak en agir travmayi yasayacak olan kisinin bir ensest iliski örneginin gerceklestigi ana sahit olan baba/kocadir.
secim iki sey arasinda karar vermektir. "beyaz gömlek mi mavi gömlek mi" gibi ya da "dondruma mi browni mi" gibi.
yönelim ise kisisel tercihe birakilamayandir. mesela lezbiyen/gay olmak bir tercih veya secim degildir. "ya ben bugun hemcinsimle temastan zevk alicam, ama yarin yine karsi cinse dönerim. " diye bir sey yoktur. iste bu bir yönelimdir. elinizde olmayandir. ayni sey inanc icin de gecerlidir. bugün inanip yarin inanmamak gibi bir sey olamaz. bircok konuda bu farki gözardi edip insanlari sözde tercihleri üzerinden yargilamak ise iste bu bir tercihdir.
2010 bollywood yapimi bir filmdir kendisi. basroller bollywood aleminin kral ve kralicesi paylasior ; yani shah rukh khan ve kajol . bollywoodun klasik hiperduygusal yapitlarindan biri. fakat dans ve müzik kesinllikle cok eksik kalmis.
yine de veridigi mesaj cok güzeldi.
mukemmel tada sahip fritolay cipsiydi. di'li gecmis zaman kullaniyorum cünkü tadini bozmuslar ipneler . götüm gibi olmus. yine cheetosun kücük paketlerine kaldik.