Tatmin, her türlü güdülenmenin altına pusuda bekleyen doymak nedir bilmez manyetik bir canavarken benliğimizi dahi devre dışı bıraktıracak kadar güçlü ve üzerimizde söz sahibi olmayı becerebilen dev bir karadelikten içeri her defasında süzülüp gitmek bizi niçin üzsün? Bilakiss sevindirir...yok yav; hastalık falan değil bu; göbeğiyle barışık birine dur demek bana mı düştü lan...karı koca arasına girmek gibi olur. sözlerimi ger alıyorum...
"Kurtlarla Dans" filminde Rodney Grant'in canlandırdığı haşin kızılderili savaşçının adıdır. Beyaz adamı başlangıçta hiç gözü tutmaz lakin sonrasında iyi arkadaş olurlar. iyi avcıdır; bufalo avının ardından hayvanın ciğerini taze taze yemekten çekinmez. Yarı vahşi-yarı insancıldır; iyi kafa derisi yüzer(kötü adamlar söz konusuysa). Buna rağmen sempatik adamdır, bıçkındır netekim. Düşündüğü neyse açık açık söyler. Her zaman haklının yanındadır...
Filmi hala izlememiş olanlar varsa diyeceğim şu ki, amerikan sinemasında kızılderililerin ne kadar yanlış ve kalıplaşmış biçimde irdelendiği ve bunun tersi örneklerin azlığı ortadayken, böylesine bir filmle tanışmamış olmak benim için 3 buçuk saatlik gerçek bir kayıp olurdu...
denizli çamlık ın hemen dibinde bulunan, kiralık odalardan oluşan, ismyle beni çağrışım manyağı yapan, üstüne üslük sarayla uzaktan yakından alakası olmayan; bugün yarın içindeki kızları ha sattı ha satacak diye tahmin yürüttüğüm fantastik barınma mekanıdır.
duble yol ve avm haricinde değerlendirdikleri gelişmişlik kriterli pek yok gibidir.
enflasyon, yolsuzluk, borç, terör, hukuksuzluk, dışa bağımlılık, bütçe açığı, komşularla ilişkiler ve yanında sayamadığım bilimum skandalların(ösym-kpss, rüşvet, soma, ayakkabı kutuları, 400 vekil, anayasayı tanımama, çocuk tecavüzleri, vergi adaletsizliği, özelleştirme vurgunları, kedili trafolar, seçim yolsuzlukları, sayıştay raporlarının gizlenmesi,parsel parsel peşkeş çekilen araziler, terör pazarlıkları...bu liste akşama kadar sürebilir) aslında var olmadığına dair güçlü önsezilere sahiptir.
Karmaşık yapısının da getirdiği hassaslık neticesinde deyim yerindeyse "kız gibi" kibar davranılması önemlidir. Israrcılığı, aşırı zorlanmayı, kabalığı sevmez.
7 ileri kuru tip bilhassa dikkat gerektirir(6 ileri olan yağlı tip olarak geçer; yüksek torklu modellerde kullanılmaktadır). Sıkışık trafikte uzun süre dur-kalk yapmak aşırı ısınma ve beraberinde mekatroniğin topu dikmesine neden olabilir. En sık karşılaşılan sorunların başında kavramanın bitmesi gelir.15-20 bini tamamlamadan kavrama değiştirenleri duydum. Tavsiyelerim:
1. Uzun süreli durmalarda vitesi boşa alın(N).kavramayı gereksiz yere hazırda bekletmemiş olursunuz.
2. Stop etmeden önce vitesi hemen (P) ye geçirmeyin. (N) de iken el frenini çekin; fren pedalını bırakıp tekrar frene basın ve (P) ye alın. Şanzımana durduk yere yük bindirmemiş olursunuz.
3.Kickdownlardan olabildiğince kaçının.
4.Şehiriçi dur-kalklarda manuel modda 1. vitesi kullanın; sürekli 1-2-1 tekrarlarından kaçının.
5. Garanti uzatımı 2 yıllık ek motor-şanzıman garantisini kapsar; seçenektir; şartlara göre değerlendirilebilir.
yahut hepsini geçin; basın gitsin...nasıl olsa günün birinde kucağınıza alacaksınız olduğu gibi...
Konuya biraz yabancı kalmış arkadaştır.
Reklama olabildiğince muhtaç durumdaki sinema endüstrisi ile onun sanatsal/entellektüel boyutu arasındaki şeffaf tansiyonu kavrayamamış, genellikle 3d gözlük takmış vaziyette salonda hazır beklerken görülebilen biletli seyircidir )..arasıra filmi bedavaya getirmek için evde internetten indirip izlediği de olur. zararsızdır...
Bazen, nadiren de olsa bozuk saatin günde iki kez doğruyu gösterdiği olur...
telefonda ''hangi bölge'' diye sorulduğunda cevap vermeden önce kibarca beni dışarı yollayan(!) çok samimi iş arkadaşıdır; bir süre sonra aynı durumda ricaya gerek kalmadan kahve molası verilip dışarı çıkılacaktır!
sabahları servise binildiğinde kulaklıkların evde unutulduğu hatırlandıktan hemen sonra başlayan 45 dakikalık süreçte zoraki dinlenilen tüm Türkçe pop radyoları.
tavernayı bile özlemeye başlarsın bir süre sonra...