[16/1 10:50] Mantar Perim: Nasılsın?
[16/1 10:50] Mantar Perim: Günaydın
[16/1 10:50] Selçuk: Günaydın, gayet iyiyim
[16/1 10:54] Mantar Perim: Bugün bir video dinledim. Dinlerken bir anda kendime baktım. Selçuk özür dilerim senden. Son günlerde bu konu aklımda dönüyor hep. içimde bir muhasebe yaşıyorum kendimle. Barışmak için değil yanlış anlama
[16/1 10:57] Mantar Perim: Kendimi anlamadigim gibi seni de anlamadım, sadece anladigima ikna ettim. Bana aynalik ettiğin için teşekkür ederim. Ben de kendimi tanımıyorum ama çabalıyorum. Kırdığım her an için özür dilerim. Sana kendini yanlış hissettirdiysem de.
[16/1 10:58] Mantar Perim: Kattigin herşey için, özel hissettirdigin her an ve öğrettiğin herşey için teşekkür ederim.
[16/1 11:05] Mantar Perim: Bana kızgın, dargın olmanı anlıyorum ama bunu istemiyorum. Çünkü benim için değerlisin ve kıymet verdiğim birçok anı ve duygu var. Duygunu hapsetmeni de istemem. Ofkeliysen ya da ne hissediyorsan saydir ya
[16/1 11:06] Mantar Perim: Kendi canını kendin yakma. Duygunu taş yapmak seni daha güçlü yapmıyor. Ben bunu kendimden de biliyorum
[16/1 11:08] Mantar Perim: Gelirim seni döverim ya. Ne kadar gıcık bir tipsin
[16/1 11:09] Mantar Perim: Surda kendi duygumu anlatıyorum orda yatakta yatıp iplemiyorsun. Derdin ne olm senin
[16/1 11:11] Mantar Perim: Çok mu iyi oluyor böyle olunca başın göğe mı eriyor. Ben soyliim bir b.k olmuyor. Ha onca zaman bana rol yapmışta olabilirsin. Belki de sevmedin şu an tahammülün yok
[16/1 11:11] Mantar Perim: O da bir seçenek. Sorun mu bence değil
[16/1 11:12] Mantar Perim: Ama düşmanın değilim ya
[16/1 11:16] Selçuk: Yeterince kırıldım şu an odaklandigim konu bu değil. Bu sebeple bunları şu an konuşmak istemiyorum.
[16/1 11:17] Mantar Perim: Lütfen
[16/1 11:18] Mantar Perim: içindeki tüm duyguyu boşalt. Bu geride bastirilirken yeni yarattığın odak verimli olur mu
[16/1 11:19] Mantar Perim: Bana öfke kusmani istiyorum
[16/1 11:20] Mantar Perim: Sen hatalı değilsin, değildin. Her zaman yapabildiğinin en iyisini yaptın. O zaman senle sidik yarışına girdim ama şimdi bunu biliyorum
[16/1 11:20] Mantar Perim: B.kluk yapma. Senin duygunu duymak istiyorum
[16/1 11:24] Mantar Perim: Ay ne yaparsan yap
[16/1 11:27] Mantar Perim: iyi ki ayrılmışım diyorum şu an
[16/1 11:28] Mantar Perim: Tam böyle diyordum ki haksızlık yaptım
[16/1 11:28] Mantar Perim: Anlamadım filan. Sen de az degilmissin yani
[16/1 11:28] Mantar Perim: Niye öyle melek yaptıysam
[16/1 11:32] Mantar Perim: Yazcan mi
[16/1 11:33] Mantar Perim: Var mı yani niyetin keyfin gelir mi
[16/1 11:34] Selçuk: Bence sonra konuşalım
[16/1 11:34] Mantar Perim: Niçin
[16/1 11:34] Mantar Perim: Gündemin ne
[16/1 11:36] Selçuk: Boşver
[16/1 11:36] Mantar Perim: Boşvermiyorum
[16/1 11:36] Mantar Perim: Lütfen
[16/1 11:36] Mantar Perim: Rica ediyorum
[16/1 11:37] Selçuk: Bende rica ediyorum kendini engelletme
[16/1 11:37] Mantar Perim: Ne dediğinin farkında mısın
[16/1 11:38] Mantar Perim: Neyse tmm. Kusura bakma.
[16/1 11:38] Mantar Perim: Engelle beni
[16/1 11:39] Selçuk: Benden tam olarak ne istiyorsun?
[16/1 11:42] Mantar Perim: Duygumu anlattım. Onun haricinde seni merak ediyorum. Vicdan azabim var. Duygunu bosaltmani da istiyorum. Aslında kendim kârına birsey istemiyorum
[16/1 11:42] Mantar Perim: Sandığın gibi
[16/1 11:42] Selçuk: Ben bı şey sanmadim ki
[16/1 11:43] Mantar Perim: Söylüyorum çünkü soruyorum. Açık aslında istediğim. Hala 'tam olarak ' tasın
[16/1 11:44] Mantar Perim: Sanki sonuç içeren birşey olmalı gibi.
[16/1 11:44] Mantar Perim: Kâr zarar meselesi gibi. insani duygular
[16/1 11:47] Selçuk: 120 karakterde yazilinca cozuluyormu.
[16/1 11:48] Mantar Perim: Mutlaka iyisindir , harikasindir. Ama orda bana yapılmayan sitemi hissediyorum. Olmaması gereken bir zamanda bıraktığımı da
[16/1 11:48] Mantar Perim: Kendimce tabi
[16/1 11:48] Mantar Perim: Çünkü niyetim o değildi o zamanı tamamlamakti
[16/1 11:49] Mantar Perim: işi yokuşa konuşurken getirdik beraber
[16/1 11:49] Mantar Perim: Olabildiğince
[16/1 11:49] Mantar Perim: Nasıl olsa çözülürdü
[16/1 11:50] Selçuk: Öyle yazınca olmuyor geçmiyor. O yüzden gelirsin karşıma konuşuruz
[16/1 11:51] Selçuk: Neyse yemek yemem ve çalışmam lazım
[16/1 11:52] Mantar Perim: Peki. Kolay gelsin afiyet olsun
[16/1 11:52] Selçuk: Sağol
[16/1 11:54] Mantar Perim: Hastanede miydin sen
[16/1 11:54] Selçuk: Evet
[16/1 11:58] Mantar Perim: Tmm
[16/1 12:31] Selçuk: Sadece hafta içi cuma öğlene kadar.
[16/1 12:50] Mantar Perim: Haftaya da hastanede misin
[16/1 12:51] Mantar Perim: Yürüyebiliyorsan cumartesi cikartabilirim belki
[16/1 12:51] Mantar Perim: Gölet e gidebiliriz
[16/1 12:51] Selçuk: Evet devam edecek seans. Hafta sonu ben hastanede değilim burası kapalı. Eve gidiyorum
[16/1 12:52] Selçuk: Ben yuruyebiliyorum sadece biraz daha zaman
[16/1 12:53] Mantar Perim: iyi süper danslar filan ????
[16/1 12:53] Mantar Perim: Tmm haftaya uğrarım
[16/1 12:54] Selçuk: Peki
[16/1 12:59] Mantar Perim: Zayiflamissin baya
[16/1 12:59] Selçuk: Dikkat ediyorum sağlığıma
[16/1 1:01] Mantar Perim: ???????????????????????????????????????? süpersin
[16/1 13:01] Selçuk: Teşekkür ederim
8.10.2022 annemide kaybettikten sonra yalnızlık karşılamıştı beni. o vakitlerde tiyatro kursunda yolum biriyle kesişti ve yalnızlığıma ortak oldu. ortak noktamız çoktu. ikimizinde yaraları derindi. birbirimizi anlıyorduk, seviyorduk, anlaşıyorduk ta ki geçtiğimiz aylarda ona söylemek zorunda kaldığım bir yalan ilişkimizin çatırdamasına sebep oldu.
yalanın sebebi şuydu; abim bi akşam sana geleceğim senin tayfayıda topla içeriz dedi bende arkadaşlarımı topladım ve abim evime metresiyle birlikte gelip kaldı. sevgilimden bunu gizlemeyi tercih ederek ona ailesiyle geldi diye yalan söyledim fakat bi kaç gün sonra arkadaş grubunla toplaştığımızda yalanım ortaya çıktı ve bunu duyan sevgilim sinirle ortamı terketti. bende peşinden gittim özür dilemeye ama fayda etmedi senin ne biçim ailen var dedi. bi süre küs kaldıktan sonra yeniden görüşmeye başladık fakat sevgilim '' abini yakınımda, yöremde görmek istemiyorum. evlilik kurumuna inancı olmayan bir insan beni isteyemez ve evime giremez. abinle konuş, yakında evleneceğini bu çarpık yaşamının onu rahatsız ettiğini ve bu durumda evine almayacağını'' söylememi istedi. ben bunu yapmadım her ne kadar abimin yaptığı yanlışta olsa özel hayatı, evliliği beni ilgilendirmiyordu. orta yol bulmak için bunları söyledim sevgilime. sevgilim daha çok kızdı ve bana senin abine karşı hayata karşı bi duruşun yok, pısırık biriyle ben olmam. şubat sonuna kadar bu durumu çöz dedi. tab bu arada sadece abi sorununundan başka bi sorunumuz daha vardı miras paylaşımı. kız arkadaşım bu konuyada girerek mal mülk derdim değil ama seninde geleceğin için elinde birşey olmalı bu yüzden sana düşeni al tapu işini hallet demesiydi.
sonuç olarak 4 aylık sürede güzel başlayan, evliliğe doğru giden bi ilişkiyi geçen pazartesi kurs çıkışında sevgilimin ağlayarak benden ayrılmasıyla son buldu. bende her şeyi bırakıp gitmeyi düşünüyorum işimi, evimi hatta şehrimi bile değiştireceğim. bu arada ben kızı çok üzdüm ve defalarca ağlattımbu konular yüzünden. o beni konuşturmak, yaralarımı sarmak istedikçe ben onu kırdım. geçen pazar d.günümdü ve tüm gün gezdik, eğlendik ve kutladık. şimdi öyle bi yalnızlığın içindeyim ki nefes alamıyorum.
an itibariyle çürütmüş olduğum teoridir. paralel evren olayına bilimsel olarak baktığımızda her bir evrende hepimizin bir varyantı bulunmakta. peki, olaya dinsel açıdan bakarsak ne olacak.
Allah Birdir ve Tektir. bu söylemden yola çıkarak diyebiliriz ki allah sadece bir dünya yaratmıştır. yani paralel evren diye bir şey yoktur. düşünsenize sizden sonsuz tane değişkeniniz olduğunu bunlar öldüğünde nerede hesap verecekler hepimiz aynı ahiretemi intikal edeceğiz ya da paralel öteki dünyalarda mevcut mu ? bence paralel evren diye bir şey yok.
Şansınız varken size yapılan her yanlışın hesabını sorun.. Tartışın, yüzleşin, yıkıp dökün gerekirse.. Gururunuzun kırılmasından korkmayın.. Karşınızdakini kaybetmekten korkmayın.. Korkmayın.. ilerde, cesur biri olduğunuzda canınızı en çok korkaklıklarınız yakacak.. Keşke ile başlayan cümlelerinizin arasında kaybolacaksınız..
Kaçmayın, kaçtığınız şeyin sizi kaç sene kovalayacağını bilemezsiniz.. Sevginizin de kavganızın da üstünü örtmeyin.. Susmayın.. Saklamayın.. Sizi ilgilendirdiğine emin olduğunuz şeyleri sizden saklamalarına izin vermeyin..
Cümlelerinizi yarım bırakmayın.. Defterlerinizi açık bırakmayın.. içinizde şüphe bırakmayın.. Acıyı, öfkeyi, kırgınlığı onarmak şüpheyi onarmaktan çok daha kısa sürüyor....
70'lerde olsak bir sürü plak alırdım sana, 80'lerde açık hava sinemasına götürür, izledikten sonra muhallebi ısmarlardım, 90'larda mahallenin bütün güzel misketlerini kazanır dökerdim avuçlarına, 21.yüzyılda nasıl sevilir inan ki bilmiyorum.. içim ısınmadı bu yüzyıla...
Birisi bir yanlışı, yapma demenize rağmen ısrarla tekrar ediyorsa, artık o bir yanlış değil; karardır.. Ve o kararı verene, kararıyla beraber mutluluklar dileyip, yoluna bakmalıdır insan.. "Arama boşuna bulunmak istemeyeni" diyor ya Shakespeare, tam da öyle..
Yorulduğunla kalırsın...
Bir masada oturayım, ben hiçbir şey anlatmadan insanlar bana bir şeyler söylesin istiyorum.. Benim konuşacak gücüm yok, ama bu eşik de atlatılır, bu yol da düze kavuşur, unutursun bile bugünü falan desinler.. Öyle olmayacaksa bile söylensin işte...
Hatadır, düzeltilir.. Kusurdur, telafi edilir.. Kişi yanlışa düşer; çıkış yolu inşa edebilir.. insandır; tövbe eder, sonunda aydınlığa ulaşır.. Ancak bozukluğu kişilik ve yaşam biçimi haline getirenden korkmak gerekir; zira tecrübe göstermiştir ki, böylesinin tedavisi pek azdır..
Burada Ahmet Hamdi Tanpınar'a selam çakmadan olmaz: "Oğlum Behçet, sen medeniyet iflası nedir bilir misin? Cahilsin; okur, öğrenirsin.. Gerisin; ilerlersin.. Adam yok; yetiştirirsin.. Paran yok; kazanırsın.. Her şeyin bir çaresi vardır.. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.....''
herkese merhaba. Beni bilenler bilir işsizim. dün dolapdere'de bulunan bir firma beni iş görüşmesine çağırdı. dedemi evde yalnız bırakmamak içinde yanımda getirdim. fakat, dedemi firmaya sokamazdım o yüzden 10 mt uzaklıktaki dolapdere civarında bulunan nezih ve küçük bir parktaki (parkın ismi yok), bankın birine sabah 10.00 saatlerinde yarım saatliğine bırakmıştım ve geldiğimde orda olmadığını gördüm.
civardaki tüm esnaflara herkese sordum gören yok. muhtemelen birisi alıp götürdü. lütfen alan kişi veya bilgisi olan biri varsa, ya da görürseniz bana ulaşın. dünden beri gözüme uyku girmiyor, en sonunda buraya başvurma kararı aldım.
dün itibariyle yaşadığım hazdır. alt tarafı duj jeli alıp çıkacağım markette gördüğüm bir yazı bu hazzı yaşamama neden oldu. limon parçacıklarıyla, limon hazzını yaşa. işte belgeli kanıtlı videosu.
2019 temmuz ayı'nın sonları, babamı kaybetmeden haftalar önce gittiğim kurstan bir kızla tanışarak başladı. 2 gün boyunca akşamdan sabah saatlerine kadar yazıştık ve sonunda sevgili olduk. babamla tanıştırdım. dünya gözüyle kızı gördü. hemen hemen her gün buluşuyorduk alışmaya, sevmeye başladım. babamı kaybettim yanımdan hiç ayrılmadı.
ilerleyen aylarda aileler tanıştı, evlilik üzerine düşler, düşünceler başladı. her şey güzel giderken kızın hal ve hareketleri geçen ay değişmeye başladı. annem bir şey konuşsa annen bana laf soktu diyordu. babamın mevlüdüne geldi annem kızım pilav veriyim evdekilere götür dedi kızın söylediği '' bizde pilav yiyen yok, köpeklerime versem olur mu ? '' dedi. annem kırıldı ama ses etmedi, kırıldım tek kelime etmedim. babamın mezarına götürdüm göz yaşı döktü sordum ne oldu diye ölen köpeğim aklıma geldi dedi.
arkadaş grubumla tanıştırdım. neden kızlarla sarılarak selamlaşıyor muşum, sen tinder kullanmışsın sapıksın, sen benimle yokluktan birliktesin, ben sana aşık değilim mantık evliliği yapıcam evlenirsem, akrabamın yönetmen arkadaşı trt'de dizi çekicekmiş bana teklif geldi, yemek kursundaki öğretmen bana yürüyor, annen yalnız kalmaya alışmalı eve erken dönme, beni eve kadar bırakmıyorsun yarı yolda tek başıma gidiyorum eve...
bu tarz söylemler 3 ay boyunca devam etti. arkadaşlarım onu içlerine almaya çalıştıkça kendisi arkadaşların beş para etmez dedi. ayrılmaya yakın 2 gün üst üste buluştum 3. gün arkadaşlar plan yapmış bişeyler yapalım diye dedim. kız arkadaşımda gelsin söliyim kurstan erken çık gel bize dedim bana arkadaşların almaya gelecek mi beni dedi. hayır dedim benim param yok sen eğlen arkadaşlarınla diyerek tyrip attı buna rağmen arkadaşım arabasıyla iş çıkışı onu almaya gittik kursun nünden ve buna rağmen somurtkan davrandı.
sonra bigün ayrılmak istediğini söyledi ve bana sana çok büyük bi kazık attım, duysan zaten sen terkedersin dedi. ben tahmin ettim ama buna rağmen sesimi çıkarmadım ve sonunda beklenen oldu beni terketti. son mesajı aşağıdaki gibi;
: daha önce sevgilin olmadı diye bilmiyo olabilirsin anlayabilirim ama
: arkadaslarina verdigin deger kadar bi deger verseydin o bile yeterdi bana
: onu bile cok gördün
: ben senin sevgilim var demen icin sevgilin olabilecegin biri degilim
: ıyi kötü bi zaman geçirdik ama olmucak birseymiş onu anladım ben
: üzülmeni hic istemem
: umarım daha iyi biri çıkar karşına
: ama tavrını düzeltmezsen bu sekilde hic bi kız senle uzun birliktelik sürdürmez.
ve 3 hafta hiç görüşmedik, konuşmadık, yazışmadık. bana mesaj attı ve görüşmek istediğini söyledi. bende tamam dedim gittim. gittiğimde boynuma sıkıca sarıldı ve özür dilemeye başladı. oturduk her şeyi anlattı
'' seninleyken kendimi değersiz hissettim. arkadaşların ön plandaydı gibi geldi ve sana aşık olmadığımı düşündüm. sonra biriyle tanıştım bu kişi kafamı karıştırdı seni sevmiyor falan dedi. sonra onunla bi cafe'de buluştuk her ne yaptıysa kendime geldiğimde adamın evindeydim ve hiç bir şey hatırlamıyordum. ağlamaya başladım ve beni tehtid etti. senden ayrılmamı onunla olmamı yoksa sana anlatacağını söyledi. bende senin vereceğin tepkiden korktum ve ayrılmak zorunda kaldım. o süre içinde benimle zorla berbaer olmak istedi ve ben sana aşık olduğumu anladım. o adama seni sevdiğimi, aşık olduğumu anlattım ve bana zorla 2. ci defa sahip oldu. ne istersen yap bana bağır, döv, öldür ama ben sana aşığım seni seviyorum ''
ben her şeye rağmen affettim ve ocak ayında mesaj yoluyla mutsuz oldugunu ayrılmak istediğini söyleyerek sırra kadem bastı gitti.
bugün 14:00'da randevum vardı gittim sağlık ocağına vurun dedim bekle dediler ana baba günü diye ses etmedim bekledim bu ilk rezaletti. tam 20 dakika bekledim sıra gelsin diye sonra çağırdılar girdim oturdum sol kolunuzu açın dedi ben hemen sol cebimden telefonumu çıkartıp hemşireye uzattım. hemşire başta afalladı ne bu dedi ? bende dedim önce fotoğrafımı çekin storyme atıcam. hemşire bağırdı dalgamı geçiyorsun diye aç kolunu dedi sapladı iğneyi koluma.
sizin anlayacağınız fotoğrafa izin vermeyerek skandala imza attılar.
bugün instagramda denk geldiğim bir anne'nin yozlaşmış sosyal medya üzerine yazdığı haklı yazı.
--spoiler--
Yeni nesil şiddet sosyal medyada bulunan kadınlara evli - bekar farketmeksizin mesaj atmak oldu galiba Yeter artık, valla yeter
Bu konu ile ilgili isyanı da sevgili @egemensmother çok güzel yazı ile dile getirmiş...Yazıyı sizinle de paylaşmak istedim...
Sizlere rahatsız olduğum bir konudan bahsetmek istiyorum. Aslında hem kendi sesimi hem de benim gibi aynı sesi duyurmak isteyenler adına bir isyan bu
instagram sayfamı açalı yaklaşık 2 yıl oldu. Profilimi takip edenler biliyor. Evliyim, bir oğlum var.
Tüm özel hayatımızı paylaşmasakta burada güzel anılar biriktirmek adına varız. Gerek benim samimiyetim gerek ailemin sıcaklığı sevildi ve güzel bir kitleye sahip olduk. Haliyle bazı şeyler benim için iş haline geldi ve şirket kurduk. Ben işimi inanılmaz çok seviyorum
Gelgelelim her ortamda her işte her yerde olduğu gibi burada da rahatsız edici insanlar mevcut. Özellikle bazı erkek profillerden sayfama gelen dm ler
KÖR MÜSÜNÜZ Vicdanınız, insanlığınız, adamlığınız Bu kadar mı kör
“Merhaba “ diyeni engelliyorum Ben bu cesareti nerden bulduklarını çok iyi biliyorum Her gün gerek günlük yaşamda gerek tv de görüyoruz. O onun karısıyla kaçmış bu şunun kocasıyla kaçmış Bunlar size bu cesareti veriyor tabi Ahlaksız mı yok bir de ben ahlaksızlık yapayım dedirtiyor bu haberler size
Hakkınız yok her kadını istediğiniz gibi rahatsız etmeye
BIKTIK sizin gibi hadsizlerden
HER TÜRLÜ ŞiDDETiNiZDEN BIKTIK
Biz eşimle 11 yıldır birlikteyiz ve hiçbir zaman gizli saklım olmadı Gelen her dm den haberi var anında engellediğimden de haberi var Benim eşim ne arkamda ne önümde her daim dağ gibi YANIMDA çok şükür Ben buralara onun desteği kendi özgüvenim ve gücümle geldim
Üç beş kendini bilmez mahluklar yüzünden de hayallerimden işimden anılarımdan vazgeçmem
Buradan kendi adıma ve tüm arkadaşlarım adına isyanım bu
BiZiM HAYATIMIZ DEĞiL SiZiN KAFANIZ DEĞiŞECEK
Ben bir erkek annesi olarak oğluma asıl namusun beyinde olması gerektiğini öğreteceğim
KADINLARIN değil KAFANIZIN kusurlu olduğunu öyle ya da böyle ÖĞRENECEKSiNiZ
şener şen 70'lerde yıldızı parlamış ve halkin gözünde, gönlünde yeri ayrı olan bir üstattır. sadri alışık 1944-1994 yılları arasında aktif sinema hayatına devam etmiş ve ''turist ömer'' gibi bir efsaneyi ortaya çıkararak türk sinemasına adını altın harflerle yazdırmıştır. oyunculuk açısından hangisi derseniz sadri alışık alır götürür.