saçmalamacadır. şimdi gidip herhangi bir aleviye sorsanız hiç birine ben müslüman değilim dedirtemesiniz. alevilik ayrı bir dindir safsatalarnıa giriş için yol acmak değildir inş bu.
alevilik zaten sonraki bir isimlendirmedir, aslına bakarsanız türklerin islamı öğrenişleri de zeydi kanalla yani ehli beyt yandaşlarıncadır. daha islamla şereflenme sürecinde dahi ehli beyt sevgisiyle aşılanmış bir milletiz, kaldıki aleviler müslüman değildir he peeeh.. okumadan araştırmadan bi sallamayın yav.
Temel, Fadime'nin kedisinden nefret etmektedir. Bir gün Fadime evde yokken kediyi yakalayıp, arabaya koyar. Bir iki kilometre kadar ileride, bir köprünün yanına bırakıp eve döner.
Kapıyı açıp eve girdiğinde bir de bakar ki, kedi sepetinde oturuyor. Ertesi
gün, Fadime'nin evden çıkmasının ardından, kediyi yine arabaya atar. Bu kez beş altı kilometre ötedeki bir kasabada çöp konteynırının içine bırakır. Eve döner bir bakar, kedi yine baş köşeye kurulmuş,Temel'e kötü kötü bakıyor...
Temel için iş inada binmiştir. Ertesi gün kediyi yakaladığı gibi elli kilometre götürür. Bulduğu her tali yola girer, kedi yönünü kaybetsin diye. Arabasıyla daireler, zikzaklar çizer, çeşitli şaşırtmaca yollardan geçer.
Sonunda yaptığı işten iyice emin olunca, arabayı durdurur ve kediyi
bırakır. Arabasına atlayıp, evinin yolunu tutar.
Saatler sonra Temel evine, yani Fadime'ye telefon
açar;
- Fadime, kedi yanında mi?
- Evde, niye soriysun da?
- O adi hayvana söyle, kayboldum, bana yolu tarif etsin...
peygamber efendimizin hutbe verirken sırtını dayadığı "hannane" * nin de ,minber inşa edilmesinden sonra peygamber efendimizin artık kendisine yaslanmıyor olmayışından dolayı ağladığı rivayet edilir. taş dile gelmiş çok mu?
eger 8 yıllık egitim gibi 1.sınıftan başayıp aynı okulda 12 yıl devam edilcekse, 12 yıllık egitimin şerrinden Allaha sıgınırım. yine isteyen istedigi liseye gidecekse, amaç sadece lise egitmini zorunlu hale getirmekse aliyyül ala.
katıldıgım önermedir. kesinlikle dışarıya çıkmamalıdır bayanlar iti var kopugu var. itiraz eden bayan olursa da zincire vurularak etkisiz hale getirilmelidir. hala itiraza devam ediyorsa bir darbeyle bayıltılması da daha şık durur. kız kısmısı oturur evinde aşa.höt.
nasıl olsa her haltı bunlar yiyor degil mi? yola cıkar biri laf atar, kesin kırıtmıştır.
işe girer, tacize ugrar, hak etmiştir
trafik kurallarına uyar, korkaktır,
saygılı davranır, dikkat çekmeye calışıyordur,
sacını boyatır, kuyruk sallamış olur,
otobus durdurmak için işaret yapar, pas verir
nefes alır, oksijenden tüketmiştir suçludur. yetti be.
zaten hepsi eceliyle ölür falan demeden aslında söylenilmek istenileni anlayaraktan: bu insan benimdir.
niye bilmiyorum hep yaşlandıgımı boyle mini mini torunlarımı sevdigmi felan düşünüyorum. sonra diyorum ne malum belki şimdi küt gittin ama, ne bilem işte azrail boyle evime misafirliğe gelmiş de * böyle mutlu mesut veda edecekmişim bu hayata gibi.nasip.
(bkz: dr oetker supangle reklamı)
heleki reklamın sonuna dogru babanın gelip de
-annem mi geldi, diye sorduktan sonra masada oturan kız çocugu sırf çikolata kaplı kahverengi dişleriyle sırıtıyorya, nefretimin sebebidir resmen.
bu duanın ezandan sonra okunması halinde peygamber efendimizin şöyle buyurdugu rivayet edilmektedir:
"kim ezandan sonra bu duayı okursa şefaatime nail olur."
--spoiler--
"Allahumme rabbe hâzihî'd-dav'veti't-tâmmeh ve's-salâti'l kâimeh, âti Muhammeden'il vesîlete ve'l-fadîlete ve'd-derecete'r-rafiah (veya vasiah farketmez) ve'b'ashu mekamen Mahmûden ellezi veadteh."
--spoiler--
yalnız burada dikkat çekmek istedigim husus "ed-deracete'r-rafîah" kısmıdır. metnin orjinalinde bu eklenti yoktur. lafız aynen peygamber efendimizden kaldıgı gibi korunamamıştır.
ha sonucta bu duadır makamlı yuksek ve geniş olsun diye eklesek ne olur diye düşünmeyiniz efendim. zaten cogu bidatler de bu mantıkla cıkmamış mıdır?
peygamber efendimizin şefaatime nail olur diye bahsettiği müjdeli hadis metni eklentisiz kısımdır. kanaatimce orjinal haliyle okuyup bu şerefe nail olmak, işgüzarlık edip metne ekleme yapmaktan hayırlıdır.
heykeli değil de şöyle tayyib için kompleks bi yapı oluşturulsa daha iyi olur. içinde tayyibin hatıraları, üstünden düştügü atı, konuşmalarının bant kayıtları falan da olsun.
ya bu tayyib düşmanları gece bu heykelin yüzüne çil falan çizerler sakal eklerler,tavşan dişi kulak felan yaparlar ondan korkuyorum sadece yoksa heykel de olur bak.
"değişmeyen tek şey değişimin kendisidir" demiştir "heraklietos". itiraz yok.
felsefe yapmayacagım da, şöyle bi güncellersek bu başlıgı
her bişey değişken
dine düşmanlık(bu sabit)
kendine müslümanlık(bu sabit)
bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasıncılık(bu sabit)
adam sen decilik(bu sabit)
yozlaşma(bu değişken, her gecen gün artıyor)
ahlaksızlık(bu da pek bi değişken)...
diye uzar da uzar.
tecrübedir. kendime engel olmayı, fazla sinirin küpe zarar oldugnu, hoşgörüyü öğrendim, meraklı olunca nasıl itici oldugumu ögrendim.
mesela çok sinirlidir babam kapıyı ilk çalışta acmasak bağırır, nerde kaldınız diye eve ilk adımdan somurtuk girilinir,
meraklıdır ev birinci kat olmasına ragmen camın onunden biri gecse cama koşar, camda yaşıyor. vs vs. kötülemek degil ders cıkarmak benim yaptıgım.
ve şu da var ki yemek yapmayı öğrendim ben babamdan. annem minnet etmez kimseye görür kendi işini kendi, kalk yap şunu da demez kızı bile olsa kalkar yapar, candır anne, sarılırsın hafif gülümser utanır "gaç urdan" diye kızar ama hoşuna gider bu hareket belli etmez, baştacıdır.
anne bir gün köye gider, işler başa kalır, soganı kavurup salcayı eklemek ekstradır artık lükstür, ehh iş başa düşer, baba olaya el atar. *, boylece yemek yapmak babadan ogrenilir, annenin yoklugunda.
her babaya da nasip olmaz bu, kız evlada yemek ogretmek. gülsen mi aglsan mı. *
keşke dediğim durumdur. heleki sabah namazında daha bi rahatsız etse de kalkmaya zorlanmasam. böyle hoca gelip kulagımın dibinde okurmuşcasına rahatsz olayım.
valla merkezi sistem var ya ezan iyi duyulmuyor bizden. yine sanslıymış bu başlıgı yazan, rahatsz olacak bir ezanı var.
aşkın aslı zaten ilahidir. beşeri aşk yansımasıdır. biz ancak alem-i misalda yaşayabildğimiz için aşkı sadece karşı cinsler arasında bilmişiz.
hatta mevlananın yunusun sözlerini bile beşer algısı içinde ,beşeri aşk olarak anlamıyormuyuz en çok ona içleniyorum be.
üstün hayal güçleridir. bu da bir güzelliktir bence, her güzellige aferin derim. adam yapabiliyor, güldürebiliyor gayet, normal hayatta burda yansıttıkları gbi gezinmiyorlar heralde. hayal güçlerinin ürünleri bunlar. bence süper. ailecek gülüyoruz.
edit: sadece cool adam a ithafen yazmışımdır.
ben de düşünüyorum düşünüyorum aklım almıyor.
aç susuz kalıyorsun 1 ay belli saatler o da sadece,
namaz kılıyorzun 5 vakit toplasan 2 saatini almaz hadi hızlı kıldın 1saat,
sonra sadece insan oldun, inandım dedin, işittim itaat ettim dedin, gönül verdin he, gönül işi taş attın da kolun yorulmadı yani, baktın rıza-i ilahiye mazhar oldun.
hiç aklım almıyor gercekten rabbim ne çok seviyor kulunu.. sen bana bir adım gel ben sana koşayım diyor, dua et kabul edecegim diyor,.. aklım almıyor.bu yüceliği kavrayamıyorum.
toplum saglıgı,dini ahlak, din bilmeyenler için evrensel ahlak, nesil karışmasının önlenmesi... falan demeyecegim artık, bu en başta aile olmaya ters, sevgiye, aşka ters... ayrıca evlendikten sonra sevaptır evet.
-ya bu sene çok sıcak abi ya baksana (ter damla damla olmuştur)
-yok ya ben üşüyorum ne sıcagı
-ulan beynine sıcak geçmiş heralde senin.illa muhalefet olacakya kandırdım lan çok soguk donuyorum
-aha birden sıcak bastı bana.
-hay zıkkım.
tanım: şuursuz insandır. bu kişi karşısındakinin söyledigi kadardır.
12345 yapmamıştır diye kimse denemez zaten. yazlıga giderken altınlarını poşete sarıp balkona mandalla insan gibidir. geldiginde de yerinde bulur ama..