yıl 2009 üniversite zamanları. ismet'in sevgilisi şehir dışından gelmiş geri dönecek. bileti gece yarısı 1'e almışlar. uşak'ta bir ilçede okuyoruz tabi merkezden geri dönüş yok o saatte. konuştuk aramızda, kız otobüse biner binmez sabahlıcaz merkezde. neyse o gece yarısıda benim doğum günüm. normalde unutmam ama hoşlandığım bir kız vardı (ileri de sevgili olduk 2 sene kadar sürdü) bundan dolayı unuttumuşum. aklìmda durmadan hoşlandığım kız var bildiğiniz mal olmuşum geziyorum etrafta. uşağı bilenler, okuyanlar veya okumakta olanlar bilir. anadolunun tesisleri var. oralarda ufak bir çimenlik alana yayılmışız muhabbet edip saati bekliyoruz. saat 12'ye doğru ismet ile sevgilisi biz bi dolaşıp gelicez dediler. tamam dedik. bilalle beraber muhabbete daldık tekrar. daha sonra birisi gözlerimi kapattı arkadan, ben ne oluyoruz lan demeye kalmadan elini gözlerimden kaldırdığında karşımda ufak bir peki pasta üstünde bir adet mum. bir an donup kaldım. beklemiyordum açıkcası. üflemeyecekmisin diye homurdanmaya başladılar artık. pastayı üfledim ve dörde böldük ufacık keki. daha sonra ayağa kalkıp seviyorum lan sizi diyerek sarıldım hepsine uzun uzun. hayatımda aldığım en güzel doğum günüydü. mum'u üflerken hepsi hayatımda var olsun diye dilek tutmuştum. çok şükür ilk gün ki gibiyiz hala. aklıma geldi paylaşmak istedim. varsa sizinde böyle sizi mutlu eden tebessüm bırakan yazmaya başlayın derim.
istanbul'da boğaziçi köprüsü var. meşhur intihar denemelerinin ev sahibi biliyorsunuz. peki ankaralılar nerede intihar ediyor merak ettim. hayvanat bahçesine gidip aslan'a yem mi ediyorlar kendini ya da sincan'a gidip esnafa gider mi yapıyorlar?
diş ağrısının ne illet bir şey olduğunu çeken bilir. uyku uyutmaz. birde gelir cuma gecesinden başlar ağrımaya minesini siktiğim. az kaldı sayılı dakikalarını yaşıyor. kökünden çektiricem iblisi. her gün öleceğime bir gün ölürüm. yaşasın diş hekimleri onlar iyi ki var. dişlerinize ne kadar baksanızda, yolunuz düşüyor. korkup gitmemezlik yapmayın. ben dişçiye gideyim diye dakika sayıyorum burada. son olarak; (bkz: hepinizi kıskanıyorum şimdilik)
halı sahada top oynamak yerine, adam sakatlamayı ilke edinmiş elemandır. sanırsın kar üstünde, poşetle kayıyor gavat. sonuçta bir maç. bazen top oynamaya mı geldik yoksa, sek sek oynamaya mı diye düşündürür.
(bkz: bi dur şuayip sıçıcam çarkına bak)
açık ve net bir şekilde onun bunun çocuğudur. zaten sabahın köründe kalkmışım, soğuk havayla ilişkiye girmişim. birde bu lama soyunun yapmış olduğu pisliği görünce iyice yaşama sevincimi kaybettim.
tanım: insanlıktan nasibini almamış kişilerin yaptığı pislik.
istemsizce yapılan eylemlerin başında gelir. farklı farklı desenler üretilir. telefon görüşmesi bittikten sonra karalamaya devam edilir. yapmayan yoktur.
bar değilde bar önünde başıma gelmiş bir olay vardır. taksimde bir barın önünde durduk. içeride duman grubu var sandık. emin olmak için, arkadaş sormaya gitti. ben de o sırada arkadaşımı beklerken sigara yaktım. sigaramı yakar yakmaz sırtıma biri dokundu. döndüğümde karşımda 18-20 yaşlarında bir kız. efendim dedim, kız turist çıktı. sigara verir misin? dedi. verdim bir tane. sıgarasını yaktım. bir fırt çekip suratıma üfleyip çekip gitti. döndüğümde arkadaşım bana bakıyordu.
+ ne oldu baktın mı içeriye?
- içeriyi boş ver sen az önce ne yaptın?
+ kız sigara istedi. bende verdim bir dal.
- olum sen salak mısın? koşsana kızın peşinden.
+ olum asıl sen salak mısın? karşıdan sapığa mı benziyorum. der demez. barda çalışan eleman arkadaş koşsana kızın peşinden ne bekliyorsun dedi. o da yetmedi. yoldan geçen bir adam ( 30-35 yaşlarında); kardeşim kız sana iş attı gitsene peşinden ne duruyorsun. deyince. iyice afalladım. ne oluyoruz lan demeye başladım. meğersem, sigara dumanını karşın da ki insanın yüzüne üflemek. seni istiyorum anlamına geliyormuş. ne bileyim.
özenerek yazılan bir yazının paylaşılmasıyla sahip olunan histir. arada açıp okursun, bakarsın oylanmış mı diye. dallamanın biri laf çemkirdiyse veya eksi oy vermişlerse, canın acır. hani evladını, mahallenin piçi döver de, camdan çıkıp; bekle ağzına sıçmaya geliyorum diye bağırırsın ya. o şekilde sahiplenirsin.
ne hikmetse geceleri açılan başlık türüdür. kebaplar, lahmacunlar, etli ekmek derken bugünün konusu kokoreç olmuş. yapmayın böyle hareketler. hayır evde iç hesaplaşma yaşıyoruz kendimizce. şimdi gitsem bir porsiyon yesem falan. bu tür başlık açanları not alıp, herhangi bir zirve de denk gelirsem ısmarlatacam o yemekleri.
son dakika da alınmış bir hediye gibidir. halbu ki alınmasa daha iyi. bir de hediye paketi yapılır. heyecanlı bir şekilde paket açılır. bir de bakarsın bembeyaz don.
(bkz: çocukken yaşanan hayal kırıklıkları)
tansu kendirli tarafından kurulan, "türkiye'nin oyun endüstrisini temsil eden ve kar amacı gütmeyen dernek statüsünde bir birliktir." yurt içinde ve yurt dışında lobicilik faaliyetlerini gerçekleştitmeyi hedeflemişler. bununla beraber, sektörün önde gelenleri ile görüşmelerine başladıklarını belirttiler.
ayak serçe parmağını vurmaktan daha çok acıtan kazmalık. serçe parmağı bir müddet sonra geçiyor. diz kapağım ise 1 gündür geçmedi.
not: 2012 yılının kazması olarak tarihe not düşülsün.