gece gece düzensiz ve imlasız yazıyorum idare edin kurum ismi vermiyorum ama iyi ve işi savmayan ciddi bir kurum,
uzun yıllar özel sektörde çalıştım ve 4 sene önce memur oldum, askerlik yapanlar bilir bir hiyerarşi var ve siz en altın bi üstüsünüz (sözleşmelinin yada işçinin) ama öyle emri vaki yok bizde her şey arz/rica ile, artısı özel sektördeki patrona ağız eğmiyorsun yok sigorta yok yol parası vs direkt sigortalısın haftasonları tatil yani cumartesi özelde 12 de iş biter diyen patronun 3 te salması gibi bir şey yok nöbetin veya görevlendirmen yoksa cuma 5.30dan sonra iş başı pazartesi, müdürün iyiyse sıkıntı yaşamazsın (üstlerim neredeyse tamamı mühendis, bir kaç istisna dışında okumuş insan farklı oluyor)kötüyse yandın (kurumda mühendislik ön planda olduğu için işi bilen ve iyilere denk geldim)fazla personel yada salla başı al maaşı memur yok (yada ben görmedim) lojman hakkı var 2bin tl ye değilde 700e lojmana girersin, ayın 15inde para yatar ,kötü yanı düz memursan sivilde ne meslek yaptığın önemli değil sana müdürün/amirin asıl iş verir eğer sivildeki becerin varsa ekstra yük olarak yüklenir(sivilde gördüğüm iş bilen memurların genelde salağa yatması bu yüzdenmiş sonradan anladım) ve siyasetin çok dönmesi(memura siyaset yapmak yasak ama işçiye serbest halbuki aynı işi yapıyoruz) sivilde olduğu gibi sevdiğin bi işi yaparsan zaman çabuk geçer yok sevmediğin bi işi yaparsan yada bir şekilde mobing e uğrarsan istifa edersin (ben istifa edeni görmedim bunun yerine tayin kanalları zorlanır) memurum diye ota b0ka karışmamayı susmayı öğrendim ve artık sazanlık yapmıyorum (bkz: swh) çünkü bir işe atlarsan o iş fazladan elinde kalıyor iş yükü artıyor,eğer özelde çok çektiysen memurluk rahattır ilk defa işe memurlukla başladıysan sıkabilir ama sakın istifa etme kendini geliştir ve oku.
Not: en sevdiğim yıllık izni ve resmi tatillerin olması,bizim kurumda takım elbise zorunlu değil yakalı tişört giyiyorum sadece,sakal bırakmakta serbestleşti.
scooterları yetmezmiş gibi şimdide benzinli 50cc motorları türedi b ehliyet sahibi motor sürmeyi bilen * bilmeyen binip gezecek ona buna çarpacak yada kaza geçirecek zaten park yapmayı bilmeyen sürücüler şimdi bu 50cc scooterları olur olmaz yerlere park etmiş, scooterları ve motorları yaya geçidine , ışıkların yaya geçidine ve dikine park edenler sizleri baya bir anıyorum. *
39 burda avm de şuan izliyorum ses geçişleri müzik kesinlikle berbat(kulak sıkıntısı olanlar için) izlenebilirmi eh izlenir...
avm ve sinema yönetimi bir havalandırma yı çalıştırmak klima açmak çokmu maliyetli bir iş dışarısı 25 derece salon 35derece sonra insanlar neden sinemaya gitmiyor bir daha gelirmiyim tabiki gelmem.
kızın gördüğü hayali ateş böcekleri muhtemelen göz retinasında (bende de olan) hasarı gösteriyor, artık argon lazer ile ameliyat edilip ışık çakmaları tedavi edilebiliyor.
yakın geçmişte (1-2 ay önce) gece 3 de kurumun nizamiyesinde nöbet tutuyorum telefonu açmış ekmek teknesi dizisi izliyorum tam cenkis e gülerken karşı pencerede gülen bir adam gördüm aniden irkildim korktum sonra araştırdımki köyün delisi imiş ama köye gidemediği için ilçede kalmış... niye anlattım lan bunu neyse iyi geceler.
--spoiler--
asla unutamadigimiz bir konser.. nasil unutulur ki yahu, hangisini anlatayim hem under pressure da seyircilerin ellerindeki su siselerini havaya atmalarindan mi bahsedeyim, bohemian rhapsody de afyon atatürk stadinin kolonlarindan ses gelmesini mi soyleyeyim..
mükemmel bir gündü.. biz konserden bir gün once izmirden otobusle kalkmis afyonkarahisar ataturk stadyumunun onunde cadir kurmustuk.. insanlar queen sarkilari soyluyor egleniyorlardi.. derken gece 23 dolaylarinda bir grup genc "abii duran duran siker atar queen i" diye gelip asabimizi bozmus bilindik acidci rockci kavgasi afyon ovasinda "savasa" donecekken bunu afyon polisi onlemisti..
konser mükemmel bir acilisla "one vision" ile basladi.. yikiliyordu atatur stadi.. yanlis hatirlamiorsam tam playlist soyleydi
"one vision"
"tie your mother down"
"seven seas of rhye"
bu 3 sarkidan sonra freddy seyirciye donup "tesekkürler afyon" dedikten sonra türkce "you are our best audience ever" diye de eklemisti.. allahim suncacik afyon alenen queen in en mükemmel seyircisi olmustu.. hayatimda tattigim en büyük onurlardan birisidir bu.. ve konser devam etti
"a kind of magic"
"under pressure"
under pressure da tam cilgina donmustuk.. stad dar geliyor hatta afyon ovasi dar geliyordu.. sonra beklemedigimiz bişi oldu bas ritimleri duyulmustu artik durdurmazdik.. tozu yutuyorduk..
"another one bites the dust"
bir ara verilince herkes tuvaletlere gitmisti.. heyecandan resmen altimiza ediyorduk.. orada tanistigim arkadasim hakki ile hala konusur eski günlerden bahsederiz.. queen tuvalet arkadasim hakkiya buradan selam etmek isterim..
"i want to break free"
ikinci yari mükemmel baslamisti.. sahsen benim en cok sevdigim sarkisi i want to break free ile yani..
"is this the world we created?"
"bohemian rhapsody"
bohemian rhapsody deki afyon ataturk stadi gozumun onunden gitmiyor dostlarim.. o gün o gazla salsaniz afyonu yüzerek yunanistana gider tüm tarihi eserleri alir afyon arkeoloji müzesine koyardik heralde.. hep beraber "bismillah" demisligimiz simdi gozlerimde canlandi resmen..
"hammer to fall"
"radio ga ga"
"we will rock you"
bu sarkida tuvalette oldugum icin eslik edememis ama yine de duvara cisimle "siktik mi?" yazmistim.. hey ki hey..
"friends will be friends"
"we are the champions"
bu sarkidan evvel fredi sahane bir türkce ile "afyonkarahisar icin.. mor beyazlar icin queen" diyip we are the champions u soylemeye baslamisti.. bazi kendilerini bilmez insanlar "sampiyon afyon" diye 3 lü cekmeye basladilarsa da sarki sonunda bir sonraki sarki buna izin vermemisti..
"god save the queen"
queen kapanisi mükemmel bir cest ile god save the queen yerine "god save the ata" diyerek, kocatepe yi parmagi ile gostererek yapmisti.. o gün orada bulunan insanlar bu sahneyi gorunce aglamadilarsa yalan soyluyorlardir dostlarim emin olun..
velhasil her güzel sey gibi bu konser de bitti.. agizlarda mükemmel bir tat, belleklerde asla unutamayacagimiz güzelliklerle.
16.09.2007 02:46 ~ 02:53 azuth
--spoiler--
1987 yılında pet şişe su yoktu cam ve poşet su vardı yazar burada zıçmasaydı inanabilirdim ama olsaymış süper olurmuş *
kanuni trodon modeli scooter tarzı motorsiklet, ilk aldığımda otomatik viteste sıkıntı oldu o şekilde 70km yol gidip servise yaptırdım, demirköy(kırklareli)-istanbul-demirköy arası yaklaşık 2x200km 0 sıkıntı ile ulaştırdı sayesinde çok yer gezdim 110 kilo olmama rağmen çok gezdim ama araba alıp garaja çekmemle bir süre sonra -ulan şu motorla bi gezeyim byadır kullanmadım. dedim yakıt tankı benzin sızdırmış temizledim falan yola çıktım 2 km sonra motor kendini komple kapattı neyse internetten ngk scooter bujisi aldım biraz uğraşmayla sorunu çözdüm, geceyi gündüze çeviren led med bir şeyler yazmışlar alakası yok bildiğin 12v basit led ayrıca ön lambası motor çalışırken sürekli yanıyor ve bir süre sonra ampül patlıyor ha gerçek 50cc ona lafım yok ama çokta abartmamak lazım, bu arada ortalama kilometrede 12krş yakıyor ama benim lpg li 2001 model 1.4 corollam 26krş (benzin de 40krş) yakıyor bu motorların daha az yakması gerekmiyormu?
--spoiler--
LED AYDINLATMALAR
Trodon 50, önünde bulunan ilave LED aydınlatmasıyla geceyi gündüze çeviriyor.
--spoiler--
mıncıklınmanmış yada herhangi bir şekilde bir sorunla iade edilmiş ürünü ben bayiden almam ama 2.elini elden yada letgo tarzı sitelerden 1/3 fiyatıysa alırım.
50binlik facebook grubunda (adminim) signal messenger reklamı yaptım facebook beni uyardı, adamlar iyice dayatmaya çalışıyor alternatiflerinin reklamlarını bile hazmedemiyorlar.
ortalarında üzülsemde 2005 yılıdır efendim en mutlu olduğum ve iyi zamanlarını hatırladığım tek yıldır yurttan ayrılışım sigortalı bir işe girişim sonlarında askere gittiğim final yılıdır.
abuzer fm 2005in tekrar yayınlarını yapıyor "ben efsaneyim" filmindeki gibi açıyorum geçmiş kayıtları oynattığını bilsemde dinliyorum sonra diyorumki o zamanlar ne özgürlükler varmış radyo alanında şimdi bu sözleri kimse edemez, sunucu parasını ödeyene de minnettarım.
baştan söyleyeyimde, birde 100 milyon doları nereye harcamışlar mobilyalaramı? bence 100bin dolara yapılmış ('ki yine fazla) bu film, bunu izleyeceğinize gidin dünyayı kurtaran adamın oğlunu izleyin daha fazla zevk alırsınız.
