Bakın sevgili cahil arkadaşlar bu kez Bilale anlatır gibi basit ve yalın anlatacağım. insanlar maymundan geldi tezini siz evrim karşıtıları söylüyorsunuz. Ne bilim adamları ne de evrim teorisi bunu söylemiyor. Biz maymundan gelmiyoruz maymunlar bizim kuzenlerimiz ve aynı ortak atayı paylaşıyoruz nasıl sen kuzeninden doğmadı isen ama kuzenimle ortak bir atayı paylaşıyorsan maymunlar ile bizim bağımız bu. Bu yüzden maymundan gelme olasılığımız sıfırdır SIFIR. Hala da anlamıyorsanız malesef umutsuz vakasınız.
Madem evrime karşısınız evrim bilimi sayesinde üretilen antibiyotikleri hastalanınca kullanmayın.
gözlerimi açan hayatımı değiştiren adamdır büyük bir minnet duyarım. yaptıği iş çok büyük bir cesaret gerektirir. Kaldı ki hakkında defalarca dava açılmış o yinede susamış fikirlerini savunmaya devam etmiştir.
Asıl ironik olan şudur ki dünya çapında birbirinden bağımsız binlerce bilim adamının araştırıp kabul ettiği bir teoriyi kabul etmeyenlerin yüzde doksanı kendi dinin peygamberlerinin ayı yaradığına hiçbir kanıt olmadan inanırlar.
Evrim yalan ise karşısına hangi teoriyi koyacağız. Ademin kaburga kemiğinden havanın yaratılmasını mı? Komik olmayın lütfen. Fosil kayıtlarını nasıl açıklayacağız? Peki ya canlıların DNA benzerliklerini?
benim için hannibal lecter insanların düşüncelerini analiz edebilmesi gerçekten beni etkileyen bir özelliği bunun yanında soğuk kanlı olması onun muhteşem bir katil olmasını sağlıyor insan psikolajisini çok iyi bilen bir psikopat işte ben buna yaratıcılık derim.
bunun yanında birde saw var tabi. onu bu kadar sevmemin nedeni yaptığı şeylerin ana fikiri herkes yaptıklarının bedelini ödemeli. tabi bunu ödetme şekli biraz ilginç.*
bir gün beni unutacaksan bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma boş yere mağramdan çıkartma beni alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı hiç kaybettirtme.
0ğuz Atay - Tutunamayanlar
keder, yaşlı bir ağaç gibi üstüne yıkıldığında,
duracaksın,
durup, gümüş bir su gibi akan sabahın tazeliğine bakacaksın,
sana iki yüz yıl önceden haberler taşıyan alaycı kargaların sesini dinleyeceksin,
Ölüm seni kuşattığında, tam o sırada, hayatı düşüneceksin.
Acıyı, öfkeyi, kederi ulu bir gölgeliğe yatıracaksın
bir zaman dinlenin biraz diyeceksin.
Hatıralarını bir daha gözden geçireceksin.
Sevdiklerini düşüneceksin ve seni sevenleri.
Özlediklerini düşüneceksin ve seni özleyenleri.
Teninde iz bırakanları ve senin izini taşıyan tenleri.
hayat denilen mucizenin sana verdiği armağanları sıkıca kucaklayacaksın.
Her şeyini kaybetsen de hayallerini
kaybetmeyeceksin.
Neyi aradığını hiç unutmayacaksın.
Sevinçleri ne kadar hatırlarsan, acının derinliğini
o kadar kavrayacaksın.
Yaşadığın ve yaşayabileceğin güzel şeyleri ne kadar
çok düşünürsen
öfken o kadar keskinleşecek.
Karanlık inerken ışığa daha dikkatli bakacaksın.
Geleceğinle arana, dibinde canavarların dolaştığı
bir uçurum koyduklarında,
nasıl biteceğini bilmediğin atlayışını yapmadan önce,
geçmişine, sevinçlerine, hayallerine yaslanıp güç alacaksın.