üniversite yaşamında motorluk mertebesine erişmiş insanlardır.
erkeği, kızı fark etmez. kalbi bok olan herkes motordur.
benim üniversiteden arkadaşım olan bir hanım kızımız da motorluğun kitabını yazmıştı. öyle ki bize ne zaman sıra gelir diye beklerdik bir zamanlar. geçen hafta yeni ayrıldı bu hafta yeni birisine hayatımın aşkı diyor.
durdum ve bir an için dinledim. schalkeliyiz yaptım elimle, tam da bursalıyız da olduğu gibi garip bir hal aldı elim. sonra sustum ve kozları çekmeye başladım.
-ilk elden koz çekilmez amk
dedi yavşağın biri.
akşam ki maçı düşündüm, bir çay söyledim demli. ve güzelim schalke şehrini düşündüm. kuşlarını, umutlarını, bulutlarını. ne müthiş manzara.
sosyal medyada ve özellikle kısa mesajlaşma sırasında ingilizce gibi pratik bir dil varken, türkçe yazmaya çalışmaktır.
artık dünya tek tip yazmaya, dil kullanmaya çalışırken bu pratiklikten uzak türkçe yazmaya kasmak, işin hızını yavaşlattığı gibi artık prim de etmemektir.
bu arada türk dili diye hayıflanan dostlar sürekli hayatlarında kullandıkları ingilizce kelimeleri çıkarsalar çok daha çık olur.