birkaç konuşmayla bir insanı tanıdıgını sanan, hatta işi daha da ileri götürüp saçma yanlış anlamalarla o insanı yargılayabilen insan tipidir. insanları samimiyertsizlikle suçlayıp asıl samimiyetsizligi de gayet yapabilir bu insanlar. bir insan herhangi bir konuda bir kişiye kırılırsa, o kişiyle konuşması ve kırgınlıgını belirtmesi gerekirken, bu insanlar konuşmak bir yana tepkisizligin boyutlarını aşıp karşısındaki insana bir buzdolabıyla konuşuyormuş hissi verebilirler. o halde bir insanı sebepsizce yargılamak yerine,o insanla konuşmayı deneyip sorunlara çözüm üretmek gerekiyormuş.ne demişler insanlar konuşa konuşa degil mi?
konuşamadıgı için sözlükte yazmak zorunda kalan insanda denilebilir. şöyleki konuşmak için onca fırsat varken msne ve yazı diline sıkıştırılmış muhabbetler sonunda yanlış anlamalarla ve saçma alınganlıklarla mahfedilen birşeylerin sorumlusu bile ilan edilebilir bu insanlar. ve sonuc birşeyler başlamadan bitmeye mahkum olur. yani yazdıgı gibi konuşmamak degilde konuşamadıgı için yazmak zorunda kalmıştır o insan...
istisna da olsa bazen gerçekleşmeyen durum. iyi başlayıp kötü biten şeylerde olmuyor degil. hele birde sonunu bile bile o duruma baglanmışsanız zaten bu cümlenin kurbanı çoktan siz olmuşsunuzdur.
söylense de bazı bünyeler tarafından pek algılanamıyan cümle.öyleki o bünyeler bu cümlenin sonunda bile şüpheyle yaklaşabilirler söyleyen kişiye.aşıkmış işte kardeşim. daha neyi sorguluyorsun derler adama..
zor olsada bi noktadan sonra söylenmesi kaçınılmaz olan cümle.'bitti' demek yerine dolaylı bi anlatımı seçmek belkide.seni sana bıraktm. çünkü sen kendini bana bırakamıycak kadar kararsız ve korkaktın.söylemek zorunda kalınmaması ümit edilen zor bir cümle...
grup anılar söyledigi sıralarda dinleyenlere kıro diyen insanların, ferhat göçer söylediginde ne hikmetse agzlarından düşürmedikleri güzel şarkı. fazla dinlenmesi bünyeye zarar verebilir.
eger
degilsek bir butunun yarilari,
yarim olsam bile ben,
orada sen yasamiyorsan beni,
burada, yarim olsam bile ben,
yasiyor olsam bile seni,
neden bu beraberlik,
neyi denemeli ki?
araya mesafeler girdimi kopuyor bir şeyler, sen istemesende.
unutmak için yapılıcak saçma bişi.çivi çiviyi sökmüyor maalesef.birde kalbinde biri varken başka birine nasıl gülümser ki insan.o zaman gülümsenen insanında gülümseyeni unutması için başka birini bulması gerekir ki bu böyle uzar gider. kaldıki unutmak başka biriyle degil zamanla gerçekleşir. denemesi bedavadır. yanıldıgının anlaşılması eger gerçekten sevmişseniz kısa zamanda canınızı acıtır.
yüzünüzde hiç gitmeyen bir tebessüm,uyandıgınızda akla gelen ilk isim, kalpte tuhaf bir sızı ,bir çift gözde kaybolmanın hazzı hele birde seviyorumu duyduysanız,aşk çoktan çalmış kapınızı.
sinir bozucu bir durum.konuşucagın çok şey varken, kurucagın cümleler, söylemek istedigin onca şey varken, hiçbir şey söyleyemeden öylece kalırsın.içinden çıglıklar atarsın,kendi kendini telkin edersin konuşsana diye, ama tek bir kelime çıkamaz agzından.sonra saçmalamaya başlarsın.sen bile şaşırırsın ne diyorum ben diye ama engel olamazsın,aslında söylemek istediklerinle, agzından çıkanlar bir türlü birbirini tutmaz en sonunda en başa döner, susar kalırsın.tabii yavaş yavaş zaman geçtikçe atlatılır bu durum.en azından atlatılması temenni edilir.
saçmalıktır.güven dedigin şey dandik bir msn şifresiyle saglanamıycagına göre, msn şifresini veren sevgilisine, sonsuz bir güven duyan tipin ya aklından zoru vardır ya da safın tekidir.sevgili başka bi msn adresi alıp, pekala onun şifresiyle karşısındaki safın güvenini kazanabilir.ne kadar güvenilir oldugunuda baştan belli eder. tabii bunu o saf arkadaşımız maalesef anlayamıycaktır.yani güven gibi birşeyi msn şifreleri ya da başka saçma şeylerle saglıycagını düşünen tip, maalesef güveninin sarsılmasına sebep olucak bir olayla er ya da geç karşı karşıya kalacaktır.
yapıcak hiçbir şey bulamamış bünyenin yiyip içip yaptıgı eylem.kilo almaya yarar.havanın bilmem kaç derece sıcak oldugu zamanlarda daha çok tercih edilir.gündüz gerilim dışındaki türler, gece de en baba gerilim filmleri izlenir.sonuç:korkanlar su içmeye bile korkmayan tiplerle gitmek ister, korkmayan cesur görünümlü tip için sinir bozucu anlar kaçınılmazdır
huzur dolu sesi ile dinlendikçe dinlenesi gelen, okudugu şiirleri insanın ruhuna işleyen, duygusal,aynı zamanda komik,insana gülme eylemini gerçekleştirmesi için fazlasıyla yardımcı olan ve bu özelliklerinin yazıldıkça yazılmasını saglıycak kadar yetenekli,şair kişilik.
hem canının acısı hem de gülümsemenin nedeni olur.zordur.bir hayaldir ama hayatında ki en gerçek şeyden daha da gerçektir.bir süre sonra deliriyor muyum sorusunu kendine sıkça sormana neden olabilir.herşeye ragmen güzeldir.
kulagınızda gitar sesi, yanınızda sevgiliniz olunca daha bir anlamlı olucak olan, deniz kenarında yaşıyorsanız hergün yapabiliceginiz, huzur veren eylem.güne başlamanın en güzel yolu.
gençlerin öss,kpss gibi sınavlarla sözümona sınanıp , bakın geleceginiz için muhabbetleri yapılıp ,yine o gençlerin, sınavları kazansada kazanamasada işsiz kaldıgı bir ortamda, şu yaştaki çocuklar diskoya gitmesin,şu yaştaki çocuklar internete girmesin vs.. gibi güya gençleri düşünüyoruz adı altında iktidarın hoşuna gitmeyen ve de aslında kendini ilgilendirmeyen konulara, kendince çözüm bulmaya çalışmasından başka bi halt degildir.okulda ibadethane olmayınca gençlerin dengeli ve saglıklı gelişemedigini iddia eden bu kişiler ,acaba kendilerinin çok mu dengeli ve saglıklı geliştiklerini düşünüyorlar.tabii bütün bunlara ses çıkartmayan gençler oldugu sürece, birilerinin biz yaptık oldu felsefesi aynen devam edecektir.
birlikte pek keyifli vakit geçirilen, hatta birlikte vakit geçirmek için şehirlerarası yolculukların pek sık yapılmasına neden olan,muhabbeti güzel,kendi güzel insanlar.
birgünde bütün kriminolojik olayların gerçekleşebildigi ve bunların tek bir ailenin başına gelmesiyle gelişen , maalesef annem tarafından da ilgiyle izlenen dizi.dizi manyaklıgında son nokta dedirten dizidir aynı zamanda.öyleki geçen gün, abimi bile bu diziyi izlerken buldum.tutmamasını ve yeni sezonda yaynlınmamasını ümit etmekten başka yapıcak bişi yok sanırsam.
menüsünde türkçe kelime bulmanın gayet zor oldugu, her fırsatta verdigim parayla bir çuval portakal alıp sıkıp sıkıp içebilicegimi iddaa ettigim,yüzlerindeki makyajla boyanın içine düşmüş oldugundan şüphelendigim tiplerin bolca bulundugu kadıköydeki mekan.sahilde balık ekmek yemenin çok daha keyifli oldugu şüphesiz.bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı oldugunu düşünürsek, burda kahve içmenin torunlarımı da ihya etmesi gereken bir yer işte.
bizzat yaşanmiştir bu cümleden sonra tum arkadaşlarda film kopmuştur ve cümleyi söyleyen şahıs hala saf saf etrafa bakmıştır,şahsin saf mi yoksa tipimi oyle gosteriyor hala anlaşilamamiştir
üye olmak için 1 hafta boyunca hergün ugraştıgım sonunda başardıgım sözlük,kendileri güzel ortamıyla dikkatimi çekmiş vee ekşiden transferime neden olmuştur bugün itibariyle yazabilio olmaktan memnun olmuşumdur,hadi hayırlı olsundur
mutfaktaki bulaşıkların bi türlü yıkanmaması sonucunda mutfaga gaz maskesiyle girilmek zorunda kalınan yer,hatta mutfaktan hamamböcügümsü yaratıkların çıkması dogal karşılanır,sonunda su içmek için bardak bile kalmamasının akabinde hummalı bir temizlik hareketiyle ev eve benzer,tabii bu durum ne kadar sürer orası meçhuldur
yerim seni öss olayını aşıp yedin beni öss ye dönüşen,ve bi yerlere yerleşme ümidimin yüksek oldugu sınav,kazanmak kelimesinin anlamını yitirdigini düşündügüm oluşum kazanmaktan çok şanslıydım demek daha yerinde olur sanki,ne de olsa hak edipte kazanamayan onca insana kazanamadın demek saçma olur bu olsa olsa şanssızlıktır.
bazıları salonun orta yerine asılır, bizde bir zamanlar yakışıklı,güzeldik gibisinden. ancak bu durum sözlü olarak ifade edilince, muhtemelen kafaya dogru uçan yabancı bir cisimle sonuçlanır.