karakter sınırına takılan başlığın aslı: göbekli insanları eleştirmeden önce kişinin kendine sorması gereken sorular.
1) kışın neden ayda 400 tl doğalgaz faturası geliyor?
2) zor bir durumda kalıp uzun süre yemek yiyemezsem ne hale düşerim?
3) sık bira tüketenler neden bu kadar karizmatik?
gezi parkı direnişinin bir gaz alma projesi olmasıdır.
direniş belli gruplar tarafından düzenlenip halkı rahatlamayı amaç gütmektedir. istanbuldaki müteahhitler ormanları teker teker katlederken sesleri çıkmayan insan kitleleri, bir anda 3-5 ağaç için ortalığı savaş alanına döndürmüştür.
ağıza alınmayacak iğrenç küfürler savurarak karşısındakini yıldırmaya çalışmaktadır. ama bu amacına hiçbir zaman ulaşamayacaktır.
ha bir de bunlar en iyisini en hayırlısını kendilerinin bildiklerini sanarlar. olayların arkasında yatan asıl sebepleri düşünecek kapasiteye sahip değildir.
3-5 tane ağaç kesilip yerine avm yapılacak diye canını hiçe sayan tiptir. pek de akıllı olmadığı bir gerçektir.
arkadaş o ağaçlar kesilecek. siz bağırsanız da çağırsanız da ağlasanız da sızlasanız da kesilecek. neyin direnişi bu ? kim bilir kimler servetine servet ekleyecek o avm sayesinde. 1 avuç insan karşı çıktı diye vazgeçilir mi sanıyorsunuz ?
edit: bazı aptallar beni çevre düşmanı, akp yandaşı, vatan haini vs. vs. ilan etmiş. ulan ben de istemem kesilmesini de orada yaralanan insanlar var biraz da onları düşünün beyniniz yetiyorsa. adamın ağzına yüzüne tazyikli su sıkıp bayıltıyorlar siz hala ağaç derdindesiniz.
asıl başlık: misafir gidilen evde nezaket kuralları gereği her ikramı geri çevirmek.
sonradan pişmanlık duyma olasılığınız olan durumdur.
her ne kadar bir şeye/şeylere ihtiyaç duyarsanız duyun, ve her ne kadar size ikramlar sunulursa sunulsun içgüdüleriniz size bunları geri çevirmenizi söyler. hele de gidilen ev kalabalıksa tuvalete gitmek bile (ortamdaki sükunetin bozulmasına yol açacağından) ayrı bir derttir.
hemen bir diyalog örneği verelim:
ev sahibi: evladım dolapta dünden kalma taze fasulye vardı yer misin ?
hdytcmo: teşekkür ederim, ben gelmeden önce evde yemiştim. (midesi kazınıyordur)
e.s: tatlı var, istersen baklava vereyim ?
h: yok ben almayayım, kilo yapıyor. (verseler 1 tepsi yer)
e.s: peki yavrum... içecek bir şey ister misin kola var, ayran var, soda var,...
h: çok teşekkürler ben istemiyorum. (susuzluktan kırılıyordur)
e.s: yarrak var yer misin ?
h: yok ben zaten evde ye... hönk ?!
not: son bölüme kadar olanı defalarca yaşanmıştır.
sabah kalkar köyüme ne oldu acaba diye alelacele bilgisayarı açar. okula/işe gider, aklı hala köyündedir. sevgilisinden, eşinden dostundan daha çok düşünür köyünün halini. sanırsın muhtarlık seçimlerine aday çıkacaktır. akşam eve gelir daha doğru düzgün üstünü değiştirip yemek yemeden bilgisayarın başına geçer. ne bir okuyup araştırma, ne bir bilgi edinme, ne bir gündemi takip etme vardır. en mühim şey köyündeki askerleri ve tahıl sıkıntısıdır. gece olur yatağına yatar, sevdiklerine, akrabalarına hayır duası okuyacağına yarın köyde şunu şunu yaparım, bunları yükseltirim diye düşünüp kendini mutlu hisseder. nasılsa o çok iyi bir muhtar ve halkını düşünen bir liderdir. geleceği vardır.
çok gezen sevgili sağda solda sürter, hangi kucaktan diğerine atladığı bilinmez.
evde oturup kitap okuması tercih edilir. hem biraz kültürü artar fena mı ?
ulan 500 insan tanıdıysam maksimum 30-40 tanesi iktidar yanlısı oluyor, durum böyleyken oy oranı nasıl %50 olabilir biri bunu açıklasın bana.
ben mi eğitimli kesime mensubum ? yahut da bu adamlar sayısız dalavere mi döndürüyor ortalıkta ?
telefonda konuşan kişi bir acı haberle sarsılır. ekranda sadece ağlamaklı olan gözler görünür hale gelene kadar zoom yapılır, gerilim müziği verilir ve son olarak şahsın kendisini kaybetmesi sonucu yere düşen telefonun sesi yankılanır.
psikoloji halden anlar, daimi çözüm üretir. psikiyatri lüzumsuz yere ilaç verir. ilacı kesince eski günlerinize geri döner, üstüne de ilaca verdiğiniz paraya yanarsınız.
Lan nasıl bir şey acaba diye yakılır. içinize çekersiniz ve ardı kesilmez öksürüklerle söndürmek durumunda kalırsınız.
Gerçekten de berbat bir tadı vardı.
Ve düşündüm:
"Bu rezil şeye para ödeyen insanlar aptal olmalılar."
seyir esnasında insanı koltuğun dibine büzüştüren, seyir sonrasında da haftalarca evin koridorunu koşarak geçme ve tıkırtı duyduğunda irkilme gibi refleksleri tezahür ettiren filmlerdir.
Derin ve tatlı bir pazar uykusundan, evdeki muhabbet kuşunun ardı kesilmez ciyaklamaları sonucu uyanmak ve hayata lanet etmektir.
Kuşu boğazlamakla sonuçlanabilir.
ingiliz gezgin James Churchward' ın ortaya attığı bilimsel iddiadır. Bunun yanında Mayaların, Kızılderililerin Kürt kabileleri olduğu söylenir. Bu konuda Kürtlerin pasifik okyanusundaki kayıp kıtadan geldiği hakkında da ciddi bulgular vardır.