haklı slogandır. kararsız seçmen, ülkede bu kadar hain varken, devlet sırları ifşa ediliyorken mesele sadece yolsuzluk değilken tatava yapma bas geç. kafası karışık seçmen sen hala olayı anlamadın mı amaç dürüstlük, yolsuzlukları ortaya çıkarmak, "aa bak savaş istiyorlar" değil amaç ülkeyi kaosa sürüklemek o yüzden tatava yapma bas geç. bu ihanet çetesi zamanında oy verdiği partiye bunu yapıyorsa diğerlerine neler yapmaz. bu ihanet çetesi sıkıştığında ülkeyi satıyorsa tatava yapma bas geç. internete verdikleri bunlarsa diğer sırları kimlere satmışlardır bir de onları düşün o yüzden tatava yapma bas geç
tüm galatasaray başkanlarının ve yöneticileri galatasaray'a gaasaray derken fenerbahçe'nin sadece bir başkanının fenerbahçe'yi söyleme biçimidir. dalga geçen gaasaray'lılara duyurulur.
hep geçmişte olan olaylar ile övünülen veya karşı tarafa laf vurulan bir oyuna dönüşmüştür. geçmiş geçmişte kalmıştır önemli olan şimdi ne yaptığın ve gelecekte ne yapacağındır.
mühendis'in açık ara alacağı karşılaştırmadır. çünkü en iyi mimar ölü mimardır onun bile piyasaya en az bir yıl zararı vardır çünkü en son çizdiği proje hala birinin elindedir.
malum olaydan önce konserlerinde bozkurt işareti yapanların bile görüldüğü şarkıcı. ahmet kaya istanbul büyükşehir belediyesinin cumhuriyetin 75. yılı kutlamaları dolayısı ile verdiği konserde görülmektedir.
oysa ki ahmet kaya bu görüşlerini o zamana kadar defalarca ve farklı ortamlarda (konserlerinde, siyaset meydanı'nda, tartışma programlarında) dile getirmişti. medyanın linç girşimi neticesinde düşman ilan edildi o malum çevrelerce.
utanmadan küçücük çocuğa ilahide söyleten babadır vah vah. hatta namaz kılarken bile fotoğraf çekerler bunlar tüh tüh. vay sizi yobazlar, gericiler, örümcek kafalılar.
isteyen çocucuğunu istediği şekilde yetiştirebilmelidir bu ülkede. hristiyan bir ailenin çocuğu ise rahibe kıyafeti de giydirebilmeli ve biz bundan rahatsız olmamalıyız.
yobazlık sadece körü körüne dine bağlı olanlar için kullanılan bir terim değildir. bilmeyenler için
siyasetçileri iyi çalışan anadolu şehri. gaziantep'in gazi ünvanını yıllarca kıskanan şehir halkı siyasi baskıyla 1973 yılında kahramanlık ünvanı almıştır. son zamanlardaki siyasi baskı ise merkez nüfusu 400.000 olmasına rağmen büyükşehir olabilecek şehirdir. şehir nüfusu 1 milyonu geçebilir ama önemli olan merkez nüfustur. ama siyasetçileri tebrik etmek lazım.
maço görünümlü olmalarına ve ağa dizilerine aldanılmaması gereken durumdur. karılarından çok korkarlar, onlardan izinsiz tek bir adım dahi atamazlar.
sabah 8'de toplantı vardır ve tek geç gelen kürt kardeşimizdir. çünkü çocuğuna kahvaltısını hazırlayıp okula bırakmıştır. toplantıların akşam ezanını geçmesini müteakip ise kıvranmalar başlar. çünkü hanım işten eve gelmiştir ve sık sık cep telefonunu aramaktadır. o maço görünümlü adam hiç de utanmadan der ki " hanım eve çağırıyor. gitmem lazım." sonuç işi kaybeder.
bdp'ye bakalım ön planda hep kadınlar vardır. erkeklerin söz hakkı yoktur. mitinglerde hep kadınlar konuşur. kadınlar pankart taşır. kadınlar yürür. erkekler pısırıktırlar tembeldirler. kahvede kağıt oynamakla veya karılarının verdiği iş listesini yapmakla uğraşmaktadırlar.
bir çok kürt patronla çalışmış yazarlar vardır. iş yerinde esip gürleyen patron karısından gelen bir telefonla pisiciğe döner.
diyarbakır'a gidenler bilir her ne kadar dükkanlarda erkekler ön plandaymış gibi görünseler de kasanın anahtarı hep bir kadındadır.
eğer erkek ise korkak ve kılıbık olacağından karısını,çocuklarını ellerinde taş ile üzerinize salacaktır. karısının eteğinin dibinde sinmiş bir vaziyette size bakacaktır.
gücü elinde bulunduranların kendi ideolojilerini empoze etme çabalarından biri olan nesildir.
28 şubatçıların kemalist nesil yetiştirmek istemesine destek olanların başbakan'ın bu isteğine özgürlükçülük falan diye laflar etmemesi gerekir. hoş 28 şubatçılara küfür edip başbakan'ın bu isteğine alkış tutanların ilk cümledeki insanlardan bir farkınında olmadığını belirtmek gerekir.
ahmet kaya'nın aslında bir 28 şubat mağduru olduğunu anlamaya vesile olan belgeselimsi film. 28 şubat darbecilerinin bir yandan millete zulm ederken, bir yandan da uyutmak adına milliyetçilik pompalandığı dönemde zulme uğradığını göstermiştir bizlere. 28 şubatçıların kendi gibi düşünmeyenlere karşı o dönem kullandıkları 10. yıl marşı ve ne kadar milliyetçi bir şarkı olduğu tartışmalı memleketim şarkısı- fransız bir şarkının coverı- ile ezilmeye çalışılmış ahmet kaya.
millet başörtüsüne zulme isyan ederken pat diye aponun yakalanması ile unutturulmaya çalışılmıştı o günlerde ve seçilen kurbanlardan biri idi ahmet kaya sadece. adam her seferinde bangır bangır bağırmış bu ülkeyi böldürtmeyeceğiz diye. şimdi çekilen 2-3 görüntü ile -ki o malum harita önündeki fotoğrafın fotomontaj olduğu ortaya çıktı- linci haklı çıkarmaya çalışanlar var. adam insan hata tabiiki yapacak o zamanın roj tv sinde adam bangır bangır diyor böldürtmeyeceğiz diye daha neyin mücadelesini veriyorsunuz.
yalnız filmde eleştirdiğim birkaç husus var oradaki herkesi hedef göstermiş yönetmen, o zaman nasıl bazılarımız oynanan filmi anlayamadıysak orada da anlayamayanlar var. o zamanlar istiklal marşından daha önemli gösterilen 10. yıl marşına alkış tutmasalardı ne ile suçlanacaklardı acaba o kişiler. tabii şov amacıyla alkış tutanlar kendini belli ediyor o ayrı konu. daha o dönem gencecik kariyerinin başlarında olan insanları hedef göstermek yanlış olmuş. asker kaçağı bir adamın milleti galeyana getirmesi ise ayrı bir olay.
o zamandan bu zamana hala geçerliliğini koruyan bir anektod kaldı hatıramda.
--spoiler--
türbanlı kardeşlerimiz biz zulme uğrarken destek olmadılar ama demokrasi yalnızca solcular için değil arkadaşlar. biz her zaman zulme karşıyız. anamın başındaki türbanı kimse çıkartamaz.
--spoiler--
devir değişiyor zulüm edenlerle zulme uğrayanlar zaman zaman yer değiştiriyor. kimsenin yukardaki lafı aklından çıkarmaması gerekiyor. gerçek demokratlar, her zaman zulme karşı olacaklardır. sadece zulme uğradıklarında değil.
mahsun kırmızıgül'ün yine ve yeniden biz kürtler ne kadar eziliyoruz, nasıl bir yokluk içerisindeyiz, batıdaki insanlar ne kadar hor görüyor bizi, batıdakiler hep vurdumduymaz, hiç aile kavramı namus kavramı yok, batıdakiler ne kadar iyi koşullarda yaşıyor, aslında biz ne kadar kötü koşullar içerisindeyiz ama ne kadar iyi insanlarız, ne kadar hoşgörülüyüz, ne kadar seviyoruz insanları sorun hep batıdakilerde biz hep fakir ama gururlu insanlarız, ezilen ama çok mükemmel insanlarız temalı dizisi.
galatasaray'ın attığı gollerden ortaya çıkan sonuçtur. neticede gördük ki süper ligde şikesiz şampiyonluk olmuyormuş. sevgili galatasaraylılar fenerbahçe'nin şike ile şampiyon olduğuna inanıyorsunuz da galatasarayınkine neden inanmıyorsunuz...
böyle bir galibiyeti fenerbahçe kazanmıl olsaydı şikebahçe yaftalarına maruz kalacaktı. fakat uludağ sözlük'te galatasaraylı yazarlar çok olduğundan kimse böyle bir şey yakıştırmamış.