hademe
142 (şirin baba)
beşinci nesil yazar 1 takipçi 0.80 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    cangama

    1.
  1. telaffuzu ile anlamı çok uyumlu olan kelime. akdeniz yöresine aittir. gürültü, yaygara, ağız kavgası anlamına gelir.
    1 ...
  2. yoğun istek üzerine yapılan şeyler

    1.
  3. bir beklenti oluşmuş da mecburen yapılmış havası oluşturulan faaliyetlerdir. "yapmazdım yapmazdım daaa ah sizin o talepkar bakışlarınız yok mu!" cümlesinin oluşturduğu durmak bilmeyen enerjiyle sahnedeki yerini alma durumunun genel adıdır.
    1 ...
  4. mac gunu sozluge giren yazar

    1.
  5. izlediği bir maçın etkisiyle edebi anlayışına meşin yuvarlar dokunmuş olan yazar türüdür. işi gücü bırakır futbolla ilgili cümleler kurar. *
    0 ...
  6. bir frikik ustasi olarak sabri

    1.
  7. gün itibariyle izlemiş olduğum maçta "bu adam nasıl futbolcu olmuş arkadaş yaa" dememe sebep olan akıl dolu vuruşlarıyla taraftarı ayağa kaldıran usta ayak. işin hazin yanı ibrahim üzülmez ve selçuk şahin gibi benzerleri de türk futboluna renk katmaktadır. *
    2 ...
  8. yemis kadar olmak

    1.
  9. önceden haber vermeden gidilen ve yemek esnasında dahil olunan bir mekanda karnınız aç olsa bile mecburen geçen karşılıklı konuşma şeklidir.

    - afiyet olsun
    - buyrun gelin beraber olsun
    - yok sağolun biz yemiş kadar olduk
    1 ...
  10. dua etmekle yetinmeyin yardim edin

    1.
  11. diyanet işleri başkanı ali bardakoğlu'nun gazze için ne yapılmasını söylerken kullandığı cümledir. çok da haklıdır.
    3 ...
  12. ordu görevinde

    1.
  13. federasyon istifa, yönetim istifa, hükümet istifa örneklerinin aksine ha bire davetkar cümleler kurma girişiminin meydanlardaki vasıfsız gürültüsüdür. oysa ordu görev başındadır hem de yüzyıllardır. ya da bizim ordu kelimesinden anladığımızla bandrolsüz vatan sevdalılarının(!) anladığı çok farklıdır. belki de ordu içinden onların sesine kulak verip yardımlarına koşacak birileri vardı da ergenekon filminde artist oldular. kimbilir...
    1 ...
  14. ben zaten biliyordum diyen bilge kisi

    1.
  15. herhangi bir meselede görüş beyan etse de etmese de netice ortaya çıkınca duruma göre şekil alıp o sihirli cümleyi kuran şahıstır. çok sevilmemek, ortamlardan dışlanmak gibi karakteristik özellikleri bulunan bu şahıs çeşitleri işler sarpa sarınca ortalıktan kaybolmalarıyla ünlüdürler.
    2 ...
  16. buyukanneye anlatilmasi zor meslek

    1.
  17. bu hayattaki en iyi ve garanti mesleğin öğretmenlik veya devlet memurluğu olduğunu düşünen şefkat kahramanı bir büyükanneye ifade etmekte zorlanılan meslek türüdür. ne derseniz diyin üzülecek ve sizin için endişelenecektir.

    -kuzuuum ne iş yapıyon oralarda
    -ekonomistim anneanne
    -vayh kuzuuum bir memur olamadın mı!

    -yavrııım de baağalım ne iş dutuyon?
    -tiyatrocuyum nene.
    -sigortan var mı ki!(onu rahatlatmanın en iyi yolu sigortalı bir iş olduğunu söylemektir)
    1 ...
  18. birakip giderler ki sarkilara gun dogsun

    1.
  19. son okuduğum kitapta * beni vuran, savuran, kavuran cümle. şarkılar fırsat kolluyor demek ki "birinin bağrına ateş düşsün de biz yankılanalım boş odalarda, yollarda, sahillerde, her yanında hatıra saklı zindan şehirlerde..."
    4 ...
  20. salvarla bale yapmak

    1.
  21. kıyafet tarzı ve figürleriyle anadolu insanına hiç de yakın durmayan bu sanatı, bizimsemek ve özümsemek için yeni bir anlayışla sahneye koyma tekniğidir. henüz bunu yapan bir insan görülmemiş olmakla birlikte dinlediğim radyo programcısı arkadaşın en büyük hayalidir. "taşralı kuğu" adını verdiği bir gösteri olmalıdır. tercihen koyun yününden yapılmış toğuğu delik bir çorap giymek daha estetik olur. heyecanla bekliyorum.
    0 ...
  22. onlar da bize tas atiyor

    1.
  23. neden çocukları öldürüyorsunuz?

    bu soruya israil savunma bakanı olan zerzevatın vermiş olduğu cevaptır: "onlar da bizim askerlerimize sapanla taş atıyor, askerlerimizi korumak birinci önceliğimizdir"
    3 ...
  24. dilim varmiyor

    1.
  25. içinden geçen olumsuz bir durumu söylemekten çekinme durumudur. (bkz: ardına bakmadan git demeye dilim varmıyor.)
    0 ...
  26. tabaktaki son zeytini yememek

    1.
  27. "zaten büssürü bulaşık var hiç olmazsa bu tabak eksik olsun" felsefi akımına mensup kişilerce uygulanan bir anadolu erkeği geleneğidir. tabakta kalan son zeytin, o tabağın bulaşıklar arasına değil de buzdolabına gitmesine olanak sağlar. bunun peynir, domates, turşu versiyonları da mevcuttur. hayatı kolaylaştıran ince zeka ürünü olan bu davranış şekli bekar erkeklerde daha sık rastlanır durumdadır.
    1 ...
  28. oda sicakliginda

    1.
  29. sürtünmesiz ortamda ya da kulak memesi kıvamında ifadeleriyle akraba olan normal şartlar altında ifadesinin tebdil-i kıyafetle insan içinde dolanan şeklidir. nasılsın sorusuna verilebilecek cevaplardandır:

    -nasılsın?
    -oda sıcaklığında.

    -nasılsın?
    -normal!

    -nasılsın?
    -kulak memesi kıvamında.
    0 ...
  30. ayın yüzeyine yazılan cümle

    1.
  31. "bu tamamen hayal ürünü bir başlıktır!"

    bir anadolu insanı geleneğinin uzayda bile değişmeyeceği gerçeğini yansıtan ibretlik bir hadisedir. zavallı ağaçlara, banklara, yeni dökülmüş betona, sıraya, buğulu cama bir şeyler karalama geleneğinden gelen doğaçlama yazarlık, astronotlukla taçlandırılınca içgüdüsel bir hareketle ayın yüzeyine yazılan cümledir. yaşadığı olayları, çilelerini, aşklarını, hüsranlarını yansıtır. yazılan cümlenin dünyadan görülebilme ihtimali edebi değerini de artıracağından daha bir dikkat gerektirir.

    (bkz: sevdalı astronot)
    1 ...
  32. yolculukta dinlenen sarkilar

    1.
  33. otobüs yolculuklarında yan koltuktaki düşünürle felsefi diyaloglara girmekten ziyade kulaklığını takıp güzel şarkılar dinlemeyi yeğleyen yolcu şahsın sergilediği davranış şeklidir. herkesin kendine göre farovi şarkıları vardır. bu davranış biçimi uyumayı kolaylaştırırken ani hüzün çökmesi yer yer anılara yolculuğa çıkılması gibi sonuçlar doğurur. birçok kez pilin/şarjın bitmiş olmasıyla sonlanan şarkı dinleme hadisesi ruha huzur veren bir teknik olarak dikkat çeker.

    mesela; yaşar - yaprağın kaderi, gülay - teselli, ayna - fesleğen...
    1 ...
  34. sıradaki parçayı armağan etmek

    1.
  35. radyodan adını duymak ve bu sayede karizma yapmak için seçilen tanıtım yöntemi. kişiyi bu yönteme iten nedenlerden biri de istediğin şarkıyı çaldıramayıp rezil olma korkusudur. bu yöntemin riskleri de vardır: sıradaki şarkının alakasız olması, şarkı değil de haber ya da reklam başlaması vs...

    bi de; yerel radyo kültüründe parça, eser, çalışma, müzik eseri, eser çalışması gibi kullanımları varken ulusal kültürde sadece şarkı kullanılır.
    1 ...
  36. cekingen yazar

    1.
  37. açtığı başlığın hemen altında, küfürlü ifadeler kullanınca edebi şahsiyetinin derinleşeceğini zanneden yazar arkadaş(lar)ın zuhur etmesiyle morali bozulan ve şevki kırılan yazar türüdür. bu durumla karşı karşıya kalan yazar ya girdiği entry siler ya da "nasıl yaparım da argo ifadeler kullanılamayacak bir başlık açarım" diye derin düşüncelere dalar. zaten yazarın şu anda açtığı başlık da bu denemelerden biridir. bakalım ne olacaktır.
    1 ...
  38. uyurgezer kutlesi

    1.
  39. uyurgezer'in sunucusu ahmet bozkuş'un dilinin sürçmesi sonucu literatüre geçmiş olan ve uyurgezer dinleyicilerini kapsayan kapsamlı ifade...
    (bkz: kültür mantarları)
    1 ...
  40. yeni ogrendigi cumleyi herkese soylemek

    1.
  41. yapı itibariyle okumaya elverişli olmayan, kitap okuyunca uykusu gelen "yaa abi başını okusam sonunu unutuyorum sonuna gelince uykum geliyor, benim görsel zekam çok güçlü bu nedenle tv seyrediyorum" bahanelerinin sahibi olan cehalet bandıralı arkadaşın hasbelkader duyduğu/gördüğü/okuduğu ve kendisinde derin etkiler uyandıran cümleyi girdiği her ortamda söyleyip karizma yapma biçimidir.

    bu durumun en büyük riski; aynı ortamda farklı zamanlarda iki kez söylemektir.
    1 ...
  42. aşkına inandırmak için kusan kişi

    1.
  43. aşık olunca safra kesem sarı değil de siyah sıvı salgılıyormuş bak kusayım da gör nasıl aşık olmuşum sana diyebilecek kadar sevdalı romantik aşk kahramanı...

    aşk deneylere konu olmaz arkadaşım!

    (bkz: safra kesesi)
    (bkz: kara sevda)
    2 ...
  44. töbeneuzubillah

    1.
  45. yok artık bu kadar da olmaz anlamında kullanılan bir halk deyişi...

    "bu ne yaaa töbeneuzubillah"
    1 ...
  46. yuruyelim seninle istanbul da

    1.
  47. istanbulda aşık olunca okunacak olan ilk şiir... nurullah genç'in kaleminden dökülen bir istanbul güzellemesi...

    Kırmızıyı sevdiğini bilseydim

    hayallerim kıpkırmızı olurdu



    istanbul hala güneşin ardında

    ufuklarında birkaç kara leke

    birkaç kan pıhtısı dudaklarında

    istanbul hala sevimli mi sevimli

    ve hala bir tomucuk tadında

    yürüyelim seninle istanbul'da



    korkusuz bir rüyadır

    bekler bizi Beykoz'da, Üsküdar'da

    birkaç kuğu, birkaç mahzun kuştüyü

    yenilgisiz bir muamma gibidir

    arar buluşmayan ellerimizi

    deli rüzgar yine sarhoş, hovarda



    tam orada, Çamlıca yokuşunda

    birkaç bulut çekelim gökyüzünden

    damarlarımızdan geçirelim ve birden

    bırakalım suların üzerine

    sen bir defa konuş, sen bir defa gül

    kumlu ebrular yapalım seninle

    serpmeli ebrular, bülbülyuvası

    hercaimenekşe, gonca ve sümbül



    yüzün bir ay gibi parlarken gecenin ortasında

    yürüyelim seninle istanbul'da

    boğaziçi mağrur türkülerini

    gözlerine baka baka söyleyin

    martılar üşüyünce

    denizin sıcağında bulsunlar kalbimizi



    anlayabilir misin

    neden çıban gibi büyür bağrımda

    büyür de kelebek olur bu sızı

    kırmızıyı sevdiğini söyledin

    bu yüzden mi günlerdir

    istanbul'da gül kokusu yayılan

    tepeler kırmızı, sular kırmızı



    istanbul bilmeli ki, sahillerine

    mehtabı taşıyan senin bakışlarındır

    istanbul bilmeli ki, limanlardan gemiler

    önce senin yüreğine açılır

    uzaklarda bir yerde

    toprağı öpmek için eğilen bahçıvanın

    parmaklarında hüzün

    sana doğru akan nehrin

    ağlayan suretidir



    bir elimizde umut

    bir elimizde sevda

    yürüyelim seninle istanbul'da

    musiki kesilsin, tükensin yazı

    çaresiz kalınca mızrap ve şiir

    ozan bir kenara bıraksın sazı

    ressam fırçasına neden mi kızgın

    tuvalde çizgiler, renkler kırmızı

    kırmızıyı sevdiğini bilince

    çekilir mi artık güllerin nazı



    Anadolukavağı'nda her akşam

    burcu burcu bir rüyadır hayalin

    karanlık, hüznünü düşürür dağa

    kuşlar kanat çırpar, yıldızlar ağlar

    endamın her sabah iner toprağa



    hasret, yanlızlığı çoğaltan deniz

    ayrılık acıyla süzülür kandan

    nefesin fermandır Topkapı Sarayı'nda

    dönüşünü bekliyor rıhtımda şehzadeler

    öylesine yorgun, mahzun ve candan



    istanbul bir yanımda, sen bir yanımda

    uykusundan uyanınca fırtına

    dalgalar türkümüze aşina olur

    yüzümüze bakınca deniz fenerleri

    sahibini arayan gemilerin

    çığlığıyla vurulur



    tarih heyelandır hainlerin ardında

    istanbul tarihin soylu anası

    biz bu yürüyüşü çiğdemlerden almışız

    sevdayı kız kulesi'nden

    yalıların burukluğu altında

    geçiyoruz sokaklardan delice



    anlayabilir misin

    beyoğlu'nda gezinen

    hayal kırıklığının benden türediğini

    anlayabilir misin

    kırmızı neden böyle

    doldurur aynalara inleyen yüreğimi



    sana giden yolların kavşağında

    bir adam direniyor izini bulmak için

    siliyor tanyerine akan alın terini

    ufkunda sapsarı umudun rengi

    mavi yitik, beyaz kızgın ve siyah

    arıyor sessizce kaybolan günlerini



    Gülhane'de simit satan çocuklar

    nasıl anlasınlar ellerimizin

    neden böyle çekingen olduğunu

    Ayasofya önünde tramvay bekleyenler

    gökyüzüne dokunurken bu acı

    kimdir diye sorsunlar içlerinden

    birlikte yürüyen iki yabancı



    biz gitsek de, istanbul'da yine de

    yıllar yılı gezinmeli bu sızı

    benden bir yaralı şiir kalmalı

    senden bir tebessüm, bir de kırmızı
    2 ...
  48. burak tarık

    1.
  49. eşrefpaşalılar, beyaz yaka mavi düş, yeryüzündeki yıldızlar... bu oyunları yazan yöneten yetenekli, yürekli genç bir adam... gemileri yakmak gibi özel hobileri vardır, büyük hayaller peşinden koşar tanışırsanız oturun bir çay için muhabbet edin pişman olmazsınız...

    http://www.buraktarik.com
    2 ...
  50. © 2025 uludağ sözlük