Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir,gider gelirdi...
Bu yerlerde demir yolunun her iki yanında ıssız,engin,sarı kumlu bozkırların özeği sarı-özek uzar giderdi.
Coğrafyada uzaklıklar nasıl Greenwich meridyeninden başlıyorsa, bu yerlerde de mesafeler demir yoluna göre hesaplanırdı.
Trenler ise doğudan batıya,batıdan doğuya gider gelir, gider gelirdi...
Bir cenaze töreni için çıkılan yolculuk, kuş uçmaz kervan geçmez bir demir yolu istasyonu boranlı, bu istasyon çevresinde yaşayan birkaç aile, Uzaya mekik gönderebilecek kapasitede bilimde ilerlemiş ama gelenek ve göreneklerinden uzaklaşmış bir toplum, ve Kahramanımız Yedigey...
Eğer kişilik olarak Neva'daki ılgın ve Yüzleri arayan adam daki efe kendisi ise ; pisikopatın önde gideni denilebilir. Ama biyerden bir şekilde içinde kalmış bişeyler var ki iki kitaptada konu direk sevgilinin geçmişini sorgulamak üzerine, kıskançlık üzerine, kurulmuş.
Bir grup köy insanının, ilişkilerini ve ruh hallerini anlatan Thomas Hardy Romanı. Duygusal köylü sığırtmaç Gabriel Oak'ın , güzeller güzeli Bathsheba Everdene'ye olan aşkı temel alınmakla birlikte arada iki eleman daha vardır.
Esasında oldukça eski bir kitap olmasına rağmen; Issız Adam filminde Ada karakterinin inatla araması sebebi ile kitap piyasasında tekrardan tabiri caizse hortlamış bir eserdir.
bu seneki fuar 26 şubatta başlamış ve bugün yani 1 Mart 2009 itibari ile sona ermiştir. Ekonomik kriz sebebi ile bu sene katılım önceki senelere göre daha az gibiydi.
Birde anlam veremediğim olay; Türkiye'deki fuarın , Almanya'daki Hannower fuarından önce yapılması. Çünkü çoğunluğu yabancı firma temsilcisi olan firmalar fuarda sergileyecek yeni ürün bulamıyor. Çünkü zaten hepsi bir sene öncesinin Hannower fuarında çıkmış ve çoktan ülkemizde de bilinen ürünler olmuştur.
Neyse yinede; yoğun ve yorucu 4 gün geçirdik. Seneye Win 10 da görüşmek dileği ile....
Merkezindeki cumhuriyet caddesini yöre halkının mecburiyet caddesi olarak nitelendirdiği fakat helal olsundur Dimes meyve sularının doğduğu şehirdir. Bide eskiden Tokat sigarası vardı..
'' çalışalım arkadaşlar çalışalım '' sözünün aklınıza her paragrafında gelebileceği; yada toptan birkere söyleyip sindirebileceğiniz; bir ülkenin nasıl kalkınabileceğini güzel bir şekilde betimlemiş grigory petrov kitabı.
M.Kemal Atatürk , bu kitabın tüm okulların müfredatına konulmasını istemekle ; birkez daha toplumun birlikte hareket etmesinin gereğini işaret etmiş ; Türk toplumuna , çalışmaya ve başarıya olan inancını bizlere göstermiştir.
izmir mavişehir ( bostanlı ) sahildeki cafenin ismi. Menüsü oldukça geniş olduğundan (kahvaltıdan balık çeşitlerine, sıcak içeceklerden alkollü içeceklere ) her isteğe cevap verebilecek niteliktedir. süper deniz manzaralı barınılacak mekandır.
izmir'e her gittiğimde muhakkak uğrayıp bir kahve içtiğim (ki alışılmışın dışında kahve cezvede değil fincanda pişer), havasını soluyup dışardaki gürültüyü tamamen unuttuğum kalabalık içerisindeki sessiz, tarihi mekandır.
Aynı zamanda Hediyelik eşya almak isteyenler için süper bir mekandır çünkü Hanın birinci katı tamamen bu iş kolu ile ilgilenen dükkanlarla doludur.
kitap iki bölümden oluşuyor birinci bölümde esas oğlan Philippe Odile isimli hatuna deli gibi aşık yalnız bu aşkın sonu hüsran...
ikinci bölümde ise isabelle isimli hatun bizim esas oğlan Philippe ye tutkun bu ilişkinin sonuda hüsran...
iki ilişki birbiri ile bağıntılı yani ilk ilişkide yaşananların sıkıntısı ikinci ilişkiye yansıyor.
Gerçek hayatta olduğu gibi maalesef ikili ilişkilerde taraflardan biri diğerine göre daha fazla şeyler hissediyor ve karşılığı alamayınca saçmalamaya başlıyor. kısaca konu bu okunası bir kitap olup çok şeyler bulabilirsiniz kendinizden ve çevrenizden.
saçım böyle güzel olmuşmu ? ( olmuş derseniz ne yani eskiden kötümüydü gibi bir soru gelir hemen olmamış derseniz hepten zor )
gibi kendileri ile ilgili envayi çeşit soruların tümü......
Biz nezaman çıkmaya başladık ? ( hangi tarihi söyleseniz ardından ''ama asıl...'' ile başlayan bir cümle gelir )
Bir sülale boyunca yaşayan insanların ki; isimleri Arcadio ve Aureliano dan başka bişey değil ( yanılmıyorsam 4 kuşak ) yaşadıkları ve bir kentin varoluşu ve yok oluşu ile ilgili detayları anlatan Nobel ödüllü Marquez in kitabı.
Kitapta mutluluğu yakalamaya çalışan fakat birtürlü başaramayan insanların hikayeleri yeralmaktadır. ilk etapta isim karmaşasından dolayı insanları sıkabilme potansiyeline sahip bir kitaptır; lakin sonlara doğru emin olun elinizden bırakamayacaksınız.
Sonuç olarak ''Soyun atası ağaca bağlanır; sonuncusunu da karıncalar yer''
''Ali Ahmet ile birlikte okula gitti'' cümlesinin işi yapan kişisi yani öznesi ilk bakışta Ali dir. Ama esasında Ahmet'te okula gitmiştir ve bence hakkı yenmiştir. ozaman Ahmet'e bir tümleç muamelesi yapmak ayıptır. Bence Ali kadar haketmiştir Özne olmayı hiç olmadı bari dolaylı özne olsun.
3 adet siyahi elemandan oluşan rap grubudur. şarkı içindeki şiirsel sözlerden ve şarkıları söylerken kıpır kıpır olduklarından gruba bu ismi vermişlerdir heralde.
1997 yılında yaptıkları romeo & juliet isimli bir parçaları vardırki insanı kendinden alır.
Şarkının sözleri şu şekilde başlar ve devam edip gider;
yeah this is a story about love,this is a story about hate, when tolerance spring to tragedy, passion,pain, it's a thin line between what we give, so goes our story about romeo and juliet......
Coyote Ugly filminin ( Hala Türkçe'ye nasıl olurda çıtır kızlar olarak çevrildiğini anlamasamda ) soundtrack i olan ve leann rimes'den dinlediğimiz parça.
Kısaltılan ders isimleri yüzünden nice genç telef olmuştur. Misal kendim sırf bu yüzden yani dersin orjinal ismini bilmemekten dolayı ( derse hocanın ismini takmıştık çünkü ) aynı dersten iki defa geçmişim asıl kaldığım dersten haberim bile olmamış ne Acı * )