benim iyi derecede ingilizcem var, amerika'da yaşamışlığım var. haziran'da kısmetse yine gideceğim. iyi bir yerde eğitimim var. kendi dalım otomasyon mühendisliği ve yazılım üzerine. geleceğe dönük bir mesleğim var. gitar çalıyorum müzik zevkim iyi. kitaplığım dolu, gazete arşivim var.
az önce kendime dedim ki ne işim var lan benim burda? sizleri seviyorum ama bugün 12'de uyumam ve sabah saatinde kalkmam gerekirken buranın benim vaktimi çalan ortamlardan biri olduğuna kanaat getirdim pilavdan dönenin de kaşığı kırılsın seviyorum sizleri ama gidiyorum. güle güle sözlük, gerçek hayata dönmem ve iyi bir şeyler başarmam lazım. unutmayınız.
bilindiği üzere amerika değildir. amerika'da demokratlar ve cumhuriyetçiler birçok partiden oluşmuştur ve ön seçimlerle aday belirlerler. başkan adayı kendi partisinin genellikle %30-35 desteğini alarak aday olur. ben bildiklerimden sayayım.
bolivya
gine
tanzanya.
2015 haziran davutoğlu, 2015 kasım davutoğlu, belediye ilde kadir topbaş ilçede ak parti,
cumhurbaşkanlığı erdoğan
diye gidiyor oylarım. ama takip ederleriniz varsa en sert anayasa muhaliflerinden biriyim. ekonomi büyüdü, dış borç bizi bozmadı kuru tutabiliyoduk destek verdim, altyapı sorunları vardı iyi işler yapıldı destek verdim.
ama iş fetö ile ülkeyi kim bölüşsün maçına dönüşünce orda dur. yolsuzluz soruşturmasını tekrar açmamak neden? korkuları kimden? ergenekonda hadi delillerin bir kısmı sahte dendi salındı eyvallah. e peki yolsuzlukta hepsi mi sahte? o kadar devlete sızan feto açık yakalamadığı yerden saldırır mı? hesap soran yok hesap veren yok.
arınç çıktı gökçek parsel parsel sattı dedi soruşturma var mı yok...
ışık koşaner çıktı (eski gkurmay başkanı) bize fetöcüleri yerleştirmek için yaşta atatürkçülere tasfiye yaptırtacaklardı istifa ettik necdet özel etmedi dedi, necdet özel 103 rütbeli darbecinin 101'inin atamasında imzası olan adam olarak ama davada adı yok.
yemezler bu işi sayın yazarlar. akparti de olsa babam da olsa hesap ve-re-cek.
babasının malı değil kimsenin bu ülke netim. kimseye de ne yüksek yargıyı ne tüm yetkileri peşkeş çekmeye evet vermem.
hangi parlemento? %40 oy alsa neredeyse çoğunluğu elde edeceği parlemento mu? ya allah için parti başkanı ve ülke başkanı aynı anda olunan ülkelerin açın bi listesini okuyun da gelin öyle konuşalım. khkyı çıkardım, mecliste 301 vekilim var kim iptal edecek? diyelim meclis ile aynı anda ben khkyı bastım iptal etti yayınlatmadım mahkemeye gitti kararı kim verecek? aym mi? aymyi kim atadı? ben. nasıl olacak o iş?
evetçilerin mantığı
ulan zaten o adamlarda kafa olsa pkklı olmazlardı. neymiş hayır diyorlarmış da o yüzden evet demeliymişiz. ya hahahahah. bir ülke bu kadar mı beceriksiz, zekadan uzak insan barındırır. şaka gibisiniz cidden.
anayasa diyoruz anayasa. anayasa denen olay bilgi ister, akademik bir konudur, araştırma ister, o evet dedi ben hayır derim o hayır dedi ben evet derimle olmaz.
iyi o zaman almanya'da demokrasi var biz kaldıralım almanya bize düşman. ingilizler de ilk savaş uçağımızı yapmamız için destek verdiklerini açıklayan rapor yayınladı bak şu ingilizlereee... demek ki savaş uçağ kötü hadi iptal edelim programı.
türkiye'nin kredi notunu s&p yükseltirken mükemmel düşürünce kaka. ya arkadaş bu kadar mı sik kafalı olur bir insan zihniyeti. kendi kararını vermekten yoksun, işi sürekli birileri ne dediye göre yapan ama işin aslına bakamayan insanlar.
arkadaşım birey değilsiniz kabul edin. tebasınız siz.
yüzüne sövseniz dayak atacak olan adama dudak oynatarak senin ben gelmişini geçmişi sülaleni demek gibi bir şeydir. 23.59:59:999'da açarsanız moderasyonun ruhu duymayacak ve zall ın sülalesine sövdüğünüzle kalacaksınız evet.
genellikle önlerinde bir lider olsun ve onlar için bir şeyler kazansın tiplerdir evetçiler. başımıza biri gelsin her şeyi halletsin çok da iyi biri olsun oh mis. başka ihtimal düşünmezler. çık sen yönet desen yok. illa ki ulvi biri gelecek ve seni kurtaracak. böyle bir tebaa olma özlemi seziyorum bu insanlarda. iş hayatlarında da böyleler... pasif değil girişken belki ama kendi fikirleri ile değil kulaktan doldurduklarıyla.
muhtaç olduğu kudret damarlarındaki asil kanda mevcut olmayan insanlarmış gibi sezinliyorum sözlük.
hayırcılar istiyor ki;
-ülkede istikrar partilere değil devlet geleneğine bağlı olsun,
-yargı işlesin, fetö gibi kuruluşlar devlete nüfus edemesin,
-yargı işlesin kimse çıkıp erbakan'a, demirel'e darbe yapamasın,
-yargı işlesin ve kimse oğlunu testis kanseri gösterip askerden kurtarıp sonra 2-3 çocuk sahibi yapmasın,
-yargı işlesin ve eşitlik olsun, kimse kimsenin başörtüsünü açmak için saldırmasın ama kimse de çıkıp 70 kişi üzeri çıplak şekilde benim başörtülü bacımın üstüne işemiş diyemesin dediğinde de yalan olduğu ispat edilirse faturası kesilsin,
hayırcılar istiyor ki;
-anayasa mahkemesini parti başkanı atamasın, hukuk sistemi kendi içerisinde bir dengeye girsin ve parti güdümüne girmesin.
-hsyk'yı partililer ve hukuktan zerre anlamayanlar seçmesin, hakimler ve savcılar seçsin.
hayırcılar istiyor ki;
-devlet bahçeli gibi adamlar türkiye'nin kaderini belirleyemesin, yeterli imzaya rağmen kanunsuz bir mahkeme kararı ile genelkurul toplanmasının önüne geçemesin ve demokrasi işlesin.
hayırcılar istiyor ki;
-diyanet işleri başkanlığına 6.8 milyar tl para ayrılıp, diyanet işleri başkanı mercedes ile turlamasın. ( 6,8 milyar tl, aralarında ekonomi, kalkınma, enerji ve tabii kaynaklar, bilim sanayi ve teknoloji, çevre ve şehircilik, sağlık, kültür ve turizm bakanlıklarının da yer aldığı on bir bakanlığın her birine ayrılan bütçeden fazladır.)
hayırcılar istiyor ki;
-şaibeli muhsin yazıcıoğlu suikasti aydınlatılsın, din istismarlığı ortadan kaldırılsın ve adalet gelsin.
ve en önemlisi ben istiyorum ki, eğitim eğitim eğitim!
bu ülke silah da üretsin araba da üretsin ama okullara ve fen ilimlerine özen gösterilsin.
kısacası cehalet bitsin, insanları kandırmak için suni gündemler yaratmak bitsin ve adalet-eşitlik ortamı gelsin.
kimse kusura bakmasın türkiye'de bunların zerresi yok ve bir partiye hem meclisi hem yürütmeyi hem mahkeme organlarını hem müdürlükleri hem orduyu verdiğinizde benim bu istediklerim yerine gelmeyecek. birilerinin taşağının keyfi ne isterse o gelecek.
bana hissettirendir. adam hem efendi, hem dinine hem türk geleneklerine bağlı, hem akademik kariyeri var, hem hitabeti iyi, iyi karizmatik bir duruşu var hem de adam yürekten inanıyor. bir haftada iki defa saldırıya uğradı ama adam mücadelesine devam ediyor. geçmiş kariyeri de tika ile vs. geçmiş biri tam bir türk oğlu türk.
zaten bunun farkında olduğu için hükümet yolsuz şekilde anayasa mahkemesine mhp kurultayını iptal ettirdi. yeterli imza varken iptal edilen kongre... resmen hukuksuzluk.
ek: ömrümde de mhp'ye oy vermiş adam değilim, milliyetçi hiç değilim ama bu adam mhp'yi %20 bandına taşıyabilecek kalitede bir adam. kılıçdaroğlunu da binaliyi de süpürür.
öncelikle yahudilere devlet kurdurmadı olayı tamamen bir kolpadır bunu bir aklınıza yazın. nasıl kolpadır derseniz, kendisi theodor herlz ile görüşüp yahudilerin osmanlı topraklarına kabulünün anlaşmasını sağlayan padişahtır bunun da kayıtları bulunmaktadır. abdülhamid'in önüne geçtiği tek olay israiloğullarının filistin topraklarına yerleşmesini engellemesidir. ancak bunu da ülkeyi kaybederek ödemiştir. beceriksizliktir. oysa ki dini bir takıntı ile bu hareketi yapmak yerine önüne şapkasını koyup bu imtiyazı verirsem ne kazanırım vermezsem ne kaybederim diye düşünse idi zamanında bu noktaya yerleşmek isteyen israiloğulları osmanlı borçlarının büyük kısmını ödemeyi kabul etmişler idi.
bu borçlar ödenmedi ve ne oldu? duyunu umumiye kuruldu. ülke tamamen sermaye piyasası kontrolüne girdi.
abdülhamid tahta geldiğinde rus savaşının kaybının da önüne geçemeyerek yeşilköye kadar rus ordusunun gelmesini durduramadı. kraliçe rusların güçlenmesinden rahatsız olduğu için müdahale etti ve geri püskürttük karşılığında ise kıbrıs'ı aldı.
abdülhamid döneminde girit, kuveyt, bosna'nın avusturya tarafından ilhak edilmesi, yunanistan'ın bizden kopması ve girit'in yunanlara bağlanması, bulgaristan'ın bağımsızlığını ilan etmesi, rumeli'nin bulgaristan tarafından ilhakı, mısır'ın kraliçe tarafından ilhakı, somali'nin birleşik krallık tarafından ilhakı, yunanistan'ın teselya'yı ilhakı, tunus'u fransanın işgali ve sonucunda da abdülhamid tahttan darbe ile indirilmiştir.
e daha ne kaybedecekti bu adam ya hahhah? hala bu adamı övenler var. halifeymiş. giberim öyle halifeyi. sıçmış ağzına ortalığın. stratejik zeka kimse kusura bakmasın sıfır. neymiş tren yoluymuş da büyük projeymiş. ulan onu düşünmeyeni dövüyorlar. 30 yaşında lise mezununa sor o da şimdi diyor ki güneş enerjisi yapmak lazım. e ama yapabiliyor mu mevzu o.
ikisinde de şüphesiz ki büyük işler başarmıştır ancak benim mustafa kemal atatürk'le ilgili gördüğüm özellikle 1930'lardan sonra hastalığın da gelmeye başlaması ile siyasi işleri bırakmış veya daha fantezi noktasına getirmiş. güneş projesi gibi, tdk gibi daha kültürel noktalarla ilgilenip ülkeyi başbakanlara bırakmış kendisi ön plandaki yüz olmuş ama kararlar biraz daha başbakanlara bırakılmış gibi.
askeri kişiliği ise tamamiyle kendi dehası, yunan ordusu ile olan savaşta polatlı önlerinden orduyu alıp iyi bir hamle ile güney ve doğu olarak ikiye ayırıp ani bir harekatla bir anda 400 km yunan ordusunu süpürmesi, bunu yaparken bin yıllık bir türk taktiği ile orduyu önce geri çekip sonra ana merkezdeki yunan ordusunu hilale alması vs. vs.
çanakkale'deki etkin duruşu da zaten bilinen bir durum. daha bunun yanında trablusgarpta askersiz sadece sivil örgütlenme ile yaptıkları da biliniyor.
siyasi olaraksa kongreleri toplamadaki başarısı, hitabeti, karizmatik duruşu ile çok güçlü bir karakter olmakla birlikte 50'li yaşlarına geldiğinde zannediyorum biraz yorulmuş.
ben 100'ü ikiye bölecek olsam bence atatürk %60 asker %40 siyasi karakterdir derdim sanırım.
türkiye'den bağlı iseniz gerçek olan durumdur. isteyen instagramdan şimdi gidip yabancı bir içkinin onaylı, resmi bir hesabını takip etmeyi denesin yapamayacak çünkü engelli.
genellikle yurtdışı görmemiştir. hayalleri 2001 krizi ve akp dönemi 1400 lira asgari ücretinin ötesine gidemez. kendini islam dünyasının lideri olan ülke zanneder ancak daha özel sektörde hak olan tazminatları ödeyecek ekonomik sistemi dahi kuramamış, 300 bin işsiz öğretmene rağmen hala orta vadeli mesleki planlamayı yapıp üniversite kontenjanlarını düzenlememiş, 17 milyon kişinin yaşadığı istanbuldaki ortalama bir evi kredi ile aldığınızda hala 3-3.5 asgari ücretlik bir kredi yükünün altına her ay girmek zorunda kalıyor oluşunuzun önüne geçememiş, bir insan bir ev sahibi olsun diye son dönemde 20 yıl borç ödesin gibi kampanyalar başlatmış bir ülkenin insanıdır.
hehe sayın yazar sen çok biliyorsun. 2001 ecevit falan.
at yalanı sikeyim inananı dedirtir. kusura bakmayınız ancak kızların daha erken olgunlaştığı falan yok. üniversite sıralarında bakıyorum ciddi anlamda şu kız da ne olgun he denilecek 1 tane dışında henüz rastlamadım o da 24 yaşındaydı sanırım.
hepsinin derdi aynı, bu bana şöyle baktı, bu bundan ayrıldı, ben bunla çıktım, berkanla ece ayrılırsa ece çok ağlar ühü ühü.
bunun dışında da duygusal olarak zorlu dönemlerden başka sebeplerle geçenler de var tabi ama ben henüz hakikaten sırf hayat denen olgu ile mücadele etmek adına bişeyler için kan ter akıtarak çalışan bi kız 1 tanesi dışında görmedim.
ama 4-5 tane erkek sayabilirim kafadan şu çocuk adam gibi adam diye. evet.
demirören 1 hafta önce televizyona çıkıyor ve diyor ki futbolun siyasete karışmasına karşıyız. bu işi siyasete karıştıran insanlar spora zarar veriyorlar. 1 hafta sonra çıktı tayyib'in önünde daha güçlü bir türkiye için ben de evet diyorum dedi, konuşma yaptı alkış aldı.
metin feyzioğlu hukukçu, barolar birliği başkanı, adamın işi hukuk. köy köy gezip anayasa anlatıyor ve adamın adı siyaset yapıyor, hain oldu.
işte size yeni türkiye. işi o olmayanlar kürsülerde dalkavukluk yapınca alkış alacak, işi zaten hukuk olanlar hukuk anlattı diye hain denecek. buyrun cenaze namazına.
tayyip erdoğan diktatör değil iyi bir yalancıdır. konuyu çok iyi saptırır, değiştirir insanların cahil fındık kadar aklını çok iyi kullanır. baskıyı elleriyle yapıp halktan tepki toplamak yerine fındık kadar beyinli halka baskı yaptırarak maşa olarak kullanır.
bu da onun ikna kabiliyetinden dolayıdır. diktadan daha tehlikelidir.
halkı istediği şekilde dizayn eder, basın yayını istediği gibi yayınlatır, zihinleri istediği gibi çöp olarak doldurur. dikta etmesine gerek kalmaz çünkü zaten yetiştirdikleri kendindendir.
tayyip erdoğan'ın sistemi budur. yeni dünya düzeninde dikta bu şekilde işler.
efendim bir iddiadır trt'nin saçma sapan yayınlarından birinden gelmektedir. ama ben atatürk'e daha çok benzettim. resmen götünü yırtmış sunucu ve 2 dalkavuk erdoğan'ı resmetmişler kötü adam olarak vs. diye. ben benzetemedim. benzeten söylesin.
10 senelik kredi alıp 350-400 bin liralık bir ev alayım deseniz 4000 lira kredi ödemeniz gerekiyor hatta 4800. şaka gibi. yahu bu bahsettiğim ev de istanbul bahçelievler, osmaniye gibi yerlerde. lüks semtlerden hiç bahsetmiyorum. emlak resmen balon olmuş balon. kutu kadar ev 400.000 lira hahahha. çıldıracağım.
