Seni seviyorum, yalnız sen ol istiyorum fakat ilişkimizde ki beklentilerim gittikçe artıyor. Artık bazı şeyleri değiştirmek istiyorum. Artık herkesten gizli, sonunun nereye varacağı belli olmayan bir ilişki istemiyorum. Biliyorum bana verdiğin değeri, görüyorum gözlerinde bana olan aşkını... korkularını, endişelerinide anlıyorum. Aramızdaki yaş faktörü benide çok düşündürüyor. Ama bazı şeylerin üstesinden birlikte gelebiliriz diye düşünüyorum. Beraberliğimizin ikinci senesi... birbirimize sahip çıkmanın zamanı çoktan geldi. Bugün bu konuşmayı gözlerinin içine bakarak yapacağım. Ya hep, ya hiç...
Bosver takma diyorum ama nafile. içimde büyük bir kin besliyorum herkese karşı. Bazen de kendime kızıyorum. Cesaret gösterip söylenmesi gereken yerde Söyleyemediğim için isteklerimi, kızgınlığımı, kırgınlığımı... hep birşeyleri erteliyorum. Ne için? Korktuğum, cesaret edemediğim için. Aldığım kararları artık yarım bırakmamalıyım. Biraz cesaret...
Me- al. Anneannemin birşey verirken kullandiğı ve bizim bölge (zonguldak) genelinde kullanılan bir kelime.
Kayseri ve çevresinden örnek vermek gerekirse;
-fallik (sürtük)
-culuk (hindi)
-Gölük ( eşek, at)
Patronumdan, iş arkadaşlarımdan, dost gibi görünen ikiyüzlülerden nefret ediyorum. Biraz olsun adalet istiyorum. Artık bazı şeyleri gururuma yediremiyorum. Hepsine kin doluyum. ve itiraf ediyorum bazı planlarım var. Pislik faşist patronum ve kendini bir halt sanan diğerleri... hepiniz yaptıklarınızın karşılığını alacaksınız.
Tüm özelliklerini barındırmam ilginç. Burçların içinde en duygusalıdır ama belli etmez ve güçlü durur. Bu yüzden genelde sert bulurlar bu burcu. Evet bakışları ve duruşu serttir lakin bu dışarıya karşı aldığı bir temkindir. Savunma mekanizması. Aslında korkulacak bir burç değildir. Canını acıtmadığınız sürece...
cahil cühela insanın attığı başlık. evet! bir öğretmen olarak burada yazılanları gördükçe hem çok sinirleniyorum, hemde bu düşüncede olan insanlara acıyorum. bu işin içinde olmadan, nasıl böyle bir hükme varılabiliyor anlamıyorum. yukarıda bir arkadaş yazmış: "evde bir çocukla uğraşamıyor insanlar" buna rağmen öğretmenler bir çok çocukla uğraşıyor. sadece matematik, türkçe gibi dersleri vermekle bitmiyor öğretmenlik.. çocuklara her şeyi öğretiyorlar.. sevgiyi, saygıyı, dostluğu, toplum kurallarını, ve buna eklenebilecek birçok şey... çocuklar ailelerinin yanında öğrenemediği çoğu şeyi okulda, öğretmenlerinden öğreniyor.. çocuğun ilerde ki yaşamına da etki ediyor bir nebze. öğretmenliği böylesine küçük gören zihniyetlere yazık... aldığı maaşın hakkından fazlasını yapıyor öğretmenlerimiz. sizin belki de hor görmeyip yükselttiğiniz meslek gruplarına yetiştiriyorlar çocukları... yazık size...
ayrıca bunları da eklemek isterim:
"Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet henüz millet namını almak yeteneğini elde edememiştir. Ona basit bir kütle denir, millet denmez."
"Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en fedakar ve saygıdeğer unsurlarıdır."
"Öğretmenler her fırsattan istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır."
o şimdi ne yapıyor?
şu anda, şimdi, şimdi?
evde mi, sokakta mı,
çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?
kolunu kaldırmış olabilir,
hey gülüm,
beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi!
o şimdi ne yapıyor?
şu anda, şimdi, şimdi?
belki dizinde bir kedi yavrusu var, okşuyor.
belki de yürüyordur, adımını atmak üzeredir.
her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren
sevgili, canımın içi ayaklar!..
ve ne düşünüyor?
beni mi?
yoksa, ne bileyim
fasulyenin neden bir türlü pişmediğini mi?
yahut, insanların çoğunun
neden böyle bedbaht olduğunu mu?
o şimdi ne düşünüyor?
şu anda, şimdi, şimdi?
2006 yılında gösterime giren, baş rollerini hugo weaving ve natalie portman'ın paylaştığı filmin, yönetmeni James mcteigue, yapımcısı joel silver'dır. film gösterime girdiği ilk hafta itibari ile bir çok ülkede bir numaraya yükselmiş, fakat konunun geçtiği yer ve çekildiği mekan olan ingiltere'de bir numaraya ulaşamamıştır.
fuzili'nin yazdığı, leyla ile mecnun adlı mesnevi;
Ya Râb belayı aşk ile kıl aşina beni
Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni
Az eyleme inâyetini ehli derdden
Yani ki çok belâlara kıl mübtelâ beni
Oldukça ben götürme belâdan iradetim
Ben isterim belâyı çü ister belâ beni
Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigarımın
Geldikçe derdine beter et müptelâ beni
Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim
Vaslına mümkün ola getürmek saba beni
Nahvet kılıp nasib fûzûlî gibi bana
Ya râb mukayyed eyleme mutlak bana beni...