o örtüyü takınca pek bir müslüman olduğunu zanneden , açık olanlara kafir gözüyle bakan ama kendisi de islamın gereklerini yerine getirmeyen kadındır.
nasıl mı ?
o türbanı takıp dap dar kot pantolon giymek
kısa kollu giymek
aşırı makyaj yapmak
türbanın altına cami minaresi gibi yüksek topuz yapmak
metroda ,otobüste , cafede erkek arkadaşıyla sarmaş dolaş halde durmak , öpüşmek
ya da bira içmek
bu tarz şeyler o türbanı göstermelik kılmaktadır.
yukarıda saydıklarımı yapmayan açık bir kadın , yapan kapalı bir kadından daha özde müslümandır.
ayrıca bu saydıklarımı yapan türbanlı kadınlar , adaplı gerektiği gibi davranan diğer türbanlı kadınların adını kötüye çıkarmaktadır.
şoför düşünmüş açmış klimayı sağolsun da sonuna kadar açıp içerdeki dereceyi 35 e çekmenin anlamı yok. zaten insanlar kat kat üzerlerinde mont var , e birde otobüs kalabalık tıklım tıkış üst üste .
işte böyle bir durumda otobüs saunadan farksız oluyor.
sıcaktan ölecektim midem bulandı azizim. kış ayında terledi bir sürü insan plastik koktu otobüs kapa şu klimayı cam açtırmayan bazı mal insanlar yüzünden çektiğimiz işkenceye bak.
kadından kadına değişir kilo alınan yer. kimisinde göbek yapar kimisinin yanakları şişer kimisinin baseni.
istisnasız bir gerçek vardır ki alınan kilonun göğüslerde kilo orantısınca büyümeye yol açtığıdır.
dizilerin içine ürün yerleştirme adında yeni reklam uygulamaları başladı.
mesela yalan dünya dizisinde bir caddeyi baştan sona finansbank , kfc gibi marka tabelalarını göstererek çekilen sahneler var.
ya da billboard üzerinde penti gibi çeşitli reklamlar görmekteyiz.
hemen her dizide alışık olduğumuz bu tür uygulamalara henüz billboard ın bulunmamış olduğu seksenli yıllarda rastlamak oldukça şaşırtıcı.
seksenler dizisi seksenli yıllarda geçmekte ama billboard da reklam var. henüz billboard diye bir şey çıkmamışken ...
bu tür hatalara yer verilmemeli , daha dikkatli olunmalı.
1- Kürt sorununun çözümünde sivil siyaset kanalı dışında hiçbir kanala itibar edilmeyecek, kullanılmayacak.
2- imralıda Abdullah Öcalan, Kandilde veya Avrupada PKK muhatap alınmayacak, devre dışı bırakılacak.
3- Güneydoğuda ve diğer bölgelerde yaşayan Kürt vatandaşlar, PKK ve KCKnın baskısından kurtarılacak.
4- Bu amaçla doğrudan halk muhatap alınacak ve sivil siyaset kanalıyla çözüm aranacak.
5- Çözüm yeri olarak parlamento dışında hiçbir zemin kabul edilmeyecek; ipleri imralı ve Kandilin elinde olmayan, demokratik yollarla seçilerek Meclise gelmiş, siyasi inisiyatif kullanabilecek parti veya partilerle muhatap olunacak.
6- PKK, silahlı eylemlere devam ettiği sürece silahlı mücadele devam edecek.
7- PKK ile bir daha görüşülecekse bu ancak silah bırakması için olacak.
8- PKK silahlarını Türkiyeye teslim ettiğinde, yargısal sorumluluğu olmayanlarla ilgili nasıl bir prosedür uygulanacağı belirlenecek.
9- Yeni anayasada Kürt kimliği veya özerklik düzenlemesi olmayacak. Yeni anayasa, insan haklarını ve vatandaşların kanun önünde eşitliğini esas alacak.
10- Yerel yönetimler güçlendirilecek, uluslararası hukuka dayalı ilkeler esas alınacak.
bir zamanlar ergen kızlarımızın keremcem diye ölmesi ile oluşan bu çılgınlık ergen kızlarımızın büyümesi ile sona erip yerini halil sezai çılgınlığına bıraktı.
sanılanın aksine iş bankası değil garanti bankası olmuştur. akbank yaptığı inovasyonlarla dikkati üzerine çeksede kendinden beklenilenin altında kalmıştır.
bazen bazı anlar vardır.zaman dursun hiç bitmesin istersin.
bazen öyle anlar vardır ki hayatımda hiç bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum dersin.
insanın hayatında sadece bir kez yaşanan anlar da vardır.
ilkokula başladığın ilk gün mesela.
her sene 18 ine girmezsin ya da.
an gelir çılgınca bir şey yaparsın ya da bir yere gidersin
ve bir daha o şeyi yapma fırsatın olmaz ya da olamaz.
böylesi anları küçük fotoğraf karelerine sığdırmak lazım.
o anı ölümsüzleştirmek.
geriye bir hatıra bıramak o an'a dair.
baktıkça hatırlamak...
bastığı tuşlardan istediği harfleri elde edemeyen yazmak istediği kelimeden bambaşka bir kelime ile karşılaşınca yıldız tuşuna basıp durmaktan nefret eden insanlardır bunlar.
güne ne kadar erken başlarsak başlayalım
evden hep telaş içinde çıkıyoruz.
bir yerlere yetişme çabamız koşuşturmacamız bitmek bilmiyor
zamana karşı yarışıp duruyoruz
biz mi günü yaşıyoruz
gün mü bizi harcıyor belli değil
dolu dolu yaşamak lazım şu hayatı.
1) sırf üniversite hayatı yaşamak için sikimsonik bölümler yazıp iş olanağı olmayan bölümleri bitirmek
2) 81 ili olan bir ülkenin hemen hemen her iline üniversite açması sonucu her yıl milyon kadar mezun vermesi
hepsini karşılayacak yeterli iş alanı ve kolu olmaması.
3) emekli yaşı geldiği halde emekli olunca alacağı maaşla geçinemeyeceğini bilen her çalışanın emekli olmak istememesi ve olmaması üzerine , boşluk oluşmaması yeni çalışanlara istihdam sağlanamaması.
4) mezun olduğu halde atanamayan öğretmen , hemşire adayları
5) öss/ygs gibi sınavı kazanıp üni okuyup mezun olduğu halde dur bakalım aldığın eğitim belki yetersizdir diye yeniden mezunları kpss diye sınava tabi tutan bir anlayışın olması ve atanmak için hayvan gibi kpss puanı yapmanın gerekmesi
bu kpss puanını yapamayanların işsiz kalması.
inanmak bizim lehimize gelişen bir şeydir oysaki. inanmaz ve sürekli şüphe duyar isek bir şey daima içimizi kemirir durur.
bazen bazı yalanlara bile inanmak gerekebilir.
inanmadığımızda gerçekleri öğrenmemize paralel olarak yaşayacağımız hayal kırıklığı bizi derinden üzebilir.
neye inanmak istersek ona inanırız.
bilinçaltımızın türlü türlü odalarında , loş ışıklar altında sorgular yapar, inanırız , tercihler yapar kararlar veririz.
eğer hiç bir şeye inanmazsak boşlukta asılı kalan bir yaprak gibi
köksüz , sapsız oluruz.
insan şu hayatta en azından bir şeye inanmalı.
bir şey olabilme ihtimaline ,
bir şeyi yapabilme ihtimaline ,
bir gün mutlu olacağına inanmalı.
inanç beraberinde umudu getiren istikrarlı bir gemi...
inanç sadece dinden ibaret olmayan hayatın içinde her an karşımıza çıkan kavram.
birisini sevmeye başladığımızda hep bir sebep ararız.
şöyle iyi birisi
böyle güzel birisi vs...
en yakın arkadaşlarımızı sevgililerimizi hep böyle iyi huylarından ya da özelliklerinden bahsederek tanıtırız.
çünkü kendimizde iyi yönlerine bakarız.
aslında bir kişinin iyi huyları ile herkes anlaşır , iyi yönlerini herkes sever.
o kişinin kötü taraflarına bakıp eğer o kötü yönlerinide sevebilirim , ya da baş edebilirim diyorsan o kişiyi sevmeye koyulmalısın.
daha entryi yeni girmişsin ekle demişsin bugün butonuna tıklayıp sol framede entry girmiş olduğun başlığa girip bakacaksın derken o da ne solda silik kısmı selektör verir gibi yanmaya başlar. bir bakarsın ki az evvel girdiğin o entry silinmiş. o an içinden geçen cümleler bir kenara , aklında bu gammaz kardeşler yemiyor içmiyor entry takip kısmından devamlı olarak entryleri takip ediyor belkide istatistiklere girmek için devamlı olarak gammaz yapıyor arada bazen silinmesi elzem olmayan entrylerde kaynıyor düşüncesi oluşur. elbetteki silinen entrynin sahibi olan yazarlara bir garez beslememektedirler. en azından doğrusu bu olmalıdır. ama bazen silinmesi gereken asıl entryler dururken senin nacizane entrynin nedenini anlamadığın bir sebepten silinmesi de yazar üzerinde kalıcı etkiler bırakır. sinir harabına yol açar. yinede görevini yapan(?) bu gammaz kardeşleri saygıyla anasım geldi bu başlık onlara itaf olsun.
not: *
hepimizin severek yediği , bazılarımızın ise bağımlısı olduğu yiyeceklerin sağlığımız üzerinde olumsuz etkilere yol açması olayıdır.
örneğin ; cips , çikolata , cola ...
şüphesiz çocukluğumuz onun şarkılarını dinleyerek geçti.
kol düğmeleri şarkısı 1964 te çıktığında çoğumuz daha doğmamıştık bile.
yinede hepimizin ezberinde , ağzında onun şarkıları.
7 den 70 e herkesin sevgisini kazanmış büyük sanatçı.
bugün doğum günü...
rahmetle anıyoruz.
eğer ayna kırılırsa şanssızlık getireceğine , merdiven altından geçilirse uğursuzluk getireceğine inanırız.
nedense batıl inançlarımız çok fazladır millet olarak.
Yeni yıla "kırmızı don"la giriyoruz şans getirsin diye
kafamıza kuş sıçınca şans oyunu oynuyoruz
her şey tamam da
peki bu şans hep götten gelmek zorunda mı?
facebook batak oyunu uygulamasındaki oda isimlerine eklenmesi gereken odadır.
sözlük yazarlarının girip dilediğince batak oynamasını sağlayacak aynı zamanda ikili ilişkilerin pekişmesine neden olacaktır.