sesi boğazı sıkılıyormuşcasına çıkan ama insana şarkıyı zorla dinletecek kadar hoş,farklı sesi olan sanatçımız.yolculuk,dün ve gün,yar sesi,bahar,türkü sarhoşu olmak üzere 5 albümü vardır.araştırmacıdır ayrıca.
yurdumuzdaki çifte standarta bir örnek. Başbakanın bile "aleviler müslümansa camiye gelsinler" dediği yerde pek de yakın bir zamanda ibadethane olarak kabul görmeyeceği malum.
nedenini anlamadığım tartışma konusu. türban yasağı tartışması açıldığı anda türban yanlıları nedense hep bunu öne sürer. sanki türban takmayan herkes mini etekli, hepsi namussuz, hepsi jartiyerle geziyo. türbansız olup da gayet güzel edepli giyinenler allah'a şükür çoğunlukta.
genellikle 70-80 ytl civarında olan, yeni öğrenenlere uygun, detaysız, pek kaliteli olmayan bağlamadır. öğrenciler herşeyin en kötüsüne, adisine alışık olduklarından heralde adı öğrenci bağlamasıdır.
sözleri mustafa nuhut'a ait olan çok güzel bir eser. erdal güney seslendiriyor.sözleri de şöyledir;
Çakır da dikeni bastım bağrıma
içimin yanması hardandır
Can mı var canandan önce
Bendeki bu ben yardandır
Ala gözde ala ben a kız sana ben
Seni de alacağım demedim mi
Gavur anana inat muradım murad
Alıp da kaçacağım demedim mi
Anamur Bozyazı gayrak yollar
Yarimin yanağı nardandır
Beleğin başındaki kızlar
Bağrımın ateşi yardandır.
anaokulundaki öğrencilere tez yazdırmak gibi birşey.ayrıca başıma gelip isyan etmeme neden olan durum. bunun üzerine hoca beni blacklist e aldığını söylemişti.ama haksızlık.üniversitede ödev mi olur, hadi ödev oldu ödev kontrolü ne ya :)
Savadsızdır
Adını da yaza bilmir
Menim anam...
Ancak mene
Say öğredip
Ay öğredip
il öğredip
En vacibi dil öğredip
Menim anam.
Bu dil ile tanımışam
Hem sevinci
Hem de gamı
Bu dil yaratmışam
Her şiirimi
Her nağmemi,
Yoh men heçem
Men yalanam
Kitap kitap sözlerimin
Müellifi menim anam!
öbür türkiye. televizyonlarda gördüğümde burası kesin arabistan ve ya iran dediğim yer. herkes sakallı, çarşaflı, cüppeli, sarıklı...çocukların kafalarında takkeler ellerinde oyuncak silahlar allah için savaşa...türban bile transparan kalıyor yani orda. nakşibendilerin de kalesiymiş ayrıca bu mahalle. ne diyelim yazık... bu çağda bu ortaçağ hayatını yaşamak da zordur heralde ama onlara allah ın yardımcı olacağı kesin.ama ne mutlu ki bu denli yobazların sayısı ,kalesi bir mahalleyi geçmiyor.
sen kız arkadaşının evine ayaküstü uğrayacakken bile acaba birisi görürde laf eder mi diye düşünürken her zaman orda olan, salak salak espriler yapan, kız arkadaşına gereksiz sevgi gösterilerine giren, yanında başka arkadaşını da eve getirebilen gerizekalı, düşüncesiz,en kısa zamanda dövülüp mahvedilmesi gereken insandır.
Bir türkü vardiyada başaklanır büyür toprakta
Hasattır eylül şafağında dalgalanır ulucanlarda
Kuşanır canlar sevdayı boy verir zindanlarda
Zalime aman zulme isyandır sevdam
Zulme isyandır sevdam
Ölüm susar barikatlarda can çekişir isyanlarda
On ikilerin yolunda bayraklaşır ulucanlarda
Kuşana canlar kuşana dağlarımıza çıkıla
Yüreklerin doruklarına haber salın dört bir yana
Zalime aman zulme isyandır sevdam
Zulme isyandır sevdam
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, geçen yıl Dünya Kadınlar Gününde Kürtçe bildiri dağıttıkları ve bu bildiride suçu ve suçluyu övdükleri gerekçesiyle 1 yıl 6 şar ay hapis cezasına çarptırıldı.
ANKARA - Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğlukun avukatı Mehmet Nuri Özmen katıldı.
Avukat Özmen de bildirilerin parti tarafından bastırılmadığını ve MYK Karar Defterinde, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bildiri dağıtılması hakkında bir karar yazılmadığını ileri sürdü. Özmen, Türk ve Tuğlukun üzerlerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığını, suçu ve suçluyu övme suçunun ise teşebbüsten ibaret olduğunu savunarak, beraatlerine karar verilmesini talep etti.
Mahkeme Başkanı ibrahim Kozan, sanıklar Türk ve Tuğlukun, SPY nin 81. maddesine muhalefet suçundan 1er yıl hapisle cezalandırılmasına karar verildiğini açıkladı. Kozan ayrıca, Türk ve Tuğlukun eylemlerinin, TCKnın 215. maddesinde düzenlenen suçu ve suçluyu övme kapsamında değerlendirildiğini belirterek, sanıklara bu suçtan da 6 şar ay hapis cezası verildiğini bildirdi.
iDDiANAMEDEN
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan davanın iddianamesinde, geçen yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde, DTPnin terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile ilgili ifadeler de içeren Kürtçe bildiri dağıttığı belirtilmiş ve bu bildirinin, Siyasi Partiler Kanununun propaganda dilini düzenleyen 81/c maddesine aykırı olduğu kaydedilmişti.
iddianamede, Türk ve Tuğlukun eylemlerinin ayrıca, Türk Ceza Kanununun 251. maddesinde tanımlanan suçu ve suçluyu övme kapsamına girdiği de ifade edilerek, Türk ve Tuğlukun 2 yıl 6;şar ay hapis cezasına çarptırılmaları talep edilmişti.
Siyasi Partiler Kanununun 81/c maddesinde, Siyasi partiler, tüzük ve programlarının yazımı ve yayınlanmasında, kongrelerinde, açık veya kapalı salon toplantılarında, mitinglerinde, propagandalarında Türkçeden başka dil kullanamazlar; Türkçeden başka dillerde yazılmış pankartlar, levhalar, plaklar, ses ve görüntü bantları, broşür ve beyannameler kullanamaz ve dağıtamazlar; bu eylem ve işlemlerin başkaları tarafından da yapılmasına kayıtsız kalamazlar hükmüne yer veriliyor.
alıntıdır: NTV-MSNBC VE AJANSLAR
Güncelleme: 18:42 TSI 26 Şubat 2007 Pazartesi