Elbette genelleme yapmak doğru değildir ama tanıdığım adanalı arkadaşlarımdan da gördüğüm üzere çoğu adananın psikolojik deli olması durumudur.
Önceki gün, kaldığım öğrenci yurdunun kantininde arkadaşlarla muhabbet ederken aklıma bir espri gelmesi üzerine -eğer varsa- adanalı bir arkadaşımın yanlış anlayıp olay çıkaracağından korktuğum içim "arkadaşlar aranızda adanalı var mıydı" diye sormuş bulundum. Sormaz olaydım, arka masadaki elemanlardan birisi hiddetle ayağa kalkıp "benim kardeş bi sorun mu var" demez mi. Ulan sadece adanalı var mı diye sorduk altı üstü, adam "benim şehrimle dalga geçiyorsun, sen kimsin de adanalıları küçümsersin" deyip üstüme yürüdü. Tabi ortam kalabalık, yanında arkadaşları da var ben de bir kaç laf söyledim bunun üzerine. Eleman bana saldırınca ben de kalabalığa doğru attım kendimi ayırırlar diye meğer bunun arkadaşlarının arasına girmişim, kitapsızlar kavga çıkmasın diye ayıracaklarına beni ortaya almazlar mı! Kafama gözüme vuran mı dersin sandalyeyle dalan mı. En son hatırladığım yanlarından birinin kantinin tezgahından bıçak kapmaya gitmesiydi.
Neticede siz siz olun çevrenizdeki herhangi bir adanalının güneşe ateş açma potansiyelini unutmayın.
Aslında 1-1 bitmesine rağmen ilk golün tekrarlarının da gol olarak sayılarak bazılarının kazanması sağlanan maç. Ama bu futbolseverleri kandıramayacaksınız...
akşamdan beri aralıksız sloop john b adlı şarkılarını dinlediğim gruptur. biraz daha ısrarcı olursam beatles ın yerine koyacağım diye korkuyorum, zaten her dinleyişimde korkarım. yok tamam bi beatles değil ama en az onun kadar efsane gruptur.
o let me go home diye yalvaran hangi wilson bilmiyorum ama abi iyiki eve götürmemişler seni be. müthiş vokaller.
gerçekten güzeldir. ilkokulda nasıl bi kantin varsa başka bir şey satılmıyordu herhalde, yokluktan bu yollara girdik. bu arada eski anıları hatırlatıp bir de ilk entry yi görünce ulan bu yazar bizim f.a mı diye düşündürdü, neyseki değilmiş.
üzerinde britanyalı müzik grubu arctic monkeys in son albümü am nin logosu bulunan t shirt le sokakta gezme eylemidir. lakin yürek ister, amcalar ellerinde sopalarla sizi kovalayabilirler.
koskoca sözlükte hakkında bir tane entry göremeyince daha da çok dertlendiren ve ,uzun bi aradan sonra, sırf buraya bir entry girmek için beni şifremi hatırlamaya zorlayan harikulade arctic monkeys şarkısı.
bazılarına göre albümünün en iyi şarkısıdır ama dikkat çekmek istediğim nokta orası değil. şu ki no 1 party anthem öyle bir şarkı ki, nasıl denir, bildiğimiz beatles sound u kullanıyor işte. koy abbey road a sırıtmaz öyle bir şey. insan kıskanıyor bunları yav.
yılda 20 den fazla 2 saatlik bölümlerle kaliteli dizi olamayacağından tutmamıştır. ciddi ciddi oyuncular da senaristler de bir haftada sinema filmi çekercesine çalışıyorlar, daha ne kadar kalite olabilir ki?
uzun metraj film çekseydiniz dedirten dizidir, hoş pek farkı da yok zaten. eksiklere, hatalara rağmen türk dizileri arasında efsane olabilir ama olaylar çok yoğun olmuş. elin adamı bu iki bölümlük olaylarla game of thrones un bir sezonunu bitirmezse şerefsizim arkadaş, bu ne yoğunluk böyle.
yüksek oranla doğrudur ama trt sporun nostaljili videolarında josé felicianonun rain şarkısını her dinleyişimde muhteşem bir şarkı seçimi olduğunu düşünürüm.