şimdi bu tanrı her şeyi görüyor ya( güya) meme çük, işte tut efendim oradan akıldaki fitne fesat haset her şey ya, yürüyen bok olarak da görüyor eğer her şeyi görüyosa. hatta bu böyle sokakta yürürken ha sıçtı ha sıçacak sıkışan insanlara puahahaha diye gülüyor bence. bence gülüyor. ben olsam gülerdim, komik.
insan hayret ediyor arkadaş ben meme got deyince ıı deyip 5 çocuk sahibi insanlar nasıl sevişiyor, nasıl sevişebiliyor.. ben mi genişim insanlar çok mu muhafazakar, nasıl sevişiyo ulan bunlar
böyle çirkin durum olmaz olsun. ilk iki saat boyunca hiçbir şeye dokunmamak adına ayakta bekleyen mallar var, elim ayağım pislenmesin diye yemek yemeyenler var. benim gibi her şeye nur yerlitaş bakışı atan var. çok çirkin bir durum. çok pissiniz deyip ortam terk etmek hobim.
böyle bi' şey olamaz arkadaş ya. ya diyor bak kızı nasıl itip kakıyorlar görüyon mu diyor. görüyom ana. ulan sevimli de bi' şeyim böyle ufak tefek sarı hiç böyle ne bileyim kızım demişliği falan yok. elife geldi mi yok iste kuzucum, işte yok yavrum. anlamıyorum ya. amını elifini sikeyim, bu kız yüzünden sevilmiyorum.
biri beni evlat edinsin.
çok göz önünde olmayan, çoğu kimsenin yanaşamadığı heriftir.
zekidir, terstir. cahillerle konuşmayıp, çok cahilsin deyip nefesini tutup kaçabilme ihtimali vardır.
konuşmaya pek tenezzül etmeyen ancak konuştuğunda kendisiyle yapılan sohbetin güzel olduğu kimsedir aynı zamanda.
nesillerinin tükendiğini düşünüp bir anadolu parsı gibi beklemekteyim kendisini.
kült olmayan çıksın kasıyo. eğer böyle biri varsa sa.
tacize tacizle cevap vermek olandır.
günlerden x, saat farz edin ki ölen 15.20. otobüstesiniz. elinizde poşetiniz, sırtınızda çantanız ve otobüs durağa yaklaşmış, inmeye hazırlanıyorsunuz.
malum kadınsınız. siz de diğer insanlar gibi insansınızdır. her neyse, tam inecekken nasıl denir, insanı değerlerden yoksun bir şahsiyet "pişt yavruum" diyerek size seslenmiştir. üzerinize alınmamış cüzdanınızdan para çıkarıyorsunuzdur. şoför "bayan bir sorun mu var?" diye sorar, siz "yo yo sorun yok." dersiniz.
arkanızdan gelen insani değer yoksunu bey gelmektedir. birden aklınıza bir cinlik düşer ve seçeceğiniz meslek yolunda bir deneyim elde etmek istersiniz içinizden munzurca gülerek.
"yavruuum kime diyorum" diye seslenir tekrar. siz başınızı arkanıza dönersiniz bakarsınız. der ki "hepsi senin mi yavrum?"
ulan eğreti gibi mi duruyor o göt orada, benim tabi diyecek olursunuz ancak cevap vermemekle yetinirsiniz.
"kime diyorum?" der ve kalçanıza dokunur bacağıyla öküz adam.
genç tıknaz adama döner:
"evet hepsi benim. ancak merak ediyorum, sizin göt kimin, bu kadar götü nereden buldunuz beyefendi?"
afallar genç, tıknaz hafif şişman adam.
"ya da merak ediyorum kimin altında büyüttünüz o götü? mazur görün, merakım bünyedeki ilim aşkındandır.
sahi söylesenize, kimin altında büyüttünüz bu götü, hele memeleriniz, o bira göbeğiniz, insanın aklına göbeğinizden şuşi yedirdiğiniz falan geliyor.
beni aydınlatınız."
genç adam kızarır. şoför gülmemek için kendini tutar.
adamın memelerini işaret ederek sorarsınız; "bunlar kaç beden, destekli mi desteksiz mi?
hangi renk iç çamaşırı giyiyorsunuz?
kırmızı mı, pamuklu mu yoksa?"
genç adam gider ve yerine oturur.
işte bu kadar azizlerim.
taciz edeni taciz ederim.
taciz edeni taciz edin. çekinmeyin. kadın olmak sizi bazı şeylerden çekindirmesin. üzülmeyin de.
it oğlu it göt benimmiş mi.
murhpy`nin yazamadığı kurallardan olma ihtimali yüksektir.
ben hayatımda bu kadar saçma bir şey görmedim.
kışın tıp demeyen burun ağustos sıcağında oluyor umumi çeşme.
hay gribine burun çekmelerine yanayım.
sanırım sıcakta koşup koşup kendimi soğuk suya atmamdan oldu.
sipor da yaramıyor bana.
bir kısmı hormonlardan, bir kısmı ataların yani kişinin ait olduğu etnik grubun seçimlerinden kaynaklanması çekiciliği farklı kılmış bir o kadar çeşitlendirmiştir.
tamamı bilimsel verilere dayanıp, sonuçların tamamı(anlaşılabilecek şekilde anket yöntemiyle) çeşitli etnik kökeni olan insanlarla yapılan çalışmalarla nihai olmuştur.
uzunu, kısayı, geniş omuzu, keskin yüz hatlarını, geniş-dar kalçayı, göğüs büyüklüğünü, penis boyu, göz rengi, kilo, ten rengi gibi dahası olan özellikleri tercih etmemizin bilinenin ötesinde sebepleri var.
çalışırken denk geldi okudum , özetleyeyim aydınlanın dedim.
hormon kısmı; erkeğin kadının farklılık göstermesinde en baba etmen hormondur.
birini seçerken, birinden hoşlanırken, birini arzularken yine hormon devreye giriyor.
12 yaş ve sonrasında hayatımızda büyük değişikliğe uğratan hormonlar sayesinde hayatınızın aşkını bulursunuz.akabinde yataktaki partnerinizi, daha neleri.
yukarıdaki sıraladığım özellikleri seçmekle ne demek istiyorum?
bir insanı ele alalım. mesela ben.
sahip olduğum kadın hormonuyla, aynı zamanda sahip olduğum erkek hormonuyla hangi kişiyi çekici buluyorum?
hormonlarımın bana verdiği özelliklere dayanarak neyi seviyorum, neyi çekici buluyorum?
öncelikle kendi özelliklerimi vereyim ki sahip olduğum kadın erkek hormonunda karşılaştırma yapalım.
kısa, minyon, yuvarlak hatlı denebilecek kiloya sahip, yeşil gözlü kumral klasik balkan kadınıyım.
neyi çekici bulurum, neyi isterim?
çok uzun bir kimse olmasına gerek yok,ancak keskin yüz hatları, büyük gözler olursa amanın olur. omuzları hafif geniş olabilir. çenedeki hafif çıkıntı,bir de hafif koyu renk iyi olur.
bi' değerlendirme yapalım.
erkek yapısı gereği iri, daha kaslı, uzun, daha koyu renk kıllara , ince dudaklara,
daha büyük el ve ayaklara sahiptir.
kadın ise daha doğurganlığı gereği daha yağlı bir yapıya, daha şekilli bir vücuda, şekilden kasıt kalça bacak gibi, göğüslerin daha iri olması gibi, daha küçük el ve ayaklara, daha dolgun bir yüz yapısına, sahiptir.
şimdi örneğin; 1.90 boy uzunsa ben 1.75 istiyorsam daha kısa boyluyu istemiş olurum.
kısa boy yapı gereği kadına ait olduğu için bu özelliği istemem kadını arzulamamdan, yani kadının özelliğini, onun hormonunun özelliğini(kadınsı) istememden kaynaklanır.
tabii ki kimseye sen kadınsısın diyemeyiz bu konuda. yapı gereği böyle. bunun etnik kısmı+ genetik kısmı var.
bir başka örnekse omuzu geniş dedim, bu erkeği arzulamam onun hormonunun özelliğini arzulamamdandır.
şimdi bir hetero olarak hem kadının hem erkeğin özelliğini nasıl çekici buluyorum?
sahip olduğum kadınlık- erkeklik hormonuyla.
mesele bünyemde %91 kadın hormonu östrojen var ise, %9 kısım testesterondur.(salladım)
ne taraf daha baskın gelirse onun özelliğini daha fazla gösteririm. ya da daha fazla çekici bulurum gibi.
bu benim cinsel eğilimimi de değiştirir.
bu yüzde farklı olup homoseksüel özelliği de gösterebilirim. gösteriyoruz da çoğu insan olarak.
mantığı nasıl bilmiyorum. ancak çalışmama göre aktarıyorum.
sonra bir de bunun etnik kısmı var.
ondan önce iklim kısmını anlatayım.
afrikada yaşayan insanın, daha iri, zayıf olmasının sebebi iklim gereği sıcak olduğu için daha geniş yüzey alanına sahip olması gerektiği, daha fazla terleme alanının ihtiyacındandır.
kutuptaki eskimo abimiz kısa ve tıknazdır. neden; soğuk, adam iri olursa yılına varmadan foklara yem olur.
yani mantık kısaca böyle. en azından bendeki.
etnik kısmı; işte burada buna hayret ettim.
mesela atalarımız ilk ilk ilk insan olanlar; ister
sıcak ırkta yaşayanların, ister soğuk ırkta yaşayan insanların cinsel çekiciliği,
farklı olduğu gibi ortak da olabiliyormuş.
evrim psikologlarına göre gördükleri hayvanlardan bile etkilenmişler.
insan az olunca n'apsınlar.
mesela kiminin penis boyu takıntısı, erkek-kadın bu yüzdenmiş onlara göre. adam gergedanı görmüş, bi at görmüş aman tanrım didim olmuş. etkilenmiş yani. öyle ki beyne işliyor, cinsel ilişki sırasındaki hazza işliyor, genetiğe dahi aktarılıyor oluyormuş.
işte büyük penis iyi gibi olmuş. halbuki kadının haz aldığı kısım (beyin hariç) erkeğe göre daha dışarıdadır.
penis boyu çok da önemli değildir.
bir şeyin bize aşırı çekici gelmesinin nedenini bilmiyorsak buna bağlayabiliriz.
şimdi sakın demeyin, ulan ben kadınsı mıyım acaba, benim ellerim de küçüktü falandı filandı. ben daha kıllıyım erkek miyim vs diye.
farklılık göstermesi için birçok neden var. ben bu nedenlere daha neden eklerim. gerek çevrenin etkisi gerek dahası.
bir insan çekici geliyorsa değer olarak 5 de 3 lükte olsa, onu o yapan değerler göründüğünden fazladır.
çoğu insan karakteri de ekler bu nedenlere. çok da a sı olsun b si olsun demeyin. mükemmel değildir kimse.
dış çekicilik güzelliği arttırır es geçilecek bir şey değil ancak amını bulup kılını da aramayın arkadaşlar. tayyip gibi de demiyorum tabii.
çekicilik böyle sebeplerden farklılık gösteriyormuş.
ha bir de not: insanları yargılamayın gerek dışına gerek içine göre. belki atası, belki genetiği, belki daha bilmem nesi yüzündendir.
selametle.
alternatif önerilere rağmen kalbin en mantıklı olduğunu cevap olarak bildirmeyi kendime görev bilirim.
neden mi? şimdi kimisi der ki beynimizle seviyoruz. beyninle seversin, evet göze güzel gözükür, evet tüm ihtiyaçlarına cevap verir, evet içi de güzel gözükür ve son evetle işte aradığım kadın/erkek dedirtir. ancak şöyle bir şey var. beyinle sevildiği gibi beyinle itilir de o insan. mantıklıdır ancak, her türlü kimyasal olayın, duyguların bulunduğu yer beyindir aslında. bir insanı sevmemek için de milyonlarca sebep bulabilir beyin. sanki bir ikilem var gibi, cayabilirsin, sevmekten vazgeçebilirsin seçeneği de var gibi gözüküyor. ancak kalp olunca sanki ölümüneymiş gibi. ya da tüm bu gibiler sadece bende.. bu yüzden beyin elenir adaylar arasından. yani öncesinden elenmiştir. sorsalardı bari..
bana kalsa beyin sembolize etsin derim. en azından daha bir ciddi müessese olduğunu bildirir.
kalp kötü mü değil ancak; ya hangi dangalak tersten bakıldığında bir yandan götü, bir yandan memeyi andıran bir şekle aşkı sembolize etme görevini yükler bilmiyorum. nerede aort, nerede kapakçık? ilimsiz herifler diyerek bitiriyorum.
hayranı olunan ünlüyü ulann, o nasıl bir sevmektir diye tepki verdiğim sevme şeklidir.
gerçekten birini bu kadar nasıl çok sevebiliyorsunuz? ya da böylesine seven var mı?
adam çok güzel şarkı yapıyordur, sesi güzeldir, enstrüman çalma yeteneği hat safhadadır.
erkekler için mesela kate upton gibi memeleri olabilir, adriana gibi güzeldir vs. çoğaltabilirim.
ben bencilim herhalde.
birini bu kadar sevebilmem için dokunmam lazım. dokunduğum zaman ellerimin yanması lazım. yüreğimin taban seviyesinin alevlenmesi lazım.
nefesinin hangi aralıklarla olduğunu dahi bilmem lazım.
ya tamam seversin de hobi olarak sev diyorum bu konuda.
bakıyorum ulan gülüyorum. bu olay castini de aştı.
idol dersin, adamın/kadının dibi dersin de, aşmayın.
diyorum ya rabb bi' çift meme uğruna ne insanlar yanıyor.
bi' adonis uğruna bi' biseps uğruna ne güneşler batıyor.
yapmayın, etmeyin. üzmeyin ulan kendinizi.
not: mümin sekman ın konferansına gitmek için götümü yırtmışlığım vardır ancak mümini sevgisinden değildi, eğitim aşkıydı benimki.
mümini de taktir ediyorum, çak beşlik.
dışarıdan geliyorsa sıkıntı yoktur diyeceğim ama aslında sıkıntı yaratan sestir. korkutur bazen. buna keza rahatlatır da. en azından bende böyle. ameno.
bir de bunun dışarıdan gelmeyeni vardır. zihinden gelenden bahsediyorum. işte bu alta sıçırtır. hafiften halüsinasyon görüyorsanız üstüne bir daha sıçarsınız.
iyi sıçmalar cümleten.
bedenen, ruhen bir çok anlam yüklediğimiz bir varlık var; insan.
bu insan öyle bir şey ki başına bir şey gelse hemen başkasından biliyor. sen yaptın sen ettin e dönüyor.
gel etme, bak üzme karşındakini o da insan diyorsun kimse kimseyi dinlemiyor. ha ben çok mu iyiyim, oraya da geleceğim.
bir toplum düşünün banel olacak ama etek boyuna göre,sik boyuna göre, normal boya göre, göte göre, memeye göre, vücuttaki kasa göre, kaşa, göze göre kısacası aklınıza ne gelirse ona göre sınıflandırıyor insanı. hemde yaşadıklarını, sorunlarını, çözebildiği- çözemediği sorunlarını göz önünde bulundurmadan.
dünyaya gelirken bize sormadılar. dünyaya gelirken erkek olmak ister miyiz, kız olmak ister miyiz bize sormadılar.
dünyaya gelirken çift cinsiyetle doğmak ister miyiz bize sormadılar.
uzvumuz eksik olsun ister miyiz ya da zihin problemine sahip olarak doğmak ister miyiz hiç mi hiç sormadılar.
kimimiz kısa, kimimiz uzunuz.
kimimiz şişman, kimimiz zayıfız.
kimimiz homoseksüel, kimimiz hetero, kimimiz bioseksüel, kimimiz transeksüel ve dahası olabiliriz.
değişik şeylere ilgi duyabiliriz.
birimiz a diyorken, birimiz b aynı zamanda c de diyebilir.
bu hiçbir şeyi değiştirmez; sonuçta biz 'insan'ız.
Kimliğimizde yazan din kısmı bir diğerimizden değişik olabilir. doğaldır. bu dünyada 4600 tane (söylenen) din (inanç sistemi/düzeni) vardır.
bu yine hiçbir şeyi değiştirmez; insanız.
birisi çok çalışıyor diye ona inek demek, birisi çok değişik giyiniyor diye ona yollu demek, birisi metal dinliyor diye ona satanist demek, birisi aşırı korumacı diye ona kezban demek, değişik yürüyor diye sümsük demek, konuşurken kekeliyor diye gülmek, birisi başka şeyi savunuyor diye ona yobaz demek bir insan davranışı değildir.
ister o partiyi tutsun, ister bu dine inansın, ister o şarkıyı dinlesin, ister açık saçık giyinsin ona orospu demek bizim haddimize değil.
çıplak da gezebilir ziyanı yok.
toplumun bazı değeri/değerleri olabilir.
insanların prensipleri olabilir.
devletin bazı kuralları da olabilir.
bu yine hiçbir şeyi değiştirmiyor.
karşımızdaki insana saygı göstermeliyiz. bana göre insan olmanın tek ve yegane kuralı gereksinimi daha ne adlandırılırsa budur.
lazı, çerkesi, kürdü, ermenisi, yahudisi, müslümanı, hristiyanı hepsi benim insanım. hepsi benim aslında.
sırf aynı şeyleri düşünmüyor diye, inanmıyor diye, sırf prensibime uymuyor diye hakaret edecek, aşağılayacak güce sahip değilim. hiçbir zamanda olmayacağım.
bir kez düşünün. alın başınızı ellerinizin arasına. edilen bir kelimenin bir insanı ne kadar üzeceği hakkında bir tahlil yapın. çok şey istiyorum biliyorum ama bir empati yapın.
biri bunu bana deseydi ne hissederdim?
ben böyle olsaydım ne hissederdim?
ağlamaya başlardınız değil mi? ben ağlardım.
hem de seçmediğim, seçemediğim, seçeneğimin bile olmadığı durumlar, olaylar yüzünden.
içime kapanmaya başlardım, zira metrodaki, otobüsteki kişiler beni umursamıyor, onlar beni yargılıyor! çünkü onlar, çok düşüncesiz, çok saygısız. ben onlara bunu, ben onlara hiçbir şeyi yapmadım ki?
yılda kaç insan, yılda kaç anne, yılda kaç çocuk, yılda kaç bebek, biz bir yılda neleri kaybediyoruz bir bilsek...
birini sırf değerlerimiz için çocuk yaşta evlendiriyoruz, birini sırf yemeğin tuzunu çok koydu diye öldürüyoruz, biri ufacık ellere sahip olmasına rağmen ona cinsel istek duyuyoruz. ona sakso çektiriyoruz mesela. o küçücük elleri olan insana.
ve bunları bilmemize rağmen hala bir yılda bir sürü şeyi, dolu kalbi olan insanları, çok hayali olan çocukları yitiriyoruz.
hamile kadın sokağa çıkmasın diyoruz, hamile olmasından utanmasını, evinde oturup kocasını beklemesini istiyoruz.
benim karım benle bir değil diyoruz. kadın erkek eşit değil diyoruz. o benim karım bile değil, zevcedir, bana hizmet etmekle hükümlüdür diyoruz. canım istediğimde altıma alır bir güzel sikerim diyoruz. sonra bir de bunu diyen insanları televizyona çıkarıyoruz, bilgili, bilgin,alim insan diye. o saatlerce başında oturduğumuz televizyona.
yapabilecek çok şeyimiz var iken, biz birbirimizi ne hale getiriyoruz.
o senin babandır, o senin atandır deyip babalarımızın bizi öldürmesine katlanmak zorundayız. neden? çünkü o bizim babamız.
hayır. bizim baba kavramımız bu sadece. biz bunu hak etmiyoruz.
bunları bunları söylüyorum ben kimim peki, ben neyim?
çoğunuzun yarı yaşında, yarı boyunda biriyim.
bir çok kesime giremeyen bir insanım.
deistim.
anarşistim.
ben bir kadınım.
ben bir anne olacağım.
siz onu bunu bırakın.
ben bir insanım.
çoğu kimsenin söylediği şeye üzülmem, çoğu davranışa kırılmam.
rahat bir insanım. ancak bazı şeyler var ki, inanın tüm rahatlık gidiyor.
kimisi o tagı açmış, kimisi bu tagı açmış.
burası toplumun çoğu kesiminde konuşamayan, görüşemeyen insanların olduğu bir platform.
burada fikirler paylaşılır, tartışılır, tartılır.
bazı problemler için alternatifler döner.
karı kız muhabbetine döndü yalnız her şey.
bir o kadar da ben yalnızım, benim şu problemim var, üzgünüm, yoruldum, kırıldım diyen insanların olduğu bir yer.
aynı zamanda bir çok ayrımın da yapıldığı bir yer.
biri diyor, bunun zarı yok kappe!
biri diyor huhahaa bak benim sikim daha uzun!
memesiz kız mı olurmuş!
kısa boylu erkek vücut yapmasın!
eziğe bak!
deliler psikologa gider zuhahaha! bak bir tane daha problemli var!
iyi de, tırt.
sanane, size ne arkadaşlar.
biraz saygılı olun. biraz saygılı olun.
kimse sizden peygamber olun demiyor ama saygılı olun biraz be.
derdiniz, sıkıntınız olmayabilir. sikiniz taşağınız denk olabilir.
benim gibi yeri geldi mi ağzınız bozuk da olabilir ancak; bir toplumsak, insansak kıymet bilelim.
bazı şeyleri insanları aşağılayarak, hakaret ederek yapacaksanız, lütfen geri çekilin yapmayın.
ben çok şey yaşamadım. çoğu insana kıyaslarsak ben hiçbir şey yaşamadım. ama bir amacım var. yardım edebildiğim insana yardım etmek.
herkes aynı olmak zorunda değil. çoğumuzun fıtratına uymayacak belki ama insanlarla uğraşmaktan vazgeçin.
kendi problemlerinizin üzerini örtmek için, yokmuş gibi davranmak için insanların zayıf noktalarını, rahatsızlıklarını, problemlerini,duygularını kullanmayın.
sonrasında size de böyle yapıldığında sızlanıyorsunuz.
yapmayın. problemleriniz varsa birine anlatın.
birine sarılmak istiyorsanız sarılın mesela. sarılanları aşağılamayın. benzer şeyleri de.
kısacası bokunu çıkarmayın.
hayat sizin dünyaya bir daha gelmeyeceksiniz. ben de aynı şekilde.
bu bize başkalarının hayatını mahvetmeyi, ona zarar verme gücünü vermiyor.
saygılı olun, birazcık da düşünün. çok bir şey değil istenilen.
nerede olduğunu merak ettiğimiz erkektir.
bilmeliler ki meme hepsinden ağır basıyor. sonrasında ise 'bırak şimdi namusu, kondomlar hangi çekmecede?' diyen erkeğin namusudur diye de düşünürüm.