sizi rezil etmesi bir nedendir. efendim olay şöyle izmir narlıderede gençlik ve çiçek festivali yapıldı yüksek sadakat konseri vardı. ben evden kardeşimden önce çıktım o sonra bana katılacak ve birlikte konseri izleyecektik. kardeşim gelmeden telefonumun şarjının bittiğini fark ettim. çok panik yapmadım o an kardeşim 21 yaşında çünkü. neyse konser başlayacak artık çok az kalmış müzikler sustu bi ara bir anons yapıldı :
sayın hazal aileniz sizi bulamıyormuş lütfen sahnenin sol tarafına geliniz!
o an hiçbir şey düşünmeden bir süre kaldım. en kötüsü de yanımda deliler gibi <şık olduğum rüyalarımda gördüğüm erkeğin olmasıydı. neyse ben kız kardeşime söve söve (senin beynini....... ben) sahnenin sol tarafına ilerledim. bir ağlama krizinden sonra kendime anca geldim...
size gülme krizi geçirtecek kişidir. efendim olay aynen şöyle oldu: ben odamda mp3ümle müzik dinliyordum ablam birden içeri girdi ve dolaplarımı kurcalamaya başladı ona ne aradığını sordum
-ya hazal senin 3D gözlüğün vardı. nerede?
+ne yapacaksın sen onu?
- ya söyle işte!
+şu en üst çekmecede...
- tamam buldum sağol.
işte bu noktadan sonra ablam odamdan çıktı. ben gene beni bırakıp sinemaya gidecek eşek hep böyle yapıyor diye düşüncelere dalmışken içeriden televizyon sesi geldi. kulağımda kulaklıklar olduğu için önce fark edemediğim bu sesi mp3ü çıkarınca daha net duydum. yavaşça salona ilerleyip kapıyı açtım. ablam gözünde 3D gözlükler bizim televizyona boş gözlerle öylece bakıyor. ona bizim televizyonun 3D olmadığını söyleyince aldığım cevap:
-allahın sinema perdesi ya! o da mı 3D! *
çok etkilendiğim bir kitaptır. kitabın yazarı olan sir arthuru osmanlı padişahı yanına çağırıp sen çok zeki bir adamsın ben seninle tanışmak isterim dediği söylenir.
hiçbir türk erkeğinin hakkı olmayan davranıştır. yok rus kızları şöyle iyi böyle güzel, türk kızları şöyle kötü böyle çirkin. hayatınızda kaç tane rus ve yabancı kızlarla çıktınız diye sormazlar mı adama? ama kediler ulaşamadıkları ciğere pis derlermiş ya ondan bütün bu tantana. türk kızları izin vermeden onlara yaklaşamazsınız. neden böyle davrandıklarını soracak olursanız:
türk kızları namusludur, eğlenilecek kız olmak yerine evlenilecek kız olmayı seçerler. ve siz bekarlığınızda her bir haltı yiyip evleneceğiniz zaman bakire kız isteyeceğiniz için...
ailesinin guururunu ve namusunu düşündükleri için...
bir arkadaş ortamında hayvanlaşıp aranızdakileri utanmadan anlatabileceiğiniz için sizin onlara dokunmaza izin vermezler.
not: zengin almanlar, yakışıklı fransızlar. görgülü, kibar, nazik italyanlar, tutkulu ispanyollar varken bizde size bayılmıyoruz ama biscolata starz adamları bizim olmayacakları gibi, victoria secret kızlarıda sizin olamyacak. kaldık mı gene başbaşa *
mp3ün sesini sonuna kadar açıp dışarı çıkanların yaşayacağı durumdur. aynı zamanda bu gün yaşadığım durum.
ah sözlük, ah...
şu mp3 yüzünden kaç kere rezil oldum inan sayısını unuttum. izmirde olanlar bilir bazı yerlere 2 otobüsle gidiliyor. ve bu 2. otobüslerin toplandığı bir yer var burda (bkz: fahrettin altay aktarma merkezi) . ben inddim burda kulağımda mp3üm son ses the one that got awayi dinliyorum. canımda çikolata çekti otobüsün gelmesine vardı daha dedim çikolata alayım dedim büfeye yaklaştım.
-pop kek ne kadar? ( kendi sesimi duymadığım için bağıra bağıra söylemişim ama fark etmedim tabi)nesyse ben bunu söyleyince yanımdaki adam bi tırstı kasiyer başladı gülemye ben herşeyin farkına varıp ayılında mp3ü sokakta dinlememe kararı aldım.2 saat geçti üzerinden ama hala gülüyorum. *
kim ne derse desin hangi ırk ve kökenden olunursa olundun herkesin bilmesi gereken bir gerçektir.ben türküm ve bu ülkeyi hepimizin dedeleri kanları ile aldılar Mustafa Kemal Atatürk 100 yılda bir yetişen bir dehaydı onun sayesinde kuruldu bu ülke ve kalplerdeki iman gücüyle... ben bu enrtyde bir siyasi görüşü savunmuyorum niyetim buda değil.biz Türkiye vatandaşıyız ve ülkemizi çok sevmeliyiz.onun için çalışmalı ve bayrağımı şanlı bir şekilde yukarılara taşımalıyız taşımalıyız.birbirimizi bitirmek yerine kavgayı bitirmeli ve kalplerimizi sevgi ile doldurmalıyız çünkü bu bayrağın üstünde hepimizin dedelerinin kanları var.
son bir aydır başıma gelen durumdur efenim . nereden çıktıysa benim aklı evvel ablacığımın bana taktığı bir lakap dır. ancak ben onu bu konuda çok uyardım .bir gün evden simit ve ekmek almak üzere çıktım.ulan sınav sonucum ne olacak lan ?şeklinde düşünceler içinde olduğum için ekmek almayı unutum. eve gelince ablam...
-ee ekmek nerede ?
+aaa unutum
-ya gerçekten g*tsun ya sahiden yaa!
işte bunu demesi ile ben kendime bir vahiy gibi gelen bir öz güvenle ,
+ben g*tsem sen g*t lalesi bağsursun. dedim
işte o anda ablamın beni kapı eşiğinden çekip bir savuruşu vardı ki hala unutamam. bütün bunlara rağmen ben onu çook seviyorum
ablanın sözlük yazarı olduğu günden beri psikopatlaşmasını, pc başından ayrılamayışını, her allahın günü dışarı çıkalım diye arayan arkadaşlarını sözlüğe giricem ben diye ekmesini, eskiden evde oturtamadığınız her gün alsancaktır güzelyalıdır fırıl fırıl gezen ablanızın günbe gün değişimine şahit olmaktır. (bkz: evdekises) *
sözlük ablamın kanına girebilirsin fakat benimkine asla*!