Zamanında diye başlayan cümlelerimizi en güzel şekilde tamamlayan şarkı.
Sevinçlerimiz gerçekti, gözyaşının ertesi umuttu.
Güzeldim ben o yazlar kadar zamaninda ailem çoktu.
Güzeldim ben o yazlar kadar zamaninda yazın bu kadar ağlamak yoktu.
birden bi duygu gelir, alirsin eline telefonu yazarsin yazarsin. yazdiklarini okursun, silersin, birkaç kelime daha eklersin. sonra o gelen duygu, çekilir bir anda.dersin ki, yazsam ne olacak yazmasam ne. yazdiklarim hissettiklerimi anlatmaya ne kadar yetecek. bosverir komple silersin. bu boyle yaz sil şeklinde gider.
Aç kalbini ben geldim sıkı sıkı tut bırakma,
ister güneş ol yak beni, yağmurum ol ağlat beni, zincirleri yüreğimin artık sende,
Seyirlik değil ömürlük olsun,
Sanki aşkı öğütmeye programlı gibiyiz, aslına bakarsan insan olarak iyiyiz,
Bırak beni, yeter aldattığın yeter bırak beni,
Madem ki istiyorsun öyleyse durma git,
Yetimim sensiz, yurtsuz yersiz, dilerim bensiz anlayacaksın,
Sende kendi payından bir hatıra seç, ve o ben olayım, beni unutma,
Vazgeçtim gözlerinden vazgeçtim sözlerinden,
Sürünüyorum aşkından, kalmadı bende gururdan eser,
Bu yorgun kırık dökük hikayenin de adı bende saklı.
Bu hesap böyle bitsin helal ettim hakkımi.
Sezen'in şarkılarından sadece birer cümle bile bazen, dolu dolu bir aşk hikayesini en güzel şekilde tarif etmeye yetiyor.
"Ama fazlada üzülme hayat bitiyor bir gün
Ayrılıktan kaçılmıyor
Hem çok zor hem de çok kısa bir macera ömür
Ömür imtihanla geçiyor" diyerek yaşadığınız şeyin evet acıttığını, ama bu hayattaki herşey gibi bunun da geçici olduğunu söyleyerek yüreğe su serpiyor.
" o zaman hemen git radyoyu aç bi şarkı tut
Ya da bi kitap oku mutlaka iyi geliyor.
Ya da balkona çık bağır bağıra bildiğin kadar,
Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor" diyerek yol gösteriyor o acıyı, olası en iyi şekilde atlatabilmek için, Ve bunları yaptığınızda gerçekten ii geliyor.
Siz mezarınızda uyurken, yaptığınız herseyi yıkmaya çalışan, ardınızdan demediğini bırakmayan, sizi sevenleri bir şeyler olmakla yargılayan biri sizi ziyarete gelse, eğer bunu hissedebilme ihtimaliniz de varsa, bundan ne kadar hoşnut olurdunuz. Bırakın rahat uyusun.
Ufacık tefecik ama boyundan büyük kadındır anneanne. Dedeyle hala butun maçları izleyip, butun futbolcuların isimlerini ezbere bilen, hep doğruyu söyleyen ama doğru yolu gösterme biçimi bile inanilmaz matrak olandır. Uzaklarda bile yaşasa ne bir sınavınızı, ne çok önemsiz küçük bir hastalığınızı unutan, kalbi hep sizinle olandır.
tam bir dengesizliktir. önce gelin adayını oturtur, ortalarına alır acıklı şarkılar türküler söyleyerek ağlatmaya çalışırlar. arada da yoklarlar kafasindaki örtüyü kaldirio ağlamış mı diye. ağlamıyo mu, bir tur daha dönerler etrafında. gelin adayını sonunda ağlatmayı başardilarmi da, hoop kalkip göbek atmaya başlarlar. amacınız ne, hangisi. ağlatmak mi oynatmak mi. sonrada oyle bir oynamaya baslarlar ki, dersiniz hepsi butun göbek atma istegini tutmus tutmus icinde, o anı beklemiş.
daha önce bu konuda canı çok yanmış bir insan için gayet normal bir duygudur. birine karşı birşey hissetmeye başlasa bile kendini frenler. çünkü tekrar aynı şeyleri yaşamaktan korkar.
kadın dediğin iyi sevişecek arkadaş.
koyun gibi yatmayacak, kımıl kımıl olacak yatakta.
aklını başından alacak ama, aklını sadece bununla yormayacak.
delireceksin ama delirmen hastalıktan olmayacak.
uzanıverdi mi yanına boylu boyunca, göğsünde atan kalbinin yerine koyacaksın kendini, ruhunu, herşeyini.
aşksız yatmayacak yatağa ve sen bunu bileceksin.
kadın gibi kadın olacak kadın dediğin, çıtır çerez niyetine yemediğin.
bir gecelik değil, ömürlük olacak ömürlük.
yıllara rehaveti değil huzuru taşıyacak.
en seksi leydi olmayı da bilecek,hanım sultan olup sözünü geçirmeyi de.
cıvık konulara takılıp zaman tüketmeyecek, küfretmeyecek,
kadın dediğin ayıp nedir bilecek.
sıkboğaz edip seni yalancı durumuna düşürmeyecek.
seni öyle bir tutacak ki arkadaş, sen bile şaşıracaksın öyle tutulduğuna. iki lafın başı, her
tartışmada ayrılalım tehtidi savurmayacak.
sabırlı olacak ve asla gururuna dokunmayacak
tuzu az, şekeri çok gibi limiti olmayan prosedürlerle yemeklerle işi olmayacak.
şöyle pastırmalı kurufasülyenin yanına tereyağlı pilavı konduracak şüphesiz.
salatasız oturmayacak yemeğe.
temiz olacak herşeyden önce mesela köfteyi mıncıklarken elleri yahut pahalı parfümlerin
sindiği, boyacı küpü gibi, her öptüğünde bulaşık bir tadın kaldığı bir kadını öpmeyeceksin.
buram buram aşka sarılacaksın arkadaş.
buram buram kadın kokacak kadın dediğin.
kadın dediğin güzel olacak
zeki olacak zeki, seni bir hamur gibi karmasını da bilecek, o hamura kendini katmasını da
paranın güzelliğini bilecek ama ne parasızlığın ezikliğini ne de paranın kudurmuşluğunu yaşayacak.
değerlerini bir anlık hevesler uğruna terketmeyecek.
namussuzluğunu , ahlaksızlığını ancak ve ancak seni baştan çıkarırken kullanacak, yan gözle adam kesmeyecek ,başka sevgili edinmeyecek.
sarışın, renkli gözlü uzun bacaklı, beyaz tenli, ince bilekli dilber filan fasarya
kadın dediğin hatun olacak arkadaş, sözüne güvenilir, olacak.
bileceksin ki konuşulanlar burada kalır, kapıdan çıkmaz bir daha.
ağzı sıkı olacak kadın dediğin.
sırrını tutacak ama gününü bekleyip kusmayacak
para lazımcılardan, kürkçülerden, cep telefonu manyaklarından,dırdırcılardan,
unutkanlıklarını senin üzerine atanlardan, kendi yetersizliğini seni suçlayarak rahatlayanlardan,
raf süslerinden,tehtidkarlardan, kaçaklardan, kıkırdayanlardan, boş bakanlardan olmayacak.
saflığı, cahilliği, aptallığı oynamayacak, biraz ukala olabilir ancak sana rol yapmayacak.
bir şeyi çok isterse ve inançları doğrultusunda yapacak.
en önemlisi kendini sevecek arkadaş, kendini sevmeyen kadından sana ne hayır gelir.
bir bakarsın ki yıllar sonra bu kadınla ne yatağa sığabiliyorsun, ne toprağa
koluna takıp gezmesini de bileceksin gururla, koynuna çekip sevişmesini de şehvetle.
analığını da bilecek, çocuklarından saygı görmeyi de, anaya babaya hürmet etmeyi de
kadın kadın olacak be, seni sadece sen olduğun için, sensin diye sevecek.
parayla pulla, kariyerle,kimin ne dediğiyle ,sınırlamayacak.
hem sevgilin, hem arkadaşın, hem annen, hem çocuğun olacak, bağrına basacaksın huzurla
bileceksin ki evde o kadın tarafından beklenmenin zevkini hiçbir zevk yaşatamaz sana
insanın üzerinde toplumsal bir baskı hissetmesine neden olan durumdur. Özellikle de hiç bu tarz diyaloglara girmeyen aile büyüklerin bile, sen de halâ yok mu bir şey diye sormaya başlayinca, durumunun vehametini daha iyi anlarsın. Bir de evliliğe aslında olumlu bakan biriysen, çocukları gördüğünde artık yavaş yavaş içinin sızladığını hissediyorsan berbattır.