Her yıl yenilenen (PES5-2005 , PES6-2006 .... PES10-2010) , Japon "Konami" firmasının çıkardığı, erkeklerin çok sevdiği aynı oranda kızların sevmediği , hem PC hem PS versiyonu bulunabilen, yeri geldiğinde aynı anda 8 kişiyle bile oynanabilen , Fifayı unutturan, Cips ve kola satışlarını arttıran , tabi birde gamepad satışlarını da arttıran yegane Futbol Oyunudur...
Daha sınava giremeden 15 dk çömelmek zorunda kaldığımız, sınavın sadece 1 saat olup ama içeride 4 saat zaman geçirdiğimiz, adı şanı duyulmamış bisküvi, meyve suyu, kek ve çikolanın kumanya olarak dağıtıldığı, amacı bilinmeyen, bilişim çağında olmamıza rahmen bilişimden nasibini alamayan, bu da mı fakülte mezunu diyeceğimiz adamlarında girdiği bir sınav oldu :D
Sarı Lacivert renklere , Şükrü Saraçoğlu stadyumu gibi bir mabede, güçlü bir başkana, gani gani paraya, bir sürü kupaya, 25 milyon taraftara, 100 yıllık bir tarihe, Can Bartu'ya, Lefter'e... Sahip güzide Türk Spor Kulübü...
icra ederken annenizin gelip "hadi yavrucum yağmur yağarken balkon demirlerini yıkarsak komşular bir şey anlamaz ..." diyerek tüm büyüsünü bozduğu olay.
şu sıralar bir dizide yer alan konudur. zengin, yakışıklı abimiz kızlardan büyüğü ile nişanlanır ardından küçük olanıyla aşk yaşar. kızların ikisi de delikanlımızı severken küçük kız hamile olduğu halde ablasının üzülmemesi için delikanlıya onunla birlikte olmasını söyler.
kaderi Türk dışişleri bakanlığının elinde olan , Dünyanın en büyük ateist organizasyonlarından biri olan "Raelyen Hareketi" nin iran lideridir. iran a teslim edilirse ne olacağı malumdur ...
amerikan iç savaşı sırasında zengin bir ailenin içine düştüğü sıkıntıları anlatır. her kitabın filmi gibi bu romanın filmi de kitap kadar etkileyici değildir.
müzik kariyerinde bu kadar başarıyı yakalamışken neden bir de dizide oynama gereği duyduğunu anlamadığım bir sanatçıdır. fenerbahçe as başkanlardan birinin kızı olan irem uslu ile evlidir kendisi.
geceleri insanı ürperten bir manzaraya sahip ve kıyısında köşesinde tinercilere rastlayabileceğiniz, gündüzleri ise dağların eteklerinden bursa nın ovasına doğru kıvranan eşsiz güzellik ve çevre düzenlemesiyle karşılaşabileceğiniz bir yerdir.
üniversiteden mezun olduğunuzda iş ve eş konularında, özellikle büyüklerin sıkça söylediği bir söylemdir. en sonunda da "ehhh yetti artık bulacaksak bulalım" dedirten sözdür.
işe alım süreci çok ilginç işleyen, acilen ihtiyacımız var deyip gününden önce başlatmaya çalışıp, işe giriş sözleşmesini imzaladıktan 3 saat sonra, bu süreçte ne kadar çaba gösterdiğinizi umursamadan, acımasızca işe alımlarımız iptal oldu diyebilen bir fabrika. kesinlikle güvenilmez, uzak durun derim.