hac; islam’ın beşinci emridir. belli aylarda yapılır. hac mevsimi, arabi aylardan şevval ve zilkade ile zilhicce’nin ilk on günüdür.
haccetmek; mekke’de bulunan kabe’yi ziyaret etmek (tavaf etmek), arefe günü arafat’ta bir süre bulunmak demektir.
kesilen kurbanın yerde tanzim edilmesinden kaynaklanan durum. oysa kurban kesildikten sonra, ayaklarından yukarı asılıp kanını mümkün olduğu kadar süzdürmeli.
çok sayıda efsaneye konu olan yaygın bir temadır. bu köprü, ahiret yolculuğuna çıkmış ölülere ait ruhların izleyeceği yoldur. köprü sembolü kimi tradisyonlarda dar kapı, zor geçit, duvarda bulunması gereken bir kapı, sadece bir anlık açık olan bir geçit, “çarpışan iki kayanın arası” veya “iki ateşin arası” sembolüne dönüşür. Yine islamiyet'te cennete gitmek isteyen inananlar, öncelikle cehennemin üzerine yerleştirilmiş köprüden geçmek zorundadırlar. bir saç teli inceliğindeki sırat köprüsünden düşenlerin layık olduğu yercehennemdir. Bu köprüyü geçeceklerin hızı, geçmişte yaptıkları hayırlı işlere bağlıdır.
tasavvufta, allah'a ulaşmak için tutulan yol. bu yol boyunca yapılan yolculuk bir mürşidin öncülüğünde gerçekleşir. her yolun, kurucusu, öncüsü tarafından belirlenen birtakım kuralları, töreleri vardır. hicri 6. (M. 12) yüzyıldan başlayarak çok sayıda tarikat kurulmuş ve bunlar şubelere, kollara ayrılarak bütün islam dünyasına yayılmış ve günümüze kadar gelmişlerdir.
--spoiler--
mutasavvıflara göre allah'a ulaşan yollar sayısızdır. herkesin vuslatı ayrı ayrı kural, yöntem ve yollarla gerçekleşebilir. Esas olan yönelmedir. Örneğin Kabe'nin belirli bir yanında bulunmak değil, ona yönelmek önemlidir. kabe'ye ulaştıran bu yöneliştir. bu nedenle mutasavvıflar, "allah'a ulaşan yollar yaratıkların nefesleri sayısıncadır" (necmeddin kübra), "allah'a ulaşan yollar yaratıkların sayısıncadır" (ebu bekir talemsani) ve "allah'a ulaşan yollar yıldızların sayısıncadır" (ebu'l-hasan müzeyyin) derler. Bu düşüncelerini de "Bizim yolumuzda mücahede edenleri biz yollarımıza ulaştırırız" (ankebut, 29/69) ayetine dayandırırlar.
--spoiler--
bir an bile Allah şuurundan uzak kalmamaktır. daha doğru bir ifade ile islam'ı ''ihsan'' derecesinde ve her an cenab-ı hakk'ın kontrolü ve denetimi altında yaşadığına inanarak ibadet etmek ve öylece yaşamaktır.
kişinin fiziksel bedeninin dışında gerçekleşen, kendisinin de farkında olduğu tamamen bilinçli bir deneyimdir. kişi, burada bedeninden ayrıldığını hisseder ve bu dünyadan başka bir yere, başka bir zamana taşınır. ölüm sonrası iletişim deneyimleri, siz ağır bir uykuda iken ya da çok düşünceli olduğunuz bir zamanda farklı düzeylerde de yaşanabilir.
kayıp ülke veya kent. tibet ve kuzey hindistan söylencelerinde shambala adlı bir yerden bahsedilir. efsaneler, shambala'nın gizemli ve görkemli bir imparatorluk olduğunu söylüyorlar ve shambala himalaya'ların öte yanındadır. eski yazılarda oraya gitmek için belli bir dağın çıkış noktasını bulmak gerekir. oradan sonra geziye havadan devam edilebilir. acaba shambala bir iddiaya göre, dünyada değil de, uzak bir gezegende mi olabilir mi? hindistan ve tibet'deki eski yazıtlar, shambala'yı antik çok eski bir krallık olarak tanımlıyorlar. bir çok söylence oradaki insanların olağanüstü şartlar altında yaşadıklarını da belirtiyor. saklı krallığın varlığına dair ilk anlatıları tibet budizm'inin kutsal kitapları olan kanjur ve tandjur'da bulabiliriz. aşağı yukarı 11. yüzyıl‘da shambala'dan söz eden en eski yazmalar sanskritçe'den tibet'ceye çevrildi. bu tarihten sonra tibetli ve moğolistanlı bir çok rahip, ozan, yogi ve bilgin, bu esrarengiz imparatorluk hakkında çeşitli eserler yazdılar.
ruhun dünyevi realitelerden kurtulduğu, kendinden geçme ve coşkunluk hali. ekstaz hali, trans haline çok yakındır. ekstaz halinde, bedensel hareketsizlik, solunum ve dolaşımın yavaşlaması söz konusudur. şamanlar, ekstaz tekniğini en iyi uygulayanlar arasında yer alır.
22. Rabbin(in buyruğu) geldiği ve melekler dizi dizi durduğu zaman;
23. O gün, cehennem de getirilmiştir. insan o gün düşünüp-hatırlar, ancak (bu) hatırlamadan ona ne fayda?
24. Der ki: "Keşke hayatım için, (önceden bir şeyler) takdim edebilseydim."
Fecr Sûresi
islam'ın ilk sistemli eğitim kurumudur. ilk medresedir. suffeliler de hayatlarını peygamber medresesinden ilim ve irfan tahsil etmeye adamış seçkin kimselerdir. suffe ehli, islam'ın yayılmasında ve islami ilimlerin öğretiminde önemli hizmetler vermiştir.
olgun insan. Olgun olan insanın yani insan -ı kamil’in vasıfları, gerekli şekilde insan doğasına yansımış olan allah’ın vasıflarıdır. allah’ın sayısız vasfı vardır ve bunların doksan dokuz tanesi kur’an’da geçmektedir. bunların bir kısmı, bir insanın gündelik vasıflarıdır: görmek, duymak, konuşmak, irade, hayat, farkındalık. mutasavvıf farkındadır ki bunlar insana, mutlak varlık’tan yansımaktadırlar. olgun insan olmak da, günlük hayatta daha daha da fazla ilahi nitelikleri yansıtabiliyor olmaktır.
Hemen hemen hepsinde adeta devre dışında kaldığımız nobel ödülü. temel değerlendirme güçlü bir Batı eleştirisi boyutunda yapılıyor. Dahası, eleştirel değerlendirmelerde Batı'nın çifte standardı üzerine güçlü bir işbirliği yapıldığı zaten dikkati çekiyor. en büyük saçmalığı da 2012 de avrupa birliğine verilen barış ödülü. ulan sömürgeci ve savaşı çıkaran sizsiniz, barış ödülünü de siz alıyorsunuz.