yahu bırakın bu ayakları. apo meyvelerden elma ve muzu seviyormuş, turunçgillerden de portakala asla hayır diyemiyormuş deseler sen bu meyveleri ağzına sürmeyecek misin?
ceremesini çok çektiğim durumdur. kendimi bildim bileli içinde bulunduğum çok ciddi anlarda bile gereksiz rahatlık sergileyen bir insan olmuşumdur. yanlış anlamayın birine bir yakınının ölüm haberini gülerek verebileceğimi falan sananlarınız olabilir. o kadar extreme bi yavşaklık sergilemem ama kötü hissettiğinizde karşınızdakine asla üzüldüğünüzü belli edememek veya açıklayamamak nedir bilemezsiniz.
20 yaşından sonra aileyle yaşayan bir bireyin bile karşılaşacağı sorudur. sanırım istemeden bir insanın onurunu ayaklar altına alan tek canlı annedir. zira bu soru size misafirlerin de duyacağı şekilde gelir genellikle. vereceğiniz cevap odanıza mutlu bi şekilde dönüp dönmeyeceğinizi belirler. bazı misafirler duyarlı olup "dedi tabi dedi, hatta ilk o dedi" diyerek sizi uçsuz bucaksız bir uçurumdan çıkaran kahraman olabilir. mühim olan her genç bireyin bu hayat sınavından alnının akıyla çıkmasıdır.
şu sıralar yaptığı işleri yakından takip ettiğim, çizgilerinde detaycı ve en yakın arkadaşları marvel ve dc comics karakterleri olan insan. başarılar dilemekten başka bir şey gelmiyor aklıma ama yeteneğiyle kendini kanıtlayıp, bu kadar özenilen bir insan olması nedeniyle aşırı derecede kıskanıyorum kendisini. bunu da belirtmeden yapamam.
başta senaryo icabı göztepe ve karşıyaka takımlarından dizideki karakterlerden birinin ksk, diğerinin gözgöz tarafarı olması için kulüplerden izin alamayan ekibin sonra bucaspor ve altay takımlarıyla konuşup izin aldıktan sonra nam-ı diğer muro'nun bucaspor'lu, diğer elemanın da altay'lı olduğu yeni dizi.
buca'daki bi çekim sırasında çekim ekibinden biriyle konuşmuş bulunup, kesin gözüyle bakılan bi ritüele uyulmayıp dizinin sonradan istanbul'a taşınmayacağını da müjdeleyelim.
sevgilinle tartışırsın, gider dertlerini ona açar. modern ve çağdaş bi birey olsan bile sevgilinin bi erkekle çok yakın olup, bütün sırlarını bu adama anlatması, bu kadar yakın ve hemcinsinin sevgiline çoğu zaman senden daha yakın olması sinirine dokunur. onlar yakın arkadaş, hem sevdiceğim bu adama güveniyosa vardır bi bildiği, desen de aklına sprite tan acımasız gerçekler gelir.
işte ortalıkta taşaksız gibi gezinen, sevgilinize, "ne buluyosun o çocukta ya, sen daha iyilerine layıksın bebeğim. hadi üzme artık kendini, tamam? kendine çok iyi bakıyosun. öpüyosun..." gibi sözlerde bulunan bu adamlar meriçtir. bi gün sevgilinizi sizin yüzünüzden bir meriç'in koynunda kardeşçe ağlaşırken ama meriç'te tatlı bi tebessümle görebilirsiniz.
bir zamanların ukrayna'sının nestor makhno liderliğindeki anarşizm sevdasından geriye kalan güzel bir marş. anarşizm sevdasındaydılar, diye anlatıp hayal dünyasında gezinen bi grup ukraynalı olarak betimlemek haksızlık olur. zira ukrayna'ya anarşizm rejimi* getiren "mahnovistler", almanların piyonu olan bir hükümeti devirmiş, kızıl ordu'yu bile karşısına alıp alayına isyan demişlerdir.
"liseli" diye tabir ettikleri yazar kesiminin yerle bir ettiği sözlük. moderatörler ağustostan beridir hala duyarsız bir hökümet gibi kulak "he, tamam, hallediyoruz, sizin için uğraşıyoruz" gibi şeylerle oyalasa da ilk zamanlarındaki çekici özelliğini geri kazanmasını yürekten istiyorum.
kütüphanesindeki yabancı dil basımlı kitaplardan sadece felsefe kitaplarını üstüste koyarsak "atatürk yabancı dil bilmiyordu" diyen bir adamın boyunu aşabilen bir lideri karalamaya yönelik asılsız bilgi.
- olm bişey keşfettim; kadınlara falan gerek kalmıyo, tükrükleyip falan elinle sıvazlıyosun aynı tadı veriyo.
+ o zaman sana bi abi tavsiyesi: elinin üstüne otur, uyuşana kadar bekle, sonra aynısını yap, başkası yapmış gibi oluyo.
- oha sen de yapıyodun lan?
+ bi abazan sen mi varsın amk...
bi arkadaşımın ciddi ciddi gece yatarken odadaki açık camdan belinin tutulması sandığı hastalık. fakat koca koca yiğitleri bile yatalak hasta yapabiliyor.
ulu önder'e saygısızlıgı hayat gayesi edinen ve ayar yemekten orgazm duyan insan söylemi. o siren sesi, onun özgürlügünde, ondan daha çok katkısı olan bi adamın ölümünü hatırlatan bi sembolken ve en azından bu anıya saygı duyması gerekirken, rahatsız olması kuşkusuz öküzlüğündendir.
trafik canavarının önceden de bi kere yokladıgı ama ucuz atlatmış yazar. ne yazık ki belki de başka bi o. çocugu tarafından ölümün kucagına atılmıştır. allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. inşallah bundan sonra, uzun vadede son kaybımız olur.
insana ecel terleri döktüren sevimsiz sevgili tipidir. her daim "bi tanıdık görürse" paranoyası içindedir. beraber bi kafeye oturursunuz, içinizden öpmek gelir, insan içinde yanağından bile öpmenize izin vermez, "aşkım rahat durur musun" diyip dövmekten beter eder. bazı semtlerdeki mimlenmiş dükkanların önünden geçerken aniden kolunuzdan ayrılır "burda teyzemin kızı çalışıyo" diyerek bi metre önünüzden ya da yanınızda; arkadaş samimiyetiyle yürüme kararı alır. dolayısıyla bu hareketleriyle enerjik sevgilisine de kasar.
özet: aslında biraz düşününce hak verilse de insanın aklını karıştırır.