Şahsımdır. Böyle çok mutluyum. Aldatılmak istemiyorum. Bir sözleşmeye imza atar gibi nikah yapmak sonrada para pul yüzünden kavga etmek istemiyorum. Aşk evliliğine inanırdım. Artık kalbim yerine sanki taş taşıyorum. Bırakın insanları herkes evlenmek zorunda değil.
Adam yürüyen karizma. Ama Özge Özpirinçciyle kısa zamanda ayrılırsa şaşırmam. Özge Özacarla çok samimi duruyorlar ki aralarında bence kesinlikle bir elektrik var. Böyle yakışıklı adamları dışarıdan korumak çok zor.
Kendi çalışmak istemiyorsa birşey denilmez. Ama eşi böyle istiyor diye bırakıyorsa işi, aklını başına alması gereken kadındır. Kocasının ağzından çıkan iki kelama kaderini teslim etmek kadar tehlikeli birşey görmedim bu hayatta. Çalışmak sadece para kazanmak değildir ki ! Kendini geliştirmek, çocuğun ailen için çabalamaktır.Kendini yalnızlığa işe yaramazlığa teslim etmemektir.
Hayatımda bundan daha fazla saygı duyabileceğim bi olgu olamaz. Sadakate sahip olan insanlar öyle onurlu öyle asil öyle yüceler ki gözümde. Sadakat varsa eğer herşey olur gider, güveni getirir peşinde, huzuru katar yanına. Şimdi bunlar varken mutsuzluk diye birşey olabilir mi ? Mutluluk diye delirenler sebebini burdan işlesin. Yoksa kuru mutluluk sadece anlık kahkahalardan ibarettir. Önce sadakat, önce onu kendine, sonrada karşındakinin yüreğine bunun inancını yerleştir. Bak bakalım kimse yıkabiliyor mu seni ?
Babasının karanlıkta ortada bırakıp kaçtığı bir çocuğun ağlaması feryat etmesi ciğerinin sökülmesi gibi bir andı sanki. gerçekten biri ölmüş gibiydi. Kolumun birini kaybetmiş gözümün feri sönmüş gibiydi. Yaz ayıydı. Ama sanki cehennem ateşi harlamıştı bulunduğum toprağı. Kavruluyordu içim. Dünya başıma yıkıldı derlerdi inanmazdım. Bu cümleyi kuran boşa kurmamış demek ki.O günden beri duygu namına hiçbirşey hissetmiyorum. Kaskatıyım. Güçlüyüm güçlendim atlattım ama duygularım alındı resmen.
Çünkü bu hayatın boğazlarına daha tırnaklarımı geçirmedim. Eğer birgün kaybedeceksem bile savaşarak kaybetmeyi tercih ederim. Zamanında kafamı çok kurcaladı bu intihar meselesi. Umudumu kestiğim inancımı sorguladığımda oldu. Ama anladım ki ben istediğim olana kadar uğraşacağım. Tıpkı bir filmde söylediği gibi akrep değilim sonu görünce kendimi sokmam.
Benim. Ego olarak düşünmeyin.Herkes kendi hayatının gerçek anlamı aslında. Eğer ben olmazsam ben ölürsem ne anlamı kalır bu hayatın. Anlamı Başka başka şeylere kişilere yüklediğiniz için mutsuzsunuz.Kendiniz hayatın anlamını içinizde bulmalısınız.
O kış günlerinde köy okulundan dönerken soğuk ama karlı havada çarşıya uğrardım.Pür telaş insanların o soğuk havalarda koşuşturmaları gülüşmeleri bana hayat verirdi içime umut neşe doğardı. Sonra başka bi kış geçirdim diğer kışlara benzemedi. Ben kış oldum belki.Umuttan oldukça uzağım. Taş kesildim. Ama güçlüyüm. Ömrümce istediğim şeye ulaştım güçlü ve duygusuzluğa. Oldu. Ama o umutlar beni terketti. Bu sabah o halimi özledim. Saf herşeyden habersiz, dışarıda tanımadığı insanların mutluluklarından bile mutlu olan beni özledim. Şimdi o halime dönemem belki. Ama güzel yaşamışım acıyı tatlıyı.