Bu aralar aklıma bu soru devamlı takılıp duruyor. Sorun şu ki, cevap veremiyorsun. Aklına gelen cevapları kafanda toparlamaya çalışırken, hep daha fazlası olabilir diyorsun içinden. Ne bırakıyoruz? ne ürettik?
insan ürettiği kadar yaşıyor. Aldığımız tüm zevkler, gezdiğimiz sokaklar, kazandığımız paralar, evler arabalar. Hepsi bir gün son bulmuyor mu? Aslında farkında olmadan ara sıra bunların pişmanlığını hissediyoruz. Günümüzün 8 saati uykuda, 8 saati işte, 2 saati yolda, 2 saati televizyonda ya da internette geçiyor. Bir bakıyoruz ki, ömrümüzün neredeyse tamamını kendimizle uğraşarak geçiriyoruz. Günün sonunda bir bakıyoruz ömrümüz tamamlanmış ve geride aslında hiç yaşanmamış bir hayat ve üretmediğimiz için silinip giden ismimiz.
Aslında hepimiz farkında olmadan sadece kendimiz için yaşıyoruz. insanların bizim için yaşamasını istiyoruz, herkesi eleştiriyoruz, yargılıyoruz, toplum yararına çalışmıyoruz. Üstelik toplum yararına çalışan insanlara da “enayi” gözü ile bakıyoruz. Aslında sadece bir bedenden ibaret olmadığımızın farkına varmamız gerekiyor. Bedenimizin bir gıdaya ihtiyacı olduğu gibi ruhumuzun da bir gıdaya ihtiyacı var. Onun gıdası ise, karşılıksız sevmek, üretmek, yararlı olmak, fayda sağlamak. Belki sadece yapacağımız bir resim, yardıma ihtiyacı olan birine yapacağımız bir yardım, belki de sadece yazacağımız bir şiir. Ne olduğu önemli değil. Önemli olan bunu sevgiyle yapmak. Çünkü bunlardan herhangi birisini yapmak için sevgi gerekiyor. Hiçbir şey üretemezsek bile sevgi üretmiş oluyoruz.
Üretmek nedir? Sadece elle tutulur bir şeyler mi üretilebilir? Sevgi üretilemez mi? illaki somut mu olması gerekir?
Bedenimiz dışında, ruhumuzu da doyurabilmemiz gerekir. Ve o ruh, maddi zevkler ile doymaz. Önemli olan, “Gitme vakti geldi ama arkamda ne bıraktım?” sorusunu gitmeden önce kendimize sorabilmek ve buna ruhumuzu tatmin edecek bir cevap verebilmektir.
işte o zaman “insan” olduk diyebiliriz. işte o zaman “Yaşadık” diyebiliriz. işte o zaman “Mutlu” olabiliriz.
an itibari ile hissedilen hava sıcaklığını 11 derece olarak ilan etmiş meteoroloji.
ama ben o hissedilen hava sıcaklığını hissedemiyorum. Anasını sikim. Götüm dondu resmen. sadece hava sıcaklığı değil biri götümü ellese onu da hissetmicem..
Edit : cinsel ya da duygusal manada kimseden bir beklentim yok.
Tarih ve psikoloji hakkında muhabbet edebileceğim yukarıda belirttiğim özelliklere sahip bir kadın varsa elbette muhabbetine nail olmak isterim.
(#39141306) Evet normal bir kadındır, ancak düşünce yapısı olarak bazı farklılıklara sahip olduğuna inanıyorum.
Zira bu güne kadar tanıdığım ilgi alanları içerisinde psikoloji ve tarih olan, rakıyı severek sarhoş olmak için değil, keyif almak için içen tüm kadınlarda bunu gördüm.
bu sebepten dolayı, bu özelliklere sahip kadınlar, (rakı içmiş olmak için rakı içen agzı bozuk paçozlardan bahsetmiyorum!) her daim ilgi alanım içerisinde olmuşlardır.