sozlüğe sinirle edilecek bir çift laftır.
su ıgrenç baslıkları açan sozluk yazarları tek kelimeyle acızsınız dusunmekten bile acızsınız. he sizin bir de dunya gorusunuz ıdeolojıleriniz falan var dimi, allah sizin gibi beyinsizlerin dunya gorusune bırakmasın hiçbirimizi, ulan insan bir çift aklı başında başlık açar be utandım ınsanlıgımdan utandım troller mı bastı burayı noldu bılemedım. neyse ben defolup gidiyorum bı daha da nah gelirim bu bok çukuruna siz beyinsiz beyinsiz eglenmeye devam edin emı
birilerinin yıllar oncesı once harıtalara sonra beyınlerimize veya once beyınlerimize sonra harıtalara cızdıgı allahın belası sınırlardı, her zaman korktu cunkı seytanın kopeklerı bir musluman bırlıgınden, hiçbir zaman hiçbir zalimin işine gelmedi bu.uzun zaman dılımlerine yayılmıs profosyonelce bır plan, bu planın kuklaları hep değişti, birilerini getirdiler birilerini goturduler ama plan hiç değişmedi, ey şeytanın eskerleri bu gun o sınırları çizmiş olmanız bu gun bir kaç tane bize ne surıyeden diye geveleyen salağın olması bu gun musluman kardeşini piç bir beşer duzenlemesi yuzunden boşverenlerin olması sıze muvaffak olduğunuzu gostermez, siz isteseniz de istemeseniz de allah dinini yeryuzune hakim kılacak ve bu zulumlerin bittiği insanlığımızıdan utanmayacagımız gunler gelecel! sınırlarınız tanımıyorum sizin lanet duzenlerinizi tanımıyorum ben bu ınsanlık ayıbına asla sessiz kalmıyacagım allah sizi malınızla mulkunuzle sılahlarınızla tanklarınızla yalanlarınızla dolanlarınızla yerin en dıbine batırsın!
sherlock un bile bakinca hayatina dair bir ipucu bulamayacagi ifadesiz fotograflardir, genelde sonradan olaya dahil olmus isli guclu insanlar tarafindan acilir. 40 sene sonra ilkokul arkadasim beni o halde bulsa tanimamazliktan gelir inkar ederim o baska, niye boyle yapiyorumki simdi adam aramis o kadar ayip ediyorum. unutmamis onca yil canim benim yaaa
'' bence bana umutsuzca asık ve uzaklasmaya calisiyo, beni unutmak icin baska koltuklarda baska insanlarin yanlarina oturcak...'' olaya bi de boyle bakin ya siz bihter ziyagilsiniz
son 3 senedir gordugum gizli icici teyze, gidip ogretesim var hayrina ya agiz kanseri olacaksin teyzecim ben de burda gulmekten kotu oluyom surekli arkaya attigin kisa supheci bakislar, hizli hizli arkandan kosan var gibi cektigin nefesler..
kadinlarinin bile belinde silah bulunan , guzel manzara gorulunce ''ha bu mazaraya atilmazmi iki el usagim'' denilen bir millete bulasan fenerlilere ne olabilecegidir. Yanniz ben ofsayti bilmeyengillerdendim niye buraya entry giriyorum simdi su an ya.
en olmadik yerde akliniza en olmadik yerde gulme orneklerinden biri olan tarihin arka odasi programindaki sevimli sisman abinin koptugu sane gelir, fatih terimin sacma sapan dusememesi gelir, ertesi gun gordugunuz ilkokul arladasiniza tam selam verecekken yere dusen seyi almak icin lamps diye egilmesiyle popopsuna attiginiz sokta bakislar gelir, gelir efenim durduramazsiniz bir gelmeyegorsun, sonrasi dudaklari kanatircasina isirma, avuclarda terleme kafayi yere 3 cm kalaya kadar egme, bu da gelir bu da gecer
ana bana ana banaaaaaaa gar yolaaaa gaaaar yollaaa gar yollaaaaaaaaa. Evet tabiki de bu deil, malesef degil oysa bu olsaydi kapiyi hep guleryuzle acardim, bu olmali, bu olsun.
ikinci seneye kaldinn topramm ne bu rahatligin, millet haril haril calisiyo ay ben biktim sana bunlari demekten whatsapptan da yazip duruyorum ders calis ders, her aksam disardasin her gun laylaylom seneye pisman olursun tecrubem var ordan biliyorum, neyse toparlicaksin sen ben inaniyodadtsazcigdwadghesqzv( yazar burada carpilir)
su anda arafta sorular programinda kendi iticiligi izleyiciye yetmezmis gibi enver ayseveri konuk almis 2 saat boyunca soru sormaya calismis, ben bir gazeteci olarak diye baslayan her cumlesinin sonunda izleyiciye ''hay senin gazeteciligine'' dedirtmis, insana ahmet hakanla melih gokcekin gecen katildigi programdaki saygili, seviyeli ortami aratmis yazardir. Nadiren guzel seyler yaziyor, keske takma bir isimle isimsiz cisimsiz sadece kalem oynataymis, o zaman bu kada itici gelmezdi.
ne zaman zora dussem, cikmaza girsem kendi kendime tekrar ettigim cumle. Neyse ki danette var, saka la simdi reklamda gordum az dalga geciyim dedim bu reklamcilar tuhaf insanlar bilerek yapiyolar bence boyle embesil reklamlari, galiba su an uludag sozluk diye bi yerde reklama ait bir cumlenin kurulmasi bile adamlarin basarisini kanitliyo, tesekkur etsinler bana.
'' sen değişince ben demistim eskisine doner diye'' kesinlik budur, kavgada soylenmz, kufur olsa edilmez ama bazi insalar kalp kirma olayinda pek ustalar, bir daha da deismeye calisirsam gotum boyle kabulleneceksiniz beni umrumda deil artik sizin duygulariniz yoruldum, bittim, tukendim sevmesseniz de sevmeyin.
dokunsan donacağım
içimde intihar korkusu var
bir gülsen ağlayacağım
bir gülsen
kendimi bulacağım
depremler oluyor beynimde
dışarda siren sesi var
her yanımda susmuş insanlar susmuş
içimde ölen biri var
hele ki gitar öğrenen kardeşinize 5 ay sabretmiş olmanızın karşılığında o çalıyorsa hele ki geceyse hele ki ahmet kaya ise.
poşet bogurtlen çaylarının ancak bir fincana 3 tane atılınca tat verdıgını yetkililer neden önemsemiyor hadi 2 olsun ama 1 tane bıldıgın su... Az aromasını artırın ama ya tatlandırıcı mı aroma artırıcımı gercek bogurtlen mı katarsınız artık bi el atın...gerildim ya la
uzun yola çıkanların hikayeleridir.
yolun uzmasına bağlı değildir hikayenin vuruculuğu, karakterin her daim bavulunda taşıdığı yola düşme nedenine bağlıdır.
uzun cümleler kur, bırak sonuna gelindiğinde başı unutulsun; hiç olmazsa ''iyi adamdı ah biraz da anlaşılır olsaydı'' diye umulursun.
''şu kısa hayatta uzun cümleler kur''dedi babası bebeğe. kurabildiği en uzun cümle ''boylece terk ettiğim için beni affetmeni senden istemeye yüzüm olmasa da beni anlayacağını umuyorum''olsa bile, daha uzununa gücü yetmese bile, uzun cümleler kurmaya hakkı olmasa bile...istiyordu ki bebeği büyüsün ve bir çırpıda anlatabilsin bütün derdini bir nefeste döksün içindeileri.
''ve sevdiklerinin yüzü olsun en uzun baktığın şey şu hayatta'' dedi adam bebeğe, bebek kafasını çevirdi uçan bir kelebeğe.
Adam kıvrandı haksız bir nasihatı vermenin vicdan azabıyla. Kapıdan çıkarken kısa bir cümle kurdu, kısa bir bakış attı bebeğine sonra çekti kapıyı, kısa adımlara uzaklaştı, hep geriye dönecekmiş gibi...
yollarınız hayat boyunca ayrılsa da farklı şeyler yaşayıp birbirinizi uzun zaman görmeseniz de hep bir yerde kesişebileceğinizi bildiğiniz bir kardeşliktir.temel unsurları zaman,güven, eğlence, konuşabilecek şeyler, ve anı geçirmek için sadece eğlenceyle yaşamak değilde anı sessiz sedasız kitap okuyarak geçirebilmektir. tabi ki çok eğlenirsiniz çok gülersiniz ama bir o kadar da karışık kafalarınızı saatlerce anlatabilir beraber konuşabilir bazen de hiç konuşmayabilirsiniz. Her zaman güvenebileceğiniz birisi olduğunu bilmenin verdiği güvenle başınıza gelen olumsuzlukların üstesinden daha kolay gelirsiniz, bünyeye çok faydalıdır yani dostluk. gece boyunca aklınıza gelen ilk şarkı sözünü yazmaca oynayarak sabah erken kalkıp zombiye dönebilir, piknik yapcaz diye tutturup kocaman termos hazırlayıp sonra karar değiştirir elinizde koca termos restorana gidersiniz, yolda pijama giymiş size tip tip bakan adamın seri katil olduğuna kendinizi inandırır koştur koştur eve kaçabilirsiniz, bir gün zengin olursanız 500 tl lik çiğköfte alıp millete dağıtacağınıza söz verebilirsiniz, birbirinize küsüp 3 gün sonra ''la ben senle küsüm hala farketmedin mi öküz'' diyebilirsiniz. dedikodu yapmamaya yemin edip bütün gün lafın başını söyleyip karşınızdakini deli edebilirsiniz.Hayaller kurar olmayınca ''neyse hacı çok uçmuştun zaten'' diyip birbiriizi teselli edebilirsiniz. gece yarısı kumpir yapar, bazen de akşam 10 da saate hiç bakıtmadığınız arkadaşınızın psikolojik olarak uykusunu getirtip uyutabilirsiniz. gün olur sevdiğiniz aşk filmine gidecek sevgili olmaması dolayısıyla ''gel hacı beraber gidek''dersiniz. önce ''hadi lan ordan insan kankasıyla aşk filmine gidermi la absurttt'' dese gidersiniz. başkalarıyla çok eğlenince kıskanabilirsiniz normal.iyi bişey dostluk ya. gerçi olayı bilmeyen birisi burda neyi anlattığım konusunda şüpheye düşebilir ama valla fazla betimlemekten oldu. yok abi fazla betimlemiycen hiçbişeyi.
gelen konukları sordukları sokak röportajlarıyla çok güldüren programdır.
ali poyrazoğlu için'' başbakan, futbolcu olsa iyi olur, eh işte'' cvaplarınin yanırısa her programa bir laz bağlanmalı ama orjinal olmalı, eline mikrofan alan gençler demeyene dayak varmış gibi'' öncelikle, hepimizin bildiği gibi'' dememeli, konferans vermemeli, abbas şua agresif tavırlarından biraz vazgeçmeli gibi nacizane önerilerimin olduğu her çarşamba gecesi tv karşısındaki koltuğa kamp kurmamı sağlayan hoş program.
sözlük yazarlarının korkularıdır.
mesela ayrılık, mesela hayalkırıklığı, mesela inandığım herşeyin yalan olma ihtimali ve benim bu ihtimale inanmam ihtimali, mesela gece elektirikler kesik dişlerimi fırçalamak için bir diş fırçası alıyorum ama yarı karanlıkta kendimimnkinin yerine başkasının kini almışım, en çok ta bu sanırım beni korkutan..