hafif merkep
@hafif merkeb    -4 (düz adam)
on birinci nesil silik 20 takipçi 834.58 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    düzenli diş fırçalamayı bırakmak

    1.
  1. insanın intihar etme eşiğine geri dönülemez derecede yaklaştığını gösteren elzem durumdur, kişinin geleceğe dair hiçbir umut ve beklentisi kalmamıştır ve bu sebeple öz saygısı da son bulur. bunu fark ettiğimden beri diş bakımıma daha fazla önem gösterir oldum, buralardan gitmeye niyetim henüz yok.
    5 ...
  2. harf notunun gg gelmesi

    1.
  3. söz konusu dersi sonsuza dek veremeyeceğinize, dolayısıyla mezun olamayacağınıza delalet eder.
    (bkz: good game)
    6 ...
  4. sen diye

    1.
  5. can kazaz'ın muzzam sözlere sahip şarkısıdır,
    tuğçe korkmaz tarafından uyarlanmış hali ise bu güzel sözlerin hakkını tam anlamıyla vermiştir:

    kar yağardı buzlarımın üstüne
    ısınmak istiyorum sadece
    uzaklaştırır yollar seni benden
    ben sana sığınmak istiyorum sadece
    hiçbir söz hiçbir yemin yetmiyor
    nefesinde boğulmak istiyorum sadece
    gitme bırakma diyemezsem
    bil ki çok sevdiğimdendir sadece
    sen, sen diye tutturdum
    sen, sen diye ağladım ağladım sadece
    sen, sen diye tutturdum
    sen, sen diye ağladım sadece
    ben yine seni bıraktım geriye
    kavuşmak istiyorum sadece
    değişmez duygularım sonuçta
    değişen zamandır sadece
    sisli bir sabahın soğuğunda
    aklıma düşersin birden bire
    eski bir kentin sokaklarında
    yanında yürümek istiyorum sadece
    sen, sen diye tutturdum
    sen, sen diye ağladım sadece
    sen, sen diye tutturdum
    sen, sen diye ağladım sadece

    sözlerin sahibi can kazaz'dan şarkının orjinal bestesini için buraya tık tık: https://youtu.be/KfYal_FPhWQ
    şarkıyı kendine uyarlayan uyarlayan tucinella'nın yorumu için şuraya tık tık: https://soundcloud.com/tu...diye-cover-degil-uyarlama
    3 ...
  6. mutlak hakikat

    1.
  7. felsefede yanlışlanamayan bilgi, şüphe duyulamaz gerçeklik gibi kavramları karşılayan terimdir. bilimsel bir tanımı ise yapılamaz, zira bilim yanlışlanabilme üzerine kuruludur. bilimde öne sürülen her hipotez sorgulanabilir, aksi iddia edilebilir ve değiştirilebilirdir. fakat hakikat, sabit alınabilen bilgidir. olan şey değil, gözlenen şey değil, var olmaktan da muaf
    oladır. peki hakikat zamanın neresindedir?
    zamanın üç evresi vardır: geçmiş, gelecek ve şu an. geçmiş zaten geçmiş, gelecek ise henüz yaşanmamıştır. bu sebeple hakikati aramamamız gereken zaman şimdidir, olayın gerçekleştiği andır.
    fakat bizler olayı gerçekleştiği andan sonra görürüz, olayı gördüğümüz an algıdır. olayı duyumsar, yorumlar ve sonucunda algılarız. algı her daim olayın arkasından gelir. algı ve olay arasındaki süreçte gerçekleşen ise yorumlama ve duyumsamadır, yani bozulmadır. bu tıpkı aynaya bakmak gibidir, aynaya baktığımızda da aynaya çarpan görüntümüzün gözümüze yansımasını görürüz. yani hiçbir zaman kendimizi değil, birkaç milisalise önceki halimizi. bu durumda "falat bu çok az bir süre, neredeyse şu an" düşüncesi akla gelebilir, burada ise devreye termodinamiğin ikinci yasası olan entropi girer. entropi sistemdeki bozulma katsayısına verilen isimdir, düzensizliğin artışıdır. bizim algımız da entropi'nin +sonsuz olduğu bir düzlemde olabilir, bu da bir saniyede tüm algımızın sonsuz kat bozulması demektir. özetle bizler şu anı asla göremiyoruz, şu an artık yok ve biz sadece vakanın geçmişine bakıyoruz.
    bizim algımız bir ilüzyondan ibaret; şu anda ise olay var, mutlak hakikat var. yorum ve algıdan koptuğumuzda, serabral korteksimizi kullanmayı bıraktığımızda, ancak o zaman şu anı -mutlak hakikati- algılayabileceğiz. *
    söz konusu zaman çizelgesini el yazımla şematize ettiğim görsel:

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1286113/+
    7 ...
  8. ombres lamees de chanel

    1.
  9. chanel markasının 2016 yaz koleksiyonu için çıkardığı far paletinin adı ve aynı zamanda kozmetik sektörünün gelip gelebileceği son noktadır. şu detaylara bir bakar mısınız allah aşkına?

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1285131/+
    edit: 105$'dan satışa sunulmuştur.
    2 ...
  10. çektiklerim bunlar

    1.
  11. emin ünlü'nün muazzam yazdığı ve yazdığından da güzel okuduğu şiiridir:

    gecesi puşt bir kalabalığın ortasında vurdu kovan
    insan böyle zamanlarda partiler boyu direk kalır
    nereye gideceğini unuturdu
    çoğu zaman
    ayıp değil miydi bi perdenin rüzgara küsmesi
    hangi salon açılsa herkes yalnızlığına oturmuştu
    bakmadım
    ben kaşına yüzüne kediler giyen bir kadındım o zaman
    kırıldım
    dedim öyleyse içime ne girse yeridir
    kendi adınla çürük bir dalla sevişerek anlaşılan
    boğazında unutkan bir nefesi alıp verecektir
    bu hüznü kuran bir zahmet alsın başımdan
    ağzımda yıldızlar çıktığından bu sefer
    bu cesediniz lütfen memnun olun dediler
    bir şey soracağım
    bu toprağı kodlayan hanginizdi
    hanginiz avuçluyor benim aşk dediğim yeri
    kalbinizin oluru varsa bir kadeh yırtın gelin
    ne de olsa insan hayata tükürük olarak başlar sonra birinden çamur içmeyi öğrenir
    damaklarınız hangi endişeye yakınsa görürüz
    ki doğan bir şeyin yaşayabilmesi de gerekir
    ama birinin işi değildir bu
    illlaki
    insan tamamlanmaktan beridir
    bazen kötü bir gözle peçetelerimi silerek
    ben canımın ruhunu her defa parmak aralarımda vakti geçmiş dikişlerin arasından emerim
    tanışırım çizgilerle
    aslında bir şey olacağı da yoktur ama
    beklerim
    bir orman kaç ağaç ederse giderim durmadan
    artık bir örümceğin uykuya dalması kadar utanırım dünyamızın
    eteğini sıyırıp konuşurum
    küplerinde gerçek olduğunu en azından
    beni bu yağdan tarafa alacaklar
    bana anlam diyecekler nasılsa
    geldim kuyuna ver suyumu, bıktım mutluluktan

    şiiri yazarının yorumuyla dinlemek isteyenler için ise linki şuraya bırakayım:
    https://soundcloud.com/emin-nl/cektiklerim-bunlar
    1 ...
  12. ya el medan

    1.
  13. kahire tahrir meydanı'nda ölenlerin anısına yazılmış, fakat tüm dünyada özgürlük adına bir ağıt olarak tanınması gereken cairokee şarkısıdır. şarkının sözlerinin her biri tek tek özümsenerek dinlenilmelidir, hissetmek için asla arapça bilmeye ihtiyaç duymazsınız.

    sözlerinin türkçe çevirisi şu şekildedir:
    Kahire Tahrir Meydanında Ölenlerin Anısına...
    Ey meydan...
    bunca zamandır neredeydin?
    Seninle şarkı söyledik ve seninle ümit ettik
    savaştık, korktuk ve dua ettik.
    Tek yumruk olduk, gece ve gündüz
    ve artık seninle hiçbir şey imkansız değil.
    Özgürlüğün sesidir bizi birleştiren
    hayatımız anlamını buldu, artık geri dönüş yok.
    Sesimiz duyuluyor.
    Artık yasak değil rüya görmek.
    Ey meydan... bunca zamandır neredeydin?
    Duvarları yıktın, nurunla aydınlattın.
    Yorgun halkını etrafında topladın.
    Yeniden doğduk ...
    ve yeniden doğdu vazgeçmediğimiz rüyamız.
    Bizler farklı olsak da niyetlerimiz aynı; temiz...
    Pusluydu görünen manzara, fakat biz ...
    sahip çıkacağız ülkemize ve torunlarımıza;
    yitirdiğimiz gençlerimizin anısına.
    Ey meydan... bunca zamandır neredeydin?
    Seninle hissetik ve yeniden başladık ...
    uzaklaşıp, tükendikten sonra.
    Önce kendimizden başlamalı değişim,
    sen bize çok şey verdin. Bundan sonrası bizim...
    Bazen korkuyorum,
    yalnızca bir anı olacaksın diye sen ...
    ölür fikrimiz uzaklaşırsak senden.
    işte o zaman geçmişe dönecek ve hatırlayacağız;
    masallarımızda senin hikayeni anlatacağız.
    Ey meydan... bunca zamandır neredeydin?
    O meydan ki türlü insanla dolu...
    işte adanmış biri; ve işte cesur olan.
    işte tutkulu biri ve şurada bisikletiyle dolaşan...
    Fakat sesimiz bir; hepimiz biriz!
    Toplanıp çay içeriz orada
    ve biliriz hakkı nasıl getireceğimizi!
    Komşularımız kulak kesildi, bizi dinliyor dünya...
    Ey meydan... bunca zamandır neredeydin?
    Gücümüz fikrimizdir ve silahımızdır birlikteliğimiz...
    Meydan diyor ki: zalimlere hayır!
    Meydan bir dalga gibidir;
    kimi içindedir, kimi onun büyüsüyle büyülenir...
    dışarıdakiler der ki bu bir kargaşadır... fakat ameller yazılmaktadır.
    Ey meydan... bunca zamandır neredeydin?
    Ey meydan... bunca zamandır neredeydin?
    Gücümüz fikrimizdir ve silahımızdır birlikteliğimiz...
    Meydan diyor ki: zalimlere hayır!

    linkini de şuraya bırakayım, özene bezene anlattım en azından merak etmişsinizdir ya hu:
    https://youtu.be/umlJJFVgYVI
    1 ...
  14. sözlük yazarlarının asaları

    1.
  15. 14 inç, esnek, anka kuşu tüyü tılsımlı, meşe odunu olan asalardır.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1282173/+
    ollivander tarafından değil, çok sevgili hayat arkadaşım tarafından yapılmıştır. yapımı ise -benim gibi el işlerinde tam bir umutsuz vaka olmayan herkes için- oldukça kolaydır. ihtiyacınız olan tek şey biraz kağıt, biraz tutkal, biraz guaj boya ve vernik. ilgilenen yazarlar için linki de şuraya bırakıyorum, fakat asla uyuyan bir ejdarhayı gıdıklamayın:
    https://youtu.be/xjXjvArT_K8
    3 ...
  16. hafif merkeb

    1.
  17. tek taşını kendi almış, nick altını kendi açmış bir yazardır.
    yeniden merhaba efendim.
    9 ...
  18. murat önderman

    1.
  19. istanbul üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi'nin lisans öğrencilerine toplum bilimi, yüksek lisans öğrencilerine siyaset psikolojisi dersi vermekte olan değerli akademisyendir. iühf mezunudur, bir dönem askeri hakimlik ve serbest avukatlık da yaptıktan sonra kendisini sosyal bilimlere adamış ve bu alanda uzmanlaşmıştır.
    Twitter adresine baktığınızda değerli fikirleri hayranlık uyandıracak olmasına rağmen, dersi aynı etkiyi yaratmaz. zira bu hoca benim nazarımda asla bitirilemeyen bir kitap gibi, herkesin hevesle başlayıp devam edemediği. bilgisi tam fakat bunu aktarabilmek konusunda pek yeterli olduğu söylenemez. ders ilerledikçe enerjinizin tükendiğini hisseder ve sınıftan soyutlanırsınız fakat o bunu asla umursamadan duvara anlatır gibi dersini anlatmaya devam eder. hayranıyım, cidden.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1282597/+
    1 ...
  20. © 2025 uludağ sözlük