elbette, herkes ateizmi bırakmakla şereflenemiyor. bazıları da ateizme giriyor ve buna onlarca sebep buluyor. fakat, bazı sebepler var ki yüreklerde ürperti, peniste mezi olarak kendini gösteriyor.
daha önceleri, yani hıristiyanken müslüman erkeklerdeki çekiciliğe dayanamayarak üç tanesiyle seviştiğini anlatıyor ve gözleri dolu dolu oluyordu. ben onun memesini hafifçe okşayarak teselli ediyordum. "anlat..." diyordum. sesini düzeltip anlatmaya devam etti. "kukum..." dedi ve hüngür hüngür ağlamaya başladı. kukusuna ne olduysa iyi bir şey değildi. anlamıştım... "o iri, diri ve şişman müslüman erkek penisleri...kukumu... yırttı..." dehşetteydim. hemen elimi kukusuna atıp nazikçe kontrol ettim. gülümsedi. artık geçti, her şey geçti diyordu gülen gözleri. gülümsedim. "ben de müslümanım, biliyor musun?" dedim. yüzündeki gülümseme büyüdü..." zaten, çok özlemiştim..." dedi ve sonrasında gayet ulvî hareketlerle anılarını tazeledi. saatlerce sevaptan sevaba girdim bu melul ve masum ateist kızı mutlu ederek. tanrım sadakamı kabul etsin.
işte bu acı onu ateizme itmişti. fakat nasıl bir çekicilik varsa artık, ateist kızların müslüman erkeklere olan arzusunu zerre miktar etkilemiyordu bu acı...
her iki fethin de müslüman ve bu suretle kutlu ordular tarafından gerçekleştirilmiş ve her iki fethin de islamiyet rotasında, allah adına yapılmış olması halidir.
her sabah uyanır uyanmaz elini kurt kafası gibi bükerek çapaklı gözleriyle güne karşı uluyan gençtir.
aah keşke ben uyduruyor olsam, yalan ulan bu sırf gıcıklığına söylüyorum diyebilsem... değil! her ülkücünün görevleri arasında her sabah bir kez ulumak olduğu tamamen bir gerçek!
boşalmamak için kendimi zor tutuyorum. çok tahrik edici buluyorum bunu.
çent defa da söylediğim gibi kızların belki salakça ve gerizekalıca bir anlayışla iyi kalpli oldukları dolayısıyla erkeklerin kendilerine yaklaştığını düşünmeleri kabul edilebilir bir durum olsa da -çünkü kız milletinin aklı kıttır- ,bu durum bizim gerçek sebebi söylemeyeceğimiz anlamına gelmiyor elbette.
bir erkeğin bir kadına olan ilgisinin temelinde açık ve net bir şekilde vajina yatmaktadır. eğer bir kadından vajinayı söküp çıkartırsanız hiçbir erkek varlığın bu kadına yaklaşmadığını ve yaklaşmayacağını görebilirsiniz.
sonuç olarak buradan çoğunluğuna seslendiğim kızlar şunu anlasınlar ki, bacak aralarındaki o pis dudaklı çirkin organ olmasa değersiz birer varlık olurlar. mevzuyu tutup benim kalbim güzel, ben anlayışlıyım daha ne olsun gibi saçma ve yalan yönlere çekmenize hiç gerek yoktur.
dost meclisimizde bir başka akşam sefası ve grup seks yapmak maksadiyle toplanmışken aramızdaki daha iki gün önce evlenmiş, taze gelin dediğimiz ateist bir kız arkadaşımızın gözlerinde yaşlarla anlattığı ibretlik ve insanı hayretkarane bir maveraya sürükleyen olayların gerçekleştiği gerdek gecesidir.
beklediği ölçülerde bir penis görememiş olmanın verdiği ızdırap gözlerinden yaş olup aktı inanmazsınız. o geceye gelene kadar hayatı boyunca birkaç müslüman erkekle seviştiğini ve onların dolgun, ele gelen ve doluluk hissini had safhaya çıkartan penislerinden sonra evlendiği ateist adamın yok denecek kadar küçük olan penisini kabullenmek zorunda kaldığını masum bir çocuk hüznüyle anlatışı meclisimizdeki herkesin yüreklerinde ürperti, gözlerinde de yaş oldu.
"olmayan bir tanrıya inanmamak" gibi köksüz ve saçma bile denilemeyecek kadar içi boş bir temel üstüne kurulu ateizmin tanrının varlığını kendiliğinden ispat etmesi durumudur.
madem tanrı yok, o zaman ateistlik de gereksizdir. çünkü ateizmin varlığı da kendi çapında tanrının varlığına bağlıdır.
içimde ateist kızlara karşı olan hayvanî hislerimi dizginlemekteyken aklıma gelen bu lahutî ve lem'avarî düşüncemi paylaşmak istedim hepsi bu.
masumiyetin 100 cm ölçülü göğüsler gibi göze çarptığı, aşkın ve sevginin amudî bir rota ile yükselmesi sonucunu doğuran, çok ama çok aşık olduğunuz, ince belli, sarışın, yeşil gözlü, dolgun memeli ve iri kukulu kızın kukusunu mandalla kıstırmak ve sonrasında uzağa kaçarak suratta jack sparrow sırıtışıyla penis göstermek halidir.
henüz son nefeslerine varmış olmasa da o yolda emin osuruklarla ilerleyen, gırtlağı yıllanmış bir vajina kıvamında tıkalı, tüm bedeni safinazvarî bir zaafiyet içerisinde melûl bulunan ateistin başucundaki mindere diz çökerek yanımızda getirdiğimiz kur'an sayfalarını gözünün önüne getirip çekmek ve gizlice gülmek, sonrasında yeleğin iç cebinden çıkarttığımız yoğun hacı misini direkt olarak onun kıllı burun deliklerine uygulamak ve suskunca oturmak halidir.
evli, yani bir kere penis tadına bakıp bunu resmiyete kavuşturmuş olmasına karşın maddi ve manevi planda bağımsız olma, kocaya muhtaç olmama gayreti içinde bulunan pislik ve mel'un karıdır.
gebermiş demeyeceğim tanrı günah yazar bana, canı kesilmiş ateistin ardından otobüs parası vermeden kaçabilmiş bir insan edasıyla sırıtarak dua okumak, onun artık hidayete eremeyeceğini düşünerek bundan hoşlanmak ve buna sevinmek halidir.
tıpkı, şapka giymek mecburidir demek gibidir değil mi? biz buna izin vermeyiz diyen desteklenmiş çağdaşları köşe başlarına darağacı kurup assalar ve bunun adına inkılap deseler bilmem ki ne olur... utanın be, utanın.
"tükürün milleti alçakça vuran darbelere!
tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere!"
bir işe yaradığı henüz vaki olmayan kitap okumak fiilini otobüste, metroda, yolda, parkta, sıçarken vb. şekillerde icra ederek, güzel kız parmaklamak, porno izlemek, grup seks yapmak, mısır patlatmak gibi dolu dolu ve faydalı aktivitelerle gayet faideli bir şekilde değerlendirebilecekleri vakitlerini bu suretle öldüren, göya entelektüel takılan fakat silmarillion'dan yüzüklerin efendisi'nden gayrı roman bilmeyen, okuduklarının yüzde yüzü kurgu, hayal ürünü ve sike dermanı olmayan hikayelerden oluşan, gereksiz ve faydasız insanlardır.
kumral saçlarını topuz yapmak suretiyle kibarca toplamış, mavi gözlü, beyaz tenli, iri göğüslü ve adı melis olan, nazik ve güzel elleriyle tutarak birbir kasadan geçirdiği ürünlerin ücretini almak maksadiyle elini açan kasiyer kıza, ışık hızında indirilen fermuardan, nefes almak için yuvasını terk eden kobra misali fırlayan penisi uzatmak ve sonra da çok kolay bir şekilde çok aşırı kâr etmiş bir tacir gibi sırıtmak halidir.
güzel olmadığı ve ince bele, dolgun memelere, iri kalçalara ve bebek gibi bir yüze sahipliği bulunmadığı halde, burnundaki sümüğü sile sile test çözerek, tiksindirici bir gayret ve azimle çalışıp üniversite kazanmaya ve okumaya kalkan, aslında sokağa çıkması bile sınırlandırılması gereken, toplumdaki göz zevkimizi sikip atan, farz-ı muhallerde bile bulunması sakıncalı kızdır.
bir tane bile faydası yoktur. düşün lan bir. sen milliyetçi olduğunu söylüyorsun tamam, sana oy verenler de milliyetçi. sözde, milleti sevenlersiniz. ben mhp'ye oy vermediğim vakit milletimi sevmiyor mu oluyorum o zaman lale..! milli duyguların bu kadar yıpratılması her aklı başında insanı rahatsız etmelidir. bir diğeri de kemalizmdir. atatürk'ün hatırasına en büyük saygısızlığı nasıl bunlar yapıyorsa, türklüğe de en büyük zararı sözde milliyetçiler veriyor. açık ve net. al birini sok ötekine.
efendim biz türküz, biz şöyleyiz, vurduk mu yıkarız, soktuk mu yırtarız mealinde içi boş övgülerle, mensup bulunduğu türklük milliyetini yere göğe sığdıramazken, aynı zamanda ingiliz, alman ya da vs. kimliğini taşıma yüzsüzlüğü ve riyakarlığı içine giren, tatsız ve sadece bedenî planda yaşadığımız orgazmlardan bile değersiz fikriyatlarıyla nereye ışık tutp, nereye fayda sağladıkları meçhul bir avuç samimiyetsiz kurt kafasıdır.
bizim ilk atamız kurttu, bizi kurt doğurdu ve sikilmemek için kurtlardan kaçtık diyerek tanrının hz. adem'i yarattığını inkar ettiği için uzun süreler günah deresinde yuvarlanan ülkücü kızın ibretlik müslüman olma hikayesidir. burada anlatamayacağım kadar müstehcen olan bu hikaye benim kasık kıllarımı bile dikeltti o kadar söyleyeyim yani.
gecenin ulvî dokunuşları hassas ruhlara değip dururken ufkumdaki mevcelenelişler parmaklarımı şalvarımdan çıkıp klavyeye konmaya zorladı ve bir gençlik rehberi hazırladım zihnimin şeftali kokan koridorlarında.
güzel kızlar... aah. biliyorsunuz yüzlerinde tanrının dokunuşlarını gördüğünüz dişil varlıklar... öylece, köşede duran, eskimeye yüz tutmuş bir sehpa gibi gözlerden uzakta durmamalıdırlar. değil mi?
onları en saf ve temiz duygularla becermek, asıl manayı hayatın gözüne gözüne sokarcasına orgazmdan orgazma geçerek haykırmak gerekmez mi?
ama nasıl?
işte, bütün bu yöntemleri içinde bulabileceğiniz pusulaya "güzel kızları becerme rehberi" denir. siz çirkin olsun ama iyi niyetli olsun diyorsanız mendebur deliklerin pis kokularına katlanmalarınızda başarılar dilemekten başka, abdestli dudaklarımdan bir şey çıkmaz.
tanrı, yarattıklarının güzideliğinde ruhlarımızı kutsasın ve çobanımız olarak bizi düzene soksun. amen.
vitesin nasıl tutulacağını ve sıvazlanacağını öğrenmek isteyen, mini etekli sarışın ve hafif yanık tenli, yeşil gözlü, ince belli ve dolgun göğüslü kadındır.
dünyalar kadar sevdiğiniz, esmer ve pürüzsüz tenli, ince belli, dolgun göğüslü ve bebek yüzlü kızın, rabbilalemin cenabından özel gönderilen ve sayısız mucizeleri içinde ve etrafında barındıran kukusunu sandviç veya tost niyetine ısırma arzudur.
