mevcut alternatiflerin daha beter olduğunun farkında olan, kötünün iyisini seçen kişidir.
hanımlar beyler! kıçtan kaynak uydurup sallamakla olmuyor. bir kişi daha çıkmadı son 8 yılda, şu,şu ,şu kaynakları kullanıp asgari ücreti 1000ytl yapacağız, şu ,şu, şu kaynakları kullanıp imf ye borçları sıfırlayacağız, şu, şu kaynakları da yatırımda kullanacağız diyebilen bir yiğit. ister tkp olsun ister dtp isterse de en radikal dinci parti, mantıklı bir açıklamayla, plan-proje-kaynak açıkalayabilse bir parti bu halk gider ona verir oyunu.
her aileye 600lira maaş bağlıcaz demekle olmuyor siyaset, nerden bulacaksın o parayı? bunu açıkla önce. cem uzan kişisi de zamanında fındık 8 lira, mazot 1 lira diye konuşuyordu. inandırıcı olsaydı açıklamaları değil %7,5 , %75 ble oy alırdı. ama halkın artık palavraya karnı tok.
akp çok mu iyi.. tabi ki hayır. ama daha iyisi gelene kadar halk bunu seçer.
türk solunun en büyük temsilcisi olduğunu iddia eden chp'nin lideri de solun lideri olmaktadır haliyle. bu yüzden de baykal başlarında kaldığı sürece ıkendilerine müstehak olan hadisedir.
hilton arazisi alımında yaşadığı sıkıntılar nedeni ile akp ile küsen, şu sıralar bahsi geçen arazi hakkında söz sahibi kurum istanbul büyük şehir belediye başkanlığı seçiminde nedense kılıçdaroğlu'nu körü körüne destekleyen medya grubudur.
aslında doğan ve akp arasında ilk küslük erdoğan'ın 3 mart tezkeresini geçirmemesinden sonra abd'nin tavır koymasıyla başlamış, hilton arazisinin verilmemesi ve trilyonluk projenin elinde patlamasından sonra iyice ayyuka çıkmıştır.
kendisine uygulanan vergi affı kişisel değildir, yasalar gereğidir. devlete birikmiş borçları nedeniyle zor durumda kalan özel ve tüzel kişiler tarafların üzerinde anlaşabileceği bir ödeme planı ortaya koyarak, vergi faiz affı ve borç öteleme hakkından yararlanabilir.
ameliyat olması zorunlu olan fakat fazla kiloları nedeniyle operasyona alınamayan hastalara uygulanan lahana çorbası diyetinin açık gözlü bir firma tarafından haplaştırılıp halka arzedilme olayıdır. bir an önce yasaklanmalıdır.
işe yarayacağını düşünenlere; bu tarz hızlı kilo verdiren diyetler sona erdiğinde alacağınız kilo verdiğinizden çok daha fazla olacaktır. en iyi zayıflama yönetmi: sağlıklı beslenme ve spor yapmaktır. böyle ottan boktan ilaçlar size sadece zarar verir.
neden bugüne kadar hiç şehit olan paşa çocuğu olmadığını belki de açıklayacak olan yazı dizisi.
bırakın paşa çocuğu olmayı, bir yüzbaşı tanıdığı olanın bile ne kadar iyi şartlarda askerlik yaptığını herkes biliyor zaten. bakalım vakit ne diyecek bu konuda...
birilerinin ciddiye alıpta üşenmeden 40-50 tane yazı yazdığı başlık.
bu ne lan! özgürlük , demokrasi diye kıçını yırtan memleketim solcusu ne zamandır özgürlüklee karşı yürüyüş düzenlemekte. lan bi de bana yobaz dersiniz...
kendi fikirlerini paylaşmayıp , kendisine yol gösterme amacı olan kişilere tahammulsüz yakıştırması yapan küçük bir duygusal liseli kız görünümündeki yazmaz. *
filistin halkının meşru bir seçimle iktidara getirdiği hamas'ı terörist olarak niteleyen israil'in vahşi saldırılarına fikren de olsa karşı durmaya çalışan insanların cahil olduğunu iddia ederek, aslen kendisinin insanlıktan nasibini almadığını ayan beyan belli etmesidir.
verdiği ayardan olsa gerek telefonla arayıp, "dinleyciler duymuyordu o yüzden sesimi yükselttim, size karşı bir hareketim olmamıştır. yaşananlar yüzünden üzgünüm" demiştir.
perez bile yediği haltın farkında ve pişmanlık bildirirken, israil basını bile erdoğan'ı moderatör provake etti derken içimizdeki israilliler* hazımsızlıktan öyle kabız olmuşlar ki yaptıklarını sıçmak sanıyorlar. oysa çıkardıkları sadece gaz. sıçamıyorsunuz bile lan.
varoşlarda oturmadığı için kendinin gerizekalı olmadığını iddia etmek gibi bir durum.
zeka durumunun maddi varlıkla bir orantısı olduğunu sanan cahiller her sene çıkan öss birincilerine baksınlar, kaç tanesi fakir kaçı zengin sıralamanın.
işin aslı, benim salak fikirlerimi paylaşmayan herkes ya cahildir ya yobazdır ya faşistir tandaslı benzetme yapmaktır.
zaten böyle bir başlık açan birisiyle aynı zekasal sınıfı paylaşmak yerine benim gibi bir çoğu, cahil kalmayı seçecektir.
çıkarılabilecek en büyük sonuç imf le olan görüşmelerin artık tavizlere kapalı olduğu mesajının verilmiş olmasıdır. türkiye imf ile görüşmeleri askıya almış, imf ise görüşmelere 10 gün ara verildiğini bildirmiştir. asla kabul edilemeyecek olarak nitelendirilen şartların reddinden sonra imf yeni bir planla türkiye ile görüşmek isteyecek, türkiyede uygulanmakta olan ekonomik pakete uygun öneriler getirecektir.
bunun yanında başbakan'ın ortadoğuda barış görüşmeleri sırasında sergilediği tavır, türkiye'nin büyük güçler karşısında bile ezik durmadığını ve de durmayacağını göstermiştir. manevi anlamda bu getirisini de sayabiliriz.
mr. perez * bağıra çağıra, işaret parmağını sallaya sallaya türkiye cumhuriyetinin sayın başbakanı'yla konuşurken (afkururken) ses etmeyen memleketim muhalif gençliğinin, nedense insanlık suçu işleyen bir katile "sen" denmesini sorun etmesidir.
ismail yk nın hayatı boyunca vermeyeceği vergi, 100 bin lira
ismail yk nın yapmayacağı askerlik, bedelsiz.. (memlekete kardır)
ismail yk sız bir türkiye.. paha biçilmezdir...
demokrasinin kendisine verdiği hak olan, düşüncelerini ifade edebilme özgürlüğünü kullanan lakin karşısında kontra-fikirler değilde hakaret gören yazar.
hakaret emeyi muhalefet sanan zavallıların hışmına uğramış.
not: tanımam etmem. ama kendisine "birileri" tarafından yobaz denmişse kesinlikle iyi biridir.
diğer yarışmacılarla özellikle hasan ile girdiği skeç tadındaki eğlenceli polemiklerle programın seyredilebilir olmasını sağlayan, show tv'nin reytinglerini borçlu olduğu kişi.
misir çorbasi, gara lahana ve hamsi ile büyüyen karadenizli neslin aşina olduğu bir tiplemedir. yapımcıların gazıyla polemikleri başlatıyor olduğu her tartışmada yüzünden belli oluyordu. bazan o kadar abartıyordu ki kendi bile kendisine gülemeden duramıyordu.
bu programdaki tüm tartışmaların danışıklı dönüş olduğu zaten malum. ne diye bu kadar eleştiriliyor ki bu kadın? şimdiye kadar olan tüm yemekteyiz gruplarının en eğlencelisi bu program olmuştur hasan ve şaduman sayesinde.
tayyip erdoğan'ın parti içi demokrasi konusunda deniz baykal'dan tek farkı, alt kadrolarının kendisine gerçekten bağlı olmasıdır. deniz baykal ihraçla tehdit ederek istediklerini yaptırırken, erdoğan'ın istemesi yeterli oluyor eyleme geçmek için. diğer türlü ikisinin de dediği dedik sonuçta.
şimdi kim iddia edebilirki 1 mart tezkeresinde akp'li vekillerin tayyip erdoğan'ın rızası ve bilgisi dışında red oyu kullandığını? tayyip erdoğanın en klasik ne şiş yansın ne kebap politikası ortaya konumuştur orda. yani ben hükümet başkanı olarak gereğini yaptım, müttefiğim abd'nin çıkarları konusunda beyanlar verdim. lakin parti içi demokrasi nedeniyle asla baskı yapamayacağı kimi vekillerle bu konuda ayrı düştüm denmiştir. burada amaç abd'yi küstürmeden, kendi halkımızın istediğini yerine getirebilmektedir.
bakınız efendiler; 1 mart teskeresinin reddinden sonra abd ile ilişkilerimiz önemli bir şekilde gerilmiş, hatta bush2un bazı danışmanları bizi ırak'a destek vermekle suçlamış, ırak devleti'yle bir tutmuştur. bu da gösteriyor ki 1 mart'ta türkiye cumhuriyeti meclisi kesinlikle ve kesinlikle abd'nin istemediği bir karar almıştır. dış basını takip eden herkes bunu görebilmiştir.
velhasıl erdoğan 1 mart tezkeresinin geçmesi için "kıçını yırtmamış" bizzat tyezkerenin çıkmamasında etkili olmuştur.
son yaşanılan olayda ise abd-israil ve destekçi ülkelerine karşı tutumunu açıkça sergilemiş, tüm dünya liderlerinin dinleyici olarak katıldığı bir toplantıda bunları açıkça kınamıştır. ana muhalefetimiz gibi hamas teröristtir, israil gerekeni yapıyor mottosuyla yola çıkıp sonradan kıvırma olayına girmemiştir.
tayyip edoğan ve ekibi gerçek anlamda bir takkiye içerisindedir. en baştan beri abd karşıtı olan bu grup hükümete gelince mecburen emperyalist güçlerle iş birliğini sürdürmüş lakin önceki hükümetler gibi asla teslim bayrağı çekmemeiştir. erdoğan amerika ve siyonizmden haz etmeyen birisidir. lakin uluslararası koşullar ve ülke menfaati icabı bu güçlerle ticari-askeri iş biriliği yapmak zorundadır. fevri davransa daha ilk günden tüm ilişkiyi kesebilirdi, o zaman da ülke içerisindeki sözde emperyalizm karşıtlarının hışmına uğrar, para babaları tarafından krizle tehdit edilirdi. bunun bilincinde olarak, sahip olduğu başbakanlık koltuğunun hakkını vermektedir kendisi. global çapta tepki çekmeden abd ve diğer emperyalist güçlere elinden geldiğince karşı koymaktadır.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/32033/+*
evet bu olmalıydı! kaka tayyip, naptın sen? o kadar büyük devlet arasında bacak bacak üstüne atarak oturman yetmemiş gibi bir de kafa tutuyorsun onlara, tüh sana.