savaşın eğlence, gündelik hayata dahil, basit bir şey gibi sunulmaması gerektiğini savunan görüşün, bir cümle olarak özetlenebilir hali.
hele bir ülkenin kayıpları, böyle ucuz amaçlar güden bir biçimde asla sunulmamalıdır, nasıl bir medya anlayışıdır, neye veya kimlere hizmet etmektedirler ? mutlaka düşünülmelidir.
bez bebek, çocuklar ve yetişkin-çocuk ilişkisi üzerinden, mistik bir çerçevede olsa dahi rasyonel bir bakış açısı sunmaktadır. öncelikle bez bebek dizisinde bez, bir ulusun üretim faaliyetlerini, bebek ise ulusun üretimini sürekli kılması açısından elzem olan nüfus...
daha demin arathi basin'de 10k lava burst vuruyordu, birazdan da sabah namazını kılıp cape fear izleyecek olan yazar. oruç niyetini de climax'de edecek; haydi bastır ducato.
lucifer'in sevgi öğretmesi gibi. her şeyi daha da zorlaştırır. kıpkırmızıdır, öfkeli ve tehdit doludur; acaba oğlu, toplumumuzda bir erkeğin elzem görevi olan usta bir şoför olmayı becerebilecek midir ? çükümüzü verdik lan biz bu davaya...
videolar tkp'nin olsaydı, neo-liberal taraf gazetesi ve ona bağlı mini birlikler taarruz ederdi. bir de nihat abi'nin tanımıyla "vatansız sol" sürüsünün embesil kuşları pek öterdi.
videolar xvideos'da olsa ise, durum değişik olurdu; biz de izlerdik ne güzel lan...
askerlik bitti geldim dün. salak gibi salonda oturdum biraz. ne yapmalı bilemedim. vücudumun her bir hücresi, günü sistematik ve her daim meşgul yaşamaya alışmış zira. boş durunca, ölesim geliyor adeta. ne yapmalı ? utanmadan wow.exe'ye çift tıkladım evet. warlock ile girdim unutmuşum. rogue ile girdim unutmuşum. feral druid, ı-ıh. oyunu unutmuşum, tokatlandım.
01.30 gibi yattım, kalktım anam omlet yaptı. camdan bakarken, koridorda yürürken, tuvalette yabancı gibiyim. bu eğer kalıcıysa ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olamayacaksa, bizim hayatımızı paslı bir palayla kesen tsk'ya bir siktir çekesim var ki sorma gitsin. ne olacak lan şimdi ?
hayatımda bu denli, insanın kaybettiği bir şeylere seslenen ve özüne dokunan bir film izlememişimdir. yusuf'un küçüklüğü hepimizin küçüklüğüdür. geride bıraktığımız saf ve günahsız koşuşturmalarımız.