kadının ağzına yakışmak nedir onu çözemeden yakışmayan itici sözü arayan şahsın söylemidir. erkeğin ağzı torba değil ki büzesin sözü çok yakışır aslında kadının ağzına.
planlı programlı ve de hesaplı kitaplı ilişki yaşayan kızdır. bu kız utanmadan kendini ilişki koçu zanneder bir de çevresindeki kızları gazlar. direncini kıracak bir erkek arkadaş reçete ediyorum kendisine.
Okulu bitirip işe başladığında veya iş arama çabaların esnasında maruz kalınacak söylemlerdir. Mesela;
Söylem 1: Okudun da ne oldu?
Söylem 2: Üniversite mezunu olmakla olmuyor bu işler.
Söylem 3: Tecrüben yok aklımı karıştırıyor bu detay. En iyisi ben düşüneyim firmamıza uygun musunuz, diğer adaylarla da görüşmek istiyorum.
Söylem 4: Okulda bunları öğretmediler mi size?
Söylem 5: Seni mezun eden hocayı ben...
Söylem 6: ingilizce biliyor musun? Hani üniversite mezunusun ya ondan sordum.
Söylem 7: Eziklerin efendisi öğren de gel.
Üniversite mezunu adayın tek bir sözü vardır oysa ki;
sigara sigara diye evde inleyemediğim zamanlarda kullandığım güfte. yahu ameliyat olup 1 ay geçmesini bekleyince o nağmeler daha bir sarar oldu ruhumu. sigara yasaklanmasın arkadaş. ben sokaktaki kedileri durdurup sevişmeyin ya da çişini yapan köpeğe pipini keserim işeme yahut yemek yiyen insana boğazını parçalarım yeme mi diyorum? doktor 1 ay bana içme diyor o sigarayı of ki ne of. ozaman son ki üç dört inleyen nağmeler ruhumu sardı...
eğer ciddi anlamda ihtiyaç duyuluyorsa yapılmalıdır. mesela bıraz daha kalkık bıraz daha kavıslı dıye bır ıstekte bulunmak mantıksız. nedenini söylüyorum hemen. 1 hafta oldu yaptıralı... ilk gün ağrı olmaz diyorlar ama sızlıyor yüz sancıyor. benim dişlerim ağrıdı ve boğazım yandı su ve ağrı kesici çözüm oldu neyse ki. 3 gün yemek yiyemedim dudaklar şişiyor ve nefes sadece ağızdan alınınca kuruyor. 3. gün tamponum çekildi bu acıttı biraz yani tuhaf bir histi baş ağrısı oldu 15 dk sonra hiçbir yer ağrımıyordu. yüz şişlikleri ve morluklar 1 haftada geçti. alçı alındıktan sonra ne ile karşılaşırım bilemiyorum ama ben o ameliyat masasına yatarken ne olursa olsun eskiden daha iyi olacak diye olumlamamı yapmıştım. şimdi olmak isteyenlere tavsiyem moralinizi çok bozuyorsa yapın bozmuyorsa yapmayın. her güzelliğin bir bedeli var 1 haftalık bir sıkıntıyı göze alacaksınız istiyorsanız eğer.
istiklal' deki barok binalardan rahatsız olununca okunan makaleye inat yapılmış bir karşılaştırmadır. sayın başbakan
' istiklal caddesi barok mimarisinden geçilmiyor. ' demiş. peki bunlar toki mi olsaydı mutlu olacaktı. sanat düşkünlüğü yok anlıyorum çok acı ama es geçiyorum. bu biraz fazla olmadı mı?
- deterjan yahut çamaşır suyu içmek.
- binanın en tepesindeki dairenin penceresinin pervazına çıkıp aşağıdakileri korkmadan izlemek.
- kendini odaya kilitleyip anahtarı kuşlara atmak.
- anne ilkokul zamanı okul çıkışı gelmediğinde krize girmek.
- oyuncakları konuşturmak.
- şarkıcı ya da dansçı olduğunu zannetmek.
- başın dönüp bayılana kadar kendi etrafında fır dönmek.
akrep gibi sokup kaçan sevgilidir. 'Sen bana çok aşıksın, kara sevdalısın, yanıyorsun benim için.' üstüme çok düşüyorsun ' ' hayatta aşktan önemli şeyler var' pardon ya ben de sevgili olmak için senden nefret etmem gerektiğini hep unutuyorum. kahrolmayayım ben.