sülüktürler.yapışırlar bırakmazlar.adamı katil edene kadar uğraşırlar,elinden ayağından çekiştirip zorla bi yerlere götürmeye çalışırlar.kot pantalon, t-shirt, çanta satıcılarının işidir bunlar.insanı güzelim kemeraltı' ndan soğuturlar. birini tutup kafa atmak gelir içinden. sonra derlerki kemeraltı bitti eskisi gibi değil işte bunlar yüzünden insanı canından bezdiriyorlar. gezmek için çıktığınız bir gün sırf bunlar yüzünden berbat olabiliyor..**
We were one in words
You finished my sentence
I could never attract tomorrow
It pushes me aside
I sink in waters deep
Your presence kept me floating far from where secrets lie
Maybe in another life time I can be the first you meet
I once read a poem
Held my breath but that moments gone
First time I felt life somewhat hurt
I need an option, a reason, and some hope
Yell at me I want to be, your light that shines
But my ground is shaking and I might fall
I wish that I could say, I wish that I could be your evil in a closet
Yell at me I want to be, your light that shines
But my ground is shaking and I might fall
I wish that I could say, I wish that I could be your evil in a closet
yaptığını merak eden insandır, kalite kontroldür. bakınca allahım ben ne yarattım demek gelir içinden*.daha sonra işaret parmağı ve baş parmakla yuvarlayıp koltuk arkasına süren insandır *.
msn' de bi kaç kişinin kişisel bi ileti yazın yerine çocuk pornosuna hayır, kadına şiddete son gibi ** iletiler yazdığını görünce kişisel ileti yazısının kitlesel olarak değiştirilmesinin daha mantıklı olacağını düşündüğüm kelime öbeği..
sonunda karşındakinin seni got etmesiyle sonuçlanan diyaloglar bütünüdür...
teyzeye gidilmiştir.bi şekilde kuzenin okul çantası ele geçer.
amaç bi yerden alıp başka yere koymaktadır ama çanta kaldırıldığı anda olaylar gelişir..
h: ben t: teyze k: kuzen
h: obbooğğ bu ne lan bööle köpek ölüsü gibi...
k: nolcak harga abi yaa... hafif bile o bana ben çok güçlüyüm baak...(yedi yaşında çocuk söylemi)
h: iyi ama... (nutuk başlar) hep bunu taşıdınmı kamburun çıkar sonra, kambur kalırsın valla günlük ders programına göre götür,
ağaç yaşken vidi vidi bikbikbik..
h: ya teyze taşıtmayın bunu çocuğa yazık valla...
t: o servisle gidip geliyo okula
h: !?!!**(göt olmuşluğun verdiği ses tonu) haa iyi o zaman yaa bişi olmaz taşı taşı,
neyse, hadi ben kalkiim işim var zaten...
çocukluk yıllarında çok adrenalinli bir hadisedir.sessizce buzdolabının kapağı açılır, sucuk alınır, ısırılır, kemirilir her ısırıktada ayrı bi heyecan yapılır acaba birimi geliyor diye. daha sonra mutluluk içerisinde yatağa yatılır. kim demiş çikolata mutlu eder diye, bir numaradır sucuk bu konuda..
bi heves alınmış gitarlardır.terketmesi kolaydır, istenmemiştir aylarca günlerce. ergen dönemde dinlenen bi kaç metallica şarkısı ***sonucunda bi gazla aldırılan gitarlardır yazıktır günahtır...
en heyacanlı gündür. ee kolaymı yıllardın hayal ettiğin tapılası canavar avuçlarının arasındadır. ilk öpüştüğün gün gibidir,unutamassın.hele amfiyle beraber alındıysa dadından yenmez. odaya kapanılır parmaklar kanayana kadar çalınmaya çalışılır. 'aa bide şu şarkı vardı' diye saatlar, günler beraber geçirilir.