Bir adam kendisiyle belli bir zaman tanışıldıktan muhatap olunduktan onca sene sonra dahi tekrar karşılaşıldığında hiç kimse ona seni hatırlayamadım dememişse o adam gerçekten delikanlı bir adam demektir.
Böyle adamlar Instagram'da cartta curtta takipçi beklemeye meşhur olmaya vs. ihtiyaç duymazlar böyle şeylerin peşinden koşmazlar zaten.
kardeşim Kur'an'da da islam'da da hayırlarda yarışın der.
imkanım vardı gençtim elimden geleni yapmaya çalıştım.
Neticede de keramet üstüne keramet yaşayıp en sonunda tamam bu kadar yeter deyip aşık olmayı bıraktım.
Yunus Emre'nin dediği gibi zaten durum
Leyla sevmek hoştur ama Mecnun olmak başkadır başka
şarap içmek hoştur ama ayık olmak başkadır başka
Ateş olmak hoştur ama yanık olmak başkadır başka
Aşık olmak hoştur ama sadık olmak başkadır başka.
Artık kadın vücudu görmek o kadar kolay ki hiçbir cazibesi kalmadı.
15 sene evvel görsem cennetten gelmiş gibi büyülendiğim kızlardan daha güzelleri resmen benimle düzüşmek için yalvarsa bile reddediyorum hain tuzaklarına düşmemek için.
Dışarıda da resmen porno filmden fırlamış gibi dolaşan kızlara kimsenin dönüp bakmadığını görünce hayret edip hayat cehennem diyorum artık.
Kendi kendisini tamir edebilen yaşamaya ve üremeye şartlanmış vücutlarız.
Dünyada insan vücudu kadar verimli bir makine asla icat edilemiyor. Yüzde 30-40 verimin alındığı -ki en baba motor yüzde 5-10'dur- ve yarım ekmekle deposu fullenebilen bir makine.
Herkes birbirini düşman olarak görüyor. Kimsenin kimseye asla güveni yok. Trende otobüste giderken dahi insanlara selam vermeye insanların selamını almaya bile çekiniyorsun.
Senelerdir tanıdığın insanların aslında nasıl hain tiyatrocular olduğunu görüp artık şaşırmıyorsun bile.
Ama tıbben imkansızmış. Kısırlaştırılsan dahi cinsel istek devam ediyormuş.
Tatmin edemediğim cinsel isteğim beni kahretti ömür boyu. 32 yaşındayım ve artık cinsel istek duymak istemiyorum. Çocukluğumdaki gibi cinsel arzu şehvet duymadan kendi halimde yaşasam ne güzel olur.
Ama hayat öyle bir cehennem ki insan kendi şeytanını vücudunun tam ortasında taşıyor.
Hayat öyle bir cehennem ki delirerek dahi kurtulamıyor insan.
Defalarca delirmiş çıldırmış tımarhaneye yatırılmış biriyim. Delirmeden evvel deliren insan ne yaptığının farkında değildir bilinci yok olmuştur sanıyordum.
Kızılay'da donla dolaşıp kendimi arabaların önüne atacak trafoya koşarak kafa atacak delirdikten sonra fark ettim ki delirmek dahi kurtuluş değil hayatta. Hem o yaptıklarınızı yaparken dehşeti yaşıyorsunuz hem de sizi fişleyip dışlayıp odaya kapatıp cehennemin dibini yaşatıyorlar.
Dünyayı yaratan iblis sike sike cehennem azabını tadacaksınız demiş işte. Doğmuş olmanın bizzat kendisi cehennemde gözünü açmak demek.
Bundan dolayı doğan her bebek ağlayarak başlıyor hayata zaten.
Bugün yine sabah 4-5'te uyandım işe gitmek için. Ağır psikiyatrik ilaçlar içtiğimden dolayı uyandığımda 2 saatte ancak geliyorum kendime.
Bugünün cumartesi olduğunu anne babayla kavga ederken öğrendim. Günleri bile unutmuş haldeyim artık.
Aldığım üç kuruş maaşı da doğmama sebep olan anne baba ismindeki kahpeler kardeş denilen ibneler haraç olarak alıyorlar köpek gibi saldırıyorlar vermeyince. Tek başıma kaldığımda delirdiğimi bildikleri için şeytani şekilde istismar ediyorlar beni. Para kazanmayınca yediğim bir tabak yemeği çok görüp evden kovan ibneler şimdi her türlü hainliği yapıyorlar kazandığım beş kuruşu sömürmek için.
iş yerinde arkamdan kuyu kazan bunu da sırf zevk için yapan orospu çocuklarını görmekten apayrı tiksiniyorum zaten. Menfaatlerine köpeklik etmeyi reddettiği için selamımı bile almıyor beni kovdurmak için her türlü şerefsizliği yapıyor kahpenin dölleri.
işe gitmekten ayrı nefret ediyorum evde oturmaktan ayrı. Dışarıya çıkıp da köpek gibi yorulup kazıklanmaktan apayrı.