evrim ağacı tarafından geliştirilen, patreon isimli sitenin türkçe benzeri. türkiye'de içerik üreticiler için kitlesel fonlama yolunu açan ilk site sanırım.
bugün kendisini acımasızca, sanki bir düşmanmış gibi eleştirenlerin tamamının bu ülke için yaptıklarını toplasanız onun bu topraklar için yaptığı fedakarlıkların çeyreğine bile erişemezler.
duvarda resmi olan kişi seyit rıza değil tbmm kurulduğunda doğu vilayetlerinden temsilci olarak ankara'ya gelen atatürk ile çok samimi olan milletvekili diyap ağadır.
kızlar porno izler mi sorunsalına cevap verenlerin %99.9'unun erkek olması sorunsalı.
her gelen yeni nesil ergen bu başlığa uğruyor tahminimce, yoksa aynı konuları döndürüp döndürüp konuşmaya anlam veremiyorum. anlayacağınız babadan oğula nesil bunlar. *
mustafa kemal'i sevmemek... sevmeyebilirsin anlarım. ancak m.kemal'i kimler sevmez şöyle bir bakarsak; yunanlar sevmez, ermeniler sevmeyebilir, ingilizler ve fransızlar nefret edebilir, hem çanakkale'de hem de kurtuluş savaşında planlarını alt üst etmiş, anlaşılabilir bir durum. araplar da sevmeyebilir, anadoluyu arap tesirinden kurtarıp asimile olmamızı engellemiş (bugün fas, tunus hatta mısır aslında arap değil ama araplaşmış dillerini kaybetmişler).
ama şimdi türk olup ben atatürk'ü sevmiyorum dersen burda işler karışır, ya üstte saydığım ırklardan birinin artığısındır, ya ingilizlerle işbirliği yapan, m. kemal için katli vaciptir diyen hain hacı hoca takımlarının artığısındır.
ha eleştirebilirsin, olumsuz politikaları olduğunu düşünebilirsin, peygamber değil bu adam nihayetinde ki ben bile eleştiririm bazı konularda. ama çıkıpta nerdeyse dünyanın her yerinde saygı duyulan, yaşadığı yıllarda sömürge olarak varlığını sürdüren ülkelere umut ışığı olan bir insana gidipte sevmiyorum (ki çoğu zaman bu sevmemekten öte düşmanca tutum oluyor) demek saçmalamaktır.
hayatımda abraham lincoln 'e söven bir amerikalı görmedim, almanlar bile hitleri eleştirirler ama başka biri laf söylediğinde ters bakarlar, yaptığı alçaklıklar ortada olmasına rağmen durduk yere bu hitler var ya tam şerefsiz diye söven biri göremezsiniz.
kemalizm sabah akşam içki içip birilerini aşağılayan belli bir kitlenin tekelinde değildir. dahası kemalizm bu kitlenin tavırlarını görüşlerini de içermez. bir grup züppe çıkmış ortaya kemalist diye, bir yandan tatlı su solculuğu oynayıp diğer taraftan her yedikleri haltı kemalizmle ilişkilendirip karalıyorlar. kemalizmi ortaya çıkaran kadro yoksullukla fakirlikle, kısıtlı olanaklarla uğraşmış, ateşle imtihan vermiş insanlardan oluşmuştur.
ayının boyutuna göre yapabilecekleriniz ve yapamayacaklarınız söz konusu. her ayı kocaman iri yarı olmuyor. ayrıca siz de babayiğit biriyseniz işlerin gidişatı değişebilir. ilk karşılaşmada hiç ses etmeden agresif hareket yapmadan uzaklaşmayı deneyerek kurtulmanız mümkün olabilir. neden böyle diyorum ? çünkü en avantajlı yol ayıyla hiç temas etmemek. eğer saldırı kaçınılmaz olursa;
uçurum, yokuş gibi yerlerden uzaklaşıp düz bir alana yaklaşın. ayılar dik yamaçlarda avlarını ve rakiplerini aşağı iterek kolayca öldürürler. savunmada ilk yapmanız gereken ayakta kalmaya çalışmaktır. yere düşmek dananın kuyruğunun kopması anlamına gelir. üzerinizde en az 400 kiloluk bu canlının tepinmesi pek hoşunuza gitmeyecektir. savunma anlamında kollarınızla (boksör gardı gibi düşünün) gövdenizi ve boynunuzu mümkün olduğunca ayının hamlelerinden korumak yapacağınız ikinci temel hareket.
elinizde hiçbir şeyin olmadığını varsayarsak; ayıyla olan yakınlaşmalarda gözlerine parmağınızı sokmak etkili olabilir. ayının ağzını ve pençelerini gövdenizden olabildiğince uzak tutun. şansınız varsa ayının canını yakar ve kaçmasını sağlayabilirsiniz. mücadele sırasında en yüksek sesle, sesinizi kalınlaştırarak bağırmayı unutmayın, bu şekilde bir ihtimal ayı korkabilir ya da çevredekiler sesinizi duyabilir.
ayıların zayıf noktaları gözleri ve derisinin en çok inceldiği yer olan göğüs kısmıdır.
Çok güzel, samimi bir kadın. Bu ara fazla prim yapmaya başladı malum pozlardan sonra. Ben ilk tv'ye çıktığında da beğenirdim, yani siz yokken biz vardık, ayağınızı denk alın *
parti tutan insan salaktır arkadaşlar. Parti tutmak sizi taraf yapar, hak olanı değil kendi işinize geleni görmeye iter. ülkemize baktığınızda adam haksız durumu görüyor, haksızlığa uğrayan karşıt partiden, haksızlık yapan kendi adamı diye bunu görmezden geliyor veya kabul etmiyor...
Ne yapmamız gerek? parti tutmamalı, her partiye eşit mesafede olmalıyiz. Hepsinin eksik yönünü eleştirmeli, bir partiyi kendimize yakın görüyoruz diye onun hatalarını örtbas etmemeliyiz.
Bir insan neden siyasi parti tutar ve bunu savunur anlamak mümkün değil. Siyasetçi kimdir arkadaş? Çıkar sağlamak için her yalanı söyleyen, trabzon'da uy uşaklar diyip trabzonspor atkısı sallayan, ordan dönüşte egeye gidip geldim gari v.b şeyler diyerek yalakalik yapan kaypak insanlardır, oy potansiyeline göre her türlü dansözlüğü yaparlar. Arkadaş ortamında olsa yavsak yalaka diye yüzüne bakmayacağın insanları mı tutacaksın? bu insanlar için mi arkadaşlarınla veya ailenle tartışacaksın ?
bir erkek olarak, yediğin önünde yemediğin arkanda, şöhretse şöhret, paraysa para. sette çok eğlendik gerçekten hehe gibi samimiyetsiz açıklamalara gerek yok, yaptığın iş ortada, nirvanadasın... daha zevkli bir meslek var mı?
Peygamberlikle ilgili mevzularda meraklı arkadaşlara tarih okumalarını tavsiye ediyorum. Osmanlı tarihinde de var böyle birkaç olay.
adamın biri peygamberim diye çıkıyor ve söylemleriyle etrafına bir kitle topluyor. Onu bastırmak için gelen küçük kuvveti savaşta yenince adamin namı yayılıyor ve geniş kitleler onun öğretisini benimsiyor. Böyle büyük bir çıban olunca üzerine büyük bir ordu gönderiliyor. savaş sırasında peygamber bey yaralanıp ölüyor, takipçileri dağılıyor tabi. Böylece tarihe karışıyor bilinmeden.
Bu abimiz savaşı kazanmış olsaydı, öğretilerini zoptiriklik inancı altında birleştirip bölgedeki güç odaklarıyla dayanışma kurabilseydi, sonrasında zoptirik olmayanlara savaş açıp onları öldürseydi ne olurdu?
yabancı abaza arkadaşlar beğendikleri kızın fotoğrafı altına. I would drink your bath water.' yazarlar. birebir çevirirsek yaklaşık olarak; 'senin banyo suyuu yalarun yevrummm' anlamına gelir. hanım kızcağız talebi görmüş girişimcilik yeteneğini konuşturmuş.
öğrenmesi zor, ancak öğrenip sevince size yüzlerce saat harcatması mümkün olan bir oyun. ingilizce ile içli dışlı olanların işi biraz daha kolay ancak yine de çok fazla terim var.
Bu sıra sınavlar nedeniyle ara vermiş olsam da halen aklıma gelip bir şeytan gibi beni yolumdan döndürmeye çalışıyor.
Öğrenirken büyük devletlerle oynadıktan sonra küçük ve zayıf devletlerle zor modda oynamak benim için keyif verir oldu. Atlı karıncadan inip rodeo yapıyor gibi hissettiriyor. Siyasette strateji kasmanız, ekonominizi tıpkı milimetrik işlem yapan bir sanatçı gibi yönetmeniz, politikalarınızı çok dikkatli belirlemeniz gerekiyor. ekonomiye dikkat etmezseniz zayıf düşer yok olursunuz, ekonomiyi süper götürüp siyasi stratejide hata yaparsanız yalnızlaşır ve yok olursunuz. kısacası sizi bir anlık afallatan olay onlarca saat harcadığınız oyunu çöp haline getirebilir.
özellikle zor modda ezici bir zafer elde edeyim diye uzattığınız savaş insan gücünüzü ve kaynaklarınızı tüketeceğinden size komşu dişli bir rakip için sizi kolay lokma haline getirebilir.
Oyunla ilgili merak ettikleri olanlar ulaşabilir, yardımcı olurum.
