yazdığın entry iki paragraf bir şey ama çok şey yazıyorum, upuzun bi enrty oldu diye düşünüyorsun, ama entrye bi bakıyosun ufacık bir şey gözüküyor. o zaman olmuyor işte.
ahmet altan tarafından dile getirilen önerme. chp'nin son dönemlerde doğu illerine gidişiyle gaza gelinerek söylenmiştir. yürekten katılınır, ama fazla da umut yoktur chp'nin yürüyeceğinden.
geçen programda ilahi okunurken başını kapatmış. bitmiş, çıkarmış. haber sitelerinde fotoğrafı var, yakın çekim, alabildiğine makyaj, kafada örtü, stüdyoda ilahi. tabi fotoğraftan anlaşılmıyo ilahi, heyecan yapmayın. ama pelin hanımcığımızın suratına inen nurdan anlıyoruz ki ilahi okunuyor horalarda. ne biliim sözlük.
para üstü güccük olduğunda daha bi ilginç oluyor. adam 35 kuruş veriyo mesela, bakıyosun bi 25 kruş ve 10 kuruş var, için rahatlıyo. halbuki 35 kuruş yerine sadece 25 kuruş verse, dönüp diyecek misin ki 10 kuruşum eksik? diyeceksin bence.
bi de gelmesi gereken para gelmediği halde gelmiş zannedip yoluna devam etme var. bu daha fena. bakmış olmak için bakıyosun. hastasın azizim. yapma. o paraya bakma. bilmez misin ki herkes dürüst bakkallar aleminde, tezgahtarlar cihanında?
bazen manyağın teki bu kelimeyle sevincini dile getirebilir. bi arkadaşım anlatmıştı, sitelerinde bi çocuk heyecanlandığı zaman "ouuuv, meçhul" diyormuş. tee allaaam. meçhul ne demek bilmiyor. yazık.
bu tedirginlik, tedirginliklerin babasıdır. atacağınız çöpü 2 metre öteden atmaya çalışırsınız, attıktan sonra da kedi fırlamışcasına adımlarınızda gariplik sergilersiniz.
büyük ihtimalle hiç beklemediğiniz anda fırlayan kedinin üzerinizde yarattığı travmanın eseridir bu tedirginlik. bu yüzden(tedirginlik yüzünden) yaptığınız saçma sapan hareketler sizi tesadüfen izleyen kişilerin gülmesine yol açar. anaa. dur lan. şimdi ben di daha böyle saçmasalak şeyler yaptıktan sonra millet bana gülüyordur kesin diye de huzursuzlanırım. görüyo musun entry nelere vesile oldu. piiii.
kelimeye anlam yükleyenlerin insanlar olduğu, bir diğer gerçek değildir. asıl gerçektir. her kelimenin bir anlamı olmasına sebep olan insanlardır. kelimeler hep varolan, zamansın, öncesiz-sonrasız şeyler değildirler. yaratılmıştırlar, insanlar tarafından. hatta zerzan, bu durumun insanın yalan atma ihtiyacından doğduğunu söyler. 'doğmuştur', 'doğurtulmuştur' yani..
