yapi olarak kadinlardan daha dayanikli olduklarindan, ayrica gerektiginde partnerlerini dovup kovabildiklerinden (buna sozluk dilinde ucurmak deniliyor) uzun omurludurler. kolay kolay yipranmazlar ve bu nedenle normal sozluklere gore cok daha fazla kullanicilari bulunur. bunlardan baslicasi eksi sozluk olsa gerek.
dogrudur, butun marksistler gibi, kapitalizmin yikildigi, sinirlarin kaldirildigi marksist ekonomik sistemi (bkz: komunizm) savunmustur son nefesine dek. turkiye gibi kucuk amerika olarak tabir edilen yuzde doksani salaklardan olusan ulkelerde farkli bir ekonomik sistemi savunanlara vatan haini sifati uygun goruluyorsa, dogru, deniz gezmis bir haindir. asilmis ve kurtulunmustur.
dunyanin pisligini dusunmeden sahiplenen yobaz turk insaninin sonsuza kadar nefret edecegi kisidir. marksistmis, sunu yapmis, bunu yapmis, bosverin kardesim bunlari. salak insan gunesi bok parcasi olarak goruyorsa, ne dersen de anlatamazsin, salaktir cunku o.aziz nesin'in son verdigi istatistige gore, turkiye insaninin yuzde doksani salaktir. onemli olan bu insan musveddelerinin reaksiyonlarindan uzak kalabilmektir.
kendisinden tirsanlar yine etrafinda fildiran eziklerdir esasinda, baskalarinin da kendileri gibi tirsak oldugunu dusunduklerinden, uzaktan elestirilebildigini sanirlar bu arkadasin. insanlik tarihinde hep rastlanan, kraldan cok kralcilik diye tabir ettigimiz zavalli, igrenc bir yalakalik turudur bu durum.
yine de belirtmeden gecemeyecegim, ilk firsatta yuzune karsi "get a life" diyecegim kendisinin. rutbeli bir asker oldugumdan, en bela ortamlarda dahi cekinmeden agzima geleni yani hakedene hakettigini her zaman soylemisimdir. bir asker, degil kendini salak modlara sokan ozenti bir cocuk, istanbulun en baba mafyasindan dahi korkmaz. diyecegim o ki, gidin adam gibi islerle ugrasin, ezikler.
talihsiz bir sekilde ismen tanimak zorunda kaldigim sikindirik bir kulturun horozlarindan biridir kendisi. kadikoyde soyle uzaktan sezdigim kadariyla hayati poz vermekle, sizofrenik modlara girmekle gecmektedir bu arkadasin. baska yerde olsa kendisine denilecek tek laf vardir
ama oylesine ezik ortamlarda bulunmaktadir ki, agzinda geveleyip altina muzik diye koydugu seyler (sarki demiyorum muzik hic demiyorum) icin alabildigine saygi gormektedir bu arkadasimiz. eskiden uyusturucu muptelasiymis, tedavi gormus, babasi timarhanedeymis falan filan. aman bre dramalar! bi sabah programina cikip doksun icini, simdi onu dinleyenler "yakismadi abi" falan der kesin. esasinda yaptigi ayni kalitede bir is. simdi eminim cikip "ne ayni kalitesi yahu" diyen sigirlar olur, benim guzel canlarim, seda sayan'in muzigiyle kiyaslanirsa bu adaminkiler elbet biraz daha deneysel oldgundan daha dikkate degerdir. ancak sen de o derece sikindirik muzikten daha iyi yapmanla gurur duyarak motive ediyorsan kendini...
okan bayulgen in suursuzca tapan yalaka topluluk yaratma cabasina ezikce malzeme oldugu icin dogal bir durumdur. neden ofkelenilir buna bilmem? gayet dalga gecmeye musait bir durum, azcik suur sahibi herkes yapabilir bunu, uludag sozluk yazarlari da yapmali hatta.
sozlugun ebesini, daha cok aci cektirerek, surundure surundure oldurmek icin gerekli bilinci asilamak uzere tarafimdan baslatilmis kampanyadir. amacimiz gercekten tiksindigim bu yasli kaltagin surune surune gebermesini seyretmek. eylem planimiz kisa ve basit, icimizdeki cirkin, ofkeli, igrenc yaratigi disari cikarip her yana saldiracagiz. ne denli migde bulandirici, aptal, bos seyler yazarsak o kadar iyidir.
south park'in bilmemkacinci bolumunde islenen buram buram ahlaksizlik, terbiyesizlik akan zekice soru. hemen hemen soyle bir sahneydi;
--spoiler--
bir barda oglu tarafindan taciz edilen baba, arkadaslarina derdini anlatir. arkadaslari soyle teselli eder:
- peki, ya oglunun olumcul hastaliginin tek ilaci babasi tarafindan sikilmek olsaydi?
--spoiler--
kisacasi, rezalet. insan nicin boyle dusunur, neden? bir bakima, kimi insanlarin bos vakitlerinde turlu kurnazliklarla ahlaki nasil sarsacagini dusunuyor olmasi ilginc fakat katlanilir dert de degil. insan bu soruyu bir duydu mu, bir daha unutamiyor. adeta kirleniyorsunuz.
canakkale savasi da bunlardan biridir.sinirlari genisleticez diye girilen savastan ucun birini aldiktan sonra geriye kalan tek umide sikica sarilan yuce turk halki 7 duvele gercek gucunu gosterip gozdagi vermistir, iste budur.
istanbul'un fethiyle baslayan sanli siralama.ikinci siraya 2002 dunya kupasi ucunculugunu koyabiliriz, hmm, su an sesli dusunuyorum, ucunculuge de sertap erener in eurovision basarisi diyelim.veya bir dakika, 3 kitaya hukmedilen yillar da var.
isin ilginc yani sudur, olayi gercek olup olmadigini ogrenmek icin soz konusu teyzeyi alip nisantasindaki amerikan hastanesine goturmustum, yapilan tetkikler isiginda gercekten de, fatih terim'in bizzat kendisi tarafindan dollenmesi gerektigi israrla vurgulanmisti.kadincagizin o zamanlar 2 haftalik omru kalmisti ve tum cabalarimiza ragmen fatih hocayi ikna edememistik.
taksimde neden sokakta surune surune dilendigini sordugum yasli bir teyzenin yakalandigini soyledigi amansiz hastalik.milyonda bir gorulen henuz adi bile konmamis bir hastalikmis, sayet fatih terim tarafindan dollenmezse bir ay bile yasamasi mumkun degilmis.duydugumda sok olmustum.
not: burada bahsedilen terim baska bir fatih terim siz tanimazsiniz.benim bi arkadasim mahalleden.
kendine gore sisko ve cirkin birini secerken secici davranacagini belirten kizdir, ayrica cirkin oldugu icin sanslidir zira etrafinda yavsak yavsak dolanan karaktersiz turk erkekleri olmayacaktir.
tarihinde ingiltereye gol atamamak, 50 yilda 1 dunya kupasina katilip baldan gotten ucunculukler gibi sanli basarili olan buyuk takim. "biz de buyuguz" efelenmeleri yok mu, anam daha hangi basarisizlik bu adamlarin azcik mutevazi olup islerini duzgunce yapmaya calismalarina vesile olacak bilmiyorum, bence hicbir zaman.zira bu kadar basarisizlikla adam olmayan insan, bundan sonra hic olmaz.
gecenin bir yarisi birbiriyle kavga eden igrenc travestileri andirir, isiniz olmaz o asagilik yaratiklarla fakat bir sekilde rahatsiz edip dikkatinizi cekerler.cok gurultu yaparlar, birbirlerinin karakter olarak neredeyse aynilaridir ve hayatlari kavga, dram, rezilliktir, herseyiyle cirkin ve iticidirler.tipki turkiyedeki pek cok sey gibi, ornegin turk futbolu gibi.