Demokrasiyi ülkeye kemalizm değil 1946 seçim kanunuyla beraber 1950 seçimleri getirmiştir.Oda rusyanın boğazlarda hak talep etmesi ve türkiyenin batıya yakınlaşma isteğiyle beraber batı rejimini kabul etme zorunluluğudur.
Dağdaki çobanla profosörün oyunun eşit sayılması insanlığın bir çok fedekarlığa katlanarak ulaştığı en erdemli noktadır,her insanın hukuk önünde eşit sayılması medeni evrensel hukuk normudur.Bu normun baya gerisinden gelen güruh kendine medeni diyorsa arıza lambası yanmış demektir.Burjuva-köylü ayrışmasında kalmış ortaçağ kafaları olabilir.Kafalarında Feodalizmi yıkmaları gerekiyor sonra yeniçağa gelebilirler.
Türkiyeye en uygun sistemdir.Krizler darbeler ekonomik krizler üreten sistem parlementer sistemdir.içindeki kişiler ne kadar iyi niyetli olursa olsun sistem ülkeyi çıkmaza sokar.Koalisyon yıllarında yeni seçimden çıkan bir ülkenin gündemi erken seçim olurmu yaww..70 li 80 li 90 lı yıllara bakın tek başına iktidarın çıkmadığı yıllarda ülke yeni seçimden çıkmış ne zaman erken seçim olur diye gündem var memlekette.Seçim yapılır seçilen kişi ülkeyi 4 sene 5 sene neyse yönetir beğenmezsek 5 sene sonraki seçimlerde değiştiririz.O kadar.istikrarı kim istemez koalisyon hükümetlerinden zayıf iktidarlardan beslenen medya kartelleri patronlar ve askeri darbe sevdalısı cuntalar.Amerikan başkanı genelkurmay başkanını tek bir sözüyle görevden alır bu iş bu kadardır ve bu demokrasinin en basit kuralıdır.Askerler toplanacak hükümetlere muhtıra verecek hizaya çekecek balans ayarı verecek yok yaw sen kimsin haddini bil önce.Yetkilerini sonuna kadar kullanan haddini bildiren güçlü liderler başkan seçileceği için tıkır tıkır işleyecek sistemdir.%50+1 oy alacak insan lider kişilerdir.yoksa seçilemezler.Seçildiklerindede yetkilerini sonuna kadar kullanırlar yoksa bizim cuntalar medya kartelleri adam olmaz.Eli sopalı başkanların iş başına gelmesi dileğiyle milletimize hayırlı olsun.Hükümeti hizaya çeken cuntaların değil yetkilerini kullanan başkanların ülkemi yönetmesini istemek en demokratik en insani haktır.
Parlementer sistemden farkı bakanlar kuruluna başbakan yerine cumhurbaşkanı başkanlık eder.Parlementer sistemde cumhurbaşkanları meclis yarı başkanlıkta ise direk halk tarafından seçilir.Cumhurbaşkanı iç ve dış siyasetin belirleyicisidir.Başbakan ile cumhurbaşkanı farklı siyasi partilerden olursa kriz üreten bir sistemdir.En iyi örneği fransadır.
kenan evren darbe anayasasını hazırlatırken cumhurbaşkanı yetkilerini fransa anayasasından esinlenerek yazdırmış olsa gerek fakat kendi hür ve adil seçimlerle değil adını milletin tepesinde silah varken yapılan uydurma referandumda anayasaya geçici madde ile yazdırarak cumhurbaşkanı olmuştur.Cumhurbaşkanını halk tarafından seçildiğinde mevcut yetkilerini kullanan bir cumhurbaşkanı zaten yarıbaşkanlık sistemindeki cumhurbaşkanı gibi olabilir.Bu fiili değil hukuki bir sonuçtur.Cumhurbaşkanı mevcut anayasamızda istediği zaman bakanlar kuruluna başkanlık edebilir isterse hergün toplayabilir.Neyseki bu tartışmalar başkanlık sistemine geçilmesiyle son buldu.
teşebbüs hürriyeti,mülkiyet hakkı,çok partili siyasi hayat,propaganda hakkı,seçme ve seçilme hakkı,din ve vicdan hürriyeti,fikir ve ifade hürriyeti, olmayan totaliter bir rejimdir.Bu sistemlerde ülkede tek partili siyasi hayat vardır, komunist parti ile idare edilir.Kişilerin mülkiyet hakkı yoktur.Tüm mülkiyet devlete aittir.Her birey devlet memurudur.Herkez kazandığı kadar değil aynı ücreti alır.Rejim bu sistemi korumak için toplumu baskı altında tutar.Yasama,yürütme,yargı ve medya komunist partinin unsurlarıdır.Materyalism üzerine kuruludur dinsizlik devlet politikasıdır.Dünyaya kapalı toplum ve devlet modeli uygulanır.
Özgürlüğün zıttı olan kelimedir..
Dünyanın ulaştığı en erdemli yerdir.Çağdaş demokrasiler liberal demokrasilerdir.Bireyi öne alan ve özgürlükleri savunan bir ideolojidir.Vahşi kapitalism ile alakası yoktur.Capital para demektir fakat liberal özgürlük demektir.Magna cartadan beri bireyi devlete karşı koruyan tüm zırhlar liberal harekettir.Kuvvetler ayrılığı liberal bir harekettir.Tüm kuvvetlerin tek bir kişinin elinde olup halkı ezmesi engellenmek istenmiştir.
Kopenhag kriterlerinde üye olacak ülkelerden liberal bir demokrasi,liberal bir piyasa ekonomisi ile sosyal yaşamın sağlanması istenmektedir.
Liberal bir sistemin öngördüğü hususlar şunlardır;
Kuvvetler ayrılığı
Çok partili siyasi hayat
Hür ve adil seçimler
Serbest propaganda
Basın yayın özgürlüğü
Din ve vicdan özgürlüğü
Fikir ve ifade özgürlüğü
toplantı ve yürüyüş hürriyeti
Teşebbüs hürriyeti
Piyasa ekonomisi
Modern bir demokrasinin bunları yerine getirebilmesi gerekir.
Enteresan gerçekten.Devletin olabildiğince vergi toplayıp bunları halka çılgınca dağıtacağını söylemektedir.Sonunda vergi alacak kimsenin kalmaması olası ihtimal durumdur.
Darbeye teşebbüs etmek suç fakat başarılı olunduğunda suç değil diye tarif edilen durum.Yani bir adamı yaralamak suç cezası idam,öldürürsen adamın karısını ve evini üste alma şeklinde tercüme edilebilecek ,yüzüne tükürmeye bile değmez darbeci akademisyen ve hukukçuların uydurduğu saçmalıktır.Darbe evrensel hukukta insanlığa karşı işlenmiş suçlar arasında kabul edilir....Bir taraftan sokak çeteleri silahlı militanlar diğer taraftanda yargı ve akademik ayağıyla kotarılan darbelerde,ortaya çıkan bu durum sonucunda anayasa ve meclis askıya alınır ve cunta diktatörü, olmayan anayasanın ve meclisin öngördüğü kanunlara dayanarak başta siyasileri olmak üzere toplumdaki karşıtlarını yargılamaya başlar.Ortaçağdaki engizisyon mahkemeleriyle kıyaslandığında bir farkın olmadığı görülebilir..Demokrasiye geçildikten sonra cunta diktatörleri ve yardımcıları yargılanarak hapsedilirler.Cezası idam yada ömürboyu hapistir.
Biz Türkiye cumhuriyeti devleti yurttaşları olarak hürriyet ve bağımsızlık için verdiğimiz ortak mücadele sonucunda elde ettiğimiz egemenliği, insanlık onuru,barış ve kardeşlik adına bu anayasayla tüm dünya halklarına ilan ederiz.
Devletin yapısı ve işleyişi ,
Türkiye devleti insan haklarına dayanan demokratik bir cumhuriyettir.Kamu hizmetlerinden yararlanılması ve kamu işlerinde görev alma hususlarında herhangi bir dine ve mensuplarına ayrıcalık tanınamaz.Türkiye cumhuriyeti halkı egemenliğini halkoylamasıyla seçtiği temsilcileri vasıtasıyla kullanır.
Yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisine aittir.
Meclisin görev ve yetkileri ;
Kanun yapmak,değiştirmek ve kaldırmak,para basmak,savaş ilan etmek,uluslararası anlaşmaları onaylamak,herhangi bir konuda araştırma ve soruşturma komisyonları vasıtasıyla kişi ve kurumlardan bilgi almak,kamu görevlilerini soruşturmak,mahkemeler kurmak yada kaldırmak,Yüksek mahkeme başkanı ve üyelerini,türkiye cumhuriyeti devleti başkanını,cumhuriyet savcı ve hakimlerini yargılamak ve suçlandırmak,hakimlerin tayin ve atalamalarını yapmak,başkanın atayacağı kamu görevlilerini onaylamak,bütçe görüşmeleri yapmak ve onaylamaktır.
Milletvekili seçilme şartları ve hususları ;
yüzbin kişilik seçmenlerin oluşturduğu seçim bölgelerinden geçerli oyların salt çoğunluğunu alan kişiler milletvekili seçilmiş olurlar.Hiçbir aday geçerli oyların salt çoğunluğunu alamaz ise iki hafta sonra en fazla oy alan iki kişi tekrar seçime gider,en fazla oyu alan kişi milletvekili seçilmiş olur.
Siyasi partiler milletvekili adaylarını hakem gözetiminde üyelerinin katıldığı ön seçimle belirlerler.Ön seçimi kazanan parti vekil adayları,milletvekili seçimlerine katılmaya hak kazanırlar.
Milletvekillerinin görev süresi dört yıldır.Birkişi birden fazla milletvekili seçilebilir.
Bağımsız adaylık için ön seçim şartı aranmaz.
Milletvekilleri kendilerine oy veren seçmenlerine karşı sorumludurlar,seçildikten sonra türkiye yurttaşlarını temsil ederler.
Milletvekili seçme ve seçilme yaşı 18 dir.
Milletvekili seçilecek kişilerin türkiye cumhuriyeti vatandaşı olmaları,en az 10 yıl türkiyede ikamet etmiş olmaları ve halen seçim bölgelerinde ikamet ediyor olmaları gerekmektedir.
Milletvekilleri görev yaptıkları süre içinde devletten maaş alırlar ve başka bir kamu görevinde çalışamazlar.
Diğer hususlar ;
Meclis toplantı yeter sayısı üyelerin 3/1 çoğunluğudur.
Karar yeter sayısı meclis üye sayısının 1/4ünden az olmamak şartıyla salt çoğunluktur.
Siyasi partilerin kapatılmasına meclis üyelerin 3/2 çoğunluğu ile karar verebilir.
Meclis başkanın vetosunu üyelerin 3/2 çoğunluk ile hükümsüz kılabilir.
Meclis başkanı,üyelerin 3/2 çoğunluğu ile suçlu ilan edebilir.
Meclis uluslararası anlaşmaları,üyelerin 3/2 çoğunluğu ile kabul edebilir.
Meclisin iç tüzüğü ve çalışma biçimi kanunlarla düzenlenir.
Yürütme yetkisi başkana aittir.
Başkanın görev ve yetkileri ;
Yürütmenin başı olarak iç ve dış siyaseti belirlemek,uluslar arası anlaşmalar yapmak,sekreterlerini,kamu görevlilerini,sivil ve askeri yüksek bürokrat ve memurları,üniversite rektörlerini,büyükelçileri ve diğer kamu görevlilerini atamak ve işlerine son vermekyüksek mahkeme başkanı ve üyelerini atamak,şüpheli ve hükümlüleri affetmek,cezalarını hafifletmek yada ertelemek,Orduyu savaşa hazırlamak ülkenin savunmasını sağlamak,orduya taarruz emri vermek ve orduları yönetmek,kanunları veto etmek,kanunları ve anlaşmaları onaylamak,
Başkanın seçilme şartları ve hususları ;
Başkan yardımcısı ile birlikte girdikleri genel seçimler sonucu geçerli oyların salt çoğunluğunu alarak halk tarafından 4 yıl için seçilir.Hiçbir aday geçerli oyların salt çoğunluğunu alamaz ise iki hafta sonra en fazla oy alan iki kişi tekrar seçime gider,en fazla oyu alan kişi başkan seçilmiş olur.
Başkan seçilebilmek için türkiye cumhuriyeti vatandaşı olmak 15 yıl türkiyede ikamet etmiş olmak,35 yaşını doldurmuş olmak ve yüksek eğitimini tamamlamış olmak gereklidir.
Siyasi partiler başkan adaylarını üyelerinin katıldığı hakem gözetiminde seçim ile belirlerler.Ön seçimi kazanan parti başkan adayı,türkiye cumhuriyeti başkanlık seçimlerine katılmaya hak kazanırlar.
Bağımsız başkan adayı olabilmek için yüzbin vatandaşın imzalı başvurusu gerekmektedir.
Diğer hususlar ;
Başkan halka karşı sorumludur seçildikten sonra tüm türkiye devletini ve milletini temsil eder.
Başkan görev yaptığı süre içinde devletten maaş alır ve başka bir kamu görevinde çalışamaz.
Başkan yardımcısı başkanın herhangibir sebepten dolayı görevden ayrılması sonucu bir sonraki başkanlık seçimlerine kadar başkan olarak yetkilerini kullanır.
Bir kişi en fazla iki defa başkan seçilebilir.
Başkan devlet başkanıdır.Devletin ve milletin bütünlüğünü temsil eder.
Başkan türkiye cumhuriyeti ordularının başkomutanıdır.
Başkanın veto etmediği yada onaylamadığı kanunlar 10 gün sonunda onaylanmış sayılırlar.
Yargı yetkisi yüksek mahkeme ve yerel alt mahkemelere aittir.
Yüksek yargı kanunların anayasaya uygunluğunu gözetir ve yüksek temyiz makamıdır.
Yerel alt mahkemeler konusunda uzmanlaşmış ihtisas mahkemeleri şeklinde çalışırlar.
Yüksek mahkemeye tüm iç hukuk yollarını tüketmiş olan kişisel hak ihlalleri için başvurulabilir.
Yüksek mahkemenin idari yapısı,idari işleyişi ve yetkileri kanunlarla düzenlenir.
Başkan hakkında yapılan meclis soruşturmaları ve ceza yargılamalarına yüksek mahkeme başkanı başkanlık eder.
Temel insan hakları ve yurttaş hakları beyannamesi.
Türkiye cumhuriyeti devletinde doğan her kişi türkiye cumhuriyeti devleti vatandaşı olmayı hakeder.
Her yurttaş kanun önünde eşittir.
Her yurttaşın temel hizmetlerden yararlanma,bilgi edinme,mülk sahibi olma,iş kurma hakkı vardır.
Yaşama hakkı,vücut bütünlüğü ve konut dokunulmazlığı vazgeçilemez haklardandır.
Kimse zorla çalıştırılamaz,angarya yasaktır.
Teşebbüs hürriyeti,fikir ve ifade hürriyeti,din ve vicdan hürriyeti,toplantı ve gösteri yapma hürriyeti yokedilemez,ortadan kaldırılamaz.
Hiçkimsenin özgürlüğüne,malına ve mülküne mahkemeler tarafından karar verilen ve belirli bir süre uygulanacak olangeçici tedbir dışında , sınırları belirlenmiş kanunlara uygun ,adil ve şeffaf bir şekilde yapılan mahkeme sonucunda suçlu bulununcaya kadar dokunulamaz,kısıtlama getirilemez el konulamaz.
Yapılan vergi,harç ve diğer devlet hizmetleri ie ilgili olan fiyat artışları mecliste kabul edildikten 2 yıl sonra yürürlüğe girer.
Devlet topladığı vergilerle temel ve zaruri hizmetler dışında teşebbüste bulunamaz,piyasaya müdahele edemez,fiyat belirleyemez.
Hiçbirkimsenin mallarına,taşınmazlarına rızası olmadan ve piyasadaki tam değer karşılığı ödenmeden devletleştirme yapılamaz.
Kimse zorla fikrini,düşüncesini ve dini inancını açıklamaya zorlanamaz
Kimse sahip olduğu haklar açık şekilde yüzüne okunmadan ve tebliğ edilmeden kanun gücüyle tutuklanamaz alı koyulamaz.Kimse 2 günden fazla hakim kararı olmadan tutuklanamaz.tedbir olarak kimse 3 yıldan fazla tutuklu olarak yargılanamaz.
Anayasal düzene karşı işlenen suçlar ve cinayet suçlarında zamanaşımı işlemez.
Siyasi partiler,dernekler,vakıflar,sivil toplum kuruluşları,gazete ve dergiler,diğer tüm yazılı görsel ve sosyal medya unsurları terör ve terörü övme suçlarının dışında kapatılamaz.
Geçmişte işlenen suçlara dair kanun çıkartılamaz,kimseye adil bir mahkeme huzurunda yargılama yapılmadan ceza verilemez.
Sürgün ve idam cezası verilemez.
Hiçkmseye insan onuruna aykırı şekilde muamele yapılamaz ve ceza verilemez.
Bu anayasa metninin bir kısmı yada tamamı ,yapılan hür ve adil seçimler sonucu bölgelerinden seçilerek gelen milletvekillerinin oluşturduğu mecliste vekillerin 5/1 çoğunluğunun teklifi üzerine 3/2 çoğunluğun evet oyları ile değiştirilebilir.5/3 çoğunluğa ulaşılması halinde bu teklif 60 gün içinde halkoylamasına sunulur.Halkoylamasında geçerli oyların salt çoğunluğu evet oyu vermiş ise değişiklikler kabul edilmiş sayılır.Anayasanın bir kısmının yada tamamının değiştirilmesi yada ortadan kaldırılması başkabir yol ve yöntemle mümkün değildir.Meclis bu yetkisini devredemez ve ortadan kaldıramaz.Bu anayasa maddesi değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Yeni anayasa insan onuruyla başlayıp insan ve yurttaş hakları beyannamesiyle bitmelidir.
Yeni anayasa en fazla iki sayfa olmalıdır.
ilk sayfasında devletin yapısı ve temel işleyişi ( yasama-yürütme-yargı)
ikinci sayfasıda yurttaş ve insan hakları beyannamesi şeklinde olmalıdır.
Diğer bütün düzenlemeler kanunlara bırakılmalıdır.
1930-1950,1960-1983 yılları arasında uygulanmış özellikle sovyet rusyanın etkisiyle hayata geçirilmiş başarısız ekonomi modelidir.Kabotaj kanunu ile birlikte limanlarda sonrasında demiryolu ve bazı özel işletmelerin devletleştirilmesi sonucu devletin ekonomiye el koyması ve üretim ile hizmeti devletin yapmaya başlamasıdır..
1930-1950 arası Elektrik üretim dağıtım,ulaşım üretim gibi konularda devletleştirmeye gidilmiş,1960 askeri darbesinden sonrada daha koyu şekilde ithal ikameci planlı ekonomi modeliyle gümrük koyup içerideki üretimin geliştirilmesi planlanmıştır.Devlet planlama teşkilatı ve teşvik uygulama daireleri ,bunun dışında taban fiyat belirleyen odalar ve kooparatifler yoluyla devlet fiyat belirleyerek piyasayada müdahele etmiştir.Bu ekonomi modelinin sonucunda dışarıdan ürün ithal edilemediği için yurt içinde dünya rekabetinden dolayısıyla kaliteden yoksun ürünler fahiş fiyatlara türk tüketicisine satılmıştır.
Sovyet rusyanın başına bela olmuş olan modeldir.ingiltere '' demir lady '' olarak anılan başbakan Margaret Thatcher sayesinde büyük bir özelleştirme atağı başlatarak devletçi hantal kurumlarından kurtulmuştur.Sovyet rusyanın dağılmasıyla birlikte avrupa ülkeleri hızlı bir şekilde özelleştirme planları uygulamış 1990ların ortalarında özelleştirmelerini tamamlamışlardır.Bizdeki karşılığı ise Turgut özal olmakla beraber Margaret Thatcher kadar başarılı olamamıştır.2002 ak parti iktidarı ile birlikte tüm kit kuruluşları özelleştirilmiş ve devlet piyasadan çekilmiştir.
Batılılaşma ve batılı değerler ile alakası olmamakla birlikte aksine başta avrupa birliği olmak üzere tüm anglo amerikan ve batılı medeniyetler liberal bir piyasa ekonomisini devletin ekonomiden çekilmesini öngörmektedir.Kopenhag kriterleri sadece iktisadi açıdan değil siyasi ve kültürel olarakta liberal bir ortamı üye ve üye olacak ülkelerin yerine getirmesini taahhüt etmelerini istemektedir.
Batılı muassır medeniyet içerisinde kamu gücünü kullanarak siyasi iktidarların toplumu ve bireyleri dönüştürmesi yada dönüşmeye zorlamaları gibi bir ideoloji yer almamaktadır.Bu ve bunun gibi ideolojiler 2. dünya savaaşı öncesi nasyonel sosyalist yada komunist ülkelerle,soğuk savaş yıllarındaki sovyet etkisindeki ülkelerde kendine yer bulabilmiştir.
Seçilirse olması doğal bir durumdur.Demokratik ülkelerde iktidar uzun yıllar iktidarda kalabilir.Japonyada liberal demokrat parti 1955 yılından 90lı yıllara kadar iktidar olmuştur.20019 seçimlerine kadar iktidarda olacağı kesin..
Olası muhtemel durumdur.Devletin çeşitli kurum ve kuruluşlarında aynı hedef ve çıkar için örgütlenmiş olduğu kesin belirli bir yapıya mensup kişilerin ortak bir hedef doğrultusunda verilen talimatlarla elde ettiği istihbari bilgileri belirli bir merkeze iletip redaksiyondan geçirilip belirli noktalara maniplasyon yapma amacıyla paylaşılan örgüt twiter hesabı.Yoğun maniplasyon yapılarak insanları belirli amaçlar için yönlendirmektedir.Önceden yapılan operasyonları haber vererek yaptığı maniplasyonlara insanları inandırma gibi bir misyonu vardır.Bunu kendisi '' daha sonra tekrar muktedir olduklarında açılacak davalara zemin oluşturmak için '' olarak açıklamaktadır.Yani yaptığı maniplasyon ve algıyı şayet bir gün savcılık ve polis teşkilatında tekrar muktedir olurlarsa açacakları davalara zemin hazırlayarak taraftar bulmak için yapmaktadır..iyi örgütlenmiş ,istihbarat örgütlerinden eğitim almış veya mensubu olmaları çok büyük olasılık olan kişilerin karargah aklıyla yönetildiği aşikar bir grubun ortak twiter hesabının ismi.
Kimse kimseyi susturmamalı herkez düşündüğünü özgürce ifade edip savunabilmeli.Toplumda siyasi anlamda bölünmüşlük ve farklı siyasi düşünceler anormal birşey değildir aksine demokratik birşeydir.Toplum genelinde tek tip düşünce olmaz bu anlamda birlik beraberlik laflarıda yanlıştır toplumda çoğulculuk değişik fikirler olur.Birlik beraberlik lafları bu anlamda çok sakıncalıdır çoğulculuğu bastırıp sindirmek için kullanılan faşist bir kelimedir.Kimse susmamalı bütün kesimler konuşmalı bu şekilde demokrasiyi yaşatabiliriz.Biz askeri diktatörlük rejiminden yeni yeni sıyrıldığımız için demokratik unsurlar bazı kişilere anormal ve olağan dışı geliyor.Çok seslilik farklı siyasi fikirler : Kutuplaşma bölünme gibi irrasyonel saçma bir şekilde ifade ediliyor oysaki siyasi çeşitlilik demokrasinin olmazsa olmazıdır.Bu anlamda bu başlık antidemokratik ve faşist bir söylemdir..
Özellikle fransız ihtilalinden sonra avrupada '' Krallıkla Yönetilmeyen '' ülkeleri tanımlamak için kullanılan latince Res publica kelimesinin arapça karşılığı olarak dilimize yerleşmiş olan gerçek olarak '' kamu adına '' anlamını taşıyan kelime.
Bu kelime toplumda sıklıkla yaygın olarak halk yönetimi demek olan '' Demokrasi '' ile karıştırılmaktadır.Halkın doğrudan yada temsili olarak yönetime katıldığı rejimler Demokrasi rejimleridir.Demokrasi monarşi yada cumhuriyet rejimlerinde olabileceği gibi her cumhuriyet rejimide demokratik olmayabilir.
Bunun en tipik örnekleri bugün ingiltere olarak bilinen adıyla Birleşik krallık devletin başında bir monarkın olduğu bir monarşidir fakat demokrasi ile halkın yönetime katılımı sağlanmıştır ve demokratik meşruti bir monarşidir fakat bunun yanında suriye,kuzey kore,doğu almanya,franco ispanyası gibi ülkelerin başında bir monark olmaması sebebiyle cumhuriyet rejimleridir fakat halkın yönetime katılımını sağlayan demokrasi olmadığı için diktatörlük olarak tanımlanırlar.Türkiye cumhuriyetide 1923-1946 arası cumhuriyettir fakat halkın yönetime katılımını sağlayan demokratik kurumlar ( birden fazla parti,hür ve adil seçimler,serbest propaganda,hür basın,gizli oy açık tasnif ) olmadığı için istibdat cumhuriyet yönetimi kabul edilir.Bunun yanında 1909-1913 yılları arasında osmanlı monarşi olmasına rağmen birden ziyade parti propaganda fırkalaşma hareketleriyle halkın yönetime katıldığı meşruti monarşi demokratik yönetim olarak kabul edilir. (23.04.1920-01.11.1922 tarihleri arasıda 1.TBMM ile meşruti monarşi olarak kabul edilebilir.) suriye cumhuriyeti ve birleşik krallık meşruti monarşi örneğinde olduğu gibi.
Fikir ve ifade özgürlüğü dışında başka bir başlık olduğu kabul edilen özgürlükçü liberal sistemin bir parçasıdır. Diğerleri ise liberal demokrasi, kuvvetler ayrılığı,çok partili siyasi yaşam,hür ve adil seçimler,gizli oy açık tasnif,hür basın,sivil toplum kuruluşları, fikir ve ifade hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti, mülkiyet hakkı, teşebbüs hakkı, toplantı ve gösteri hakkıdır.
insanlığa karşı işlenebilecek en büyük suçtur. Darbecilerin yeri hapishanelerdir. Demokrasiye geçildikten sonra askeri cunta üyeleri yargılanarak hepsedilirler. Yunanistan ve güney kore bunu başarmış en iyi örneklerdir. Bizdeki askeri cunta diktatörleri cemal gürsel ve kenan evrendir. Bunların dışında biri açıktan diğeri korkakça verilmiş iki adet muhtıra ve birde bizzat yapanlar tarafından verilen adıyla post modern darbe bulunmaktadır.1971de genelkurmay başkanı memduh tağmaç cumhurbaşkanına ,kuvvet komutanlarının imzaladığı bir muhtıra vermiş ve istenilen reformların yapılmaması halinde ordunun yönetime el koyacağını bildirmiştir. Bunun üzerine süleyman demirel hükümeti istifa etmiştir.28 şubat 1997 tarihinde yapılan milli güvenlik kurulunda genel kurmay başkanı ve kuvvet komutanları tarafından hükümetin yerine getirmesi direktifi ile bazı dayatmalarda bulunmuş ve baskıyla erbakan hükümeti istifa etmiştir.27 nisan 2007 tarihinde genel kurmay başkanlığının sitesinde bir muhtıra yayımlanmıştır. Bu muhtıranın amacı abdullah gülün cumhurbaşkanı seçilmesini engellemektir. Hükümetin geri adım atarak eskiden olduğu gibi tırsacağı varsayılmıştır. Fakat tarihte ilk defa bir hükümet karşı bildiri ile bu muhtırayı iade etmiştir. Bunun sonucunda eskiden olduğu gibi hükümet geri adım atsa hatta istifa edip gitse zaferi paylaşacak bir çok kişinin ortalıkta dolaşması muhtemelken sonrasında ters tepmesi nedeniyle Genelkurmay başkanı yaşar büyükanıt bunu kendisinin yayımladığını ve muhtıra olmadığını iddia etmiştir...
Kendisini destekleyen kesimler tarafından 3.Abdülhamit olarak görülen politikalarıyla batıdan eleştiriler almış bir çok darbe girişimi atlatmış ilk başkan olması muhtemel 12. türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı
Krala karşı halkın parlementosu ve bu parlementda görev yapan halkın temsilcilerinin yasama gücü ve icra gücüne dayalı monarşi ile demokrasinin bir arada olmasıyla beraber ortaya çıkmış ingiliz temsili demokrasi modeli. Devlet başkanı kraldır. Tüm yetkileri elinden alınmış ve meclise verilmiştir. Sembolik seremoniyal görevi vardır. At arabasıyla gezip mecliste iktidar partisinin parti programını okur. Başkomutandır. Genel oyla seçilen vekillerin oluşturduğu halkın parlemantosu vardır. icra gücünü elinde tutan hükümet meclisin içinden çıkar devamlılığını ve sonunu meclise borçludur. iktidar partisi aynı zamanda meclistin kanun çıkarmak için gerekli olan salt çoğunluğuna elinde tutar. Başbakandan izinsiz mecliste kuş uçmaz kanun geçmez. Bakanlar kuruluna başbakan başkanlık eder. Yasama ve icra başbakanın güdümünde gerçekleşir. Bu anlamda kuvvetler birliği istemidir. Hükümet meclisin içinden çıkar aynı zamanda hükümet kanun hazırlar buda yetmezmiş gibi bu kanun için hükümet görevlileri oy kullanır sonrasında ne olur bu hazırlayıp çıkarttıkları kanunları yine kendileri uygular. Mecliste salt çoğunluk hükümetin elinde olduğu için hiçbir gensoru ile hükümet kendi kendisini düşürmez ve bakanlarını azletmez. Başbakan istediği bakanı değiştirmek isterse bunu cumhurbaşkanlığı makamına iletir. Hitler mussolini gibi diktatörlerin meclisi ellerinde tuttukları için kolayca diktatör olabildikleri sistemdir.
Meşruti monarşilere uygun olabilir ancak cumhuriyete geçildiğinde başkanlık sistemine geçilmeliydi zira Parlementer sistem monarşi ile demokrasinin bir arada olmasıyla kuvvetler birliğinden oluşmuş herşeyi ile meşruti monarşilerin özelliklerini taşıyan kokuşmuş bir ingiliz sistemidir.
Kuvvetler ayrılığı prensibine dayanan, yürütme organının cumhurbaşkanı ve başbakan olarak çift başlı olmadığı, temsili demokrasi sistemine göre hazırlanmış cumhuriyet rejimlerine özel bir yönetim sistemidir. '' kongre hükümeti '' olarakta adlandırılır.
Yasama yetkisi; Kongre adı verilen temsilciler meclisi ve senatodan oluşan meclise,yürütme yetkisi başkana,yargı yetkisi ise yüksek mahkeme ve yerel alt mahkemelere aittir.
Başkan (President) :
yürütme gücü (Executive) başkana aittir. başkan aynı zamanda devlet başkanıdır(cumhurbaşkanı)
yürütme gücü: başkan yardımcısı ile beraber girdikleri genel seçimle adaylar arasından halk tarafından belirli bir süre için seçilir. seçildikten sonra kendi istediği kişilerle kabinesini oluşturur. bizim bildiğimiz anlamda bakan ve bakanlar kurulu yoktur. bizim başkan yardımcısı olarak bildiğimiz kişi ise vicepresident yani başkan vekilidir. başkanın görevden alınması yada ölümü halinde bir sonraki seçimlere kadar başkan olarak görev yapar yada başkanın ülkede olmaması halinde dönünceye kadar yetkilerini kullanır. yürütmede tek ve son söz söyleme yetkisi başkana aittir. sekreterleri ile kabinede görüşmeler yapıp fikir alışverişinde bulunabilir fakat sekreterlerin fikirleri başkanı bağlamaz. başkan istediği sekreterleri görevden alabilir. başkan executive denilen icra gücünü kullanırken executiveorder denilen başkanlık emirleri çıkartabilir. bu emirler kanun hükmündedir ve başkan bu yetkisini anayasadan almaz. bu yetki teamülen başkanlar tarafından kullanılagelmiş ve sistem içinde başkanın bu yetkisi kabul görmüştür. kongre başkana kanun hükmünde kararname yada çıkardığı kanunları düzenleme yetkiside verebilir. bunun için kongreden sınırları belirlenmiş yetki kanunları çıkartılmalıdır.Uluslararası anlaşmalar yapma görevi başkana aittir. yürütme organı çok güçlüdür. başkan sivil ve askeri tüm memur ve bürokratların mutlak başıdır. istediği kişinin görevine son verebilir. yüksek düzey bürokrat, asker ve hakimleri başkan senatoya aday gösterir. adayları başkanın partisi belirler ve başkana iletir bunların içinden seçtiklerini başkan senatoya bildirir. genelde başkanın adayları senato tarafından seçilirler. kongre tatilde ise başkan atamaları direk yapabilir. bu yöntem başkanlar tarafından sıklıkla kullanılmaktadır.
devlet başkanı yetkileri (President of the state) : başkan aynı zamanda devletin başıdır. ülkenin ve milletin bütünlüğünü temsil eder. devlet başkanı olarak yabancı ülke temsilcilerini kabul eder yabancı ülkelere elçi atamaları yapar. başkan tüm orduların başkomutanıdır. orduya taarruz emri verebilir. ülkeyi savunmak orduyu hazırlamak savaşı yönetmek başkanın görevidir. isterse başkan olarak savaş esnasında orduyu kendisi yönetebilir. Kongrenin kabul ettiği uluslar arası anlaşmaları onaylar bu şekilde anlaşmalar yürürlüğe girer.genel ve özel af çıkarma yetkisi başkana aittir. başkanın af yetkisi çok geniştir. bir yada birçok kişiyi yargılanmadan önce, yargılanma esnasında yada sonrasında cezasını çekerken kısmen yada tamamen affedebilir, suçunu ve cezasını hafifletebilir yada erteleyebilir. bunun için başkanlık emiri çıkartır ve kimin ne şekilde affedileceğini burada bildirir. başkanın kongreden çıkan kanunları veto etme yetkisi vardır. veto edilen bir kanun kongrenin her iki kanadından 3/2 çoğunlukla geçerse başkanın vetosunu geçersiz kılınabilir. başkanın veto ettiği bir kanunun tekrar kongreden çıkması çok zordur. kongreden çıkan kanunlar başkan tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girer. başkan 10 gün içinde kanunları onaylamaz yada veto etmezse kanun onaylanmış sayılarak yürürlüğe girer.
Kongre (Meclis) : yasama yetkisi kongreye aittir. kongre temsilciler meclisi ve senato olmak üzere iki kanattan oluşur. bir kanunun çıkabilmesi için kongrenin iki kanadınınında kanunu onaylaması gerekir. senato başkanın atadığı kamu görevlilerini onaylamakla görevlidir bu yetki temsilciler meclisine karşı bir üstünlük algısı oluşturmaktadır ve üst meclis olarak adlandırılmaktadır. her vekilin kendi seçim bölgesi vardır ve vekiller seçmenlerine karşı sorumludur. seçim barajı yoktur. Kanun yapmak değiştirmek yada kaldırmak,savaş ilan etmek, para basmak, mahkemeler kurmak ve kaldırmak, uluslararası anlaşmaları onaylamak (3/2 çoğunluk ile),bütçeyi onaylamak, posta hizmetleri gibi işler kongrenin yetkisindedir. kongre başkanı görevinden alabilir bunun için soruşturma açılması ve suçlu bulunması gerekir. bu duruşmalara yüksek mahkeme başkanı başkanlık eder.
Yargı: yüksek mahkeme ve alt mahkemelerden oluşur. yüksek mahkeme bizdeki anayasa mahkemesi ve yargıtayın yetkilerine sahiptir. yüksek mahkeme anayasa aykırı bulduğu kanunları iptal edebilir. temyiz makamı yüksek mahkemedir. bildiğimiz anlamda idari hizmet veren danıştay tipi idari bir hukuk mahkamı yoktur. alt ve yüksek mahkemelerde verilmiş karar ve içtihatlarla idari hukuk oluşmuştur. amerikan anayasasına göre hiçkimseye bağımsız bir mahkeme huzurunda jüri tarafından suçlu ilan edilene kadar ceza verilemez. kıta avrupasından farklı olarak amerikan hukuk sisteminde içtihat hukuku vardır ve yargılamarda kişileri sadece jüri suçlu ilan edebilir. yüksek mahkeme başkanları ve hakimleri başkan tarafından senatoya aday gösterilir.
Başkanın meclise karşı en büyük fren sistemi vetodur. başkanın veto ettiği bir kanun meclisin her iki kanadınında 3/2 çoğunlukla tekrar kabul edilmesiyle yasalaşır. başkan veto yetkisiyle yasama organını geçici olarak durdurur.
Başkanın yargıya karşı fren sistemi tüm üst düzey mahkeme başkanı ve üyelerini başkanın belirliyor olmasıdır.
Meclisin başkana karşı olan en büyük fren sistemi bütçedir. kongrenin bütçeyi onaylamaması halinde hükümet goverment shutdown denilen kapanma olayıyla karşılaşır ve durur. bu durumda yasama üyeleri ile başkanın uzlaşmaktan başka bir şansı yoktur. bu durum sorunlu bir durum gibi görünsede kuvvetler ayrılığının tabi ve meşru bir sonucudur. zira bir kuvvetin diğerini durdurabilmesi gerekir.
Meclisin yargıya karşı fren sistemi ise başkan tarafından belirlenen adayların onaylanması ve sonrasında görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlardan dolayı mecliste yargılanabilmeleridir. meclis yeri geldiğinde bir mahkeme görevi yaparak tüm yüksek yargı başkanı ve üyelerini ve hatta başkanı bile yargılayıp cezalandırabilir.
Yargının meclise karşı fren sistemi ise meclisten çıkan yasaları iptal ederek yasamayı durdurmasıdır.
Yargının yürütmeye karşı fren sistemide idari kararlar vererek idari işlemleri iptal edebilier ve başkanın mecliste yargılanması esnasında yüksek mahkeme başkanı duruşmaları yönetir.
Bu şekilde her üç kuvvet çok güçlü olmakla beraber birbirlerini tamamen durdurabilecek yetkilerede sahiptirler.
bu şekilde başkanlık sisteminde kuvvetler birbirinden ayrı çalışır ve gerektiğinde birbirlerini karşılıklı durdurabilirler.Buna check and balance yani kontrol denge sistemi yahut denge fren sistemi denir. bununla güçlerin tekelde yoplanması ve haksız zorba bir yönetimin oluşmaması sağlanmak istenmiştir.