Filmin en acıklı yerinde, sesli bir şekilde ağlayan, gayri ihtiyari dönüp baktığınızda, yüzünün ağlarken girdiği komik şekilden dolayı gülme krizine girmenize sebep olan, sizi filmden koparan kişidir.
Sıla şarkı sözüdür. Hayata üşenmemek, yıkılıp yeniden ayağa kalkmak, acı çekmeyi göze alıp mutlu olmak, yeniden sevmek, dolu dolu yaşamak lazımdır yara bere içinde de olsa.
Herkesin çocukken isteyipte sahip olamadiği şeyler vardir. ve kaç yaşina gelirsek gelelim o şey unutulmaz. belki bir oyuncakçida bir oyuncak, belki bir kalem belki bir şeker vs. ve onu isteyipte alamadigi anıda unutmaz insan.
Güzel olan herşeyi katledebilme yeteneğine sahip insanlardır. En mutlu anınızda, ağzından çıkıveren bir cümleyle herşeyi başınıza yıkarlar. Lanet edersin ona da, mutluluğuna da. Zehirlidir dilleri. O zehiri vücudunuza akıtırlar. Mutluluğu, hevesleri, umutları eritir o zehir. Belki bir cümledir sadece. Ama dolu doludur. Bir cümle bazen ne çok şey anlatır. Kendini o an o kadar salak hissedersin ki.. O ise akıtmıştır zehrini sana, hatta belki ne yaptığını farkında bile değildir.
Her dinlediginde içini sizlatan şarki artik sizlatmiyor, artik o' nun için iyi seyler bile dileyebiliyorsun çunku öfken, kinin bile bitmiş. Her zaman gittiğiniz yere onsuz gittiginde gözlerin dolmuyor artik, onunla yaşadıgin seylere gulumseyerek, olgunlukla bakiyorsun. Senin için herkes gibi biri. Yeni umtlar yeşeriyor gönlünde hatta. Geceleri ruyanda sarilmiyorsun artik o'na. Unuttum onu artik diyorsun, unuttun da. Hem bir huzur gelip yerlesiyor kalbine hem de bir sızı. Bir sayfa daha kapaniyor ömründe.