önceden büyük bir hevesle alıp oynayıp, hızla tüketip, çabuk sıkılarak, kanepesinin altına gönderdiği oyuncaklarının yanına bir yenilerini eklemeyi düşünmekle meşguldü ve olanlar oldu.. görünüşe göre bu kez kanepenin altında olanlar bizler olduk.
kapanıcak denen program, nasıl kapanır nasıl? mavi ve yeşil marvin the paranoid android bunalımlı robot adamlarım nasıl beni terk eder? nasıl artık el ele tutuşup bir daire içinde msn açılasıya kadar dönerek dans etmezler nasıl?
patates tarlalasıyla ülkeyi cl de rezil eden, köy takımlarının bulunduğu gruptan zar zor çıkanların, bayern münihi yenmiş*, italya da zirveye oynayan napoliyi iki maçta toplam 5 atarak hiç gol yemeden elemiş*, madridi yenip grubu madrid in önünde lider tamamlamış * bu takımlara bazılarının fenerbahçe ye duydukları gizli aşk nedeni ile bok attıkları üçlüdür.
seyircisiz oynanmış ve emre, webo, meireles gibi fenerbaçe nin 3 önemli eksiği ile oynanmış karşılaşmadır, bunuda göz önüne almak gerekir ve bunlara rağmen fenerbahçe çeyrek finale kalmayı bilmiştir, olaya birde bu yönüyle bakmak gerekir.
27 lig şampiyonluğuyla fenerbahçe dir(18 süper lig, 6 milli küme, 3 türkiye futbol birinciliği), ayrıcada toplam 91 kupa şampiyonluğuyla yine türkiye nin en çok şampiyon olan futbol kulübüdür.
cinconu gram sevmesemde yinede doğru bulmadığım tabirdir, ayrıca bu başlığın açılmasından kimlerin kimlerde kuyruk acısı olduğunu anlayabilirsiniz, kazanılan maçların ardından, toki arenada fener ağlama tezahüratı yapanların, utanmadan birde birilerine kuyruk acıları var demeleri manidardır, şayet kimin kimlerde kuyruk acısı olduğunu çok rahat görüyoruz.
ortamın sesini kısıp biraz dinlerseniz, bu başlık altında cinconluların yusuf seslerini duyabilirsiniz, işte öyle bir kulüptür, drogbasıyla, senijderiyle dört puan farkıyla, bitime 9 hafta kala adamı yusuflatır.
3-2 lik türkiye kupası maçında kendi timsahlarını görmezden gelenlerin açtığı başlık, önce maç 2-1 bursaoğlanlarının lehineyken ''aziz yıldırım şike yapsana'' sonra maç 3-2 fener lehine dönünce ''yönetim uyuma futbolcunu satsana'' öylemi? biri timsah mı dedi? cahil mi dedi? düşünmeden hareket etme cahilliği o maçta size asrın göt oluşunu yaşatmadı mı? o maçta elinizdeki cipso paketlerini götünüze sokmadık mı? http://cl.ly/image/1b191f3o1q47? hala akıllanmadınız ve yine göt olmak mı istiyorsunuz? tamam ağlamayın bir daha ki maça 5 atıcaz, bıkmadınız lan elinize almaktan, bıkmadınız fener küsküsü yemekten, küsküyü saldıkça bağırıyorsunuz ak oğlanları, o maçta bursa taraftarı asrın göt oluşunu yaşadı, iyi gün taraftarı, dönek oğlanlar olduklarını yine gösterdiler, şimdi kalkıpta pankartla felan ayar veriyorlar sözde, komik olmayın lan, ayrıcada başlığı açan yazar kendisinin ne kadar cahil olduğunu kanıtlamış zaten bu başlıkla, iyi araştırmamış belli ki, kimin cahil kimin akıllı olduğuna vurgu yapmış hatta bilmeden, ayarı da yemiş şu entry de #18959421 bir dahaki sefere biraz daha azimli ve özenli çalışında gelin yine olmadı. şayet fenerbahçe taraftarının açtığı pankart son derece doğrudur, bursaspor arma özentisidir. yine mi olmadı? yine mi? *
bu maçı ne çabuk unuttunuz da yüzsüzlüğe başladınız lan hemen, ne dönek adamlarsınız ahahaha!
muhtemelen radiohead in derinliğini, hissettirdiklerini anlayamayanlar tarafından yapılan radiohead e ayıp edilen karşılaştırmalar, placebo da muse de coldplay da henüz radiohead seviyesine gelebilmiş değiller, bana kalırsada hiç bir müzik grubu bir daha radiohead in ulaştığı yere ulaşamayacaktır, ulaşsa bile özenti diye tabir edileceği gibi ve herşeyin ilkinin güzel geleceği gerçeği gibi, hiç bir zaman radiohead tadını veremeyecektir ve kendi mertebelerinde olmayan ve müzik dünyasına adını altın harflerle yazdırmış, müzik dünyasında çok başka bambaşka bir yerde bulunan bir grupla* karşılaştırılmaları gerçekten çok komik duruyor.
thom yorke nin ayıp ayıp dediğini duyar gibiyim, muse ne lan? radiohead bu, pink floyd un tahtını alan grup, daha ne olsun radiohead ın sikeceği kıyaslamadır tabikide.
gs nin transferlerine cevap verme açısından transfer yapsaydı 3 kuruş için belhandadan vaz geçmezdi, bütçelerini aşacaklarını fark edip mali açıdan zor dönemde risk almamayı seçip gerekli yerlere mütevazi takviyeler yapmış kulübümdür, gs ise risk alıp gereksiz yerlere transfer yapmıştır, selçuk inan varken reklam için senijder alınmıştır, burak yılmazı varken ki cl gruplar aşamasında en çok gol atan oyuncu olmuştu, gidip 35 yaşındaki drogba alımıştır, üstelik maliyetli oyuncular alınmıştır, ha tr ligi ve gs için güzel reklam oldu ona söz yok, ama esas ihtiyacı olan teriminde özellikle futbolcu istediği bölgelere(sol bek, stoper) transfer yapılmamıştır, umut,burak ve elmanderin olduğu bölgeye drogba alınmıştır, ihtiyaç olan bölgeler yerine, ama biz bunları söyleyincede ağlayan fenerli oluyoruz, he canım he öyle..
miyavcıkların zoruna gittiği için sözde kabul etmedikleri şampiyonluklardır, sizin kabul etmenize kalmamış bunlar, tarihi silemzsin, geçmişi değiştiremezsin, hala niye miyavlıyorlar anlayamıyorum.
fenerbahçenin gelmiş geçmiş en iyi türk takımı olduğunun kanıtıdır, 27 şampiyonluğu vardır, galatasarayın ise 19 şampiyonluğu vardır, bunu kendilerine söylediğinizde kabul etmezler, resmiyette değil derler, ama onlara resmiyette olan 6-0 ı hatırlatıncada giderler osmanlı zamanından kalma liglerin resmiyette olamadığı zamanki 7-0 galibiyetini hatırlatıp üstünlük kurup sidik yarıştırmaya çalışırlar, ama onlara ozamanki şampiyonlukları say dediğinizde '' ömö lög rösmöuyötte döğil di özömnlördö'' derler, oysa bilmezler ki o zaman ki şampiyonlukların resmiyete geçmemesini bizzat fenerbahçenin kendisi istemiştir, böyle bir centilmenlik yapmıştır, zaten kurdukları ezici üstünlüğün, haksız rekabete yol açmaması için bunu yapmıştır, ama işte hayat garip miyavcıklar filan..
kesinlikle müziğin ilahıdırlar,
''ben bu grubu şu kadar senedir dinlemeye çalışıyorum ama bir türlü sevemiyorum yeaaaaa'' diyenlerde ya marjinallik peşindelerdir, yada kulağa hoş gelen her türlü müziği dinlerim kafasındalardır,
ayrıca adam gibi eleştirmek yerine gruba bok atmayı da çok severler, aslında arada böyle radıohead sevmeyen insaların çıkmasıda güzel, zamanında değişen radiohead tarzına alışamayıp grubu dinlemiyorlar ve böylece radiohead mertebesine erişemiyorlar, bazen thom yorke nın bu değişimi özellikle istediğini sırf piyasa olmamak için gerçek dinleyiciyle, kulağa hoş gelen her müziği dinleyen dinleyici, kaliteli dinleyici ayrımını yapmak için yaptığını düşünüyorum böylece grubun gerçek dinleyicisi kalıyor geriye iyi oluyor, iyi ki bu grub ok computer seviyesinde ilerlememişte, bi tarz değişikliğine gitmiş, yoksa pink floyd gibi piyasa yapma malzemesi olucaktı grup, ancak ok computer çizgisinde devam etselerdide bugün radiohead mi pink floyd mu karşılaştırması yapılmaya bile gerek duyulmazdı, ayrıca müzik tarihindeki hiç bir grup kendi tarzında bu kadar büyük değişiklikler yapmadı, yapamadı, hemde zirvedeyken, en üstte ve popülerken, kendi tarzının kralı konumundayken, risk alma cesaretini göstermemiştir, rock müzik tarihindeki hiç bir büyük grup müzikal yaratıcılık konusunda radiohead kadar cesur olamamıştır, olamayacaktır ve olamazlarda.
nese hayat tuhaf vapurlar filan..
yalnızlık, gece ayazında sabaha kadar beklemek gibidir, ısınmak için güneşin doğmasını beklersin, ama o güneş hiçbir zaman doğmaz..
yalnızlık bulamadığın sevgiyi başka yerlerde aramak gibidir..
yalnızlık, yağan yağmuru dinlemek ve bir türlü gelmek bilmeyen baharı beklemektir..
eski bir sandalyenin gıcırdamasıdır yalnızlık...
bu poğaçayı aldığınız yere, tıpkı pideciye gider gibi, evde hazırlanan bir miktar kıyma ile gidilir ve, poğaçacıya atar yapılarak, bu kıyma verilir yarım saat içinde kıymalı poğaçam hazır olsun, gelip alıcam diyerekten, poğaçacıya inceden bir ayar verilir.