özellikle wrecking ball ve we can't stop'ı izledikten sonra karar verdiğim gerçek. eskiden pek cici ve sesiyle gündemde olan bu kız nasıl bu hale geldi hala anlayamıyorum.
aslında üzüldüğüm ve mantıklı da bulduğum durumdur. çünkü piyasa müziği yapmaz redd. medya maymunu da olmamıştır. doğan duru başta olmak üzere hepsi birbirinden kalitelidir ve evet bence harcanmaktadırlar. ama o müzik kalbime öyle bir değer ki... içimdeki küçük bir parça iyi ki onları herkes dinlemiyor der. öylesine bencil, öylesine kıskanç....
ben bu konuda pek çok şey duymama rağmen hala anlayamadım. hayır çok para kazandıkları ve harika bir yaşam tarzları olduğundan bahsediliyor. ama hangi çok iyi eğitimli kız yüzüne o makyajın yapılmasına izin verir ve o kıyafetleri giyer sorusu geliyor aklıma. ha eve o kızların çoğu yüksek lisans yapmış ve harika bölümlerde okumuştur.
leman kültüre ilk defa gelmiş bir insanın lafı olma olasılığı vardır. ama ikinci defa gelse de tüm menülerin neye benzediğini bilmesi güçtür. ama menüler hoş, doyurucudur ve şahsımız pek pişman olmaz. kankalar menüsüyle bira pek yakışır, ama siz tuvaletten dönünce menünüzün yerinde yeller esebilir çünkü menü şak bitecek kolay lokma değildir ve garsonlar pek bir aktiftir.
küçük yaşta fazla köpek balığı filmi izletilmesinin sonucudur. bireyimiz yüzmeyi allahına kadar bilmesine rağmen sudaki dalga tepeleri ona hızla gelen köpek balıkları gibi görünebilmekte, hatta götü tutuşa tutuşa kıyıya yüzmesine sebebiyet verebilmektedir. fobilerin en saçma ve de boktanı olan bu fobi fayansları desenli yüzme havuzlarında da kendini gösterebilmektedir.o dipteki yunus balığı deseni bir göz sürçünmesiyle köpek balığı oluverir, bireyimiz yine cıp cıp havuz kenarına çıkar, rahatlar, o sırada plastik teleklerin üzerine çaktırmadan işerse değmeyin keyfine..
doğduğundan beri aynı yerde yaşayanları imrenir genellikle bu veletler. hele büyünülen yer şehirse daha bi hoştur, çekicidir onlar için. yok babası görevde yükselicek, yok 7. bölgeden 6. bölgeye tayin çıkıcak derken yaşıtlarının bale, piano kursuna gittiği zamanlar onda midye kabuğu kolleksiyonu yapmakla geçmiştir. sonra bir bakmıştır büyümüştür haylaz.dersleri falan da iyidir hani. artık büyük şehirlerden birine taşınılmış iyi okullara yazdırılmıştır. ve yine bir kalçırıl disgas gerçekleşir ergenimizin bulanık zihninde. sonra sular durulur mutlu olunur ama boş bir çocukluk kalmıştır geriye. mutlu ve boş çocukluk..