anlamsızlık, yetersizlik, bilinmezlik gibi hisleri yaşamanız olasıdır bu tür durumlarda. anlatmak isteyip de anlatacak şeyleri sıraya dizememek gibi ikilemlerde olursunuz.
kişinin kendi eksiklerini gördükçe içten içe kabullendiği durum.
halbuki hiç de zor değildir bir insanı kandırmak. ona sevgi sözleri söylemek, yalandan gözleriyle bir şeyler anlatmaya çalışmak. eksikliğimiz de burada başlıyor ya zaten. kandırılmayı kabullendiğimiz sürece her zaman mutlu olabiliriz.
insanın morali bazen bu sınıfa girer. mutlu olacağın şeylerin cinsi mi değişti, miktarı mı yetmiyor anlamıyorsun. çok daha düzgün olması gerekirken daha da bozulabiliyor.
kimi ne derece ilgilendirir tabii ki bilemiyorum ama benim için bir hayli hayret verici bir durum. şöyle ki geçen yıl bu zamanlar memleketin en doğusunda - bilmem kaç derecede acayip sıcak hislerim, adam gibi arkasında durabileceğim hayallerim vardı. sonra ben o hayallerimi katlayıp buruşturup evrak yakma varilinde yaktım. bir de sigara yaktım ki gözüme duman kaçsın istedim. iyi de duman yaptı hani. bilmeyen ağlıyorum sanırdı...
o değil de cidden 4 kasım 2013 oldu. inanılmayacak gibi geliyor hala bana. oysa çok erkendi bu tarih her şey için. nasıl olduysa günler geçti bu tarih geldi. ben hala algılayamıyorum. göte geldim sanırım.