hakikat yazari
90 (hoş sohbet)
on birinci nesil silik 4 takipçi 36.55 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    şehit tahtında

    1.
  1. Ömer karaoğlu'nun muhteşem ilahisi. Sözleri kalbe işliyor..

    "şehit tahtında rabbe gülümser, ah binlerce canım olsaydı der.
    Dağları oyup zindan etseler Allah nurunu söndüremezler.
    Dağları oyun zindan etseler davamın önüne geçemezler!
    Yarasız olmaz, çilesiz olmaz, şehitsiz olmaz, kurbansız olmaz..
    Şehit tahtında rabbe gülümser, ah binlerce canım ololsaydı der."
    2 ...
  2. dershanelerin kapatılmasının bir işe yaramaması

    1.
  3. Ayrımcılık oluyor deyip dershaneleri kapatmak bir işe yaramadı, hatta daha büyük bir ayrım ortaya çıktı:

    Temel lise diye bir şey çıkardılar, tamamen devlet okulunu bırakıp buraya gidiyorsun. Üniversite ağırlıklı çalışmalar oluyor çoğunlukla ve yıllık 8-10 milyar. Yani özel okul benzeri bir şey oldu. Ne anlamı kaldı ki yani? Yine aynı kapıya çıkıyor. Hatta eskiden normal gelirli bir aile de taksitli falan bir şekilde idare edip çocuğunu dershaneye gönderiyordu, şimdi o da olmayacak. Yine zenginin çocuğu avantajlı oluyor bu şekilde.

    Bir eşitlik olacaksa özel okullar kapatılmalı ve sadece devlet okulları, devletin verdiği kurslar olmalı.

    Not: ak partiliyim ama bu konuda durum böyle maalesef.
    1 ...
  4. vali kebabının içinde vali olmaması

    1.
  5. Imam bayıldı örneği vermeyeceğim, hayır.
    1 ...
  6. allah ın hoşnut olduğu genç

    1.
  7. Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) bir hadislerinde şöyle buyuruyor: “Senin Rabbin, kendisinde eğlencelere ve fani zevklere karşı meyil bulunmayan, gençliğini Hakk’a itaat yoluna bağlayan ve gayr-i meşrû şehvet peşinde olmayan bir genci pek beğenmekte ve ondan çok hoşnut olmaktadır.”
    1 ...
  8. dua edelim yazar kardeşlerim

    1.
  9. Evet dua edelim kardeşlerim. Bir gönül ve iki avuç duadan başka neyimiz var ki?

    Rabbim, beni, ailemi ve tüm inanları bağışla, merhamet buyur. Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.
    2 ...
  10. hala akıl etmez misiniz

    1.
  11. Kur'an-ı kerim'de saffat suresi 138.ayette geçen soru cümlesidir. (efelâ ta’kılûn [ta’kılûne])

    Diğer dinler size sadece inanmanızı ve düşünüp sorgulamamanızı söylüyor olabilir. Allah bizlere düşünmemiz ve soru sormamız gerektiğini, ancak bu şekilde inanacağımızı buyuruyor. O zaman araştırın, okuyun, inceleyin! Kur'an'ın "Hiç düşünmez misiniz?" diye vurgulaması gayet açıktır.

    Edit:tebliğ de bir ibadettir.
    6 ...
  12. allah ın düşmanları bile o isteyince itaat eder

    1.
  13. Allah isterse, Allah'ın düşmanları bile Allah'ın planına hizmet eder. Allah'ın iradesinden kudretinden hiçbir şey kurtulamaz, hiçbir şey.

    Mevkisi ne olursa olsun firavun bile kurtulamaz. Hz. Musa'yı kendi sarayında yetiştiren Allah'ın izniyle firavun olmuştur. Sübhanallah.
    4 ...
  14. ölümden korkmamak için nedenler

    1.
  15. 1.Ölüm Son Değil Bir Başlangıçtır
    Ahirete yani ölümden sonrasına iman, iman şartlarından biri olup, olmazsa olmazlar arasındadır. Bu bakımdan ölüm alemler arası bir geçiş, bir boyuttan başka bir boyuta yolculuk gibidir. Bir müslüman ölümden değil ölüme hazırsızlıktan yani ölüme kadar ki hayatının nasıl geçtiğinden daha çok endişe eder. itikadım ne alemde? Namazlarımı kılabildim mi? Oruçlar tamam mı? Ahlâkımı neye göre belirledim gibi sorularla meşgul olan müslüman bu ve buna benzer kriterler tamamsa gönül rahatlığı ile emanetleri teslim etmeye hazırdır. Böyle bir ölüm sonsuz mutluluk alemine bir başlangıç olacağından, ölüm korkulacak bir şey değildir.

    “Bu dünya hayatı sadece bir oyun ve oyalanmadan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı.” (Ankebut, 64)

    2.Ölümünüzün nasıl olacağı size bağlıdır.
    Bu konuda direkt bağlayıcı bir ayet ve hadis-i şerif olmasa da yaşanmış hadiselerden bu sonuca varmak mümkündür. Bir çok mü’minin ölümü çoğunlukla güzel bir şekilde olmaktadır. Namazda secde halindeyken ölenler,cihad meydanında ölenler,salih bir amel işlerken ölenler gibi bir çok güzel ölüm haberini mutlaka duymuşsunuzdur. Kuluna çok merhametli olan Allah (c.c.) kulunun da ölümünün güzel olmasını istemesi hepimize doğru gelecek bir gerçektir. Aşağıdaki hadis-i şerifte de Efendimiz (s.a.v.) bu konuda bize bir müjde verir gibidir.

    “Ölüm sizin bildiğiniz gibi değil,lâkin şöyledir:Mü’mine ölüm hali gelince, Allah’ın o kuldan hoşnûdluğu, Allah’ın ikrâm ve ihsânı ile müjdelenir. Bu müjde üzerine artık mü’mine (ölüm gibi) kendisini karşılayacak hâllerden daha sevimli bir şey olamaz.O anda mü’min Allah’a kavuşmayı arzu edip ister, Allah da mü’min kuluna kavuşmayı sever….” (Sahih-i Buhari,Kitabu’r Rikkak,94)

    3.Allah’ın dostlarına korku yoktur
    Müslüman aynı zamanda bu dünyada Allah’a dost olmaya çalışan insandır. Bu hedef bizi hep canlı tutar. Aşağıdaki ayette bize dostlarına yönelik bir müjdeden bahsedilmektedir.
    “Açın gözünüzü! Allah’ın dostları üzerine ne korku vardır, ne de onlar mahzun olurlar.” (Yûnus,62)

    4.Bize dayatılan ölüm korkusu ve Azrail figürleri başka inançlardan bize sirayet etmiştir.
    Batı filmlerindeki Azrail figürünü hatırlarsanız korkunç bir figür karşımıza çıkar. Bu konu gaybi bir konu olduğundan konuyu Allah’a havale etmek en mü’mince tavırdır. O kullarına asla zulmedici olmadığından(Enfâl,51) ve yüklenebileceğimizden fazlasını bize asla yüklemeyeceğinden(Bakara,286) bu hususta içimizin rahat olması gerekmektedir. Yukarıda da belirtildiği gibi ölümün nasıl olacağından çok hayatımızın nasıl geçtiğiyle ilgilenmemiz daha doğrudur. Siz en iyisi bu konuyu Allah’a havale ediniz ve O’na teslim olunuz.
    0 ...
  16. müslümanların birliği için

    1.
  17. 1.Allahû Teâlâ Biz Derken, Bizler Neden Ben Deriz?
    ”Kur’anı kesinlikle biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız.” (Hicr s.15,a.9) ayeti, tabi ki Allahû Teâlâ’nın kibriyası sonsuz azametinin ifadesidir. Aynı zamanda Allah’ın meleklerin vasıta olduğu işlerde “Biz” demesi, vasıta olan meleklere de işaret etmesidir. Yerlerin ve göklerin yaratıcısı sonsuz kudret sahibi Allahû Teâl⠓Biz” derken melekleri icraatına şahit gösterirken bizler neden bugün diktiğimiz bir fidanın ağaç olduğunu gördüğümüzde; bu benim ağacım, ben diktim, ben büyüttüm deriz?

    2.Ben’den Vazgeçmek
    Öncelikle içimizde ki Ben’i bitirelim. Ben yaptım, ben başardım gibi cümlelerin gizli öznesidir Allahû Teâlâ. Bugün sahip olduğumuz tüm özelliklerin, yeteneklerin ve bunların doğrultusunda elde ettiğimiz her başarının kaynağı Allah’dır. Ne yazık ki bunun bilincinde olmayan insanlar; dünya hayatına dalıp Allah’tan uzaklaşıp, makam, mevki, para peşinde enaniyet duygusuna kapılarak; bir Firavun, bir Karun, bir Bel’âm gibi hazin bir sona hazırlar kendini...

    3.Tevhid inancı
    Biz olabilmek; birlik ve beraberlik gücünden doğar. Bunun da temeli tevhiddir. Yani Allah’ın varlığına, birliğine, tüm yetkin niteliklerin kendisinde toplandığına, eşi ve benzeri bulunmadığına inanmaktadır. Farklı dil, renk, kültür ve ırktan insanların; kaostan uzak evrende bu kusursuz düzen içerisinde bir arada yaşayabilmesinin Allah’ın birliğinden başka bir açıklaması olabilir mi? “Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka ilahlar bulunsaydı, yer ve gök (yani bunların düzeni) kesinlikle bozulup gider. Arşın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdığı sıfatlardan münezzehtir.”(Enbiyâ Suresi 22. ayet) ayetinde de anlaşıldığı gibi beraberliğin temeli birlikten gelmektedir. Birlik inancı doğrultusunda beraberlik oluşur ve tek bir çatı altında toplanarak ancak biz olabilmeyi başarabiliriz.

    4.Ümmet Olabilme Bilinci
    islam ümmeti olarak bugün gerçekten bir ümmet anlayışına sahip miyiz? Ümmet anlayışı ile hareket edebiliyor muyuz? Bugün siyonist işgalci israil; Gazze’ye düzenlediği saldırılarla katliam yaparken biz müslümanlar savaş filmi seyreder gibi haberleri evlerimizde izlemeyi tercih ettiğimiz sürece ümmet olabilme bilincine varamayız. Birey olarak neler yapabileceğimizi düşünüp, ümmet olarak harekete geçmeliyiz. islam âlemi bir araya gelse, ülkeler politik çıkarlarından vazgeçip Allah inancı ile hareket etse bugün bu olaylar olabilir miydi? Ne vakit kişisel zevklerimizi, çıkarlarımızı bırakıp hareket edersek işte o zaman ümmet olabiliriz, “Biz” olabiliriz. “Hep birlikte Allah’ın ipine (islam’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişileridiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O’nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. işte Allah size ayetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız” (Al-i imrân 103. Ayet)
    2 ...
  18. allah ın salih kulu olmak için tavsiyeler

    1.
  19. 1- Kalbimizde imanı diri tutmalıyız.
    Bu dünyada ve ahirette aradığımız her şeyin sırrı imandadır. iman, iyilik kapılarını açıp kötülük kapılarını kilitleyen bir anahtar gibidir. Kalpte imanı diri tutmanın ve sağlamlaştırmanın çok ve çeşitli yolları olup, ibadet ve hayırlı işler yapmak da bunlardandır.

    2- Samimiyetle Rabbimize yönelmeliyiz.

    3- Hedefimizi her daim yüksek tutmalıyız.
    Bu dünyadaki amacımızı Allah’ın rızasını kazanmak, cennete layık olmak, en yüksek makam olan Firdevs’e erişmek diye belirleyerek bu uğurda çaba göstermeliyiz.

    4 – Sahabe, tabiin ve onları takip eden kadim Müslüman büyüklerini kendimize örnek bilmeliyiz.

    5 – Her dakikamızı, her anımızı iyi değerlendirmeli, kalbimizin attığı her saniyeyi imanımızı artıracak şekilde kullanmalıyız.

    6- Oturup kalktığımız kimselerin güzel ahlaklı olmalarına dikkat etmeliyiz.

    7 – Bizi hem bu dünya hem ahiret mutluluğuna eriştirecek pek çok salih amel yapmalıyız.

    8- Gece namazı kılmalı, şafaktan (günün ağarmasından) hemen önceki vakitte dua etmeliyiz.

    9- Kur’an’dan her gün bir kısım okumalı, Kur’an’ın manası üzerine tefekkür etmemizi kolaylaştıracak başka zikir/tesbihlere de devam etmeliyiz.

    10 – Allah’ın mesajının yaygınlaşması için gayret etmeli, Allah rızası için iyiliği emredip kötülükten sakındırmaya çalışmalıyız.

    Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu.
    3 ...
  20. sabah namazına kalkmanın 6 yolu

    1.
  21. 1.Niçin Namaz Kılması Gerektiğinin Bilincinde Olmak
    Bir Müslümanın niçin namaz kılması gerektiğini bilmesi namazlarına, bilhassa sabah namazlarına karşı hassasiyetini artacaktır. Çünkü bir, taklidî (taklit ederek) yapmak var bir de tahkiki (hakikatini bilerek) yapmak var.

    2.Kalkmaya Niyet Etmek
    Diğer önemli hususlardan biri de, namaza kalkmaya ciddi olarak niyetlenmektir. Yoksa “Kalkabilirsem kalkarım” gibi cümleler kişinin niyetinde ciddi olmadığının ve namazı pek de önemsemediğinin açık bir göstergesidir.

    3.Erken Yatmak
    geç saatlere kadar ayakta kalındığı takdirde, namaza uyanmak bir hayli zorlaşıyor. Özellikle kalkmak için önlemler alınmamışsa. Peygamber Efendimiz (s.a.v) ashabıyla ilim ve sohbet üzerinde bir mevzu konuşmuyorlarsa şayet yatsıdan sonra hemen yatarlardı.

    4.Tedbir Almak
    Tüm bunları yapıyor ancak hala sabah namazı için uyanmakta güçlük çekiyorsanız alabileceğiniz hem maddi hem manevi birtakım önlemler mevcut. Öncelikle, gece yatmadan önce “Ayetel Kursi” ve “inna atayna” gibi sureler okunabilir. Ayrıca Peygamberimizin (s.a.v) gece yatmadan önce yaptığı duaları okuyup ardından Allah’tan sabah namazına uyanmak istenebilir. Bununla birlikte maddi olarak da, duyabileceğimiz şekilde bir alarm kurmak mümkünse hemen kapatabileceğimiz pozisyonda tutmamak ve tekrarını açmak alabileceğimiz en kolay tedbirlerden. Ayrıca birisinden sizi uyandırmak üzere yardım istemeniz de kalkmanızı kolaylaştıracaktır inşaallah. Zira ayette;

    “iyilik ve takvada yardımlaşın” (Maide 2) buyrulmaktadır.

    5.Uyanır Uyanmaz Kılmak
    “Sabah namazı için alarmı duyuyorum ve ama bu sefer de yataktan bir türlü kalkamıyorum ve bir bakmışım namaz geçmiş” diyorsanız, bunun göründüğü üzere en büyük çaresi, alarmı ya da başka bir uyarıcınız varsa onu duyar duymaz, yani uyanır uyanmaz yataktan fırlamak. Yoksa şeytan sizi kaldırmamak için elinden geleni yapacaktır.

    6.Kaylule Yapmak
    Kaylule yani öğle uykusu Peygamberimiz (sav)’in sünnetlerinden. Zira;

    “Gündüz orucu için sahur yemeğinden ve gece ibadetine kalkmak için “kaylûle”den yararlanın” (ibn Mâce, Savm, 22)

    buyurmuşlardır. Sehl’den rivayet edildiğine göre de şöyle geçmektedir;

    Bizler Peygamber (s.a.s)’le birlikte Cuma namazını kılardık, “kaylûle” ondan sonra olurdu” (Buhârî, Cuma, 40)

    Bu uykunun kuşluk vaktinden (öğle namazı öncesinden) ikindi öncesine kadar yapılabileceği belirtilmiştir. Yarım saat kaylule uykusunun iki saat gece uykusuna denk geldiği söylenmiştir. Dolayısıyla hem nafile olan gece ibadetleri hem de farz olan sabah namazı için bu uykunun bereketinden yararlanmak hem sünneti işlememize vesile hem de uykusuzluktan ötürü sabah namazına kalkamamanın en büyük çözümlerinden biri olacaktır inşaallah.

    Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu.
    4 ...
  22. aşkın yaşı olmaz

    1.
  23. Doğrudur.

    7 yaşındaki çocuk da namaz kılar, 70 yaşındaki adam da.
    2 ...
  24. tebliğ yapanlar için ayet

    1.
  25. "Musa milletine: 'allah muhakkak bir sığır boğazlamanızı buyuruyor.' Demişti: 'bizi alaya mı alıyorsun?' Dediklerinde de: 'cahillerden olmaktan allah'a sığınırım.' Dedi."

    Allah (c.c) bu ayette inek hadisesinden bahsediyor.  Bu yüzden bakara 'inek' olarak adlandırılmış.
    Musa (a.s) kavmine: "allah muhakkak bir sığır boğazlamanızı buyuruyor." Dediğinde ilk cevapları "bizi alaya mı alıyorsun? Bizden bir inek kesmemizi mi istiyorsun?", "henüz bir cinayet yaşandı ve Allah'ın cevabı bizim inek kesmemiz mi oldu?"
    Allah (c.c) burada onların Allah'ın emirlerine nasıl tepki verdiklerine dikkat çekiyor.
    Peygamber size Allah rızası için bir inek kesmenizi istiyor. Size mantıklı gelsin veya gelmesin, bu Allah'ın emri.
    Ama sizin cevabınız "alay mı ediyorsun? Bizimle dalga mı geçiyorsun?" Oluyor.
    Ayette bundan bahsediliyor. Çünkü bu her zaman geçerli olan bir problem.  Bugüne kadar illaki bir müslümandan görmüş veya duymuşsunuzdur. Onlar açıkça Allah'ın peygamberinden gelen bir emir duydukları halde derler ki "benimle alay mı ediyorsun? Ciddi misin? Islam bunu mu emrediyor? Şeriat bunu mu söylüyor? Hadisler bunu mu söylüyor? Olamaz, hiç mantıklı değil."
    Bu tarz bir tepki musa (as)'ı öylesine üzer ki aynı ayetin içinde "dedi ki: allah'a sığınırım." Neyden? "Cahillerden (duygularını kontrol edemeyenlerden) olmaktan."
    Cahil âkil kelimesinin zıttıdır, âkil duygusuna hakim olan kimse demektir, cahil ise bunları kaybedendir.
    Bu ayet sadece Allah'ın emirleriyle dalga geçenler için bir uyarı değildir. Aynı zamanda Allah'ın mesajını yayanlar için bir uyarıdır. Peygamberlerin görevini (tebliğ) yapmaya çalışanlar için, onlar Allah rızası için bir şey söyleyip dalga geçildiklerinde soğukkanlılıklarını yitirmemelidirler. Çünkü musa (as) hemen "cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım." Dedi.
    Gerçekten saçma şeyler söyleyecek insanlarla karşılaşabilirsiniz ve demelisiniz ki "cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım."

    Allah'ım bizi emirleriyle alay etmeyen, öğüt verdiğinde cevap olarak uygunsuz şey duyduğunda duygularını ve sinirlerini kontrol edebilen insanlardan eylesin. (Âmin)

    Esselâmu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu.
    0 ...
  26. allah ın emirlerini ciddiye alın

    1.
  27. "Musa milletine: 'allah muhakkak bir sığır boğazlamanızı buyuruyor.' Demişti: 'bizi alaya mı alıyorsun?' Dediklerinde de: 'cahillerden olmaktan allah'a sığınırım.' Dedi."

    Allah (c.c) bu ayette inek hadisesinden bahsediyor.  Bu yüzden bakara 'inek' olarak adlandırılmış.
    Musa (a.s) kavmine: "allah muhakkak bir sığır boğazlamanızı buyuruyor." Dediğinde ilk cevapları "bizi alaya mı alıyorsun? Bizden bir inek kesmemizi mi istiyorsun?", "henüz bir cinayet yaşandı ve Allah'ın cevabı bizim inek kesmemiz mi oldu?"
    Allah (c.c) burada onların Allah'ın emirlerine nasıl tepki verdiklerine dikkat çekiyor.
    Peygamber size Allah rızası için bir inek kesmenizi istiyor. Size mantıklı gelsin veya gelmesin, bu Allah'ın emri.
    Ama sizin cevabınız "alay mı ediyorsun? Bizimle dalga mı geçiyorsun?" Oluyor.
    Ayette bundan bahsediliyor. Çünkü bu her zaman geçerli olan bir problem.  Bugüne kadar illaki bir müslümandan görmüş veya duymuşsunuzdur. Onlar açıkça Allah'ın peygamberinden gelen bir emir duydukları halde derler ki "benimle alay mı ediyorsun? Ciddi misin? Islam bunu mu emrediyor? Şeriat bunu mu söylüyor? Hadisler bunu mu söylüyor? Olamaz, hiç mantıklı değil."
    Bu tarz bir tepki musa (as)'ı öylesine üzer ki aynı ayetin içinde "dedi ki: allah'a sığınırım." Neyden? "Cahillerden (duygularını kontrol edemeyenlerden) olmaktan."
    Cahil âkil kelimesinin zıttıdır, âkil duygusuna hakim olan kimse demektir, cahil ise bunları kaybedendir.
    Bu ayet sadece Allah'ın emirleriyle dalga geçenler için bir uyarı değildir. Aynı zamanda Allah'ın mesajını yayanlar için bir uyarıdır. Peygamberlerin görevini (tebliğ) yapmaya çalışanlar için, onlar Allah rızası için bir şey söyleyip dalga geçildiklerinde soğukkanlılıklarını yitirmemelidirler. Çünkü musa (as) hemen "cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım." Dedi.
    Gerçekten saçma şeyler söyleyecek insanlarla karşılaşabilirsiniz ve demelisiniz ki "cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım."

    Allah'ım bizi emirleriyle alay etmeyen, öğüt verdiğinde cevap olarak uygunsuz şey duyduğunda duygularını ve sinirlerini kontrol edebilen insanlardan eylesin. (Âmin)

    Esselâmu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu.
    3 ...
  28. bakara suresi 67 ayet

    1.
  29. "Musa milletine: 'allah muhakkak bir sığır boğazlamanızı buyuruyor.' Demişti: 'bizi alaya mı alıyorsun?' Dediklerinde de: 'cahillerden olmaktan allah'a sığınırım.' Dedi."

    Allah (c.c) bu ayette inek hadisesinden bahsediyor.  Bu yüzden bakara 'inek' olarak adlandırılmış.
    Musa (a.s) kavmine: "allah muhakkak bir sığır boğazlamanızı buyuruyor." Dediğinde ilk cevapları "bizi alaya mı alıyorsun? Bizden bir inek kesmemizi mi istiyorsun?", "henüz bir cinayet yaşandı ve Allah'ın cevabı bizim inek kesmemiz mi oldu?"
    Allah (c.c) burada onların Allah'ın emirlerine nasıl tepki verdiklerine dikkat çekiyor.
    Peygamber size Allah rızası için bir inek kesmenizi istiyor. Size mantıklı gelsin veya gelmesin, bu Allah'ın emri.
    Ama sizin cevabınız "alay mı ediyorsun? Bizimle dalga mı geçiyorsun?" Oluyor.
    Ayette bundan bahsediliyor. Çünkü bu her zaman geçerli olan bir problem.  Bugüne kadar illaki bir müslümandan görmüş veya duymuşsunuzdur. Onlar açıkça Allah'ın peygamberinden gelen bir emir duydukları halde derler ki "benimle alay mı ediyorsun? Ciddi misin? Islam bunu mu emrediyor? Şeriat bunu mu söylüyor? Hadisler bunu mu söylüyor? Olamaz, hiç mantıklı değil."
    Bu tarz bir tepki musa (as)'ı öylesine üzer ki aynı ayetin içinde "dedi ki: allah'a sığınırım." Neyden? "Cahillerden (duygularını kontrol edemeyenlerden) olmaktan."
    Cahil âkil kelimesinin zıttıdır, âkil duygusuna hakim olan kimse demektir, cahil ise bunları kaybedendir.
    Bu ayet sadece Allah'ın emirleriyle dalga geçenler için bir uyarı değildir. Aynı zamanda Allah'ın mesajını yayanlar için bir uyarıdır. Peygamberlerin görevini (tebliğ) yapmaya çalışanlar için, onlar Allah rızası için bir şey söyleyip dalga geçildiklerinde soğukkanlılıklarını yitirmemelidirler. Çünkü musa (as) hemen "cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım." Dedi.
    Gerçekten saçma şeyler söyleyecek insanlarla karşılaşabilirsiniz ve demelisiniz ki "cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım."

    Allah'ım bizi emirleriyle alay etmeyen, öğüt verdiğinde cevap olarak uygunsuz şey duyduğunda duygularını ve sinirlerini kontrol edebilen insanlardan eylesin. (Âmin)

    Esselâmu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu.
    5 ...
  30. huzur evini ziyaret etmek

    1.
  31. Özellikle çocuk ve gençlerin sıklıkla yapması gerekendir. Oradaki yaşlıların halini anlamak, onları sevindirmek, yüzlerinde bir tebessüm görebilmek için yapılması gerekendir. Her insan yaşadığı sürece bir gün yaşlanacak..

    “Ana-babadan biri veya ikisi yaşlanınca usanıp da öf deme! Ağır söz söyleme! Onlarla yumuşak ve tatlı konuş." ayetini ve “Ana-babası, yanında ihtiyarladığı halde, (onların rızalarını alamayıp) Cenneti kazanamayanın burnu sürtülsün.” Hadis-i Şerifini düstur edinen bir gençlik lazım bize, Zora gelince annesini babasını bırakan değil.
    1 ...
  32. © 2025 uludağ sözlük